|
![]() |
#1 |
![]() HZ ALİ DÖNEMİ SIFFIN SAVASI
Muaviye, Firat kiyisinda karargâh kurmustu. Hz. Ali'nin ordusu Ilk geceyi susuz geçirdi Sam ordusu nehirden uzaklastirildi. Muaviye, Ali (r.a)'a adam göndererek nehirden su almak Istedi. Hz. Ali (r.a) su almalarina engel olmadi. Hz. Ali, Muaviye'ye isyandan vazgeçirmeye çalisti. cevap alamadi. Iki ordu birlikleri arasinda ufak çarpismalardan sonra, Muharrem ayinin sonuna kadar mütâreke yapildi Hz ali muaviye arasında elçiler gidip gelmeye basladi baris yolunda gelisme saglanamadı Safer ayında* savas basladi.savaş* mubarezeler ile geçti. Hz. Ali (r.a), orduya toplu saldiri emri verdi Savas tüm siddetiyle devam etti.Yasir'in sehid edIlmesine* üzülen Hz. Ali'nin siddetli bir taarruzu ile Sam ordusu dagIlma noktasina getirdi Muaviyenin komutanı as mızeak uçlarına mushaf taktı hz Ali (r.a), söyle diyordu: "Bu hiledir. araniza ayrilik düsürmek birliginizi bozmak istiyorlar". Iraklilar, komutan Ester'e savasmayi biraktirmasini Istediler. Hz. Ali Ester'e adam göndermek zorunda kaldi. Ester, gelen adama: "Simdi mevziden ayrilacak an degildir. Ben kesin zafere ulasacagimi umuyorum, acele etme" diyerek karsilik verdi.* Iraklılar savaşı bırakmak isteyince hz ali komutan estere adam gönderdi, Ester'in askerleri arasinda sesler yükseldi.savasi sürdürüyorlardi. Iraklilar,hz Ali (r.a)'a: "Vallahi* Ester'e birakmasi için degil, savasa devam etmesi için adam gönderdin dediler. Ester, savasi birakmak zorunda kaldi. Muaviye "Istedigimiz, aramizda Allah'in kitabini hakem kIlmaktir. hakem seçIlmesini ve Allah'in kitabina uygun karar verilmesini söyledi Hz. Ali (r.a)'in taraftarlari hakem olayını memnuniyetle karsiladilar.muaviye hakem olarak zeki ve kurnaz Amr b. el-Âs'i seçti Iraklilar ise Ebu Musa yı hakem ettiler. el-Âs' ile Ebu Musa 37. yilin Safer ayinda Dumetul-Cendel'de karar verirken esas alinacak prensipleri içeren "tahkimnâme"yi kaleme aldilar
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() CEMEL VAKASI
Hz. Ali Basra'ya geldi herkes baris istiyordu.* Hz. Ali'nin Basra'ya gelişiyle* herkes huzurlu bir sekilde uyumustu. Sebe ile Hz. Âiseye hücum ettiler Hz. Ali,* Kâab Hz. Âise'yi uyandirmis, Hz. Âise, çarpismalarin basladigi yere gelmisti. Hz. Ali* savaşmak istemiyor, Hz. Âiseyi* teskin etmeye çalisiyordu.ok yaydan firlamis savaş başlamıştı* Çatısmanin en hararetli aninda Hz. Ali atini sürerek savas meydanina geldi. Hz. Zübeyr'i çagirip Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)'in Ali ile Zübeyr arasinda ihtilaf meydana gelecegini Zübeyr'in haksiz olacagini söyledigini hatirlatmisti. Hz. Zübeyr geri çekildi. Hz. Talha da* çatisma meydanindan çekilmek istemisti. Onun savas alanindan uzaklasmasiyla üzerine zehirli bir ok atilmis ok Hz. Talha'nin ölümüne neden olmustu. ortalikta yalniz Hz. Âise ile bir grup kalmisti. Çatismalar devam ediyordu. Bütün kanlarin dökülmesine neden olan münafiklarin hedefi Hz. Âise idi.Hz. Âise' yi tevkif etmek,hakarette bulunmak istiyorlardi. Sebeîlerin maksadini anlayan Dâbbeogullari Hz. Âise'yi* büyük fedakârliklarla korumuslardi.