|
![]() |
#1 |
![]() Senin olmadığın yerde seni savunanlar, gerçek dostlarındır. / Hz Ali
Şu iki insanı asla unutmayın: İhtiyaç anında yanınızda olanı, zor zamanda yalnız bırakanı. / Hz Ali Allah'ın beni sevdiğini, istediğim her şeyi vermemesinden anlıyorum. / Hz Ali Allah seni özgür yaratmışken, başkasının kölesi olma. / Hz Ali Güzel ahlak, en güzel dindarlıktır. / Hz Ali sözü paylaş Fikri fikrinizle uymayan insanla, fazla meşgul olmayınız. Fikirde ki ayrılık kolay giderilmez. / Hz Ali Kalpler iyilikle kazanılır. / Hz Ali Hırs seni kul etmesin, Allah seni hür yarattı. / Hz ali Elde edeceğin servet yitireceğin şerefe değmez. / Hz Ali Bir insanı layık olmadığı yere koymak zulümdür. / Hz Ali Ayıbın büyüğü, aynısı sende varken başkasını ayıplamandır. / Hz Ali Akıllı adamın yüreği sırlarının kasasıdır. / Hz Ali Hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir. / Hz Ali Mazlumun zalimden öcünü alacağı gün, şüphesiz zalimin zulmettiği günden daha çetin olacaktır. / Hz Ali İmanınızı sadakayla, mallarınızı zekatla koruyunuz. Bela dalgalarını da dua ile savınız. / Hz ali Zulmün iki unsuru vardır: zalim ve mazlum. Zalim, zulmettiği için; mazlum da zulme rıza gösterdiği için hesaba çekilir. / Hz Ali Cennet cömertlerin, cehennem cahillerin yeridir. / Hz Ali Arkadaşa kavuşmak hüznün dağılışı, sevgiliye kavuşmak kalbin cilasıdır. / Hz Ali Herkesi affedin ama vatan hainlerini asla affetmeyin! / Hz Ali sözü paylaş Ey oğullarım, size vasiyet ederim. Dünyaya rağbet etmeyiniz. Benim için ağlamayınız. Doğruluktan hiç bir zaman ayrılmayınız. allah?ın Kitabı ile iş görünüz. Zalimlere düşman, mazlumlara yardımcı olunuz. / Hz Ali Arkadaşını zorlukta, gıyabında ve ölümünden sonra korumayan dost, dost değildir. / Hz Ali Suçların en çetini, sâhibine ehven ve ehemmiyetsiz görünenidir. / Hz Ali sözü paylaş Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır fakat ona itiraf ettirmek güçtür. / Hz Ali Batıla yardım eden, hakka zulmeder. / Hz Ali sözü paylaş Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. / Hz Ali sözü paylaş Korku ümitsizliğe eş olmuştur; utanç mahrûmiyete. Fırsat bulut gibi geçip gider; hayırlı fırsatları elde etmeye çalışın. / Hz Ali Üç şeye riayet eden mesut olur: nimet ulaştığında şükretmek, rizik kesildiğinde mağfiret dilemek, sıkıntıya düştüğünde çok la havle vela kuvvete illa billah demek. / Hz Ali Cömertlik, istemeden vermektir. İstendikten sonra vermemekse utançtandır ve kötüdür. / Hz Ali Yoksul bir adam kendi ülkesinde yabancı gibidir. / Hz Ali sözü paylaş Dünya hüzün yeridir. Gariplerin sıkıntısı bitmez. / Hz Ali Kim ölümün yokluk olduğunu zannederse, onun yokluğu yaşamıyla başlamıştır. / Hz Ali İman, kabul olan söz dil ile şehadet etmek, yapılmış olan amel ve akıl ile tanımaktan ibarettir. / Hz Ali Bilgiyle dirilen, ölmez. / Hz Ali Dostları yitirmek, gurbete düşmektir. / Hz Ali
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Bilgin, kadrini bilen kişidir; bilgisiz, yaptığını bilmeyen kişidir. Akıllı, ameline dayanır, câhil, emeline dayanır. Bilgin, kalbiyle, gönlüyle bakar görür; câhil, gözüyle bakar görür /hz ali
.inanan kişinin günde üç işi vardır: bir zaman rabbiyle münâcât eder, ona kullukta bulunur; bir zaman geçimi için çalışır; bir zamanı da vardır, helâl ve güzel lezzetlerle zevklenir. /HZ ali Akıllı kişi, ancak üç şey için yolculuk eder: geçimini sağlamak, âhiretini elde etmek, yahut da haram olmayan zevk ve lezzet elde etmek için. / Hz Ali sözü paylaş Dilinizi daima iyi kullanınız. O sizi saadete götürdüğü gibi, felakete de sürükleyebilir. / Hz Ali Akıllı adamın yüreği sırlarının kasasıdır. / Hz Ali sözü paylaş Ey insanlar, dünya sevgisinden sakının; zira dünya sevgisi her günahın başı, her belanın kapısı, her fitnenin yoldaşı, her musibetin de sebebidir./ hz ali Eğer bir gün dünyaya ait derdin olursa rabbine dönüp'rabbim çok büyük derdim var'deme; derdine dönüp çok büyük rabbim var'de. / Hz Ali Allah bir kulu alçalttı mı, ona bilgi başarısını men'eder. / Hz Ali Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız, daha bugünden onlara iyi kitaplar hediye ediniz. / Hz ali Hâin kişilere vefâda bulunmak, allah'a hiyânette bulunmaktır; hâinlere gadretmekse, allah'a vefâ etmek demektir. / Hz Ali Geçimini mertçe kazanmaya çalış. Nefsini alçaklıktan koru ki, fakir olsan bile şerefli kalasın. / Hz Ali Şehvetle kul olan parayla alınmış koleden de aşağılıktır. / Hz Ali İnsanların solukları ecellerine doğru attıkları adımlarıdır. / Hz Ali Ahlak ve fazilet aklın dışarıdan görünüşüdür. / Hz Ali Dünyada hiçbir şeye minnet etme, özgürlüğünü ancak bu şekilde koruyabilirsin. / Hz Ali |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Kaynak dinimizislam.com*
