|
|
#6 | |
|
Alıntı:
Bugün Türkiye'de sadece Kürt kökenli kardeşlerimizin gözle görülür bir sıkıntısı var. Fakat Kürt meselesinde bile, Kürtler ile Türkler arasında çok keskin kültürel, dini farklılıklar bulunmamakta. Sadece ırkçılığa dayalı bir ayrım yaşanmaktadır. Yani Almanya'da bir Alman ile Türk arasındaki farklılık ile Türkiye'deki Bir Türk ile Kürt arasındaki farklar aynı değildir. Osmanlı'da eyalet tarzı bir sistemin var olması, o dönem için zorunludur. Düşünün ki padişah İstanbul'da teftişe çıktığında bile hemen hemen hiç kimse padişahı tanımıyordu. Çünkü iletişim imkanları sınırlıydı. Ulaşım imkanları sınırlıydı. Teknoloji zayıftı. Bu nedenle insanlar birbirlerinden habersizdi. Olan biten olaylardan habersizdi. Bu durumda sistemin hızlandırılması için elbette eyalet tarzı bir sistem olmalıydı. Fakat Osmanlı kuruluş ve yükselme döneminde bu sistemi fütursuzca kullanmadı. Yeni fethedilen sınır yerlerine seçkin Türk ailelerini yerleştirdi. Uyumun ve merkeze bağlılığın güçlenmesini sağladı. Bunu da unutmamak gerekir. Ülkemizde sistemin hızlandırılması ve işleyişin düzgün bir hal alması için başkanlık sistemi düşünülebilir. Ama eyalet sistemi bize uygun bir sistem değil. Zaten bizim eyalet sistemini düşünme nedenimiz, güneydoğu sorunudur. Bu sorunu çözmek için eyalet sistemi düşünülüyor. Bu durumda sorulması gereken soru şu; Güneydoğu sorunu eyalet sistemiyle çözülebilir mi? Yoksa eyalet sistemi, zaten ülkeyi bölmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmek mi olur? |
||
|
|
|
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|