* çatismalara son vermek için birisi deveye saldirarak yere yikmis,Hz. Ebu Bekir'in oglu Muhammed, Hz. Ali tarafindan kosarak Hz. Âise'nin korunmasina hizmet etmisti. Hz. Ali Hz. Âise'nin hatirini sormus, istirahatten sonra onu, kardesi Muhammed b. Ebu Bekir ile Medine'ye göndermisti.kirk kadar kadin refakat etmisti. Hz. Âise Basra'dan ayrilirken, Hz. Ali arasindaki mücadelenin yanlis anlasilmadan ileri geldigini söyledi.* Hz. Ali Rasûl-i Ekrem'in muhterem haremine her türlü hürmeti göstermenin görev oldugunu belirtti. Hz. Âise, Medine'ye hareket etti.Hz. Ali cemel vskasından sonra hilâfet merkezini Kûfe'ye tasiyarak, sehadetine kadar orada kaldi. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Hz. Ali r.a.'in hilafet hakkindaki görüsü
Hz.Peygamber (s.a.s.). vefat edince, Müslümanlar Hz.Ebû Bekir r.a'i Devlet Baskanligina getirdiler. Hz.Peygamber (s.a.s.), iki görev üstlenmisti: Birisi,* teblig ikincisi,devleti yönetmekti.Onun vefatiyla vahiy ve Peygamberlik son buldu. Artik Peygamber gelmiyecek, inananlar,Kur'an'la peygamber'in Sünnetiyle yasamlarina yön verecek, düzenlerini kuracaklardir.* inanmak isteyen Müslümanlar, yasantilarinı kuraan ve sünnetullaha göre tanzim edecekler,iki kaynaga ters düsen hayat kanunlarini tanimayacaklardir. iki kaynagin özü olan Islâm'i Allahu te'âlâ tek nizam kabul etmis ve bunun disinda kalan sistemleri tanimayacagini söyle ferman buyurmustur: "Kim Islâm'dan baska bir din ararsa asla kabul olunmaz ve o, ahirette* en büyük zarara ugrayanlardandir" Hz.Peygamber (s.a.s.)'in vefatiyla, kanun degil, kanunun tatbikçisi Hz.Muhammed (s.a.s.). Müslümanlar arasindan ayrilmistir. onun ölümünden sonra, Müslümanlar yeni kaynaklara degil; mevcut olan kuraan ve sünneti tatbik edecek bir insana, bir idâreciye muhtaçtilar. lideri bulmak lazimdi ki, bu ihtiyaci müslümanlar baslarina "Halife dedigimiz devlet baskanlarini getirerek giderdiler. Hz.Peygamber (s.a.s.).vefatindan sonra, Müslümanlari yönetmek halife seçmek istemedi buna vakti vardi, halife seçimi Müslümanlara birakilmis; onlar da, Peygamber'lerinin vefatindan sonra, kendilerini yönetmek üzere Hz.Ebû Bekir r.a'i seçip biat' etmislerdir. Hz. Ali r.a.'in hilafet hakkindaki görüsünü Hz.Ali r.a'in bir konusmasiyla açiklamak istiyoruz. Hz ömere itaat ettim.askerleriyle cihad ettim. had cezalarini kamçımla yerine getirdim. Ölünce Hz. Peygamber (s.a.s.)'e olan akrabaligimi, Islâm'da önceligimi liyâkatimi düsünerek baskasinin bana tercih edilmeyecegini sandim. Öldükten sonra, Ömer hilâfeti çocuguna yasakladi yeni halifeyi seçmek üzere alti kisilik bir heyet seçti ben onlardan biriyim. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() EBU TALİB