İmam-ı Şafii*sözleri ve nasihatleri *Allahü teâlâyı bilen necat (kurtuluş) bulur. Dininde titizlik gösteren, kötülüklerden kurtulur. Nefsini ıslah eden saadete kavuşur.” *Kim üç şeyi yaparsa imanı kâmil olur 1- Emr-i bil-maruf Allahü teâlânın emirlerini yapmak ve yaymak.2- Nehy-i anil-münker yapmak, yani Allahü teâlânın yasaklarını yapmamak ve yapılmaması için uğraşmak.3- Her işinde Allahü teâlânın dinde bildirdiği hudutlar içinde bulunmak.”* “Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahireti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde Allahü teâlâyı hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun. Ruhsat ve teviller ile uğraşan âlimden fayda gelmez.” “İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima Rabbini razı ve memnun etmeye bakmalı, ihlas sahibi olmalıdır.” "İlmi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmuş değildir. Ama ilmi tevazu için, âlimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur, kurtulur." "Senden daha çok malı ve parası olan kimseyi kıskanma. O malına ve parasına hasretle ölür. İbadeti ve taatı çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyalıklarına özenmeye değmez." "Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Madem ki böyledir, o halde Allahü teâlâya itaat edenlerle beraber bulun, onları sev." "İlim, ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır." "Resulullahın ve Eshabının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabul etmem." "Herkese akıllı denmez. Akıllı kimse, kendisini her türlü kötülükten koruyandır." "Kalbine ilahi bir nur penceresinin açılmasını isteyen şu dört şeyi yapsın: 1- Günün belli bir vaktinde yalnız kalsın ve huzura dalsın. 2- Midesini pek fazla doyurmasın. 3- Sefih kimselerle düşüp kalkmayı bıraksın, kötü kimselerle düşüp kalkmasın. 4- İlimleriyle yalnız dünyalık arzu eden kimselere yaklaşmasın." “Dünyayı ve Yaradanını bir arada sevdiğini söyleyen kimse yalancıdır.” "Hiç bir vakit yoktur ki, ilim mütalaası, hüzün ve kederi yok etmesin, ilmi mütalaa, kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir, insanda yüce duygular uyandırır.” Sadık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır." "İki kişinin, darıldıktan sonra birbirinin ayıplarını ortaya çıkarması, münafıklık alametidir." "Haksız sözleri tasdik eden, dalkavuk ve iki yüzlüdür." "Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşa etmez." "İbret almak istersen, hata sahibi kişilerin akıbetlerine bak da kalbini topla." "Dünya sevgisi ile Allah sevgisini bir arada toplarım iddiasında bulunmak, yalandır." "Âlimlerin güzelliği, nefslerini ıslah etmeleridir, ilmin süsü, şüpheli şeylerden sakınmak, yumuşak olup, sertlik göstermemektir." "Dünya işlerinde bir darlığa ve sıkıntıya düşen kimse, ibadete yönelmelidir." "Gururlanıp böbürlenmek, adi ve bayağı kimselerin vasfıdır." "Hizmet edene, hizmet edilir." "Dostlar ile yapılan sohbetten sevimli bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur." "İlmi sevmeyende hayır yoktur. Böyle kimselerle dostluk ve bağlılığını kes. Çünkü, ilim kalblerin hayatı, gözlerin aydınlığıdır." "Sadık dost ve halis kimya az bulunur, hiç arama!" "Bütün düşmanlıkların aslı, kötü kimseler ile dostluk etmek ve onlara iyilik yapmaktır." "İlim öğrenmek, nafile ibadetten üstündür." Kaynak dinimizislam.com* İmam-ı Şafii*sözleri ve nasihatleri "Kendini bilmeyene ilim öğreten, ilmin hakkını zayi etmiş olur. Layık olandan ilmi esirgeyen de, zulmetmiş olur." "Resulullahtan sonra insanların en üstünü Hazret-i Ebu Bekir, sonra Hazret-i Ömer, sonra Hazret-i Osman, sonra Hazret-i Ali'dir.” (radıyallahü anhüm) "İlim öğrenmek