|
![]() |
#1 |
![]() Birisine, ‘seni seviyorum' demek başka, ‘eşin-menendin yok' demek başkadır. Birincisi makbul olsa da, ikincisinin mahzurlu olduğunda şüphe yoktur. *** Medeniyetlere kastedenlerin, kültürleri ortadan kaldırmaya yeltenenlerin vebalini dünyada tartacak bir baskül olmadığı gibi ahirette de o büyüklükte bir kantar yaratılmamıştır. *** Allah'a dilbeste olmuş gönüller, işlerini planlarken O'nunla alakalı mülahazaları bir ana nakış gibi işin merkezine oturtmalıdırlar. *** Günahın Allah tarafından affedilmesi başka mesele, kulun o günahtan dolayı sorguya çekileceğini düşünerek hep ızdırap duyması daha başka bir meseledir. *** Şuursuz taklid makbul değildir. *** İnsanlara karşı hakiki şefkat, onlara ebedî saadeti kazandırma yolunda ortaya konan cehd ü gayretle olur. *** Bediüzzaman, gerçek Mukteda Bih'e (sallallahü aleyhi vesellem) basiretle iktida etmiş bir basiret muktedisidir. *** İnsanın inandığı meseleye kilitlenmesi o hususta yapacağı en büyük duadır. *** Allah'ı (celle celalühü) vicdanda derinlemesine duymanın en önemli şartı bir an evvel nazarîden sıyrılıp meseleleri amelînin enginliğiyle hissetmeye bakmaktır. *** Eski-yeni bütün tiranlar, şefkatten mahrum bir kısım insan bozmalarıdır. *** Kalb ve ruhta şefkat eksikliği bir tabiat deformasyonunun neticesidir. Bunun içindir ki, hakiki bir insanın şefkatten mahrum olması düşünülemez.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|