Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Sahabiler ve Alimler Sahabilerimiz ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-27-2018, 08:03   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tdv islamansiklopedisi.info
Sirhindi İMÂM-ı RABBÂNÎ(إمام ربّاني) görüşleri

*Ebû Dâvûd’un her asrın başında Allah’ın ümmete dinini ihya edecek birisini göndereceğini ifade eden hadis.Sirhindî’ye göre asrın müceddidi başka, binyılın müceddidi başkadır fark yüz ile bin arasındaki fark gibidir ve fark büyüktür buna göre her binyılda ülü’l-azm bir peygamber gönderilmesi gerekirdi şimdi ihtiyaç duyulan, ümmetlerdeki ülü’l-azm peygamberlerin yerini tutacak mârifeti tam olan bir âlim ve âriftir *Kendi zamanını tam bir karanlık olarak gören Sirhindî’ye göre karanlık, Hz. Peygamber’in velâyetini nübüvvetinden üstün gören ve şeriattan ayrılanlarca temsil edilmektedir bininci yılın müceddidine duyulan ihtiyaç, bozulmadan ve olgunlaşmadan kaynaklanmaktadır. Çünkü I. binyıl II. binyılın müceddidine namazın kemâlâtı” peygamberlerin nurundan istifadeyi ve ilim elde edilmesini mümkün kılmıştır.

*müceddidin vazifesi, zamanın geçmesi sebebiyle aşınmış veya bozulmuştur mücehhit dini tahrip etmeden nebevî bilgi yoluyla izah etmelidir. ilimlere ve mârifete sahip olan binyılın müceddididir; ispata gerek kalmadan ilâhî zâtı sıfatlar, fiiller, onun mânevî hallerini anlatır tecelliyat ve zuhûrattaki ilmi sûfîleri ve âlimleri aşarak geride bırakır; onların ilmi müceddidin ilmiyle mukayese edildiğinde çekirdeğe nisbetle kabuk gibi kalır *Sirhindî, Hz. Peygamber’in ümmeti hakkında söylediği şu hadisi söyler: “Ümmetimin evveli mi âhiri mi daha hayırlıdır bilmiyorum.” Kendisini sonuncularla özdeşleştiren Sirhindî’ye göre sonunculuk” Hz. Îsâ’nın ve Mehdî’nin de şehâdet ettiği gibi II. binyılın girmesiyle başlamıştır *Sirhindî Kimse Hz. Muhammed’e has olan ululuğa ortak olamaz o bunu ümmetinden birine bahşetmiştir Sirhindî kendisini “nübüvvet sofrasının bakiyesinden beslenen bir tufeyli” olarak tanımlar.
*Hindistan’a peygamberler gönderildiğine inanan Sirhindî, nübüvvet nurunun meşaleler gibi parladığının farkedilebilmekte olduğunu söyler. Ona göre peygamberlerden bir kısmının ümmeti yoktu, diğerlerinin ise mütevazi takipçileri olmakla birlikte ümmet oluşturmak için asgari sayı olan dörde ulaşamamıştır. *Hindistan’da küfrün önde gelenlerinin taşkınlığı nübüvvet nurunndan beslenmiştir; çünkü lânetlilerin kör akılları ilme ulaşmaktan âcizdir. Onların yaratıcı hakkındaki bilgileri hurafeyle karışmıştır