için üç şart vardır: Hocanın maharetli, talebenin zeki olması ve uzun zaman." "Kimin düşüncesi, arzusu, maksadı yemek içmek (dünya) ise; kıymeti, bağırsaklarından çıkardığı kazurat kadardır." "Dünyada en huzursuz kimse, kalbinde haset ve kin taşıyanlardır." "Başkalarını senin yanında çekiştiren, senin bulunmadığın yerde de seni çekiştirir." "Kanaatkâr olmak, rahatlığa kavuşturur." "Sırrını saklamasını bilen, işinin hakimidir." "Günlerin beraberinde getirdiği hadiseler, seni tesiri altına almasın. Sen iyi bir insan olmaya bak. Zaman içerisinde gelen musibetler ve belalardan dolayı sabırsızlık gösterme. Dünyanın bela ve musibetleri devamlı değildir.* *İnsanlar arasında hata ve ayıbın çok olsa bile, ahlakın; iyilik, cömertlik ve vefa (sözünde durmak) olsun, iyilik ve cömertliğin ile, hata ve ayıplarını ört. Cimriden iyilik bekleme. Çünkü Cehennemde, susuz kimseye su yoktur.* *Dünyanın sevinci de, kederi de, bolluğu da, darlığı da devamlı değildir. Kanaatkâr bir kalbe sahip olduğun zaman, sen ve dünyaya sahip olan kimse eşitsiniz.* *Ölüm, kimin yanına gelirse, artık onu ölümün elinden kurtaracak ne yer ve ne de gök vardır. Gerçi Allahü teâlânın yarattığı şu yeryüzü geniştir. Fakat, bir kere Allahü teâlânın hükmü gelince, feza bile dar gelir. Ölümün asla devası (ilacı) yoktur." "Başımda ağaran saçların ortaya çıkmasıyla, nefsimin ateşi sönüp gitti. Başımda beyaz saçların yanmasıyla, benim gecem oldu. Çünkü bunlar, ölümün habercileri idi. İhtiyarlığın habercileri yanaklarıma indikten sonra, ben nasıl rahat yaşarım,* *insanın ömrünün en iyi kısmı, ihtiyarlıktan öncekidir. Halbuki, gençliği yok olan bir nefs, yok olmuş demektir, insanın rengi sararıp, saçları ağardığı zaman, güzel ve tatlı günleri de, o güzellik ve tatlılığını kaybeder.* *Yeryüzünde büyüklenerek yürüme. Çünkü, bir müddet sonra bu yer, seni de içine çekip alacaktır." "Sefih ve cahil bir kimse konuşunca ona cevap verme. Sükut, ona cevap vermekten daha hayırlıdır." "Öğrenmenin acısını bir müddet tatmayan, hayatı boyunca cehaletin zilletini yudumlar." "Bütün düşmanlıkların sevgiye dönüşmesi umulur. Fakat hasetten dolayı olan düşmanlık böyle değil." "Allahü teâlâyı sevdiğini söylersin, halbuki, Ona isyan edersin. Böyle sevgi olmaz. Eğer sevginde samimi olsaydın, Allahü teâlâya itaat ederdin. Çünkü seven, sevdiğine itaat eder." "Senden görüşünü istemeyene, görüşünü verme. Çünkü böyle yaparsan, övülmediğin gibi, görüşün de o kimseye fayda vermez." "Müslümanların önderi imam-ı a'zam Ebu Hanife, memleketleri ve içerisinde yaşayanları, ilmiyle verdiği hükümlerle süsledi. Doğuda, batıda ve Kufe'de onun bir eşi yoktur. Allahü teâlâ ona rahmet eylesin." "İlim öğren, kimse âlim olarak doğmaz, ilim sahibi ile cahil bir olmaz." "Bir kavmin büyüğünün ilmi yoksa, herkes ona yönelip geldiği zaman o küçüktür. Kavmin makam ve mertebe sahibi olmayan ve ilim sahibi olan küçüğü, ilmi meclislerde kavmin büyüğüdür." "Sana gelene sen de git. Sana kötülük ve eziyet edene sen eziyet etme." "Ey insan, dilini muhafaza et, seni sokmasın. Çünkü o, büyük bir yılandır. Kabirlerde, kahraman ve cesur kimselerin bile kendileriyle karşılaşmaktan çekinip, dilinin kurbanı giden nice kimseler vardır." "Hakkı doğruyu kim söylerse söylesin kabul ediniz." |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Kaynak gizliilimler.tr.gg Başbuğ Attilanın sözleri*
Akıllı bir komutan uyum sağlar, ödün vermez. Asla hakem tayin etmeyin; bu üçüncü bir kişinin sizin kaderinizi belirlemesidir. Böyle bir seçim zayıfın yararına olur. Baş olmayı istememelisiniz. Başarılarınız, zaferleriniz ne kadar büyük olursa düşmanlarınız yolunuza o kadar büyük muhalefetle, acı ve cesaret kırıcı olaylarla çıkacaklardır. Başarılı olma ihtirasınız olmalıdır. Bu tutku kendinizi hazırlamanıza ve milletimizin mükemmel olmasına yardımcı olacaktır. Bilmediğimiz durumlarda, öfkeyle ileri atılmaktan kaçınmalıyız. Bir hükümdar ya da komutan tüm pazarlık ve anlaşmalarda diplomatik inisiyatifi elinde tutmalıdır. Asla düşmanınızla teması koparmayın, daima atak olun. Bu onu daha düşük düzeyde tutacak ve siz üstün durumda olacaksınız. Büyük komutanlar asla kendilerini fazla ciddiye almazlar. Çabuk verilmiş kararlar her zaman iyi kararlar değildir. Aynı şekilde çok ağır verilen kararlar da en iyi kararlar olmayabilir. Daha büyük bir sonuç pahasına, daha yakın ama daha az yararlı şeyler için pazarlığa oturmayın. Daha önemsiz konulara sapmak, hasmınızın kalbini yumuşatır. Doğal davranmalı, mevkinizin size getirdiği sahte bir gurura kapılmamalısınız. Düşmanınızın gelecekte size güvenmesini istiyorsanız, pazarlık sırasında verdiğiniz sözleri tutun. En değerli amaçlara çok zor ulaşıldığını unutmayın. Zafer kolay kazanılıyorsa, kendi isteklerinizin değerli olup olmadığını sorgulamalısınız. En değerli çabalarınızın arkadaşlarınız tarafından lanetleneceğini bilin. Siz mükemmel oldukça en çok acıyı çekecek onlardır. Eğer hareket ve istekleriniz onları tehdit etmiyorsa, önemsiz biri olma yolundasınız demektir. En iyi komutanlar en uygun zamanda soru sorma yeteneğini geliştirenlerdir. Geçmişi uygulamaktan asla vazgeçmemeliyiz. Tüm düşmanlara ve engellere karşı mükemmel olabilmek için bir kez daha ve sonsuza dek plan yapmalıyız. Görevinizdeki başarınızın çok çalışma hevesine bağlı olduğunu unutmamalısınız. Alın teri, daima ilhamdan önce gelir. Hizmet verdiğiniz ve liderlik ettiğiniz kişiler için kimseye fark ettirmeden ve teşekkür beklemeden kişisel özveride bulunmalısınız. Kaçınılmazı kabullenirken cesur olun. Engel olunmayacak ya da çok yüksek bedele elde edilecek şeyleri kabul edin. Bunu kabullenmeyebilirsiniz, ama asıl göreviniz milletimizin çıkarını korumaktır. Karmaşık sorunları çözerken mutlaka sağduyunuzu kullanmalısınız. Karşınızdakini kesinlikle küçümsemeyin. Komutan arkadan gelirse, asla lider olamaz. Komutan olmak kolay olsaydı, herkes olurdu. Komutanların güçlü yönlerini görmek için onların zayıf yanlarına anlayış göstermeliyiz. Mevkiinden özveride bulunmak yetki vermek değildir. Milletim amaçları gösterdiği çabaya değmelidir. Onun sırlarını bilmek sizi güçlü kılar ve asıl amaçlarınız konusunda onu aldatır. Pazarlığa mümkün olduğunca küçük sorunlardan başlayın. Böylece, küçük işlerin halledilmesi sağlanacak, bu ayrıntıların boyutundan çıkıp anlaşmayı olanaksız hale getirmeleri önlenmiş olacaktır. Pazarlığı asla şansa bırakmayın. Her görüşmeye düşmanların güçlü ve zayıf yanlarını bilerek girin. Pazarlığı gizli yapın. Ancak ilkeler herkes tarafından, öğrenilebilir. Sonuca nasıl varıldığı ise bilinmemelidir. Pazarlıklarda zaman sizin dostunuzdur. Öfkeyi yatıştırır ve daha mantıklı bir bakış açısı sağlar. O yüzden sakın acele etmeyin. Sorunlar ve muhalefet karşısında bile ısrarlı olmalısınız. Tüm Hunlar kör olsaydı, tek gözlü Hun hükümdar olurdu. Unutmayın ilkelerde anlaşmak, uygulamada anlaşmak anlamına gelmez. Ama o anlık durumu kurtarır. Ülkemizi yönlendirmek için, tüm komutanlarımız deneyim yoluyla yetenek haline gelecek suni tehlikelere sahip olmalıdır. Bunlar: Cesaret, arzu, duygusal güç, fiziksel güç, sevgi, kararlılık, tahmin, zamanlama, rekabetçilik, özgüven, sorumluluk, inanırlılık, ısrarcılık, güvenilirlik, koruyuculuktur. Yazılı raporlar, ancak hükümdar tarafından okunursa bir işe yarar, bir amaca hizmet eder. Yenilgiden ders alın. Aşamadığınız engeller karşısında liderlik gücünüzü artıramazsanız, hem siz, hem de astlarınız çaresiz kurbanlar olursunuz. Yüksek Roma duvarlarının, atlarımızın nal sesleriyle yıkılmasını bekleyemeyiz. Yüzeysel amaçlar, yüzeysel sonuçlar doğurur. Zafer için elinizdeki en son kaynağı kullanmanızın gerekeceği günler için duygusal enerjinin bir kısmını saklayın. Geri çekilip, toparlanma döneminde asla tüm enerjinizi ve çabanızı harcamayın. Zaferin temelinde, ne zaman ve nerede sorularının yanıtı yatar. Zamanın çok iyi bilincinde olun. Uygun anda düşmanınız için çekici olan pazarlıklarla harekete geçin yoksa önerilerinizi reddeder. Zor günlerde, ulus her zaman en acımasız komutanının önderlik etmesini ister. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Kaynak pekgüzelsözler.com
MEVLANA SÖZLERİ Gönül, gönül verilerek alınır. Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de hayâ! Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur. Harf’ler yetmedi anlaşılmama, bari hâl’den anla. Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır. Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz. Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür. Dua kapı çalmaktır. Gerisine karışmak haddi aşmaktır. Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol. Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır. Gönül, ebedi olmayan mülkü, bir rüya bil Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır. Sabır önceleri zehirdir. Huy edinirsen bal olur! Gerçek aşk’ı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar. Bazı insanlar bize armağandır, bazıları ise ders. Sen Allah’a güven. Hiç beklemediğin anda çiçek açar umutlar. Gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar. Bir kimsede kibir varsa, söz söylediği zaman soğan gibi kokar. Kitaplardan önce, kendimizi okumaya çalışalım. Üç sözden fazla değil, tüm ömrüm şu üç söz; hamdım, piştim, yandım. Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Zira bu işin baharı var. Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır. İnsan her şeyi göremez; sevdiğin şeyler, seni kör ve sağır eder. İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı. Ey dost! Derdin ne olursa olsun umudun her zaman Allah olsun. Bazen halimize Melekler imrenir. Bazen de halimizden Şeytan bile iğrenir. Susmak, mana eksikliğinden değil. Belki mana derinliğindendir. Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım. Yok, dünyada hicrandan daha acı ne istiyorsan et de onu etme. Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe götürür. Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen ‘ben Aşk’ım’ deme kimseye. Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. Şikayetçi, kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder. Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır. Kim, ne olursa olsun, sevgili bizim olsun tek, canı, canımız olsun. Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye! Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir. Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana! Ya da yazık olur adabına. Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, yok mu altından gümüşten bir kurtuluş? Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır. Gel de birbirimizin kadrini bilelim. Çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden. İmtihan içinde imtihan vardır. Derlen toparlan da ufak bir imtihana satma kendini. Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde! Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış. Gülü gülene ver. Kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir. Kıymet bilene ver. Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın. Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, iman ise çobandır. İman kuvvetli olmazsa, nefis aklı yer. Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır. Bir gönülde aşk ve sevgi ateşi yoksa o kişi karanlıklarda, Allah nurundan habersizdir. Yılan sokması seni sadece canından eder. Ama kötü dost hem candan, hem de imandan eder! Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar. Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor. Tut ki Ali’den sana miras kaldı Zülfikar. Sende Ali’nin yüreği yoksa Zülfikar neye yarar? Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur. Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni. Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters. Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus. Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
Mevlananın sözleri “Sünnet-i seniyyeye harfiyen uymak lâzımdır.” “Helâl kazanıp helâldan yemeli, giyinmeli, çalışmalıdır. Her hareketi Resûlullaha uydurmalıdır.” “Dargınlar barışmalıdır. Önce davranan önce Cennete girer.” “Tenhâda yalnız kalınca da günahtan sakınmalıdır.” “Nefsi mağlup etmek için, onu rahatsız etmelidir, istediği şeyi vermemelidir. En te’sîrlisi, gündüzleri oruç tutmak, geceleri az uyuyup namaz kılmaktır.” “Az konuşmalıdır. Altı yerde dünyâ kelâmı ile meşgûl olmak uygun değildir. Bu konuşma yerleri: Mescidler, ilim meclisleri, ölü yanı, kabristanlar, ezân okunurken ve Kur’ân-ı kerîm okunurkendir.” “Gurûrlu olmayınız, nefsinizle mücâdele, riyâzet