![]() |
#1 |
![]() DENİZ Baykal da söyledi; İlhan Selçuk’un Cumhuriyet‘teki açıklamaları gerçekten çok önemlidir. Fakat benim çok önemli bulduğum, Selçuk’un şu sözleridir:
“ABD egemenliğindeki Türkiye’de Amerikan yörüngesinde bir darbe olursa felaket olur!” ‘Amerikan yörüngesinde olmayan bir darbe’ felaket olmaz mı?! Neyse, Selçuk devam ediyor: “Laik ordu ılımlı İslam devletine uygun bir tasfiyeye uğrarsa, Amerikan planlaması da uygulanmış olur!” Selçuk çözümü de gösteriyor: “Çözüm şudur: AKP ve Başbakan’ın bir an önce, normale dönmesi ve muhalefetle uzlaşmasıdır!” Demek ki Başbakan, “Amerika’nın ılımlı İslam planı”nın bir parçası değilmiş! İddianamesini “Amerika’nın ılımlı İslam projesini uygulayan AKP” tezine dayandıran Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya’nın kulakları çınlasın! Korkunç senaryo Selçuk’un korkuları, iddiaları çok büyük: Laik ordunun tasfiyesi! Laik devletin “ılımlı İslam devleti”ne dönüştürülmesi! Bunu Amerika’nın planlamış olması! Korkunç... Böyle bir şey varsa Türkiye Irak’tan, Yugoslavya’dan, iç savaştaki İspanya’dan daha felaketli bir gidişata sürüklenir. Peki, iç savaşa sürüklenmiş bir Türkiye mi, bölgede Batı ittifakı içinde gelişen istikrarlı bir Türkiye mi Amerika açısından daha iyidir?! Bu soruya doğru cevap vermek için biraz uluslararası ilişkiler okumak yeter. Ama öyle bir paranoya ki, sağlıklı düşünmeyi, araştırmayı engelliyor. Her tekil bilgi parçası bağlamından koparılıp bu şablona oturtularak, tuzlu su içer gibi, paranoyayı daha da besliyor. “Ilımlı İslam” paranoyasının ‘kanıt’ı, artık Amerikan siyasetinde sıfır hükmünde olan eski Savunma Bakanı Powell’ın 1 Nisan 2004’ke Alman ZDF’ye verdiği mülakatta Türkiye ve Pakistan’dan “ılımlı İslamik cumhuriyetler” diye bahsetmiş olmasıdır. Bunun dışında ‘kanıt’ diye söylenenler ya zoraki yorumlar veya muhayyileden inşa edilmiş kurgulardır. ‘Ajitatif’ bir kurgu Powell’ın kafasındaki terminoloji karmaşası bir kenara, “İslamic” sözcüğü İngilizcede her zaman bizdeki anlamını ifade etmez; “Islamic population bomb” falan derler. Laik Türkiye’nin üye olduğu İKÖ’ye “Organization of Islamic Conferans” derler; peki Türkiye “İslami Konferans Örgütü” üyesi midir?! Üstelik Powell, Türkiye’nin “Ilımlı İslami cumhuriyet”e dönüştürülmesinden asla bahsetmemiş, aksine, Irak’ta kurulacak rejimi anlatırken, bunun fundamentalist olmayacağını belirtmek üzere Türkiye ve Pakistan’dan bahsetmiştir; bağlamı tamamen ve münhasıran Irak’tır. (Bkz. http://www.state.gov/secretary/forme...arks/31016.htm) Kaldı ki, pek çok Amerikan yetkilisi Türkiye’den bahsederken demokrasi ve laiklik vurgusu yapmıştır. Dahası, radikal İslamcılar bu “Ilımlı İslam” heyulasını “İslamı Protestanlaştırmak için Amerikan emperyalizminin planı” diye lanetlemişlerdir! Bu tür paranoyaların zararı büyüktür: Rasyonel dış politikalar geliştirmeyi de toplumsal dinamikleri araştırmayı da engeller. Hatta İslam algısındaki modernleşmeyi “Ilımlı İslam” komplosu sanırız! Laik ordunun tasfiye edilmesi! Şeriatı “ılımlı” uygulayan bir devlet kurulması! Ve bunların Amerikan planı olması! Çok “ajitatif” bir kurgu... Bunlara inanacak bir “genç subay”ın hissiyatı ne olur?! Benzer hisler 1960’larda, 70’lerde nelere yol açmıştı?! Evet itidal, düşüncede de itidal... Taha Akyol MİLLİYET
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|