![]() |
#29 |
![]() Küller Ve Kar... (Lanetlenmiş Kadınlar)
Diyebiliyorsan de bana, dehşetim, ruhum, Yakışıksız, garip bir eylemde bulunduk mu? Sen "meleğim!" dedikçe korkudan titriyorum, Yine de dudaklarım gidiyor sana doğru. Kalbimin sonsuza dek sahibi, kız kardeşim, Artık tek düşüncemsin, öyle bakma yüzüme, Beni yakacakları ateş ve cehennemim, Günahımın ilki, ilk nedeni olsan bile" Öfkeyle silkeleyip perişan yelesini, Delphine, demir kürsüde tepinir gibi, birden, Gözleri çakmak çakmak, güçlü bir sesle, dedi: -"Kim söz edebilirmiş aşk varken cehennemden? Binlerce lanet olsun, o ilk hayalci kimse, Lanet o budalaya, o dürüstlük satana, Çözümsüz ve kısır bir sorunu benimseyip Aşka dürüstlük denen saçmalığı katana! Serin ile sıcağı, gündüz ile geceyi Gizemli bir uyumda görmek isteyen bir kaz, Bir işe yaramayan inmeli bedenini Sevda denen o kızıl güneşte ısıtamaz! Git, istersen aptal bir nişanlı bul kendine; Kızoğlankız bir kalbi hoyrat öpüşlere sun; Koşa koşa, dağlanmış göğsünü, bil ki, yine bana getireceksin, azapla dolu, solgun... Bu dünyada herkesin bir tek sahibi vardır!" Çocuk birden acıyla haykırdı: -"duyuyorum, Şu an tüm varlığımda, benliğimde derin bir Uçurum açılıyor; kalbimdir bu uçurum! Volkan gibi yakıcı -ve boşluk gibi derin! Euménide’in, elinde meşale, kanına dek Yaktığı bu ejderin, bu inleyen yüreğin Kanmayan susuzluğu dinmiyor, dinmeyecek. Kopalım bu dünyadan, perdeleri çekelim, Dinlendirsin öpüşler yorgun yüreğimizi! Derin göğüslerinde yok olmak, tüm dileğim, Ve bulmak mezarların uzak serinliğini!" -İnin, durmadan inin, ey acıklı kurbanlar, İnin, sonsuz, ölümsüz cehennemin yolundan Uçurumun dibine dalın, orda tüm suçlar Kamçılanıp göklerden gelmeyen bir rüzgârla Kaynar, fırtınaların, kasırgaların korkunç Uğultusunda, koşun en son noktasına dek Arzuların ki onlar dinmek bilmeyecek hiç Cezanız tutkunuzun karşılığı olacak; Tek serin ışık sızmayacak mahzeninize Ve işte, yarıklardan, sokak feneri gibi Yanan kızgın mikroplar giriyor içeriye, Korkunç kokularıyla kaplıyor gövdenizi. Kıvancınızın buruk, doyumsuz kısırlığı Susuzluğu dindirip derinizi geriyor, Şehvetli teninizin öfkeli rüzgârları Etinizi bir bayrak misali titretiyor. İnsanlardan uzakta, gezginler, hükümlüler, Koşun aç kurtlar gibi çöllere akın akın; Yazgınızı kendiniz yazın, düzensiz ruhlar, İçinizde kökleşen sonsuzluktan sakının! Charles BAUDELAIRE Çeviri: Ahmet Necdet |
|
![]() |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
baudelaıre siirler, charles baudelaıre, siirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|