ediniz, Peygamberimiz hep riyâzet çekmiş, zenginlik istememiş, arpa ekmeğini bile doyuncaya kadar yememiştir.” “Hakîkî bir âlime, rehbere teslim olmalıdır.” Büyük âlim Abdullah-i Dehlevî hazretleri; “Üç kitabın eşi yoktur. Bunlar; Kur’ân-ı kerîm, Buhârî-i şerîf ve Mesnevî’dir” buyurdu. evliyâlık kemâlâtını bildiren kitapların en üstünü Mesnevî’dir. evliyâlık ve nübüvvet kemâlâtını bildiren kitapların en üstünü, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbâtıdır Mevlânâ hazretleri, ölüme, “Şeb-i Arûs = düğün gecesi” adını vermektedir. ölüm bir felâket değildir, güzel ve tatlı bir şeydir. Tekrar Allaha dönmektir sevinç vesilesidir. Tasavvufda keder ve ümidsizlik yoktur. Yalnız sevgi ve tecellîler vardır. Gel, gel, her kim olursan ol gel! Allaha şirk koşanlardan, mecûsîlerden, puta tapanlardan da olsan gel Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir.Tövbeni yüz defa bozmuş olsan bile gel!” Bir muammadır aşk. Kiminin vicdanına atılan taş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır aşk. Her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir; çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar. Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil! Aklım her gün tövbe eder. Nefsim her an tövbemi bozar. Arada kalmış bîçareyim. İyi ki senin kapın var. Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur. Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak. Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki? Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak. Ey sahura kalkan, sahur yemeği yiyen kişi! Az konuş, hatta sus! Sus da orucu anlayanlar, oruçtan söz etsinler. Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ay da ara! Gözlerindeki perdeyi arala! Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz. İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur. Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra. Şarap küpü nereye konursa konsun şaraptır. Gül mezbelelikte bitmekle kötü olmaz, şarap altın tasa konmakla helal olmaz. Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol. Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül. Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile. Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol. Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla. Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır. Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak. Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir. Yaşadığın dünyaya bak; yüce tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin? Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin. Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla. Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir. Nasreddin Hocaya sormuşlar Allah’la aran nasıl? Nasıl olsun hep onun dediği oluyor. Teslimiyet sen teslim ol her şey olur ölmeden önce öl. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Kaynak manevihayat.com Hz Adem ile ilgili ayetler
Hazreti Adem (aleyhisselam)'ın ayet mealleri Rabb'in meleklere: "Ben bir halife yaratacağım" demişti. Melekler bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? biz seni överek tesbih ediyor ve takdis ediyoruz" dediler. Rabb'in "Ben sbilmediklerinizi bilirim." dedi. (Bakara) Allah Âdem'e isimleri, öğretti. Sonra meleklere arzedip: Eğer sözünüzde sadık iseniz, şunların isimlerini bildirin, dedi.(Bakara) Ve meleklere: "Adem'e secde edin!" dedik, hemen secde ettiler. Yalnız İblis dayattı, kibrine yediremedi, inkârcılardan oldu. (Bakara) Dedik ki: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." (Bakara) Derken Âdem Rabb'ından kelimeler aldı, tevbe etti. tevbesi kabul edildi Muhakkak O, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir. (Bakara suresi) And olsun biz insanı kuru bir çamurdan, suretlenmiş balçıktan yarattık." (Hicr,). O insanı kupkuru bir balçıktan yarattı." (Rahman,) And olsun biz insanı çamurdan yarattık." (Mü'minun) "O, sizi çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir edendir." (Enam, 6/2). "Sizi aslınızı topraktan) yarattık." (Taha, 20/55) "Sizi bir topraktan yaratmış olması O'nun ayetlerindendir. Sonra siz her tarafa yayılır bir beşer oldunuz." (Rum, 30/20) Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemlere seçkin kıldı.