Ebu Talib*Resul-i ekrem efendimizin amcası* hazret-i Ali’nin babasıdır. Peygamber efendimizin dedesi Abdülmuttalib vefat edince, Ebu Talib’in yanında kaldı.ebu talib Hicretten üç yıl önce, seksen yaşını geçmiş olarak vefat etti. Peygamber efendimizin dedesi Abdülmuttalib, sekiz yaşındaki yetim efendimizi himaye etmesi için oğlu Ebu Talib’e vasiyette bulundu. Peygamber efendimiz, dedesinin vefatından sonra amcası Ebu Talib’in yanında kaldı.Kureyş’in ileri gelenlerinden olan Ebu Talib, Peygamber efendimize sevgi ve şefkat gösterdi. O’nu kendi çocuklarından çok sever,onsuz uyumaz,onsuz bir yere gitmez ve* başlamaz, O’na ayrı sofra kurdururdu. Sevgili Peygamberimiz on iki yaşlarındayken, Ebu Talib, Şam seferine O’nu da götürdü.Busra yakınlarında bir manastırın rahibi Bahira, Resulullah efendimizin peygamberlik alametlerini görerek, Ebu Talib’e O’nu götürmemesini söyledi. Ebu Talib, ömrü boyunca, Peygamber efendimizi yanından ayırmadı. O’nu ölünceye korudu. Sevgili Peygamberimizin hazret-i Hadice ile evlenmesinde mühim hizmetleri oldu. Peygamber efendimiz İslama davet ettiğinde başta amcası Ebu Leheb ve akrabaları O’na karşı çıktılar amcası Ebu Talib kabul etmemesine rağmen karşı çıkmadı. O’na yardımcı oldu. efendimize himayede bulundu. Müşriklerin tehditlerine karşı koydu. Müslümanlara yardım etti. Muhasaranın kaldırılmasında mühim rol oynadı. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() EBU TALİB
Ebu Talib hastalandı müşrikler toplanarak Ebu Talib’e gittiler ve Senin büyüklüğüne inanıyor, üstünlüğünü kabul ediyoruz.sana, muhalefet etmedik. Korkarız ki, Muhammed bizimle uğraşır, husumet devam eder. Bizi barıştır birbirimize taarruz etmeyelim.” Ebu Talib efendimizi çağırtıp; “Kureyş’in ileri gelenleri senden dinlerine karışmamanı rica ediyorlar. kabul edersen, sana biat ederler dedi. alemlerin efendisi ebu bekire buyurdu ki: “Ey Amca! Ben onları davet etmek istiyorum* La ilahe illallah” derseniz ve putları kaldırıp atarsanız.”müşrikler hemen bizden,başka bir şey iste!..” dediler.efendimiz; “Siz, güneşi ellerime koysanız ben başkasını istemem buyurdu. Müşrikler; “Ya Muhammed! acayip bir teklifte bulunuyorsun. Biz sana riayet etmek istiyoruz, sen bizim hatırımızı hoş etmiyorsun!” diyerek, kalkıp gittiler. Ebu Talib, Peygamber efendimize; “Senin Kureyş’ten istediğin gayet yerindeydi. Doğru söyledin.” dedi. Amcasının sözü, Resulullah efendimizi ümitlendirdi “Ey amca! Bir kere «La ilahe illallah.» de! kıyamet günü sana şefaat edeyim.” buyurdu.Ebu Talib“Halkın, ölmekten korktu Müslüman oldu diye ayıplamalarından korkuyorum. Yoksa, hatırını hoş ederdim.” diyerek nefsine ağır geldiğini söyledi ve vefat etti. Vefat ettiğinde seksen yaşını geçmişti |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Asrı saadet*
PEYGAMBER EFENDİMİZİN CEFAKAR KIZI* HZ. ZEYNEP in eşi ebul as Bir an önce hazırlan, dedi. Hz. Zeyneb, çobandan sahabelerin haberini bekledi. çoban, buluşma yerini haber verdi. Sonra* Allah Resûlü (a.s.m.) Zeyneb’i çocukları ile getir buyurdu. Hz. Zeyneb Sahabiler beklesinler. geleceğim, diyerek haber gönderdi.Hz. Zeyneb Kinâne ile Mekke’den ayrıldı.sahabiler Hz. Zeyneb’i Medine’ye götürdüler.sıkıntılı ve sancılı kutlu hicret yolunda canından çok sevdiği babasına kavuştu.* Eşi Mekke’de kalan Hz. Zeyneb, yıllarca özlem içinde yaşadı.esir düşen eşi, Hz. Zeyneb tarafından kurtarıldı. Ebû’l-Âs, Çok duygulandı. Efendimiz hakkında yanılmadığını gördü. hakikati anladı. Kalbi iman nuruyla aydınlandı. Ancak Müslüman olmadı. Efendimize ve hanımına defalarca teşekkür etti: HZ. ZEYNEP 'in eşi İzin verirseniz Mekke’ye gitmek istiyorum, diyerek Efendimizden izin istedi Mekke’ye gitti Başından geçenleri anlattı.etrafındaki halka döndü. Yüksek sesle sordu Kureyşliler Bilmenizi isterim ki Müslüman olmaya karar verdim. mallarınızı gasp etmemek için* buraya geldim. Mallarınızı dağıttıktan sonra Müslüman olduğumu açıkladım. Şahadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed de O’nun kulu ve elçisidir, dedi. HZ. ZEYNEP 'in müslüman oldum açıklanasını dinleyen müşrikler, öylece baka kaldılar. Devesine binen Ebû’l-Âs,Mekke’den ayrıldı. Eşi ve çocuklarına kavuşma ümidiyle, Medine’ye yola çıktı.Ebû’l-Âs, ailesinin özlemi ile yaşıyordu. bu özlem bitecek ailesine kavuşacaktı. Yol boyunca kavuşmanın hayalini kurdu:Bundan sonra hiç ayrılmayacağız, diye söylendi. HZ. ZEYNEP in eşi müslüman olduktan sonra Kendisine hayrı olmayan putlardan kurtulduğu için gerçekleri görmediği, hanımını dinlemediği* için kendine kızıyordu.çok mutluydu. Yalnızca eşi ve çocuklarına kavuşacak, ona bütün nimetleri veren Rabbine yönelecek, huşu ve huzur içinde ibadet edecekti. HZ. ZEYNEP Eşinin Müslüman olacağını hisseden Hz. Zeyneb, Mekke’ye gideceğini duyunca üzüldü. Uykuları kaçtı. Günlerce uyuyamadı. Teheccüd namazından sonra ellerini semaya kaldırdı. Rabbinedua dua yalvardı.Duaları kabul olmuş,eşi geri dönmüştü. Eşinin dönünce dünyalar onun oldu.Mutlaka İslam ile şereflenmek için gelmiştir, diye düşündü. Mescid’i-Nebevî’ye giden Ebû’l-Âs, şehadet getirerek Müslüman oldu HZ. ZEYNEP eşinin müslüman olduğu Haberi Hz. Zeyneb’e ulaştı.yirmi yıldır büyük bir ümitle bekleyen Hz. Zeyneb’in dili tutuldu. hıçkıra hıçkıra ağladı.Ebû’l-Âs’ın Müslüman oluşu Allah Resûlü (a.s.m.) ve sahabileri çok sevindirdi. Damadını tebrik eden Allah Resûlü (a.s.m.), kızı Zeyneb ile damadının nikâh akdini yenileyerek onları yeniden evlendirdi. HZ. ZEYNEP Damadı ebul as ın İslam’la şereflenmesine sevinen Efendimiz: Kızımı Ebû’l-Âs a nikâhladım. O, beni tasdik etti. sözleri yerine getirdi, buyurarak sevincini dile getirdi. Takdir etti Nikâhı yenilenen Ebû’l-Âs eşinin yanına gitti.Hz. Zeyneb ağlıyordu.mutluluk gözyaşlarıydı.hızla yerinden kalktı. Eşine sarılarak gözyaşlarıyla hasret giderdi. Rabbine şükrederek gözyaşları döktü.O gün hasret giderdiler.namaz kıldılar. ellerini semaya kaldırarak göz yaşları içinde dua ettiler. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() PEYGAMBER EFENDİMİZİN CEFAKAR KIZI*
Hz. Zeynep Peygamber Efendimiz ile Hz. Hatice’nin ilk kızı, Hz. Fâtıma’nın ablasıdır. Peygamberimize vahiy gelmeden on yıl önce, miladi 600 yılında Mekke’de doğdu.Arap Yarımadasında yaşayanlar kız çocukları doğduğunda yüzleri asılır, kimselere görünmezdi. Peygamber Efendimiz Ben bir kız babasıyım! buyurarak gurur duydu kendisine kız çocuğu lütfettiği için Rabbine şükretti. HZ. ZEYNEP ’in aileye girmesiyle efendimiz ve annelerimizin mutlulukları arttı. Zeynep doğduğunda Efendimiz yirmi otuz, Hz. Hatice* kırk beş yaşlarındaydı. Peygamber kızı Zeynep, dünyanın en bahtiyar çocuklarından biri olacaktı. Hz. Hatice kızını yedi gün emzirdi.sonra Arap âdetlerine uyarak sütanne aramaya başladı. Efendimizin halası Hz. Safiyyenin cariyesi Selmâ Hanıma verdiler. Hz. Zeyneb dokuz yaşında iken babasının hareketlerinde değişiklik oldu. sosyal ilişkileri çok kesiliverdi.Efendimiz, insanlardan uzaklaştı. şehir dışına çıkmaya Hirâ Mağarasına gitmeye başladı. neşeli ve hayat dolu efendimiz artık son derece düşünceli, kaygılı ve tedirgindi. endişe ediyor, korkuyor gibiydi. Olağan üstü şeyler duyup gören Efendimiz, eve rengi kaçmış, bitkin bir şekilde geliyordu. efendimizin ilgi, sevgisine alışmış* çocukları, onu göremeyince özlüyorlardı.kendileriyle ilgilenilmemesine üzülüyorlardı Babasındaki değişikliğin sebebini Hz. Zeyneb, annesine soruyor, neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.olağan üstü bir durum vardı. anladığı gün Babası ile ilgilendi rahatlatmaya çalıştı. Üzmemek için* hassasiyet gösterdi. HZ. ZEYNEP Efendimize vahiy geldiğinde on yaşındaydı. Babasının Hira Mağarasına gidişine şahit olan Hz. Zeyneb, babasının titreyerek eve geldiğini gördü. Rengi bembeyazdı. Sıkıntıdan alnından terler boşalıyordu.— Beni örtün! Beni örtün, buyurdu.Telaşlanan annesi, babasının üzerini örttü.Babasını görünce korktu.İlk vahyin en yakın şahiti olan Hz. Zeyneb, vahiy atmosferine girmişti. yaşanan manevi havay tenefüs etti eşsiz bir bilince ulaştı. HZ. ZEYNEP Fetretü’l-Vahiy döneminde Efendimizin sıkıntılarına özlemine, korku ve endişelerine şahit oldu Babası için üzüldü, korkup gözyaşı döktü.Babasının manevî acılarına* kahroluyordu.endişe ve acılar gözünün önünden gitmiyordu. Babasına bir şey olacak diye korkuyor, üzerinden atamıyordu. Duygularını annesiyle paylaşıyordu.içinde kopan fırtınaları belli etmesede başaramıyordu. Hz. Fâtıma, ablasına yaklaştı. Niye bu kadar çok üzülüyorsun? peygamber kızı olmak sevindirmiyor mu?Hz. Zeyneb kardeşinin başını okşadı Elbette sevindirir ey Fâtıma! Bu hangi genç hanımı sevindirmez, ona şeref kazandırmaz ki? Hem bundan öte bir şeref mi var?* HZ. ZEYNEP kardeşi hz fatmaya benim endişem kendimle değil, babamla ilgili. Dayımız Varakanın anneme söylediklerine endişeleniyorum.O babamızın yalanlanacağını, işkenceye uğrayacağını ve memleketinden çıkarılacağını söylemiş. Bütün bunlar aklıma geldikçe üzülmekten kendimi alamıyorum, dedi. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|