|
![]() |
#1 |
![]() 1986-1987 sezonunda Galatasaray tarafından Malatyaspor'a verilen teşvik primi itiraf edildikten sonra 1992-1993 sezonunda yine Galatasaray tarafından Gençlerbirliği'ne verilen teşvik primi de itiraf edildi. Böylelikle Galatasaray'ın 1986-1987 sezonuyla 1992-1993 sezonunda elde etmiş olduğu şampiyonlukların şaibeli olduğu bir kez daha net biçimde anlaşılmış oldu.
Gençlerbirliği Eski Yardımcı Antrenörü Sadi Tekelioğlu'nun yapmış olduğu bu açıklamalar doğruysa Beşiktaş'ın 1992-1993 sezonu şampiyonluğunun Galatasaraylı bazı yöneticiler tarafından gasp edilmesi tam bir 'profesyonel dolandırıcılık' örneği olarak kayıtlara geçer. Çünkü o sezonun son haftasında Galatasaraylı bazı yöneticiler tarafından Beşiktaş - Gençlerbirliği maçı hakkında o maçta Beşiktaş tarafından şaibe yapılacağı iddiaları dillendirilerek gündem oluşturulmuştu. Hem şampiyonluk yarışındaki rakibin (Beşiktaş), oynayacağı maça (Beşiktaş - Gençlerbirliği maçı) şaibe karıştıracak diye propaganda yap ama hem de alttan alta şampiyonluk yarışındaki rakibinin o maçı için Gençlerbirliğili futbolculara teşvik primi vererek Galatasaray olarak o maçı şaibelendir. Eğer olay böyle gerçekleştiyse bu yapılanlar tam bir 'profesyonel dolandırıcılık' ve aynı zamanda Yahudi propaganda taktiğidir. Yahudiler buna benzer propaganda taktikleri konusunda uzmandırlar. Biz bugüne kadar hep o sezonun son haftasındaki diğer bir maç olan 8-0'lık Ankaragücü - Galatasaray maçının şaibesi üzerinde konuşuyorduk. Anlaşılan o ki Galatasaraylı bazı yöneticiler sadece Ankaragücü - Galatasaray maçını değil, o maçın yanı sıra Beşiktaş - Gençlerbirliği maçını da Gençlerbilirliği futbolculara teşvik primi vererek şaibelendirmişler. Eğer durum böyleyse adamlar (!) işlerini garantiye almışlar demektir. Çünkü o sezonun son haftasına girilirken Beşiktaş ve Galatasaray eşit puandaydılar ve Galatasaray'ın Beşiktaş'tan sadece +2 averaj avantajı vardı. Rakibinle eşit puan durumundayken hem Ankaragücülü hem de Gençlerbirliği futbolcuları bağlarsan şampiyonluğu neredeyse garantilersin. Galatasaraylı bazı yöneticiler tarafından sadece Ankaragücülü futbolcuları bağlamak yeterli olmayabilirdi. Çünkü Beşiktaş kendi sahasında oynayacağı şampiyonluk maçında Gençlerbirliği'ni mesela 6-0 ya da 7-0 gibi bir skorla yenseydi, Galatasaray'ın Ankaragücü deplasmanından alacağı 3-4 farklı skorluk bir galibiyet bile şampiyonluğun Beşiktaş'a gitmesini önleyemeyebilirdi. Koyu Galatasaraylı Rasim Ozan Kütahyalı'nın da 'utanıyorum' diyerek itiraf ettiği üzere Galatasaray'ın 1966-1997 sezonu şampiyonluğu da şaibelidir. Fransız ekollü Galatasaray âdeta Banker Bilo filmindeki Banker Mahmut'un Bilo'ya 'yaptım ama niye yaptım bir sor!' tavrı içinde. Onlara sorsak 'bu kadar şaibeli şampiyonlukları, bilmediğimiz belki başka şaibeli şampiyonlukları da niye aldınız?' diye herhâlde şu minvalde cevap verecekler: "Şaibeli şaibesiz demeden, hiçbir değer yargısını gözetmeden, spor ahlâkına uymadan, sportmenliği falan umursamadan şampiyonluklar kazandık. Sonunda ne oldu? Elde ettiğimiz bu şampiyonluklar ve diğer sportif başarılarımız sonucunda Galatasaray olarak taraftar sayısında Fenerbahçe'yi geçerek Türkiye'nin en çok taraftara sahip olan kulübü olduk. Makyavelizm ideolojisi açısından başarılıyız. Hedefe giden her yol mübahtır. Helâl haram demeden kupaları, şampiyonlukları kazandık ve hedefe ulaştık." Beşiktaş'ın bu kadar şampiyonlukları Galatasaray tarafından şaibelerle gasp edilmiş durumda. Bilemiyoruz ama Beşiktaş'ın belki başka şampiyonlukları da gizli kalmış olarak benzeri bir şekilde şaibelerle gasp edilmiş olabilir. Bütün bu yaşananlardan sonra Beşiktaş tribünleri Beşiktaş'a ve Beşiktaşlılara yapılmış olan bu kadar haksızlıklara tepki olarak Galatasaray aleyhinde "Parayla şampiyonluk ne kadar kolay" sözleriyle başlayıp devam eden bir tezahüratta bulunuyorlar.
![]() Konu Cihannur tarafından (05-17-2016 Saat 22:53 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|