(Ali imran suresi 33. ayet) Allah her şeyi işitendir, bilendir. (Ali imran suresi) Allah katında İsa'nın yaratılışı Adem'in ki gibidir; onu topraktan yarattı, ol dedi, ve oluverdi. (Ali imran suresi 59. ayet) Onlara Âdem'in iki oğlunu oku. Hani ikisi kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, ötekine" Seni öldüreceğim" demişti. Diğeri şöyle demişti Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder". (Maide suresi 27. ayet) Sizi yarattık, sonra biçim verdik ve meleklere: Âdem'e secde edin" dedik; hepsi secde ettiler, yalnız İblis, secde edenlerden olmadı. (A'raf suresi 11. ayet) Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan nedir?" İblis: "Ben, dedi ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." (A'raf suresi 12. ayet) Ey Âdem! Sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin Ey Âdem! Şüphesiz İblis sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun sıkıntı çeker, perişan olursun (Taha suresi 117. ayet) şeytan vesvese verdi. Şöyle dedi: "Ey Âdem Sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?" (Taha suresi 120. ayet) ikisi ağaçtan yediler.ayıp yerleri kendilerine görünüverdi.üzerlerine cennet yaprağından örtüp yamadılar. Âdem Rabbinin emrinden çıktı da şaşırdı. (Taha suresi 121. ayet) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Kaynak Pekguzelsozler.com'u
EN GÜZEL FATİH SULTAN MEHMET SÖZLERİ Zaferin sırrı Hazreti Peygamber’in izini takip etmektir. KanımIa yükseIecekse, Hz. Muhammed’in dini, aIın kıIıçIa doğrayın beni. İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek Iazım. Sırrıma sakaIımın bir tek teIinin vakıf oIduğunu biIsem, sakaIımı kökünden keserim. Biz toprakIarı değiI, gönüIIeri fethetmeye gidiyoruz. Benim kudretimin uIaştığı yerIere onIarın hayaIIeri biIe uIaşamaz. Ey Konstantiniye! Ya sen beni aIırsın, ya ben seni aIırım! OnIar boğazı zincirIeyecek kadar zekiyse, biz de gemiIeri karadan yürütecek kadar deIiyiz. Savaş herkesIe, barış ancak onurIu insanIarIa yapıIır. Bana dokunmayan yıIan bin yaşasın diyerek yaşattığınız yıIanIarın, bir sonraki hedefi siz oIursunuz. İnsan AIIah’ı tanıdığı kadar insandır. İstanbuI’da edindiğim yerIeri, ecnebiIere satanIar AIIah’ın gazabına uğrasınIar. Düşmanı tanımak, tehIikeyi bertaraf etmek demektir. İmparatoruna söyIe, benim kudretimin uIaştığı yere onIarın hayaIIeri biIe uIaşamaz! HekimIe bana neden kıydınız. ( ZehirIendiğini Öğrendiğinde) KayserIerin sarayına örümcekIer ağIarını örmüşIer, Efrasiyab’ın kuIeIerinde bir baykuş ötüyor. OrmanIarımdan bir daI kesenin başını keserim. Kimsesiz bir kimse yok herkesin var kimsesi, Kimsesiz kaIdım medet ey kimsesizIer kimsesi. Yerinde söz söyIemesini biIen, özür diIemek zorunda kaImaz. Düşmandan yüz çevirmek korkakIıktır. Benim ikbaIim yücedir. TaIihsizIik ise düşmanın nasibidir. Bir gece ansızın geIir kraIIığınızı imparatorIuğuma katarım. Ben dahi kabuI ettim ki, GaIataIıIarın ayinIeri ve erkânIarı ne vechiIe oIageIdiyse, yine aynı üsIûpIa devam etsin. Baykuştan pervâmız yok, biz şahinIer sürüsüyüz. Ceneviz tüccarIarı serbestçe gezip ticaret yapabiIirIer. Yeniçeri ordusuna katıImak üzere, çocukIarını aImayacağız. Dinimizi kabuI etmeyenIere karşı asIa cebir kuIIanmayacağız. Din iIe imanın akıI ve anIayışını sıkı tutmak gerekir.*Yoksa ey MüsIümanIar, o kiIiseyi gören oIabiIir kâfir hemen! AyrıIıp gitmem mümkün değiIdir. Ya ben şehri aIırım ya da şehir öIü yahut diri beni aIır. Eğer imparator ayrıIıp gitmek isterse kendisine Mora’yı bırakırım, dostIuk antIaşması yaparım, oradaki karındaşına başka bir sancağı veririm. şehire barışIa girmezsem, savaşIa girersem o zaman onu ve bütün soyIu, iIeri geIenIeri öIümIe cezaIandırırım, geri kaIan haIkı köIe oIarak askerIerime dağıtırım. Bana ıssız da kaIsa şehir yeter. Eğer padişah siz iseniz, devIetimizin zor gününde ordumuzun başında oImamanız töreIerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, size emrediyorum, geIiniz ve derhaI orduIarımın başına geçiniz! |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Kaynak Onedio.com Padişah sözleri.
Sultan IV. Murad Bağdat'ı almaya çalışmak, Bağdat'ın kendinden daha mı güzeldi ne?! Sultan Abdülhamid Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor! Savaş*yalnız sınırlarda olmaz .Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir.Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi,yenilgi kaderdir. Bir karış vatan toprağını satmam, bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim toprakları ancak aldığı fiyata verir. bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir! Beni evhamlı sanıyorlardı HAYIR!*Ben sadece gafil değildim, o kadar.Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim. Düşmanın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır. Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım. Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder. Fatih Sultan Mehmet Yapmak istediğimi sakalımın bir teli bile bilseydi, sakalımın telini koparır ve yakardım..* Dünya devleti ebedi değildir.Fani cihanda hiç kimse de ölümsüz değildir.İnsanların dünyada nefesleri sayılıdır ve ölümsüzlük kapısı kapalıdır. Yavuz Sultan Selim Cesaret insanı zafere , kararsızlık tehlikeye , korkaklık ise ölüme götürür. Bu*dünya iki padişaha yetecek*kadar*büyük değildir. Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar. Yıldırım Bayezid Yenileceğinden korkan, daima yenilir. Sarı Selim (II. Selim) Ayrılıktan sızlanmanın vaktinde acılı bülbülüz,*ateş kesilir*saba*yeli gül bahçemizden geçse. Sultan III. Murad Han Uyan ey gözlerim gafletten uyan* Uyan uykusu çok gözlerim uyan* Azrail’in kastı canadır inan* Uyan ey gözlerim gafletten uyan* Uyan uykusu çok gözlerim uyan* Seherde uyanırlar cümle kuşlar* dillerince tesbihe başlar* Tevhid eyler dağlar, taşlar, ağaçlar* Uyan ey gözlerim gafletten uyan* Uyan uykusu çok gözlerim uyan* Semâvâtın kapıların açarlar* Mü’minlere rahmet suyun saçarlar* Seherde kalkana hülle biçerler* Uyan ey gözlerim gafletten uyan* Uyan uykusu çok gözlerim uyan* Bu dünya fanidir sakın aldanma* Mağrur olup tac-u tahta dayanma* Yedi iklim benim deyu güvenme* Uyan ey gözlerim gafletten uyan* Uyan uykusu çok gözlerim uyan* Benim, murad kulun, suçumu affet* Suçum bağışlayıp günahım ref’et* Rasûl’ün sancağı dibinde haşret* Uyan ey gözlerim gafletten uyan* Uyan uykusu çok gözlerim uyan III. Mehmet Valide, biz Sultan oğlu sultanız, kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camii'nde bu kılıcı niçin kuşandık? Kararımız karardır, sefere çıkacağız. Taht uğruna devleti feda etmeyiz. Ceddimiz, devletimizin kurucusu Osman Gazi Hazretlerinden, büyük dedemiz Sultan Süleyman'a kadar bütün padişahlar askerin önünde sefere çıkmışlardır. Dedemiz Sultan İkinci Selim'le cennetmekan pederimiz Sultan III. Murat bu usulü bozdular. Biz seferi paşalarımıza ısmarlamakla hataya düştük. Asker evlatlarımız bizi başlarında görmek isterler. Kararımız odur ki yakında sefere çıkacağız. Hazırlıklar tamamlansın. Küffara haddini bildirmeye gitmek gerekir. III. Ahmed Sancak-ı Şerifi sana, seni Yüce Allah'a emanet eyledim. amel eyle, onun sözünden dışarı çıkma! II. Mustafa Bana ağırlık ve hazine lazım değil. kuru ekmek yerim. Vücudumu din uğruna esirgemem. Halka hizmet tamama ermeyince seferden dönmem. Elbette kendim giderim! II. Mustafa Zevk, sefa ve rahatı kendimize haram eylemişizdir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|