*Sirhindî, İslâm’a girmeden önce Nakşibendîye katılmak isteyen bir Hintli’ye tevhidi açıklamış tevhidin Hindû şirki ile hiçbir şekilde telif edilemeyeceğini söylemiştir.Hindûlar’la münazaraya girmemiş vonları hidayete er-dirmek çabasında olmamıştır
*Sirhindî, kendisini Nakşibendiyye’nin ihya edicisi görmüş ve tarikatı fikirleriyle zenginleştirmiştir. Müceddidiyye’nin kolay yayılmasına tesir eden en önemli husus, şeriatın başka bir şeye ihtiyaç duymamasıdır Bu vurgu tarikatın ulemâsına cazip gelmeiş medrese ve tekke kaynaşmıştır.
*Orta ve Batı Asyada Sirhindî’ye gösterilen ilgi vahdet-i şühûdu ile değil Sirhindî’nin mirası metinleri silsilesi ve Nakşibendiyye tarikatının Müceddidiyye koluna dayanır Halifeleri ve oğlu Muhammedin çabalarıyla Müceddidiyye batıda Haremeyn’e, Suriye’ye, Osmanlı topraklarına ve kuzeyde Mâverâünnehir’e yayılmıştır. Müceddidiyye, Nakşî geleneğinin kollarındandır
*Birçok çağdaş müellif, Mektûbât’ta Sirhindînin müceddidlik rolünü siyasî ve sosyal reform olarak yorumlamıştır. Bu yorum, Sirhindî’nin tasavvufî ile sonraki dönemlerde ortaya çıkan ıslah kavramlarının karıştırılmasındandır bunlar Nakşibendîliğe katılmasından öncedir. zamanımızdaki bir zalim” olarak bahsettiği Ekber Şah’ı ulemâya zulmetmek, Hindistan’da inek kesmeyi yasaklamak, müslüman camilerini mahvetmek ve kâfirlerin mâbed ve bayramlarını onurlandırmakla suçlamıştır. *Cihangir 1605 te tahta çıkmasını yeni bir dönemin başlangıcı görmüştür. Sirhindî, küfre ve özellikle onun tezahürü olan Hinduizm’e düşmandır. zaruret hali dışında kâfirlerle her türlü muameleden kaçınılmalıdır

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-27-2018, 08:03   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak vikipedi.com
İmâm-ı Rabbânî Ahmed Sirhindî

*İmâm-ı Rabbânî*Hindistan'da yaşamış*İslâm*âlimi*ve*tasavvuf önderidir
26 Mayıs 1564 te Serhendde doğmuş,*Babür İmparatorluğu zamanında 20 Kasım 1624 te
Serhend Pençap, Hindistan ta ölmüştür
Hz Hattab'ın soyundan geldiği için 'el-Fârûk' lakabını almıştır. 1624 te 60 yaşında vefat etmiştir. Nakşibendî*tarikatının mensubudur Kadiriyye,*Çeştiyye*gibi tarikatlarda saygın bir yeri vardır.*Nakşbendiyyenin Müceddidiyye*kolundandır.
*Babası ve*Bâkî Billâh*gibi âlimlerden dersler aldı İslâmî konular ve tasavvufu öğrendi *şeriatsız*bir tasavvuf anlayışı olamaz şeriat kuralları yerine getirilmelidir derdi. Yirmi yaşlarında Bâkî Billâh'ın müridi oldu. Kendisine Bâkî Billâh tarafından* icazet*ve*halifelik*verildi.*Ekber Şah'ın İslâm'a karşı tahrip ve yeni din oluşturma çabasına karşı mücadele verdi ve Ekber Şah'ın Dîn-i İlâhî*adlı oluşumunun yaygınlaşmaması İmam-ı Rabbânî'nin başarısıdır Ekber Şahın oğlu*Cihangir Şah, ordudaki mürit*sayısı artan Rabbânî'yi hapse attırdı bir sene sonra hapisten çıkararak sohbetine aldı.

*imam Rabbânî, mürşitler*yetiştirdi Hindistanda halkı irşat etti.*Ehl-i Sünnet*inancıyla tasavvufu*genişletti. Mektuplarıyla tecrübeleriyle sûfîlere*kaynak oldu Rabbânî, ikinci bin yılın*mücedditi*ve*müçtehit*kabul edildi İslâm hükümleri ile tasavvufu birleştirdiğinden kendisine 'Sıla' ismi verilmiştir.*İmam Rabbânî, Dünya ve Âhiret'teki kurtuluşun ancak Ehl-i Sünnet'e uymakla olduğunu bildirmiştir. ilim tahsilini emretmiş,* yobazlıkla mücadeleye önem vermiş, dîni cahillerden öğrenmeyi men etmiştir. kitap okumayı, ilim ve fıkıh öğrenmenin gerekliliğini anlatmıştır.*iman ve Kur'an ahlâkını , Allah'ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, ihlası, ruhu, şeytanla*ve nefsle cihadı peygamberler ve dört halifeyi anlatmış Müminlerin bölünmüş olduğunu sadece Ehl-i Sünnet'e uyanların kurtulacağını söylemiştir. Birlik olunması ve Müslümanlığın yayılması üzerinde durmuştur.*Ehl-i Sünnette ikinci bin yılın yenileyicisi kabul edilmiştir. 63 yaşında doğduğu şehirde vefat eden Ahmed Sirhindî'nin türbesine bölgesinde*Ravzayı Şerif denir.Mektûbât adlı eserinde Kelam* ve*fıkıh* bilgilerini, tasavvufun mârifetlerini açıklamıştır. Mektubat Necip Fazıl Süleyman Teymuroğlu Hüseyin Hilmi Işık tarafından türkçeye çevrilmiştir Ehli sünnete aykırı olan Râfızîliği reddetmiştir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-27-2018, 08:03   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tatlıaşkım.com
Hun İmparatoru başbuğ Attila

*Büyük Hun İmparatoru 395 te doğdu. Hun Devleti kurucularından Muncuk'un oğludur. 434 te kardeşi Bledu ile taç giydi kardeşinin öldürülmesiyle Tunadan Çin Seddi'ne imparatorluğun tek hâkimi oldu. 750 bin kişilik ordusuyla Galya şehirlerini alt üst etti. Orleans'ı kuşattı. Kuzey İtalya'yı silindir gibi ezip geçti. Avrupa'yı titreten bir cihangir oldu. 453 yılında öldü.*Büyük İskender gibi dünyaya hâkim olmak ihtirası ile doluydu büyük emelini gerçekleştiremedi. tarihin tanıdığı en ünlü cihangirdi Gençliğinde barış için Roma'da rehin tutuldu Roma kültürünü karakterlerini ve Latince'yi de öğrendi önce Bizansa yürüdü. aman dileyen İmparatoru yıllık vergiye bağladı. *Vergisini ödemeyen bizans imparatoruna, bunu pahalıya ödetti. Balkanlardan Mora'ya, İstanbul kapılarına kadar tüm bölgeyi ele geçirdi. Bizanslıların vergisini iki katına çıkardı İstanbul'u kuşattı Bizans İmparatoru III. Valentinianus, Attilâ'yı öldürtmeye teşebbüs etti. Kuşatma sonuçsuz kaldı. İmparator suikastçinin kafasını kestirip Attilâ'ya gönderdi

*Valentinianus'un evlenmemeye mahkum ettiği kız kardeşini , rahibe olarak kapatdığı manastırdan Attilâ'ya bir nişan yüzüğü ile gönderdi Avrupa'ya dehşet saçan Attilâ, çeyiz olarak Batı Roma İmparatorluğunun yarısını istedi. Valentinianus, kara kara düşüncelere daldı.Bizans'ı kapladı. Doğu Romada tükenmek bilmeyen korkulu günler ve aylar başladı,**Attilâ'nın emeli Batı ve Doğu Romanın birleşmelerini önlemekti. İki cephede savaşmak istemiyordu. Batı Roma'ya yürüdü. hallaç pamuğu gibi attı, Papa III. Leon, Attilâdan ricada bulundu. yalvardı. Papanın bu yalvarışıyla Romalılar ağır bir vergiye bağlandı.Sekiz yıl içinde Avrupayı istila etti Avrupaya korku ve dehşet saldı son derece âdil bir hükümdardı*Avrupa kendisini barbar gözüyle gördü. Attilâ bir istilâcı değil yaman ve mükemmel bir hükümdardı. Tarih milletine düzen verdi dünyada posta teşkilatını kurdu .Attilâ'nın ilk eşi ve Arıkan idi. bir kaç kadınla daha evlendi Macaristanda İlkido adında genç bir kızla evlendi. Elli sekiz yaşında olmasına rağmen son derece dinç ve kuvvetli idi. Evlendiği gecenin Avrupa'yı tir tir titreten cihangir, yatağında ölü bulundu. *Ağzından, burnundan boşanan kanlarla, bütün yatak kıpkırmızı olmuştu. Ölümünün şiddeti kanamadan mı, hastalıktan mı, yoksa bir suikastlemi olduğu anlaşılamadı.*
Cenazesi, büyük bir törenle kaldırıldı. Cesedi altın bir tabuta kondu demir bir mahfazanın içinde toprağa verildi.kimse tarafından rahatsız edilmeden ebedî uykusunu uyumak isterdi. Bunu, vasiyet etmişti. mezarını kazıp kendisini toprağa verenler okla vurularak öldürüldü.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-27-2018, 08:04   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tatlıaşkım.com
Hun İmparatoru başbuğ Attila

