Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Bütün Peygamberler Bütün peygamberlerimiz ile ilgili konularımızı bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-14-2018, 08:39   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED
(Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ

*Hadis-i şerifte şöyle bildirilmiştir Allahü teâlâ insanları yarattı. Beni insanların en iyi kısmından vücuda getirdi. Sonra, kısımlarından en iyisini seçti. Beni vücuda getirdi. evlerden, ailelerden en iyisini seçip, beni meydana getirdi. benim ruhum ve cesedim mahlukların en iyisidir. silsilem, ecdadım en iyi insanlardır."*Yaratılan ilk insan Âdem aleyhisselamda, Efendimizin nuru parlıyordu. Nur zerresi Hazret-i Havva'ya, ondan Şit aleyhisselama temiz erkeklerden temiz kadınlara ve temiz kadınlardan temiz erkeklere geçti.aleyhisselamın nuru alınlardan alınlara geçti *Âdem aleyhisselam oğlu Şit aleyhisselama şu vasiyette bulundu Yavrum! alnında parlayan nur, son peygamber hz Muhammed nurudur. Bunu, mümin, temiz hanımlara teslim et ve oğluna vasiyette bulun*Muhammed aleyhisselama gelinceye kadar, en asil erkekler en kibar kızlar ile evlendiler. Nur, kadın erkek, temiz alınlardan geçerek sahibine ulaştı.efendimizin nuru, en şerefli ve hayırlı tarafta bulunurdu. Her asırdaki zatlar yüzündeki nurdan belli olurdu.*Efendimizin nurunu taşıyan seçilmiş bir soy vardı bu soydan olanın yüzü güzel ve nurlu olurdu.nuru kardeşleri arasında seçilir, kabilesi başka kabilelerden üstün, ve şerefli olurdu.*Peygamber efendimiz buyurdu dedelerim zina yapmadı. Allahü teâlâ, beni, temiz, baba ve analardan getirdi. Dedelerimin iki oğlu olsaydı, ben en hayırlısında, en iyisinde bulunurdum."
Topluluğum ne zaman ikiye ayrılsa Allahü teâlâ beni muhakkak en hayırlı tarafda bulundurmuştur." buyurdu.*adem aleyhisselamdan beri, evladdan evlada geçen nur, Taruh'a, ondan oğlu İbrahim aleyhisselama, sonra oğlu İsmail aleyhisselama geçmiştir. Onun alnındaki güneş gibi nur,
sıra ile intikal ederek asıl sahibi osevgili peygamberimiz aleyhisselama ulaştı.*

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-14-2018, 08:39   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED
(Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ

Efendimizin dedesi abdulmuttalib

*efendimizin babası Hz. Abdullah, Resulullahın dünyayı teşrifinden önce vefat ettiği için dedesi Abdülmuttalib O'nu himayesine almıştı. *Abdülmuttalib'in ismi Şeybe'dir. Şeybe, babası Haşim vefat ettiğinde, çocuktu. Medine'de ok talimleri yapıyordu. Şeybe'nin alnında parlayan nura hayran kaldılar*Şeybe'ye yayını gerip hedefe okunu saldı. Ok, isabet edince, o heyecanla; "Ben Haşim'in oğluyum. Elbette okum hedefini bulur!" dedi. Onun Mekkeli Haşim'in oğlu olduğunu anladılar.*Haşim vefat etmişti. Abdü Menaf oğulları Mekke'ye döndü Haşim'in kardeşi Muttalib'e; "Medine'deki yeğeni Şeybenin çok akıllı bir çocuk. Alnında herkesi hayran bırakan bir nur parlıyor. dediler*Muttalib, yeğeni Şeybe'yi Mekke'ye getirdi.çocuk kimdir?" diye soranlara zarar vermemeleri için "Kölemdir" Şeybe'nin ismi, Muttalib'in kölesi anlamına gelen Abdülmuttalib olarak kaldı.*Abdülmuttalib'in mübarek bedeninden misk kokusu gelirdi. Alnında, Allahü teâlânın habibi aleyhisselamın nuru parlar, etrafına hayırlar, bereketler saçardı. *Mekkede kıtlık olsa, Mekkeliler Abdülmuttalib'i Sebir dağına çıkarırlar, O da Allahü teâlâya yağmur için dua ederdi. Cenab- Hak Abdülmuttalib'in alnında parlayan sevgili Peygamberimizin nuru bereketine duasını kabul eder, bol bol yağmur gönderirdi.ve Abdülmuttalib'in kıymet ve itibarı çoğalırdı.
*Mekkeliler onu reis seçtiler. Ona karşı gelen olmaz, emri altına giren rahat ve huzur bulurdu. hükümdarlar Abdülmuttalib'in faziletini ve büyüklüğünü tasdik ederdi. İran kisrası onu çekemez, düşmanlık beslerdi.*Abdülmuttalib, Hanifti Müslüman idi. Bdin, dedelerinden İbrahim aleyhisselamın dini idi. hiç bir zaman puta tapmadı Kabe'nin etrafında Allahü teâlâya dua eder, ibadetlerini yapardı.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-14-2018, 08:40   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED
(Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ

Zemzem kuyusu

*Zemzem bir sudur hiç eksilmez dibine erişilmez. hacılara kifayet eder. Cebrail aleyhisselamın kanadıyla vurduğu yerden çıkmıştır.
Allahü teâlânın, İsmail aleyhisselama yarattığı sudur. Susuzları kandırır, açları doyurur. Hastalara şifa olur. *Dede Abdülmuttalib'e, rüyasında bir kimse; "Ey Abdülmuttalib! Kalk Tayyibe'yi kaz!"diyerek kayboldu. Ertesi gün; "Kalk, Berre'yi kaz!" Üçüncü gün Kalk, Mednune'yi kaz Dördüncü gün "Ey Abdülmuttalib Kalk, Zemzem kuyusunu kaz!" deyince, Abdülmuttalib; "Zemzem nedir? diye sordu. O zat şöyle cevap verdi Kurban kesilen yere git. kırmızı gagalı bir karga gelir. Gagasıyla yeri eştiği yerde, bir karınca yuvası görürsün. orası Zemzemin yeridir" dedi.*efendimizin dedesi Abdülmuttalib, rüyasındaki yere gitti rüyada söylenen kırmızı gagalı karga bir çukura kondu gagası ile yere vurunca Altından karınca yuvası çıktı. Abdülmuttalib kazınca kuyunun ağzı göründü.Abdülmuttalib Allahü ekber, Allahü ekber!" diyerek tekbir getirdi Kureyşliler, Ey Abdülmuttalib! Bu, babamız İsmail'in kuyusudur. Onda hakkımız vardır. Bizi ortak etmelisin!" dediler.

*Abdülmuttalib Hayır! Bu sadece bana ihsan edilmiştir diye cevab verdi. Kureyşliler; "Sen yalnızsın. bize karşı koyman mümkün değil!" dediler.içi burkuldu. Tek çocuğu olduğuna üzüldü. üzüntü ile ellerini kaldırarak; "Ya Rabbi Bana on çocuk ihsan eyle. duamı kabul buyurursan, Kabe'de kurban edeceğim" diye yalvardı.*Abdülmuttalib, kazı işinde şiddetli çarpışmaların olabileceğini düşündü. kazmayı bıraktı bir hakem istedi. Şam'dan bir kahin getirdiler ancak Yoldan çıkacak kervan susuzluktan ve sıcaktan hareket edemez oldu. Abdülmuttalib geliniz! Toplanınız size ve hayvanlarınıza yetecek kadar su buldum! diye bağırdı.*aleyhisselamın mübarek nurunu taşıyan Abdülmuttalib, su ararken, devesinin ayağı taşa takılmıştı taş yerinden oynayınca su çıkmıştı. Herkes geldi, kana kana su içerek hayat buldu.
*Abdülmuttalib'in büyüklüğü karşısında mahcub olan Kureşyliler Ey Abdülmuttalib sana sözümüz kalmadı. Zemzem kuyusuna layık olan sensin. seninle münakaşa etmeyeceğiz.hakeme lüzum kalmadı dönüyoruz, dediler Abdülmuttalib, alnındaki nurun hürmetine, Zemzem kuyusunu kazıp, su çıkarma şerefine kavuştu.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-14-2018, 08:40   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED
(Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ

Kurbanlık oğul*efendimizin babası abdullah

*Abdülmuttalib'in, Zemzem kuyusunu kazdıktan sonra şanı arttı yıllar geçti. Oğlunu adak adamıştı Cenab-ı Hak, gönlündeki duayı kabul edip Abdülmuttalib'e, Haris'den başka on oğul ve altı kız çocuğu ihsan etti. Ancak adağını unuttu.*Abdülmuttalib'e, rüyasında;
Ey Abdülmuttalib! Adağını yerine getir! denildi. Sabahleyin Abdülmuttalib bir koç kurban etti. Fakat ikaz edildi büyük bir sığır kurban etti rüyasında;
Ondan büyüğünü kurban et! Emriyle büyüğü nedir?" diye sordu. Oğullarından birini kurban adamıştın. Adağını yerine getir denildi.*Abdülmuttalib'e rüyasında adağını yerine getirilmesi bildirildi. çocuklarına yaptığı duayı söyledi. oğullarından adağı için birini kurban istedi. Evladları muhalefet etmedi.Ey babamız Adağını yerine getir! İstediğini yapmakta serbestsin! dediler.*Abdülmuttalib, kur'a çekti kurban olacağı oğlu en çok sevdiği Allahü teâlânın habibi*aleyhisselamın nurunu taşıyan Abdullah'a çıktı. Abdülmuttalib, sendeledi, göz pınarları yaşla doldu. Allahü teâlâya verdiği sözü yerine getirmeliydi. bir eline bıçağı, bir eline ciğerparesi Abdullah'ı alarak, Rabbine sözünü yerine getirmek için Kabe'ye vardı

.*Gözü yaşlı baba, Abdullah'ı kurban etmek için hazırlıklarını tamamladı. Kureyş'in ileri gelenlerinden Ey Abdülmuttalib! Dur Biz senin oğlunu boğazlamana razı değiliz. Eğer böyle bir iş yaparsan, Kureyşte adet olur. Herkes oğlunu keser. Buna ön ayak olma adağını başka bir şekilde getir!.. dedi. *Abdülmuttalib Hayber'de Kutbe adındaki kahine gitti Kahin sordu Sizde insan diyeti ne kadardır?On devedir.- O zaman, on deve ve oğlunuz arasında kur'a çekiniz. Kur'a oğlunuza çıkarsa, on deve artırarak yeniden kur'a çekiniz. Kur'a develere çıkıncaya kadar artırınız dedi Abdülmuttalib, sevinçle Mekkede kahinin dediğini yaptı. defalarca kur'a çekti. Hep Abdullah'a çıktı. deve sayısı yüze çıkınca, kur'a develere isabet etti. Abdülmuttalib; "Allahü ekber tekbirleriyle develeri kesti. Etlerin Hepsini fakirlere dağıttı.*efendimizin nesebi İsmail aleyhisselama dayandığı için; "Ben, iki kurbanlığın oğluyum" buyurmuştur.**Kurban edilmekten kurtulan abdulmuttalib oğlu Abdullah, büluğ çağında güzel ahlakı, ve yakışıklılığı ile dillere destan oldu. herkes, ona kızlarını vermek için yarıştı Güzelliği ve şöhreti Mısır'a kadar yayıldı. İki yüze yakın kız ona evlenme teklif etdi. Abdülmuttalib ise oğluna; kibar, asil, İbrahim aleyhisselamdan beri uydukları "Hanif dini"ne bağlı Müslüman bir kız arıyordu.

*Abdülmuttalib, Zühre kabilesinin büyüğü Vehb'in kızı Amine'nin güzelliğini, iffet ve hayasını, işitmişti. Soy bakımından akraba idiler oğlu Abdullah'ı, Vehb'in kızı Amine ile evlendirdi...
efendimizin Babası Abdullah'ın evlendiği sene Mekke'de kıtlık vardı. Senelerdir yağmur yağmamıştı. Ağaçlar kurumuş, mahsulden eser yoktu. İnsanlar sıkıntı içinde ne yapacaklarını bilemez hale gelmişlerdi.*Peygamberimizin mübarek nuru, hazret-i Abdullah'dan hazret-i Amine'ye geçince yağmurlar başladı mahsuller oldu o seneye bolluk senesi dendi
*Amine validemizin hamileliğinde kocası Abdullah ticarete Şam'a gitti. Dönüşünde hastalandı. Medinede dayıları Neccaroğullarının yanında yirmi beş yaşında vefat etti.Mekke üzüntüye gark oldu.
*efendimizin babası Abdullah, vefat edince melekler;- Ey Rabbimiz, Resulün yetim kaldı, dediler. Allahü teâlâ;- O'nun koruyucusu ve yardımcısı benim, buyurdu.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-14-2018, 08:41   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED
(Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ

Fil vak'ası*

*efendimizin doğmasına iki ay vardı. Fil vak'ası oldu. İnsanlar akın akın Kabe'yi ziyaret ederdi. Yemen valisi Ebrehe, Bizans İmparatorunun yardımı ile Sana'da kilise yaptırdı.
İnsanların Kabe'yi değil bu kiliseyi ziyaret etmelerini istedi. Araplar Ebrehe'nin kilisesine itibar etmediler. Hakaret gözüyle baktılar. Ebrehe ise Kabe'yi yıkmaya karar verdi.*Ebrehe büyük bir orduyla, Mekkeye yürüdü. Kureyş'i yağmaladı, Abdülmuttalibin iki yüz devesine el koydu Abdülmuttalib,develerini istedi. Ebrehe;
Ben sizin mukaddes Kabe'nizi yıkmaya geldim. Sen onu korumuyorsun develerini mi istiyorsun diyince abdulmuttalib Ben develerin sahibiyim. Kabe'nin elbette sahibi vardır. Onu, O korur.
*Ebrehe:Bana karşı koruyacak yoktur! diyerek Abdülmuttalibin develerini verdi, sonra ordusuyla Kabe'ye hareket etdi.Ebrehe'nin ordusunda, zafere kavuşturacak Mahmud" adında bir fil vardı. Ebrehe, Kabe'ye yönelince, fil yere çöktü ve yürümedi. Halbuki Yemen'e çevrilince; koşarak gidiyordu.
*Mekke'ye hücum edemeyen Ebrehe'nin üzerine, Allahü teâlâ, Ebabil Kırlangıcını gönderdi. kuşların her biri; ağzında ve ayaklarında nohut ve mercimek taşlarını taşıyorlardı.*Ebrehe'nin ordusuna ebabiller mercimek taşlarını bıraktılar. Taşlar, askerleri, başlarından deliyor. Taşa hedef olanlar derhal ölüyordu.*Ayet-i kerimedeki gibi, ebrehenin ordusu, yenilmişti Ebrehe, kaçmak istedi.kaçamadı. Taşlara hedef oldu Kaçtıkça parçalandı etleri parça parça dökülerek öldü.
*Kur'an-ı kerimde Fil suresi şöyle geçmektedir:
"O kuşların her biri, çamurdan yapılmış ateşte pişirilmiş taş atarlardı. Nihayet Allahü teâlâ onları, güve yemiş ekin yaprağı gibi, yok ediverdi."*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-14-2018, 08:41   #6
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED
(Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ

Semavi kitapların müjdesi* müjdelenen peygamber

*Zaman ve mekan içinde, nebiler, resuller geldi... Mukaddes bayrağı birbirlerine teslim etti Gaye, bayrağın bütün zamana ve mekana hakim, Allahın Habibine ulaşmasıydı.*Hepsinin geleceğini haber verdiği biri vardı... herkes ümmet olmayı arzu ediyordu O'na..*Kainatın efendisi aleyhisselamın geleceği, Âdem aleyhisselam ve her peygambere ve ümmete bildirilmiş; doğması müjdelenmişti.
*Tevrat'ta, hz muhammed şöyle yazılıydı:
O, öyle bir mübarek zattır ki, himmeti yüksek, yardımı ziyadedir. Fakirlerin sevgilisi, zenginlerin tabibidir. O, güzeller güzeli, temizler temizidir. Sohbeti yumuşak, taksimi adil, yaptığı her muamelede doğrudur.*Kafirlere sert ve şiddetlidir. Yaşlılara hürmet, küçüklere şefkat eder. şükreder. Esirlere acır. güler yüzlüdür. Gülüşü, tebessümdür, kahkaha etmez. Ümmidir; her şey O'na bildirilmiştir.*O'nun ümmeti iyi ahlak sahibidir
*O Allahü teâlânın resulüdür. Kötü huylu, katı kalbli değildir. Çarşı ve pazarda bağırmaz. ümmeti iyi ahlak sahibidir. Allahü teâlânın ismini anarlar.
Abdestle namaz kılarlar. safları düzeltirler tesbih sesleri bal arısının sesi gibidir. Mekke'de doğan Medine'den Şam'a kadar her şey O'nun idaresindedir *İsmi Muhammed'dir mütevekkildir Bozuk dinleri kaldırıp hak dini yaymadıkça O'nu dünyadan çıkarmam. O, Hakk'a çağırır.bereketiyle gözler açılır, kulaklar işitir. Kalblerden gaflet gider..."

*Davud aleyhisselama gelen, Zebur'da hz muhammed O yüce peygamber şöyle bildiriliyordu.
O, öyle bir kimsedir ki, eli açıktır. cömerttir. Asla kızmaz. Çok yumuşaktır. Tatlı sözlü, nurani yüzlüdür. İnsanların tabibidir. Çok ağlar, az güler. Az uyur, çok düşünür. Yaratılışı hoş ve güzeldir. Sözleri gönülleri alır, ruhları cezbeder...*Ey Habibim! Himmet kılıcını sıyırıp, bütün kuvvetinle kahramanlık meydanında kafirlerden intikam alasın. Güzel bir lisan ile hamd ve senamı her yere yayasın. Bütün kafirlerin başları, kerametli ellerin önünde eğilecektir..."*hakiki İncil'de efendimiz tabi olunması emrediliyordu insanlara O, çok yemez, cimri değildir. Hile yapmaz, kimseyi kötülemez,acele etmez. intikam almaz. Tembel değildir. gıybet etmez..." buyuruluyordu.*İncil'de şöyle yazılıdır:Rab tarafından gelecek benden önce gelmiş olsaydı, bana şehadet ederdi. Siz de ona şehadet edesiniz. öteden beri benimle bulunanlar. şüpheye düşmeyin sürçmeyin*müjdeler, alametler açıkca gösteriyordu ki, Makam-ı mahmud sahibi, şefaatçıların baş tacı geliyordu!..Kainatın hocası, insanların efendisi geliyordu peygamberlerin sultanı geliyordu!..Allahü teâlânın Habibi hürmetine yaratıldığımız, alemlere rahmet sevgili Peygamberimiz geliyordu!...*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-14-2018, 08:42   #7
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED
(Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ

Cahiliye devri efendimizden önce

*Fahr-i kainat efendimiz doğmadan önce, alemde müthiş bir zulmet ve karanlık vardı. İnsanlar hadsiz, hudutsuz derecede azgınlaşmışlardı Allahü teâlânın dini unutulmuş ilahi hükümler yerine, insan kafasından çıkan fikirler, yer almıştı.
*mahluklar, insanların vahşet ve zulmünden bunalmıştı. Yeryüzünde Allahü teâlâya iman unutulmuş, huzurun, saadet ve sevinç kaynağı Tevhid ortadan kalkmıştı.*Küfür fırtınası, kalblerden imanı atmış, gönüllerde, Allahü teâlâya inanma yerine, putlara tapma fikri yerleşmişti. Musa aleyhisselamın dini unutulmuş, Tevrat bozulmuş. İsrailoğulları birbirlerine düşmüştü.
*İsa aleyhisselamın Hıristiyanlığı bozulmuş din ile alakası kalmamıştı. Teslis üçlü tanrı fikri kabul edilmişti. İncil kaybolmuş, papazlar onu tahrip etmişlerdi.*kitaplar, Allahü teâlânın kelamı olmaktan çıkmış Mısır bozulmuş Tevrat'ın hükmü, Bizans'ta değiştirilmişti İran'da ateşe tapılıyor, ateşperestlerin ateşi bin senedir söndürülmüyordu. Çin'de Konfüçyüsizm, Hindistan'da Budizm Hinduizm gibi uydurma dinler hüküm sürüyordu.
*Arabistan'ın insanları şaşırmış ve sapıtmışlardı. Allahü teâlânın kıymetlisi Kabe-i muazzamaya, put yerleştirmişlerdi. Kabe-i muazzama arş'ta meleklerin ziyaret ettiği "Beyt-i Ma'mur"un idi. Kim Kabe'ye hürmetsizlik ederse cenab-ı Hak onu, helak eylemişti.*Cürhüm kabilesi zina ve fuhuşta ileri gitmişti. alçakça hareketleri gören hükümdarlar Ey Cürhümiler! Allahü teâlânın Harem-i şerifini gözeterek kendinize geliniz. Sizden önceki Hud, Salih ve Şu'ayb aleyhimüsselamın ümmetlerinin başlarına gelen halleri ve helaklarını biliyorsunuz. iyiliği emredin, kötülüklerden sakının. kuvvetinize güvenerek aldanmayın

