|
![]() |
#1 |
![]() Nusayriye: Şam'da bulunan Hakimiler yanında, İslâmdan sıyrılıp çıkan bir fırka daha bulunmaktadır. Bu fırka, her ne kadar kendisini İsmailiye fırkasına nisbet etmiyorsa da bunlar, İslama karşı gelmekte ve îslâmdan kopmakta,' îsmailiye'nin bazı kollarıyla birleşmektedir. Bu fırka, Nusayriye fırkasıdır. Daha önce de belirtildiği gibi bunlar, kendilerini İsmailiye fırkasından saymazlar. Fakat bunlar, îsmaili-yenin, İslâmdan sıyrılıp çıkan guruplarının eli altında yetişmişlerdir. Bu fırka mensupları, Hakimîler gibi Şam'da yaşamışlardır. îsnaaşeriyye fırkasıyla beraber bulunmuşlardır. Daha doğrusu bunlar, İsnaaşeriyye'ye mensup olduklarını iddia ederler. Nusayriler, ehi-i beyt'e mutlak bir bilgi verildiğine, Hz. Ali'nin ölmediğine, onun ilâh olduğuna veya ilâha yakın bir derecede bulunduğuna inanırlar. Nusayrîler, şeriatın, bir zahiri bir de bâtını olduğu ve bâtınını imamların bildiği hususunda, Batınîyye fırkasıyla birleşmektedirler. Bunlara göre nur, asrın imamının üzerine' doğar, onu şeriatın hakikatlannı, zahirini değil, bâtınım anlamaya sevkeder. Kısaca bu fırkanın görüşleri Şii fırkalarına mensup olan ve bir çok Şiilerin reddettikleri aşırı görüşlerin bir karışımıdır. Bunlar, halihazırda hiçbir mensubu bulunmayan kâfir Sebeiyye fırkasından «Hz. Ali'nin Allah olduğu, onun ebediliği ve tekrar döneceği» görü*şünü almışlar, Batmiyyeden ise, «şeriatın bir zahiri bir de bâtını» olduğu görüşünü almışlardır. Bu aşırı uçlar, îslâmdan sıyrılıp çıkmışlar, İslâmî mefhumîan . atmışlar, kendilerinde «İslâm» adında başka bir şey bırakmamışlardır. Bunların faaliyetleri, Mısır ve Şam'da hüküm süren Fatımî devleti döneminde iyice artmış, o devletin idarecilerinden olan Hâkim bi-Emriîlah'ı kendi neva ve heveslerine uygun bir kişi olarak bulmuşlardır, îşte bu sebeple Nusayriye fırkasının lideri Hasan t. es-Sab-bah, Farsda, Hakim bi-Emrillah'ıri döneminde ortaya çıkmış, Hakim bi-Emrillah'm uluhîyet iddia ettiği zamanlarda Hasan, Abbasî devleti aleyhine kışkırtmalara girişmiş, Şam topraklarına, düşüncelerini yayan davetçiler göndermiştir. Bundan sonra Şam topraklannda bu aşın uçlar çoğalmış, bugün «Cebel-en-Nusayriyye» diye adlandmlan «Semnıan» dağını kendile*rine karargâh edinmişlerdir. Bu fırkanın îleri gelenlerinden bir kısmı müridlerini esrarla uyuşturarak yoldan çıkarıyorlar ve kendilerine bağlıyorlardı. Bu nun içindir ki tarihte bunlar «Haşşaşîn» (esrarcılar) diye adlandırılmışlardır. Haçlıların Şam topraklarına ve çevresinde bulunan îslâm ülkelerine saldırdıklan dönemde Nusayrîler, müslünıanlara karşı Haçlılara yardım ettiler. Haçlılar,"bir kısım îslâm ülkelerini işgal edince, Nusayrileri kendilerine yaklaştırdılar, onlara büyük mevkiler verdiler. Nureddin Zengi, Selahaddini Eyyubi ve ondan sonra gelen Eyyubiler işbaşına geçince, Nusayriler ortadan kayboldu. Faaliyetleri, fırsat buldukça ve zaman müsait oldukça müslümanlara tuzak kurma ve müslümanlarin ileri gelenlerini ve liderlerini kalleşçe öldürme şekline dönüştü. Daha sonra Şam topraklarına Tatarlar saldırınca Nusayriler bu defa da müslümanlara karşı Tatarlara yardım etmişler, Tatarlara, müslümanları öldürmeleri için zemin hazırlamışlardır. Tatarların saldırıları sona erince Nusayriler, kabuklu böcekler gibi dağlardaki kabuklarına çekildiler, yeni bir fırsatı kollamaktadırlar. RABBİM ONLARI HELAK ETSİN....... alıntıdır.
![]() Konu Özgür Suriye tarafından (06-11-2012 Saat 14:51 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|