*Attila Hunlar'ın başına geçtiğinde 40 yaşındaydı babası Muncuk erken öldüğü için amcası Rua'nın yanında yetişmişti. Onunla seferlere katılmış devlet yönetimini, Hun siyasetini öğrenmişti. Amcası Rua 434'de ölünce devleti büyük kardeşi Bleda ile yönetti *Bleda, eğlenceye düşkün ve liderlik, devlet adamlığı özellikleri az birisi idi. ikinci plânda kalmış 445'de ölünce devlet idaresi çok güçlü bir asker, devlet adamı ve lider olan Attila'nın eline geçmiştir. *Amcası Aybars devletin doğusunu, Oktar batısını yönetiyorlardı.*İç isyanlar çıkınca Attila'dan yardım istediler . İsyanlar Hun birliklerince bastırıldı. Belçikaya saldıran Cermen asıllı Burgond'lar Hunlar tarafından püskürtüldü. Hunlarla Burgondların mücadelesi Alman destanlarında anlatıldı *hunlar 436 da Almanya'yı hakimiyetlerine aldılar devletlerinin sınırlarını Kuzey Denizi'ne ve Atlas Okyanusu'na kadar genişlettiler.**440'da Bizans Hun kaçaklarına sahip çıkıyor, yüksek makamlara getiriyordu. Bizanslı tacirler ticaretde Hunları aldatıyorlar Türk mezarlarını açtırarak mezarları soyuyorlardı tüm bu sebeplerden Attila Bizansın üzerine yürüdü 442 de Belgrad Niş Trakyadaki bizans kalelerini ele geçirdi

*Balkanlar'da Hunlar'a karşı durabilecek güçler ortadan kaldırıldı 445 yılında Bleda'nın ölümüyle Hun İmparatoru olan Attila gücünün doruklarında yükseliyordu Batı Asya ile Orta Avrupa'nın tek hâkimi Attila idi.**Bizans, anlaşmalara uymadı Attila, ikinci Balkan Seferine 447 de çıktı. Attila ve Avrupa Hun ordusu; Sofya; Filibe, Breslav, Lüleburgaz gibi şehirleri ele geçirdi. Teselyadan Büyük Çekmeceye ulaştı. Bizans kuşatma tehdidi altındaydı.İmparator Theodosios, Attila'dan barış istedi. Anatolios Barışı 447 de yapıldı.**Balkanları ve Bizans'ı kontrole alan Attila, siyasetini değiştirerek, Batı Romaya yöneldi.Roma ordusunu güçlendiriyordu. Attila Roma'ya karşı Vandallarla anlaştı. kendisiyle evlenmek isteyen Romalı Prenses Hanoria'nın isteğini kabul etti Honaria ile evlenince Roma'nın yarısı kendisine verilecek yönetime ortak olacaktı. *Attila'yı oyalayan Romalılar, onun teklifini kabul etmedi Bunu savaş sebebi sayan Attila, 200 bin kişilik ordusu ile Ren Nehrinden Galya'ya girdi. savaşta kimin gelip geldiği belli olmadı ancak Attila büyük bir başarı kazandı Galya'yı Roma ordusundan temizledi kral Aetyus Roma'da otoritesini kaybetti. Attila İtalya seferine çıktığı zaman karşısında duracak Roma ordusu kalmamıştı.*Attila 452 yılında 60 yaşında şüpheli bir şekilde Öldü, Yerine sırasıyla oğulları İlek, Dengizik ve İrnek, Hun Hakanı oldular. önceki Hun hakanları gibi başarılı olamadılar. 470 yılında Avrupa Hun İmparatorluğu dağılmıştı.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı