Valla basitlik, sonradan görmüşlüğün durdurulamaz absürtlüğü, doğayı umursamama ve rant AKPden CHPye bizim millette genellikle olan bir şey. İki parti de bu noktada birbiri ile yarışıyor.
Particilik yapanlara bir noktada acıyorum çünkü kendi partisinin bazı işlerini beğense de beğenmese de savunmak durumunda hissediyor ve kılıfına uydurmaya çalışıyor.
Direk net örnek veriyorum. Bizim elimizde kalan adalara bakılsın bir yunanlılarda kalan adalara bakılsın. Nüfus, bina, yerlerde gezen çöpler, Doğa-ağaç sevgisi, vs. karşılaştırılsın.
AK Parti'nin yanlışlarını eleştirelim. AK Parti'nin yanlışlarını, doğru bulmadığım işlerini ve görüşlerini forumumuzda eleştirdim, eleştiririm. Mesela ben, AK Parti'nin ısrarla savunduğu başkanlık sistemine karşıyım, parlamenter sistemden yanayım. Mesela, dershanelerin zorla kapatılmasını doğru bulmuyorum, karşıyım ve dershanelerin zorla kapatılması demokrasi anlayışma ters. Mesela, AK Parti'de ismi küfürlü sözleriyle birkaç kere gündeme gelmiş olan bir milletvekili var; o şahıs, AK Parti'de hâlâ milletvekilliği görevini sürdürüyor. O terbiyesiz milletvekilinin AK Parti'ye yakışmadığı ve partiden ihraç edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Bu misalleri çoğaltmak mümkündür.
Bununla beraber çevrecilik konusunda AK Parti ile CHP'yi ya da başka bir siyasi partiyi bir tutmak doğru olmaz. AK Parti, 12 yıllık iktidarında 3.000.000.000 (3 milyar) civarında ağaç dikmiş olan bir siyasi partidir ve bu icraatıyla da Türk Siyasi Tarihi'nde bugüne kadar iktidar olmuş tüm siyasi partiler arasında en çok ağaç dikmiş olan en çevreci siyasi parti olarak tarihe geçmiştir. AK Parti; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi parti olmasının yanı sıra en çevreci siyasi partidir de.
Konu Cihannur tarafından (11-16-2014 Saat 13:52 ) değiştirilmiştir..
Bazı konularda iş işten geçti artık... Nüfus aldı başını gitti... İstanbul'da nefes alacak yer kalmadı... Menderes'in en büyük hatası bu oldu.. Onun devrinde kontrolsüz göçler oldu... Bugün artık bina yapımının ucu kaçtı...
Bazı konularda iş işten geçti artık... Nüfus aldı başını gitti... İstanbul'da nefes alacak yer kalmadı... Menderes'in en büyük hatası bu oldu.. Onun devrinde kontrolsüz göçler oldu... Bugün artık bina yapımının ucu kaçtı...
Menderes'in devrildiği 27 Mayıs 1960 tarihinde İstanbul'un nüfusu kaçtı? İstanbul'un şimdiki nüfusunun 10'da 1'i civarındaydı. Evet, şu sıralar 15.000.000 civarında olan İstanbul'un nüfusu, Türkiye ölçeğine göre ve İstanbul'un coğrafi yapısına göre yüksektir. Fakat İstanbul'daki bu kalabalıklık yüzünden Adnan Menderes'i sorumlu tutmak doğru olmaz. İstanbul'un nüfusunun 15.000.000 civarında olmasının, bu kadar kalabalık olmasının sorumlusu CHP ve CHP Zihniyeti'dir. Türkiye'deki pek çok sorunun kaynağı CHP'nin ve CHP Zihniyeti'nin yaptırdıkları ya da sebep oldukları 4 askerî darbe (27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 askerî darbeleri) ve 27 Mayıs 1960 ile 28 Nisan 2007 tarihleri arasında 47 yıl boyunca süren askerî vesayet olduğu gibi, İstanbul'un aşırı kalabalıklaşmasının sebebi de CHP'nin neden olduğu askerî darbeler ve askerî vesayettir. Türkiye'de son 50-60 yılda 4 askerî darbe yapılmasyadı ve Türkiye, 50 yıla yakın süre askerî vesayetle yönetilmeseydi, Türk Milleti'nin genel sosyo-ekonomik durumu çok büyük ihtimalle şimdiye göre çok daha iyi bir durumda olurdu ve bu kadar çok sayıda insan, ekmek parası için İstanbul yollarına düşmek zorunda kalmazlardı.
Konu Cihannur tarafından (11-19-2014 Saat 06:21 ) değiştirilmiştir..