Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 03-10-2009, 12:33   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart İşkence davası azaldı sıra adil yargıda
AİHM yargıcı Prof. Karakaş, "Türkiye aleyhine açılan işkence davaları azaldı ama yerini adil yargılama ve mülkiyet davaları alıyor" uyarısı yaptı ve AİHM karalarına siyasetin etkisini açıkladı:

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) Mayıs 2008'den bu yana bir Türk kadın yargıç görev yapıyor. AİHM'nin en çok çalışmak zorunda kalan yargıcı Prof. Dr. Işıl Karakaş, çalışmaktan değil ama geçmişte kalan işkence davalarıyla karşılaşmaktan yorulduğunu söylüyor. Ancak Karakaş, ağır ihlallerin azalmasından umutlu ve yeni davaların nitelik değiştirdiğini belirtiyor. İşkence davalarının 1990'larda kaldığını ve yakında biteceğini aktaran Karakaş, mülkiyet ve adil yargılamaya ilişkin davaların artışta olduğuna dikkat çekiyor. AİHM'nin Türk Yargıcı Işıl Karakaş, Strasbourg'da mahkeme binasındaki küçük ve mütevazı ofisinde konuştuk. İnsan Hakları Hukuku, Türkiye adalet sistemi, mahkemede bekleyen Türkiye davaları ve AİHM hakkında merak edilen sorularımızı yanıtladı, aydınlatıcı açıklamalar yaptı. İşte o açıklamalar:
'AĞIR İHLALLER AZALDI'
"Ben gerçekten işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının sık sık gündeme geldiği bir ülkenin hâkimi olmak istemem doğrusu. Keşke hiç gelmese. Bunun için ne lazım? Polisin eğitimi mi lazım veya denetimin sıkılaştırılması mı? Bir olay geldiği zaman etkin soruşturulması mı lazım? 3 bin lira para verdim bu işten kurtuldum. Böyle bir yaklaşımla olmaz. İşkence gibi ağır insan hakkı ihlallerine ilişkin 3'üncü maddeden başvurular artık yok değil ama iyice azaldı.
Mesela bir gösteri sırasında da polisin aşırı şiddet kullanması da 3'üncü madde ihlaline giriyor. Bunlar da çok var. Bunların da engellenmesi lazım. Özellikle yaşam hakkı ihlallerine yönelik 2'nci maddeden başvurular maalesef 1990'larda hüküm süren havanın sonucuydu. Birkaç tane daha eskiden kalan davamız var onlar çıkacaktır ama onun dışında artık 2'nci maddeye ilişkin başvurular yok diyebiliriz. Türkiye'de ağır insan hakları ihlalleri ya da iddiaları çok şükür azalmış durumda. Başvurular ve davalar artık nitelik değiştiriyor. Şu anda davalar daha çok 6'ncı maddeden adil yargılanma hakkıyla ilgili. Burada da sürenin uzunluğu, makul sürede davanın bitirilememesi ve iç hukuktan kaynaklanan prosedürel eksiklikler söz konusu.
En çok başvurunun geldiği yerlerden biri de mülkiyet hakkı yani ek protokol 1'inci madde. Bunun da nedeni kamulaştırmalar. Orman davaları, 2B Yasası geçti ama bizde hâlâ geçmişten kalan davalar var. Büyük Daire'nin verdiği kararla gözaltında da avukat bulundurma zorunluluğu getirildi. İki ay önce çıkan Saldus kararıyla polis sorgusunda da avukat bulundurma yükümlülüğü getirildi. Yerine getirilmezse Büyük Daire'nin Saldus kararına atıfla bu yöndeki başvurular "ihlaldir" diye çıkıyor. Türkiye bunu uygulamak zorunda.
Türk hukukunda işkencede zaman aşımı yok ama kötü muamelede var. Kötü muameleye sokarsanız devlet görevlileri zamanaşımından yararlanıyor. Bu uygulama tamamen sözleşmeye aykırı. Kötü muamelenin ölçüsü nedir, kötü muamele ne zaman işkenceye dönüşür? Yoğunluk kriterleri vardır ama bunun psikolojik sonuçları da var. Para vererek işkencenin yarattığı travmayı ortadan kaldırabilir misiniz? Böyle şeylerin para karşılığı olmaz."
'AİHM kararlarına siyaset karışmaz'
Karakaş, "hâkimlerin neye göre karar aldığı" sorusuna şu yanıtı verdi: AİHM 50 yıldır olan ve çalışan bir mahkeme. 50 yılda oluşan kararlar bütünü var. Dolayısıyla mahkeme daha önce var olan kararları uyguluyor. Yeni açılımlar da elbette oluyor.
Pozitif yükümlülükler meselesi gibi. AİHM hâkimleri sözleşmenin yargıçlarıdır. Ulusal hâkim, her ne kadar davada bulunuyorsa da amacı o ülkenin çıkarını savunmak değil, yapılan işlerin sözleşmeye uygun olup olmadığını denetlemektir. Diğer hâkimlere kendi iç hukukunuzun nasıl işlediğini anlatmak, yasa ve uygulama yolunu daha iyi bildiğiniz için tüm boyutlarıyla tartışmak için.
Mesela Yargıtay yeni bir karar verdi, yeni bir yasa çıktı, yönetmelik değişti. Ulusal hâkimin görevi bunları söylemek.
Türk yargıç Karakaş çok tartışılan, "AİHM siyasi karar alıyor mu" sorusunu da şöyle yanıtladı: Açıkçası öyle düşünmüyorum. Öğretim üyesi olduğum zamanlarda da sürekli bu görüşe karşı çıktım. Bunu ispatlayacak benim elimde herhangi bir delil yok. Şimdi işin içine girdim. Bununla ilgili en ufak bir şey görmedim. Kararlarda siyaset olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü mahkeme her zaman sözleşme hukukuna göre davranıyor. Sadece sözleşme hukuku değil uluslar arası metinlerden de yararlanıyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'nin kararlarına da bakıyor. Sosyal şarttaki uygulamaya bakıyor.

(Sabah)

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı