|
![]() |
#1 |
![]() EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR
ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK* EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN* EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK* EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR* EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM* EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ* EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM* EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM* EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR* EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL* EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ* EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS* EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY* EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ* EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT* EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD* EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR* EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR* EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ* EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR* EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS* ER-REŞİD*ES-SABUR* Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti. Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED (Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ Efendimizin Doğduğu geceki olaylar* *Resul efendimiz, doğmadan önce alametler gerçekleşmiştir:peygamberimizin dünyaya geldiğinde bir yıldız doğdu. Yahudiler aleyhisselamın doğduğunu anladı. Ve Ey Yahudiler!" . Haberiniz olsun, Ahmed'in yıldızı doğdu! Ahmed bu gece dünyaya geldi..." dediler *Efendimiz doğduğunda Kabe'deki putlar yüzüstü yere yıkıldı. Kureyşin bir putu vardı. onu tavaf ederler, develer kesip şarap içerlerdi. put yüzüstü yıkılmıştı bir ses işitildi Bir kimse doğdu, yeryüzü harekete geldi. putlar yıkıldı. Kralların korkudan kalbleri titredi!"*Resulullahın doğduğu gece Medayinde İran Kisrasının sarayı ve on dört kulesi, yıkıldı. O dehşetle uyanan Kisra ve halkı; gördükleri korkunç rüyaları tabir ettirdiklerinde, bunun büyük bir alamet olduğunu anlamışlardı.*o gece, mecusi ateşe tapanların bin senedir yanmakta olan ateş yığınları sönüverdi. Kisra'nın sarayında burçlar yıkıldı mukaddes Save Gölü'nün suyu kurudu Şam tarafında bin yıldan beri akmayan kurumuş Semave Nehri vadisi taşarak akmaya başladı. *aleyhisselamın doğduğu geceden itibaren, şeytan ve cinler haber*veremez oldu. Kehanet sona erdi... Ve nice olağanüstü haller...*efendimizin doğduğu geceye Mevlid Gecesi denir. Mevlid doğum zamanıdır. Kadir Gecesiyle birlikte en kıymetli gecedir. Bu gecede Peygamberimize sevinenler affolunur.*efendimizin doğumunu mucizelerini okumak, dinlemek,öğrenmek sevabdır. Eshab-ı kiram bu gece toplanır, efendimizi yad ederler, okurlar ve anlatırlardı.Müslümanlar, her sene Mevlid Kandilini kutlamaktadır. Mevlid kasideleriyle Kainatın sultanı hatırlanılmaktadır. *Her ümmeti, peygamberinin doğumunu bayram yapmıştır. Kutlu doğum Müslümanların bayramıdır neşe ve sevinç günüdür.Çünkü, Allahın sevgilisi, kainatın efendisi, alemlere rahmet peygamberi... dünyaya geldi... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED (Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ Efendimizin süt annesi hz halime *Sene 571. Nisan ayının yirminci günü. Pazartesi sabaha karşı. Amine validemiz, nurunu kucağına aldı, hazret-i Abdullah'ın vefat acısını unuttu Dokuz gün emzirdikten sonra da, Ebu Leheb'in cariyesi Süveybe Hatun süt annelik yaptı Süveybe hazret-i Hamza ve Ebu Seleme'yi de emzirmişti.*Mekkede çocuklar süt anneye verilirdi. Mekke'nin havası sıcakdı. Her sene Mekke'ye gelen hanımlar emzirmek için birer çocuk alıp giderdi. Çocukları büyütünce, ücret ve hediyeler alırlardı.efendimizin doğduğu sene Beni Sa'd kabilesinden hanım, süt annelik niyeti ile Mekkeden birer çocuk almıştı.halime hatun ise efendimizi almıştı *Beni Sa'd kabilesi, Mekkede şerefte, cömertlikte, mertlik ve tevazuda ve meşhurdu.Bu kabileden efendimizin süt annesi Halime Hatun şöyle anlatır: Çok fakirdik, sıkıntıdan. ağzıma bir şey koymazdım. Sütüm azdı. Allahü teâlâya şükrederdim. Rüyamda beni sütten ak bir suya daldırıp iç" dediler. Kanıncaya kadar içtim.baldan tatlı idi. *Sütün çok olsun ey Halime! Ben senin sıkıntılıyken ettiğin hamd ve şükrünüm. Ey Halime! Mekke'ye git. Orada bir "Nur" arkadaş olur, bereketlerle dolarsın. rüyanı kimseye söyleme!' dediler hz haljme. Uyanınca göğüsleri süt ile doldu sıkıntı ve açlık onu terketmişti*Kıtlıktan dolayı, ücretle çocuk emzirmek üzere, süt anneleri Mekke'ye. Gelmişti İffeti, temizliği, hayası ve güzel ahlaklı Halime Hatun, ise geç kalmışdı.bu gecikme onların nura kavuşmasına sebeb olmuştu. *Kocası ile Mekke'de dolaşan halime hatun hürmetli bir zatla karşılaştılar. Bu, Mekke reisi Abdülmuttalib idi. torununu almalarını, büyük bir saadete kavuşacaklarını söyledi.Halime Hatun hazret-i Amine'nin evine götürüldü. Nur çocuk uyuyordu...*Nura, ısınan hz halime Elini göğsüne koyunca, uyandı nur tebessüm etti... Abdülmuttalib, "Sana müjdeler olsun hanımlar içinde senin gibi nimete kavuşan olmadı" dedi.* *Halime Hatun,efendimizi, aldıktan sonra şöyle anlatır Amine Hatun sordu- Ey Halime, oğluna süt verecek kadın, Züeyb soyundandır" diye bir ses işittim" sen hangi kabiledensin-Beni Sa'd kabilesindenim ve babam Ebu Züeyb'dir dedi Mekke'ye gelmeden rüyamda müjdeler olsun ey Halime gözler kamaştıran ve alemleri aydınlatan nuru emzirmek sana nasib olacak" diye sesler geldi Nur'u alıp hazret-i Amineden ayrıldım. *Kocam- Ey Halime bugüne kadar böyle güzel görmedim. Bilmiş ol ki, sen mübarek ve kadri yüksek bir çocuk almışsın, dedi. Vallahi, öyle dilerdim, istediğim oldu, dedim.*Halime Hatun, kocası ile Efendimizi alıp, Mekke'den yola çıktı berekete kavuştu Çelimsiz merkebler küheylan kesildi Beni Sa'd yurdu bolluğa ve berekete kavuştu Sütsüz hayvanların memeleri dolup taştı Kuraklıktan yağmur duasına çıkanlar aleyhisselam hürmetine yağmura ve berekete kavuştu *efendimiz, süt annesi Halime Hatun'un sağ memesini emer, solu süt kardeşine bırakırdı. İki aylıkken emekledi. Üç aylıkken ayakta durur, dört aylıkken dokuz ayda konuştu efendimizin ilk sözü, "La ilahe illallahü vallahü ekber. Velhamdülillahi rabbil alemin" oldu. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED (Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ Efendimizin süt annesi hz halime ve şakkı şadr *Efendimiz Allahü teâlânın ismini anmadan hareket etmedi Sol eli ile yemezdi çocukların oyunlarından uzak durur Biz, bunun için yaratılmadık" buyururdu. Her gün etrafı nur kaplardı. Ay ile konuşurdu *Halime Hatun şöyle anlatır: efendimiz İki yaşında iken sütten kestim. O'nun bereketine kavuştuk O'ndan ayrılmak, mübarek yüzünü görmemek çok güçtü *Amine Hatun oğlumun büyük şanı vardır, - Vallahi, bundan daha mübarek görmedim, dedi Halime Hatun'a, şöyle dedi efendimizin sayesinde kabilemiz evimiz bereketle doldu, malımız, mülkümüz şanımız arttı. Sayısız nimete kavuştuk.* *Süt anne Halime Hatuna Server-i alem sordu: kardeşlerim nerede - Koyun gütmekte diyince süt kardeşi Şeyma onu kıra götürdü süt anne hz halime sordu Gözümün nuru oğlum Muhammed nerededir? Ciğerimin köşesi sıcağa nasıl dayanıyor dedi şeyma cevap verdi Ey anneciğim! O'na zarar gelmez. mübarek başında bulut, O'nunla ve güneşten korumaktadır. *bir öğle vakti efendimizin süt kardeşi Abdullah koşarak gelip;Anneciğim! Acele koş!.. karındaşımla koyun güderken. gökten yeşiller giymiş kimseler geldi. Kardeşimi alıp dağ başına götürdüler. bıçak ile karnını yardılar.dedi.*kan başıma sıçradı. Mübarek yüzünü öpüp;Ey gözümün nuru! Alemlere rahmet oğlum! başına diye sordum. şöyle anlattı Evden çıkınca yeşil elbiseliler gördüm. elinde gümüş ibrik, yeşil zümrütten leğen vardı. Leğen, kardan beyaz bir şey vardı Beni dağ başına götürdüler. göğsümü yardılar. Hiç acı ve elem duymadım. *Elini sokup içimde ne varsa çıkardılar. Biri diğerine;Kalk, hizmetimi yerine getireyim, dedi yüreğimi çıkardı. İki parça etti içinden siyah bir şey çıkarıp attılar Senin vücudunda şeytanın nasibini attık. Ey Allahın sevgilisi! Seni vesveseden şeytanın hilesinden emin ettik" dediler. *Efendimizin yüreğini latif ile doldurdular. Nurdan mühürlediler. mührün soğukluğu, mevcuttu melekler elleriyle yarasını iyileştirdi. elini ve yüzünü öptüler Kur'an-ı kerim İnşirah ayet-i kerimesinde bildirilen hadiseye Şakk-ı sadr göğsünün yarılması hadisesi, denir.*Halime Hatun, dört yaşında efendimizi Mekke'ye götürüp annesine verdi. Dedesi Abdülmuttalib, Halime Hatun'a çok büyük hediyeler verip ihsanda bulundu.* |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED (Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ Efendimizin annesinin vefatı *Sevgili Peygamberimiz üç yaşında Tekbir getiriyor Allah'a hamd ediyordu. ciddiyeti ve, ağır başlılığıyla tüm çocuklardan ayrılıyordu *Akranları oyun oynarken, efendimiz katılmaz seyrederdi.Altı yaşında annesi babası Abdullah'ın mezarını ziyaret etmeye Medine'ye gittiler. efendimiz Medine'de Neccaroğullarının havuzunda yüzmeyi öğrendi. Yahudi alimi nübüvvet alametini görünce, "acaba O Peygamber çocuğun endişesine düştüler*Yahudiler efendimizin yanına sokularak sordular- adın ne?- Ahmed...diyince yahudiler haykırdılar ümmetin peygamberi burada sözlerini duyan Ümmü Eymen, durumu Amine validemize haber verdiler, mübarek anne oğluna zarar gelmesinden korkarak Mekke'ye yola çıktılar *Ebvada efendimizin annesi hz Amine validemiz hastalandı. kendinden geçdi. Şefkat ve merhamet dolu gözlerin kainatın özünden mukaddes oğlundan nurun merkezinden onun güzel yüzünden ayırılmıyordu...*Mukaddes evladını öksüz bırakmak üzere olan Amine Hatun'un oğluna şu sözleri söyledi:Allahü teâlâ seni, mübarek eylesin. Rüyama göre, sen celal ve ikram sahibi Allahü teâlâ tarafından, Âdemoğullarına helal ve haramı bildirmeye gönderilen peygambersin. *Efendimizin annesi mübarek oğluna son nefeste Cenab-ı Hak seni, putlardan ve putperestlikten koruyacaktır" diyerek şu beytleri söyledi: Eskir yeni olan, ölür yaşayan Tükenir çok olan, var mı genç kalan. Ben de öleceğim, tek farkım Seni doğurdum, şerefim budur. Geride bıraktım hayırlı evlad, Gözümü kapadım, içim rahat. namım kalır dillerde, Senin sevgin yaşar gönüllerde. Şiir bitince nur anne, ruhunu teslim etti. *Amine validemiz vefat ettiğinde yirmi yaşında idi. Efendimiz anneden öksüz kaldı Ümmü Eymen, Alemlerin efendisini alıp, Mekkede dedesi Abdülmuttalibe bıraktı.*O'nun şanı yücedir!* |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED (Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ Efendimizin dedesi hz abdulmuttalibin vasiyeti *Peygamberimiz sekiz yaşına kadar dedesiyle büyüdü. Dedesi Abdülmuttalib, sevilen heybetli, sabırlı, ahlaklı, dürüst, mert ve cömert idi. Fakirleri doyurur, aç ve susuz hayvanlara yiyecek verirdi. Allahü teâlâya ve ahırete inanır cahiliyeden uzak dururdu.*Mekke'de zulme, engel olur misafirleri ağırlardı. Ramazanda Hira dağında inzivaya çekilir Çocukları sever sevgili torununu bağrına basıp gece-gündüz yanından ayırmazdı.Kabede minderine oturur, Bırakın oğlumu, O'nun şanı yücedir, derdi.*Peygamber efendimizin dadısı Ümmü Eymen demiştir ki: "O'nun çocukluğunda açlıktan, ve susuzluktan şikayet ettiğini görmedim Sabahleyin bir yudum zemzem içerdi. yemekte istemem tokum" derdi." *Abdülmuttalib uyurken yalnızken, O'ndan başkası yanına giremezdi. O'nu şefkatle bağrına basar, efendimizin söz ve hareketlerinden hoşlanırdı. Sofrada O'nu dizine oturtur, yemeğin en iyisini, O'na yedirir Onsuz sofraya oturmazdı.*O'nun hakkında rüyalar görüp, hadiselere şahid olurdu. Mekke'de kuraklık olunca dede Abdülmuttalib, gördüğü rüyayla mübarek torununun elinden tutarak Ebu Kubeys dağına çıkıp; "Allah'ım, bu çocuk hakkı bizi berekete yağmurla sevindir" diyerek dua etti. Dua kabul olundu bol yağmur yağdı. şairler şiirler yazdı *Abdülmuttalib,Kabe'nin yanında iken Necranlı rahip konuştu Biz, İsmail soyundan en son peygamberin sıfatlarıyla kitaplarda yazılı olduğunu okuduk. Mekke O'nun doğum yeridir. Dedi *Peygamberimizi seyreden Necranlı rahipler gözlerine, sırtına, ayaklarına bakıp heyecanla; İşte, bu Bu çocuk son peygamberdir dediler *Abdülmuttalib O benim oğlumdur, deyince, Necranlı rahip;Kitaplarda babasının olmaması lazımdır deyince Abdülmuttalib:- O, oğlumun oğludur. Babası O doğmadan, annesi hamile iken vefat etti, deyince, rahip doğru söyledin, dedi. Abdülmuttalib, oğullarına şu uyarıyı yaptı: - söylenileni işittiniz! O'nu görüp gözetin iyi koruyun dedi*Merhamet deryası Abdülmuttalib vefat edeceğine yakın, oğullarını topladı ahırete göçme vaktim geldi. Tek düşüncem bu yetim... Keşke ömrüm uzun olsaydı ona hizmeti etseydim. Fakat Ömür vefa etmeyecek. gönlüm dilim hasret ateşiyle yanıyor. inci tanesini emanet etmeyi isterim. hanginiz O'nun hakkını gözetir ve hizmetde kusur etmez?!*Ebu Leheb cevap verdi:- Ey Arabın efendisi! emanete hizmet ederim dedi. Abdülmuttalib Malın çoktur. Fakat katısın merhametin azdır. Yetim kalbi yaralı ve incedir.kırılır, dedi.Sıra*Ebu Talib'e Ben, hepsinden çok istiyorum. Fakat, büyüklerimin önüne geçmek uygun olmaz Malım azdır, diyince Abdülmuttalib Bu hizmete layıksın. ben her işte O'na danışır ve isteğiyle hareket ederim. Diyerek Peygamberimize dönerek;*- Ey göz nuru! amcalarından hangisini tercih ediyorsun? diye sordu.efendimiz Ebu Talib'in boynuna sarıldı ve dizine oturdu. *Abdülmuttalib, "Allahü teâlâya hamdolsun. dedi ve Ebu Talib'e dönerek;- Ey Ebu Talib inci danesi, ana-baba şefkati görmemiştir. Ona titreyesin. Seni çocuklarımdan üstün görürüm. Büyük ve kıymetli emaneti sana havale ettim. O'nun babasıyla aynı anadansın O'nu nefsin gibi koruyasın. vasiyetimi kabul ettin mi? diye sordu. *Abdülmuttalib Peygamberimizi kucakladı, mübarek başını, yüzünü öptü kokladı. Hepiniz şahid olun ki, ben bundan daha güzel koku koklamadım ve bundan güzel bir yüz görmedim, dedi. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Kaynak islam ansiklopedisi android programı
KAİNATIN EFENDİSİ HAZRET-İ*MUHAMMED (Sallallahü aleyhi ve sellem) yazan Mehmet ORUÇ Efendimizin amcası ebu talib ve rahip bahira *Ebu Talib babası Abdülmuttalib gibi, Kureyş'in sevgili ve, saygılısıydı efendimize büyük bir şefkat gösterdi.O'nu kendi çocuklarından çok sevdi onsuz uyumadı, bir yere gitmedi ona Sen çok hayırlısın, çok mübareksin!" derdi.*Onsuz yemeğe başlanmaz Sabahları yüzünün ay gibi parlardı saçları taranırdı *Ebu Talib'in malı yoktu. Ailesi kalabalıktı. efendimizi himayesine alınca bolluğa ve berekete kavuştu.**Efendimiz on iki yaşlarında Ebu Talib'in Şam kervanına katıldı.. ilk yolculuğu... idi Kervan, Busra'da, konakladı.manastırda Bahira adında bir rahib vardı Her sabah manastırında kafileleri arayış içinde merakla beklerdi.*Kureyş kervanı uzaktan göründü, üstünde bir bulut süzülüyordu ağaçlar ona secde ediyordu bahira heyecanlandı Kureyş kervanını yemeğe davet etti. Peygamberimiz, malların yanında bırakılınca, Bahira, Yemeğe gelmeyen var mı? diye sordu. Efendimizinde yemeğe gelmesini istedi. *Efendimizi inceleyen bahira Ebu Talib'e sordu: - çocuk senin neyindir?- Oğlum... - Kitablarda çocuğun babası olmayacağı yazılı. - kardeşimin oğludur.- Babası doğmadan öldü. Bahira, efendimize dönüp, putlara yemin edince Peygamberimiz, "Putlara yemin verme. Dünyada onlardan büyük düşman yoktur. Ben, onlardan nefret ederim" buyurdu. *Bahira, Allahü teâlâya yemin verip sualler sordu Aldığı cevaplar kitaplara uyuyordu. sevgili Peygamberimizin mübarek gözlerindeki kırmızılığı farketti.Kalbindeki mühr-i nübüvveti görünce kendinden geçti. güzelliği temaşa etti. Heyecanla öptü gözlerinden sel gibi yaşlar boşandı.şehadet ederim ki, sen Allahü teâlânın resulüsün" dedi.*Bahira Sesini yükselterek; "İşte Alemlerin efendisi... İşte Allahü teâlânın alemlere rahmeti büyük Peygamber..." dedi. *Bahira Ebu Talib'e dönerek şu ikazı yaptı: - Sen bu çocuğu Şam' a götürme! zarar verebilirler! - Bu, peygamberlerin sonuncusu ve en şereflisidir. dini, yeryüzüne yayılır ve eski dinleri nesh eder.* İsrailoğulları kendilerinden gelmeyene düşmandır. mübarek bedenine zarar verirler!*Ebu Talib, Bahira'nın sözleriyle, Şam'a gitmedi Mallarını Busra'da satıp Mekke'ye döndü. Bahira'dan işittikleri, Ebu Talib'in kulaklarında çınladı. efendimizi çok sevdi. O'nu ölünceye kadar korudu ve her işde yardımcı oldu.* * |
|
![]() |
![]() |