![]() |
#2 | |
![]() Halifelik konusu çok dallı budaklı bir konu.
Alıntı:
Nedeni bu gibi sözlerle açıklanmaz. Tarih bunu böyle yazmıştır ama çok yerdeki gülünç hali gibi bu da gülünç tarihimizin bi yanıdır. Son Halife Abdülmecid o konuma gelmeden öne de sıkıntılı dönemde değil miydi ülke toprakları? Yabancı devletler o zaman da nice hayaller kurup, her şeyi aleyhimize kullanmıyor muydu? O zaman yoktu da neden hepi topu 1 yıl sonra oldu bu endişe? Hani uzun yıllar kalmış olsa Halife anlarız, bu yoruma da haklılık payı bırakırız ama öyle de değil ki. Alakası bile yok hemde. Çünkü Halife'yi TBMM kendisinden de üstün görüyordu. TBMM'nin reisi Halife idi. Bunu, TBMM ilk kuulduğunda 'başsız' bırakılmasından da anlıyoruz. Hatta İsmet İnönü dahi Ulus Gazetesindeki hatıralarında hükümetin ve TBMM'nin reisi Halife'dir diyordu.. Mustafa Kemal'in -özellikle de Vahdeddin'in yurtdışına çıkarılmasından sonra- Halifelik hakkındaki düzdüğü methiyeler hâla aşikar. Yani sadece ve sadece 1 küsür yıl önce.. Öyle aman aman ne oldu da 1 yıl sonra bu kadar değişti roller ve vehamet arttı? Burada 'asl' cevabı bulmak isteyenler Kazım Karabekir'in hatıralarına ve eserlerindeki Halifelik konusunda yazdığı (resmi tarihin yazamadığı) ve şimdiki haliyle daha farklı bir pencereden bakışıyla yorumlarını görürler.. Bir çok şeyi de şaşkınlıkla da olsa kavrarlar... |
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|