Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
AK Parti Haberler - AK Parti Duyurular AK Parti Haberleri, AK Parti Duyuruları, AK faaliyetler ile ilgili tüm haberleri burada paylaşıyoruz.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 07-01-2008, 22:21   #1
Kullanıcı Adı
taya
Standart Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan'ın Ulus'a Sesleniş konuşması
Sevgili vatandaşlarım...

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Bu ayki buluşmamızın bizim için bir farklılığı, bir ayrıcalığı, bir güzelliği var.

Şu anda sizlere Ankara Aydınlıkevler Anadolu İletişim Meslek Lisesi stüdyosundan sesleniyorum.

Bu sebeple hem bizim için, hem ülkemiz için son derece anlamlı bir buluşma gerçekleştiriyoruz.

Okullarımızın geldiği seviyeyi göstermesi bakımından, karnelerini bu ay alarak yaz tatiline giren bütün çocuklarımız adına burada bulunmaktan büyük bir mutluluk ve heyecan duyuyorum.

Bu ay içinde yaptığımız sürpriz bir ziyaret sırasında buradaki imkânları ve çalışmaları gördük, bu güzel gelişmeleri sizlere de yansıtabilmek için çekimimizi burada gerçekleştirmeyi uygun gördük.

Bu sayede, lise seviyesindeki bir okulumuzun sahip olduğu teknik imkânları ve kendi meslek kolunda ulaştığı kapasiteyi göstermesi bakımından son derece çarpıcı bir örnek ortaya koymuş oluyoruz.

Aydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi’nin geçmişi 1974 yılına kadar gidiyor, köklü bir eğitim ocağımız...

1992 yılında bu çatı altında yeni bir oluşumla Ankara Anadolu İletişim Meslek Lisesi kurulmuş, o günden beri de bu alanda önemli sayıda mezun vermiş, Ankara başta olmak üzere iletişim sektörüne değerli elemanlar kazandırmış.

2006 yılında Anadolu Ticaret Meslek Lisesi’nin de kurulmasıyla birlikte burada Ankara için hem son derece önemli bir eğitim potansiyeli oluşmuş, hem de bölgeye kalifiye iş gücü kazandırma imkânı sağlanmış.

Hali hazırda 206 öğretmenimizle 3000 öğrencimize hizmet veren bu örnek liselerimizde Radyo-Televizyon, Sigortacılık, Bilişim Teknolojileri, Bilgisayarlı Muhasebe, Büro Yönetimi ve Sekreterlik alanlarında eğitim veriliyor.

Bu liselerimizden her yıl 700 öğrencimiz mezun oluyor ve son dört yıldır bu öğrencilerimizin tamamı okullarını bitirdikten sonra hemen istihdam ediliyor.

Burada, üst seviyede donanıma sahip 7 bilgisayar atölyesi ile 1 elektronik atölyesi öğrencilerimize hizmet veriyor...

Bunun yanında 2003 yılından itibaren aşama aşama donanımını tamamlayarak bugün sektörün ihtiyaç duyduğu her türlü yayını hazırlama kapasitesine ulaşan bir radyo televizyon stüdyosu var.

İşte bu program o stüdyoda çekiliyor.

Değerli vatandaşlarım...

Türkiye’de artık bir şeylerin iyiden iyiye değişmekte olduğunun en güzel örneklerinden biri olduğu için bugün bu programı burada çekmeyi tercih ettik.

Hem bütün okullarımız gibi liselerimizin de son dönemde kazandığı ilerlemeyi göstermek, hem de mesleki eğitimin bir ülke için ne anlama geldiğini açıkça ortaya koymak için bu lisemiz gerçekten de son derece çarpıcı bir örnek...

Ancak inanın tek örnek değil...

Bugün Türkiye’nin her okulu birkaç yıl önceki durumundan çok daha ileri bir seviyeye, çok daha zengin imkânlara sahip duruma gelmiştir.

Eğitim sistemimiz sadece nicelik açısından değil, nitelik açısından da çıtasını her geçen gün yükseltmektedir.

Hükümet olarak biz alınan bu mesafeyi, yakalanan bu gelişme çizgisini son derece önemli görüyoruz.

Bu çerçevede bu gelişmeyi birkaç örnekle sizlere de izah etmek, bu güzel haberleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ülkemizin ve milletimizin geleceği için ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu bildiğimiz için hükümet olarak bütçemizden en büyük payı eğitime ayırmayı gerekli görüyoruz.

Bu bizim ülkemize ve bu çağımıza yakışan bir eğitim seviyesini yakalamakta ne kadar samimi ve kararlı hareket ettiğimizin de bir göstergesidir.

Bakınız 2002 yılında 7,5 milyar YTL olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini, bu yıl itibariyle yaklaşık 23 milyar YTL’ye yükselterek, 2002 yılına göre tam % 207’lik bir artış sağlamış durumdayız.

Hükümet olarak bu kaynakları doğru, adil ve yerinde kullanarak eğitim alanında çok önemli yatırımlara imza attık.

24 bini “Eğitime % 100 Destek Kampanyası”nda olmak üzere toplam 123.000 yeni dersliğin yapımını tamamlayarak eğitim sistemimize kazandırdık.

Acil okul ihtiyacı olan 153 yerleşim birimine kısa süre içerisinde kurulabilen taşınabilir eğitim kurumları inşa ettik.

414 adet yeni ilköğretim ve ortaöğretim, 55 adet yüksek öğretim olmak üzere toplam 469 adet öğrenci yurdu hizmete açtık.

501 adet spor salonunun ve 93 adet çok amaçlı salonun yapımını tamamlayarak öğrencilerimizin hizmetine sunduk.

Değerli vatandaşlarım...

İmkânları diğer bölgelere kıyasla daha az olan bölgelerimize de özel ilgi göstermenin, eksiklerini gidermenin gayreti içinde olduk.

Gecekondu bölgelerinde ve az gelişmiş yerleşim birimlerinde yaşayan çocuklarımızın da okul öncesi eğitim hizmetlerinden yararlanabilmesi için gezici okulları devreye soktuk.

Okul öncesi eğitimde 2002 yılında % 11 olan okullaşma oranını % 29’a kadar yükselttik.

Bu kadar kısa zamanda bu artış gerçekten çarpıcı bir başarıdır, bize umut veren ileri bir adımdır, bunu da memnuniyetle ifade etmek istiyorum ve emeği geçenleri de tebrik ediyorum, kutluyorum. Başta bakanım olmak üzere.

2002 yılında ortaöğretimde okullaşma oranı % 50,6 iken, 2007 yılı itibariyle bu oranı % 58,6’ya yükseltmiş durumdayız.

Aynı şekilde yükseköğretimde de 2002 yılında % 27 olan okullaşma oranını da 2007 yılı itibariyle % 36’ya kadar çıkardık.

8 derslikli ve üzeri tüm okullarımıza ülkemizin neresinde olurlarsa olsunlar Bilişim Teknolojisi sınıfları kurduk.

Alt yapısı müsait olan tüm eğitim kurumlarımıza ADSL bağlantısı yaparak, öğrencilerimizin % 95’inin bu imkândan yararlanır hale gelmesini sağladık.

Bu okullarımızın sayısı 30 bini buluyor.

Bunun yanında 5.950 fizik, kimya, biyoloji ve fen laboratuarı, 1.046 adet mesleki uygulama ve 466 adet yabancı dil laboratuarı kurarak sisteme dâhil ettik.

Mesleki Teknik ve Yaygın Eğitimde Modüler Sistem’e geçtik.

Örgün ve yaygın eğitim dahil 599 adet dersin müfredatını analitik düşünce sistemini temel alarak ve çağın ihtiyaçlarını düşünerek yeniledik.

Ezbere dayalı sistemin yerine öğrenen, düşünen, değerlendiren öğrenciler yetiştirme hedefine yöneldik.

Her zaman söylediğim gibi, öğrencilerimize 'oku, düşün, uygula ve neticelendir' prensibine dayalı bir eğitim müfredatı hazırlamanın gayreti içinde olduk.

Okullarımızın depreme karşı güçlendirilmesi için 2000-2002 yılları arasında toplam 1 milyon 10 bin YTL ödenek ayrılmıştı; biz bu rakamı 2003-2008 yılları arasında toplam 135 milyon 776 bin YTL’na kadar artırdık.

2008 yılında eğitim yatırımları için 235 milyon YTL ek ödenek tahsis ettik.

Bizim hedefimiz eğitim imkânlarını geleceğin ihtiyaçlarını da düşünerek en iyi seviyeye taşımak ve bu imkânları Türkiye’nin 81 vilayetine en adil, en yaygın, en yeterli biçimde dağıtmaktır.

Bunun için özellikle bir şeyi hatırlatmam gerekiyor. Özürlülerimizi bu programın içine aldık, onları da asla unutmadık, unutmuyoruz.

Sosyal güvencesi olsun olmasın ilk defa özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam eden tüm özürlülerimizin özel eğitim giderleri karşılanmaya başlanmıştır.

Bu iktidarımız döneminde atılmış en önemli adımlardan bir tanesidir.

Özürlülerimizin eğitimi için ailelerine kişi başına aylık 406 YTL tutarında bir ödeme yapıyoruz.

Sevgili vatandaşlarım...

Türkiye’nin eğitim başta olmak üzere her alanda geleceğin ihtiyaçlarını da dikkate alarak meselelerini çözmesi, gerekli yatırımları yapması bir mecburiyettir.

Bunun için de ekonomimizin son beş buçuk yıllık dönemde yakaladığı istikrar çizgisini asla kaybetmemesi, hedeflerini kovalamaya devam etmesi gerekiyor.

Bu dönemde Türkiye ekonomisi, daha önce hiç görmediği kazanımlar elde etmiş, çok sağlam ve sağlıklı bir zeminde ilerlemeye başlamıştır.

Defalarca ifade ettim; ülke olarak her alanda büyük atılımlarla geçen son beş buçuk yıllık dönem içinde en önemli kazancımız istikrarımız olmuştur.

Dolayısıyla şartlar ne olursa olsun istikrarımızı, istikametimizi, gidişatımızı korumak zorundayız.

Lütfen hatırlayınız:

Yıl 1979, Türkiye’de ekonomik kriz var.

Yıl 1982, Türkiye’de ekonomik kriz var.

Yıl 1987 Türkiye’de ekonomik kriz var.

1990, 1991, 1993 ve 1998 yıllarında yine Türkiye’de ekonomik kriz var.

Yıl 2000 Türkiye’de ekonomik kriz var.

Yıl 2001, Türkiye’de yine ekonomik kriz var.

Bunların hepsini, sizler de, bizler de bizzat yaşadık.

Her krizde biraz daha yoksullaştık, biraz daha kaybettik.

Dikkat ediniz, her iki yılda, üç yılda bir Türkiye krize sürüklenmiş.

Bir yıl, iki yıl geçici rahatlama olmuş, ama arkasından bir kriz gelmiş, Türkiye’nin varını yoğunu alıp götürmüş.

Bu krizler, milletimizin büyük çoğunluğunu fakirleştirmiş, gelir dağılımındaki uçurumu derinleştirmiş, gelecek umutlarını kırmıştır.

Hükümet olarak daha ilk günden Türkiye’yi her iki yılda, üç yılda bir krize sürükleyen bu istikrarsızlık, güvensizlik zeminini tedavi etmenin mücadelesine başladık.

Bu mücadelemizde zaman zaman engellerle, zorluklarla karşılaştık.

Bu ilerleme, kalkınma, gelişme yolculuğundan bizi millet olarak hiç bir güç alıkoyamayacaktır.

Bizi alıkoyacak tek bir şey varsa o da, birlik ve beraberliğimizin bozulmasıdır.

O da, aynı gelecek hedefleri etrafında kenetlenemediğimiz zamandır.

Bu tuzağın farkında olmak, birlik ve beraberliğimizi herşeyin üzerinde tutmak, ortak değerlerimizi hep birlikte yüceltmek durumundayız.

Buna devam ettiğimiz sürece, bu duygu birliğini koruduğumuz sürece, Türkiye'yi tutabilene aşk olsun, diyorum.

İşte bu sayededir ki, Türkiye bugün dünyanın 17’inci, Avrupa’nın 6’ıncı büyük ekonomisi olmuştur.

İşte bu sayededir ki, Türkiye bugün 121 milyar Doları aşan bir ihracat rakamına ulaşmıştır.

Sevgili vatandaşlarım.

79 yılda 36 milyar Dolara ulaşmışken işte gördünüz beş buçuk yılda 121 milyar Dolara çıktı.

İşte bu sayededir ki, Türkiye bugün 22 milyar Dolar küresel sermayeyi 1 yılda, evet, ülkesine çeken bir fırsatlar ülkesi olmuştur.

Bakınız, geçtiğimiz hafta içinde, dünyanın en büyük 18 uluslararası şirketinin üst düzey yöneticilerini 5. kez ülkemizde ağırladık.

Başkanlığını bizzat yürüttüğüm 5. Yatırım Danışma Konseyi toplantısında, bir tam gün boyunca, bu büyük şirketlerin yöneticilerinin öneri ve düşüncelerini aldık.

Dünya Bankası Başkan Yardımcısı, IMF Başkan Yardımcısı da bu toplantı da bizlerle birlikte oldu.

Aynı şekilde ülkemizin önemli Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TÜSİAD, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı ve bunun yanında da YASED olmak üzere onlar da ülkemizden buraya katılmış oldular.

Dünyanın birçok ülkesinde büyük yatırımları olan, yüz binlerce kişiyi istihdam eden bu şirketler, Türkiye’nin son beş buçuk yılda gösterdiği performansı hayranlıkla ve takdirle izlediklerini ifade ediyorlar.

Türkiye bir başarı öyküsüdür diyorlar, millet olarak dünyaya örnek olacak bir başarı performansı gösteriyorsunuz, diyorlar.

Bu yatırımcılar, Türkiye’deki yatırımlarını artırmak için son derece istekliler, arzulular...

Bu dev şirketler, 2002’den önce Türkiye’de yoktular, ya da çok cüzi yatırımları vardı.

2003 yılına kadar, Türkiye’nin çekebildiği uluslararası yatırım miktarı yılda 1 milyar Doları aşamıyordu.

Ama bugün işte 2007 sonu itibariyle 2007 yılında 22 milyar Doları aştık, 2006'da bu 20 milyar Dolardı. Bu alanda dünyada 16., gelişmekte olan ülkeler arasında da 5. sıraya yükseldik.

Bu nasıl oldu?

Bu istikrarla, güven ortamının tesis edilmesiyle oldu.

Dev şirketlerin, uluslararası şirketlerin Türkiye’ye inanması, Türkiye’ye güvenmesi neticesinde oldu.

Türkiye’nin imajının değişmesi, Türkiye’nin uluslararası arenada itibarlı, güçlü bir konuma yükselmesi sayesinde oldu.

......

 

taya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı