Bir de anahtar arıyormuş gibi yaparak fitne çıkaracak türden fikir yürütenler var. Neymiş? 'Beyaz Türkler'le AK Parti'nin uzlaşması için 'cemaat iddialarının' AK Parti tarafından Meclis'e taşımalıymış. Kimse kusura bakmasın ama bu, habercilikten çok ihbarcılığa benziyor ve bu düşünceyi pompalayanlara da yakışmıyor. Bir yanda yargı huzurunda ilişkilerini anlatamayan ve "Delilim yok ama delilin adresini biliyorum." diyerek suç ve suçlu icat eden birisi; diğer yanda benzer suçlamalarla defalarca karşı karşıya kalmış, yargıdan aklanarak çıkmış bir kitle. Adalet huzurunda hesap vermekte zorlanan kişi maalesef ilişkilerini izah edemiyor. Tam bu aşamada hükümete çağrı yapmanın ve dahi zanlıya her türlü destek veren meslektaşlarını yüceltmenin anlamı ne? Şeffaflaşmak mı? Tamam; Meclis'e bir önerge daha verilsin ve vaktiyle hangi gazetecilerin Genelkurmay'a sık sık gittiği, hangi darbeci ve cuntacıların özel isteğine uygun yazılar kaleme aldığına dair bir araştırma başlatsın Meclis. Eminim yakın tarihe ışık tutacak ve bu arada hem 'Beyaz Türkler' hem de 'Siyah Türkler' (böyle bir ifadeyi ironi için bile olsa yazmaktan utanç duyuyorum) bazı bilgilere ulaştıracaktır. Sözü uzatmaya gerek yok; Hoca Nasreddin haklı. Karanlık mekânda kaybettiğini apaydınlık bir ortamda arayarak hedef şaşırtanlar gözlerini kapayarak sadece kendilerine gece yapıyorlar. Kimin bu millete ne kadar hizmet ettiğini bu ülkenin insanı gayet iyi biliyor. Ve şükürler olsun ki, vicdanlar daha çürümedi...
|