*Mekke'de, Hak'tan yüz çevirmekten ve zulümden sakınınız. zulüm, insanların helakine sebep olur. Allahü teâlâya yemin ederek söylüyorum bir kimse zulüm yapsın, Hak'tan yüz çevirsin de Allahü teâlâ onların soylarını kesmemiş, köklerini kazımamış yerlerine başka bir kavmi getirmemiş olsun.*Azgınlığına devam eden ve Hak'tan yüz çevirenler için, burada devamlılık yoktur. Sizden önce uzun ömürlü, sizden kuvvetli, ve zengin olan Tasm, Cedis ve Amalikalıların başına gelenleri biliyorsunuz. Onların, Harem-i şerifi hafife almaları, Hak'tan yüz çevirerek zulme dalmaları, mübarek yerden atılmalarına sebeb olmuştur.
*Allahü teâlânın, küçük karıncaları musallat ederek, kimini kıtlıkla, kiminide kılınçla çıkardığını görmüş ve işitmişsinizdir onlar dinlemediler. Allahü teâlâ onları azgınlıkları sebebiyle, perişan eyledi...*güneşin doğmasına az bir zaman kalmıştı. Alem, nurun sahibini karşılamaya hazırlanıyordu. İnsanlara sonsuz saadeti gösterecek eşsiz insanı bekliyordu.... Şefkat ve merhamet kaynağını Rabbinin ahlakı ile ahlaklanmış yüksek insanı bekliyordu...*Zulüm, had safhadaydı...*
*Yeryüzünün merkezi mübarek Mekke'de, küfür sel gibi akıyor, Beytullah'ın içine, lat, uzza, menat putu doldurulmuştu. Zulüm son haddindeydi ahlaksızlık, iftihar vesilesiydi. Arabistan dini, ruhi, sosyal ve siyasi bakımlardan, koyu bir karanlıkta cahiliyet, taşkınlık, azgınlık ve sapıklık içerisindeydi
*Cahiliye devrinde insanlar göçebeydi kabileler çekişme içindeydi Arab kabileleri,için baskın ve yağmacılık, geçim vasıtasıydı. Zulm ve yağmacılık yaygındı Arabistan'da, siyasi bir nizam, ve düzen yoktu

*içki, kumar, zina, hırsızlık, zulüm, yalan ahlaksızlık yayılmıştı. Zulm amansızca tüyleri ürpertiyordu kadın, basit bir mal gibi alınıp satılıyor kız çocuklarının doğmasını felaket sayılıyordu
*kız çocukların kızgın kumlara diri diri yatırılıp; "Babacığım! Babacığım" diyerek boyunlarına sarılmalarına ve acı acı feryat etmelerine hiç kulak asmadan, üzerlerini toprakla kapatarak ölüme terkediliyordu*Cahiliye insanlarında vicdanlar sızlamıyor, yapılanlar kahramanlık sayılıyord şefkat, merhamet, iyilik adalet yok olmuş; insanlar canavarlaşmıştı.*Arablarda, dikkate değer tek husus edebiyat belagatın ve fesahatın kıymet kazanıp zirveye çıkmasıydı. Şaire ve şiire önem verilir, iftihar edilirdi şairler kabilesine itibar sağlardı.*panayırlar kurulur, şiir ve hitabet yarışmaları yapılırdı. Birinci gelenlerin şiirleri veya hitabeleri Kabeye asılırdı. Kabe duvarına asılan yedi şiire, Muallakat-us-Seb'a, yani yedi askı denilirdi.*Cahiliye Arabistanında insanların inancı bölük bölüktü. Bir kısmı inançsız ve dünya hayatından başka bir şey kabul etmiyor. Bir kısmı Allahü teâlâya ve ahırete inanıyor; fakat peygamberi geleceğini kabul etmiyordu.Bir kısmı Allahü teâlâya inanıyor, ahırete inanmıyordu. Allaha şirk koşup putlara tapıyordu. Müşriklerin evinde put bulunuyordu.*hazret-i İbrahim'in bildirdiği dine inanan Hanifler vardı.Bunlar Allaha inanır putlardan uzak dururdu efendimizin babası Abdullah, dedesi Abdülmuttalib, annesi ve bazı kimseler, bu dindendi*Haniflerden başka bütün gruplar batıl olup, zulmet ve karanlığa gönülmüştü Alem mahzun, varlıklar mahzun, gönüller mahzundu. Yüzler gülmeyi unutmuştu. Allahü teâlânın, mahluklardan üstün yarattığı insanları Cehennem'den kurtulmalarına sebep olacak bir kahraman lazımdı.*her Peygamber güneş gibi doğup karanlıkları aydınlığa, nura çevirmişdi. Şimdi de cahillik, vahşet zirvedeydi. İnsanlar insanlıktan çıkmışdı. karanlıktan kurtaracak, insanlara insanlıklarını hatırlatacak Resul gelmek üzereydi... alametleri teker teker ortaya çıkıyordu
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı