|
|
|
|
#1 |
|
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri *Medine'ye ulaşan Selman-ı Farisi* Resulullahı arayışını şöyle anlatır:*Bir gün, hurma ağacına çıkmıştım Sahibim, Evs ve Hazrec kabileleri helak olsunlar.*Mekke'den* Kuba'ya geldi. Peygamber olduğunu söylüyor. kabileler de O'nu kabul edip dinine giriyorlar..." diye konuştular.sözleri işitince, Sahibim bana; "Neyine lazım, diyerek tokat vurdu.* *akşam olunca, Kuba'ya vardım. Resulullahın yanına girip; "Senin yanında fakirler vardır. hurmaları sadaka getirdim" dedim.*Resulullah, eshabına"Geliniz hurma yiyiniz" buyurdu. Fakat kendisi hiç yemedi.* İşte bu peygamberlik alametiydi*Efendimiz Sadaka kabul etmiyor" dedim.bir miktar hurma alıp, Resulullah'a getirdim. hediyedir" dedim.*Eshab ile birlikte yediler. "hurma yirmi beşdi. hurma çekirdekleri bin kadardı. efendimizin mucizesiyle hurma artmıştı. İşte bu peygamberlik alametiydi *Resulullah Cenaze defnediyorlardı. Nübüvvet mührünü görmeyi arzu ettiğim için iyice yaklaştım. muradımı anlayıp, gömleğini kaldırdı. Mübarek sırtında nübüvvet mührünü gördüm. öptüm ve ağladım.Kelime-i şehadeti söyleyerek Müslüman oldum.**Selman-ı Farisi, Müslüman olunca, köleliğe bir müddet devam etti. Peygamberimizin; "Kendini kölelikten kurtar ya Selman!" buyurması üzerine, sahibinden azadlık istedi Yahudi sahibine üç yüz hurma fidanı yetiştirip, kırk ukiye altın vermesi şartıyla kabul etti. *efendimiz* Eshabına; "Kardeşinize yardım ediniz" buyurdu. üç yüz hurma fidanı dikildi. Sonra da salman-ı farisinin tanımadığı biri altın verdi.* efendimiz "Bu altını al borcunu öde!" buyurdu.* *Selman ra "Ya Resulallah! altın Yahudinin istediği ağırlıkta değil" deyince, efendimiz altını mübarek diline sürdü. "Al bunu! Allahü teâlâ borcunu eda eder" buyurdu.*Selman altını sahibine verdi ve kölelikten kurtuldu.Eshab-ı Suffe arasına katıldı.* *efendimiz, Kur'an-ı kerimi öyle güzel, öyle tatlı ve tesirli okurdu ki, O'nu dinleyen gayri müslimler hayran kalırdı. O'nu dinleyerek Müslüman olurlardı *Hazret-i Bera anlatır yatsı namazından sonra efendimizi, Tin suresini okurken dinlemiştim. Öyle güzel okuyurdu ki, sesi ve okuyuşu O'ndan daha mükemmel olan kimse dinlemiş değildim." *Eshab-ı kiramda sesi çok güzel olan, Kur'an-ı okurken ağlayan ve ağlatanlar pek çoktu. Bunlardan birisi,Hudayr idi. Bir gece, atın yanında Bekara suresini okudu Okurken at ürktü. Ve kuraan sesiyle sakinleşti.**Kuraan okununca Gökyüzünde bulutlar kandil gibi parıldar ve parıldayan nurlar semaya yükselirdi *efendimiz buyurdu ki: "Onlar melekler kuraan okununca Senin sesine yaklaşmışlardı. okumaya devam etseydin, sabaha kadar seni dinlerler, insanlar da onları görür ve seyrederlerdi. Onlar, halkın gözlerinden gizlenmezlerdi."
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri İbni seleme nasıl müslüman oldu *Peygamberimizin mübarek cemaline, aşık olanlardan, mübarek sözlerini ve okuduğu Kur'an-ı kerime hayran kalıp Müslüman olanlardan biri de Abdullah Selam hazretleridir. Tevrat ve İncil'i* bilen Selam, iman etmeden önce bir Yahudi alimi idi. *Abdullah selam ra Müslüman oluşunu şöyle anlatır:Ben Tevrat'ı babamdan okuyup öğrenmiştim. ahir zaman peygamberinin sıfatlarını alametlerini anlattı ve; O, Harun evladından gelirse tabi olurum; yoksa olmam!" dedi ve Resulullah'ın Medine'ye gelişinden önce öldü.*Resulullahın Mekke'de nübüvvetini işittiğimde O'nun sıfatlarını, ismini ve geleceğini biliyordum. O'nu gözleyip durdum.**Resulullah* Kubada* Avfoğullarının evinde misafirdi bahçemde yaş hurma toplarken, Nadir oğulları Arabların adamı geldi" diyince Beni bir titreme aldı Allahü ekber" diyerek tekbir getirdim. binti Haris, yaşlı bir kadındı. Tekbirimi işitince; "Allah elini boşa çıkarsın ve seni umduğuna kavuşturmasın. Vallahi sen, Musa bin İmran'ın geleceğine bundan fazla sevinmezdin!" diyerek bçıkıştı.**O, vallahi Musa bin İmran'ın kardeşidir ve O'nun gibi peygamberdir. O'nun yolundadır ve O'nun gönderildiği tevhid ile gönderilmiştir" Ey kardeşimin oğlu O, kıyamete yakın gönderileceği bildirilen peygamberdir" *efendimiz Medine'ye hicret ettiğinde onu görmek için halka karıştım. Mübarek cemalini, nurlu yüzünü görünce O'nun yüzü yalancı bir yüz olamaz dedim.* *Resulullah, insanlara İslâmiyeti anlatıyor, nasihatler veriyordu.işittiğim ilk hadis-i şerif şudur: Selamı yayın aç doyurun, sıla-i rahm yapıp* akrabaları ziyaret edin İnsanlar uykuda iken namaz kılın Böylece Cennet'e selametle girersiniz." *Fahr-i alem, beni tanıyıp, "Sen, Medine alimi İbn-i Selam mısın?" buyurdu. Ben de; "Evet" deyince, Peygamberimiz; "Yaklaş" buyurarak, şu suali sordu: "Ey Abdullah! Allahü teâlâ için söyle! Tevrat'ta benim vasıflarımı öğrenmedin mi?"* Ben de; "Allahü teâlânın sıfatları nelerdir, dedim. Cebrail aleyhisselam İhlas suresini indirdi.* efendimizin okuduğu sureyi işitince, ya Resulullah!* şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur. Sen O'nun kulu ve Resulüsün" diyerek şehadet getirip Müslüman oldum. *efendimiz, Yahudilere; "Abdullah bin*Selamı* sordu.*Yahudiler O bizim en yüksek alimimiz ve en büyük alimimizin de oğludur! dediler.*efendimiz, Yahudilere; o Müslüman olduysa, siz ne dersiniz?" diye sordu. Yahudiler; "Allah onu bundan korusun!" Dediler.*O sırada selem "Ey Yahudiler Allahü teâlâdan korkunuz! kabul ediniz. Allahü teâlâya yemin ederim ki, Tevrat'ta isminin ve sıfatlarının yazılı olduğu Allahü teâlânın resulü budur. şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur.* şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam O'nun kulu ve resulüdür" *Yahudiler; ibni selem için O bizim en kötümüzdür ve en kötümüzün oğludur!" diyerek* iftiralarda bulunup selemi kötülediler. selem Ya Resulallah! Ben onların zalim, yalancı, kötülükten çekinmeyen, iftiracı bir millet olduğunu haber vermemiş miydim? İşte hepsi ortaya çıktı! dedi*Resulullah Yahudilere; "Birinci şehadetiniz kafidir, ikincisi lüzumsuzdur" buyurdu. evime döndüm. Ailemi ve akrabalarımı*İslâmiyete davet ettim. hepsi Müslüman oldular.*bazı Yahudiler samimi olarak Müslüman oldular. bazı Yahudiler; "İslâmiyete yalnız şerlilerimiz inandı. onlar hayırlılarımızdan olsalardı, atalarının dinini bırakmazlardı" dediler.* |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri Müslümanlarla yahudiler İlk yazılı antlaşma* *Hicretin birinci senesinde; Ensardan Zürare, Bera MuhacirlerdenMaz'un vefat etti. Kafirlerle savaşa izin verildi.*Medine'nin hava ve suyuna dayanamayan hz Ebu Bekir ile Bilal-i Habeşi sıtmaya tutuldular. Resulullah; "Ya*Rabbi! Mekke'yi sevdirdiğin gibi Medine'yi de sevdir ve bize bereket ve rızık ver" diye dua ettiler. Cenab-ı Hak duasını kabul buyurup, Muhacirlere Medine'yi sevdirdi. *Hicri birinci yılda efendimizin iştirak ettikleri Ebva, Veddan gazaları yapılmıştır. İkinci yılın başlarında;* Buvat, Safevan, Züluşeyre seferleri olmuş* savaş vuku bulmamıştır. Mekkeli müşrikler boş durmayıp, efendimize, Mekke'de yapamadıklarını Medine'de yapmaya kalkışmışlardır*Mekkeli müşrikler Medineli müşriklere tehdit mektupları gönderdikleri* Medine'deki Yahudi kabilelerini de tehdit ettiler Yahudiler, efendimizin huzurunda sulha geldik. antlaşma yapalım* birbirimize zararımız olmasın" dediler.*Peygamberimizle onlarla elli beş maddelik, Müslümanların ilk yazılı antlaşmasını yaptılar *Efendimizle medine yahudilerinin yaptığı antlaşma* şöyledir:antlaşma; Resulullah tarafından Mekkeli ve Medineli Müslümanlarla, onlara tabi olanlar ve* beraber savaşanlar arasında yazılan bir belgedir. Şüphesiz bunlar diğer ayrı bir cemaattir. - Her kabile, esirlerinin akçelerini ortaklaşa ödeyeceklerdir.*Müslümanlar, karışıklık çıkaranlara, evlatları bile olsa, cephe alacaklardır.Yahudilerden Müslümanlara tabi olanlar, herhangi zulme uğramayacak ve onlara yardım edilecektir. Yahudiler, kendi dininin icablarını yerine getirecektir.*Hiçbir kimse,* kötülük etmeyecek, zulme uğrayana yardım edilecektir. Medine Vadisi, dokunulmaz bölgedir.Mekkeli müşrikler ve onlara yardım edenler himaye edilmeyeceklerdir. Medine'ye hücum edenlere karşı, Müslümanlar ile Yahudiler yardımlaşacaklardır.Yahudiler, Müslümanlara iyi davranacak* kin tutmayacak düşmanlıkta bulunmayacaklardı.* *efendimizin hicretinden önce, Medine'de Hazrec kabilesinin reisi Abdullah Medine'ye hükümdar seçilecekti.*Akabe biatları, ve hicret hadisesiyle Evs ve Hazrec kabileleri Müslüman olunca, Abdullah ın hükümdarlığı gerçekleşmedi.* *Abdullah efendimiz ve Eshab-ı kirama, diş biliyor, düşmanlığını gösteremiyordu münafıklar zümresini teşekkül ettirdi.*Müslümanların* İslâm dinine girdiklerini söylüyor, ve alay ediyorlardı. Gizliden gizliye nifak tohumları ekip ve fitne çıkardılar Fahr-i alem efendimizin mübarek sözlerini değiştirdiler *Düşmanlıklarını saklıyan Yahudiler, efendimizle* antlaşdılar. gruplar halinde geldiler. çok zor sorular sordular. Aldıkları cevaplardan O'nun, hak peygamber olduğunu anladılar. inad ve kıskançlıkla iman etmediler. Peygamberimiz; "Bana Yahudi alimlerinden on kişi iman etmiş olsaydı, Yahudilerin hepsi iman ederlerdi" buyurdular.**efendimizin mahzun olmasını, Allahü teâlâ şu ayet-i kerimesiyle teselli eyledi:*Ey Habibim! Kalbleriyle inanmadıkları halde, ağızlarıyla inandık diyenler küfür içinde koşuşanlar, seni mahzun etmesin. Onlar, durmadan casusluk edenlerdir. Kelimeleri a değiştirirler.**Eğer size fetva verilirse, kabul edin, verilmezse sakının" derler. Allahü teâlâ, kimin fitneye düşmesini dilerse, sen, Allahü teâlânın iradesini önlemeye muktedir olamazsın.*Onlar öyle kimselerdir ki, Allahü teâlâ, onların kalblerini temizlemek dilememiştir. Onlara, dünyada hakir ve perişanlık; ahırette de pek büyük bir azab vardır." (Maide suresi: 41)*Yapılan antlaşma sebebiyle, sahabe Yahudilerle dostluk kurmuşlardı.*Allahü teâlâ, onları* bundan men ederek buyurdu ki:*Ey iman edenler! Din kardeşlerinizden başkasını dost edinmeyin. Onlar fenalık yapmakda, fesat çıkarmakda kusur etmezler ve sıkıntıyı arzu ederler. kin ve düşmanlıkları, ağızlarından dökülmüştür. Kalblerindeki düşmanlık büyüktür. düşmanlık ayetlerini açıkladık, eğer düşünür anlarsanız..." (Al-i İmran suresi) *Mekkeli müşrikler, Medine'deki müşrikleri münafıkları, Yahudileri ve Medine kabilelerini tahrik ve tehdid ediyorlardı.*İslâmın nurunu söndürmeye çalışıyorlar, Peygamberimizin mübarek vücudunu ortadan kaldırmanın yollarını arıyorlardı.* *Münafıkların ve müşriklerin, sinsi düşmanlığına rağmen,* efendimiz hep barış, istiyordu. Fakat müşrikler düşmanlıkta ısrarlıydı Eshab-ı kiram düşmana karşı çıkmayı arzu ediyor ve; "Ya Rabbi! Bizim için, senin yolunda, müşriklerle mücadele etmekten kıymetlisi yoktur. Kureyşli müşrikler* Habibini Peygamberi yalanladılar ve Mekke'den çıkardılar savaşa müsaade et!.." diye dua ediyorlardı.**efendimiz Allahü teâlânın emriyle hareket ediyordu.*beklenen izin çıktı. vahiyde şöyle buyuruluyordu: Size karşı harp açanlarla,* Allahü teâlânın yolunda çarpışın. haddi aşmayın Muhakkak ki, Allahü teâlâ aşırı gidenleri sevmez.* *Onlar sizi Mekke'den çıkardıkları gibi, siz de onları çıkarın. Onların şirk ve fitneleri, öldürmekten kötüdür. Mescid-i Haram'da sizinle çarpışmadıkça, siz de harp etmeyin. Fakat, onlar sizi* öldürürlerse, siz de onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir. *onlar,*Allahü teâlâyı inkardan ve muharebeden vazgeçerlerse, siz de bırakın. muhakkak ki, Allahü teâlâ mağfiret ve merhamet edicidir." (Bekara suresi)*"Şirk fitnesinden eser kalmayıncaya din yalnız Allahü teâlânın oluncaya ve yalnız Allahü teâlâya ibadet edilinceye kadar, müşriklerle harp edin. Şirkten vaz geçerlerse, zulüm yoktur düşmanlık ve ceza ancak zalimler üzerinedir.(Bekara suresi) |
|
|
|
|
|
|
#4 |
|
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri Seriyyelerin kurulması *Fahr-i Kainat efendimiz, Medine'nin asayişini korumak, ve düşmanların durumunu kontrol etmek için seriyyeler kurdu* Medine'de nöbet tutma usulünü koyarak emniyet tedbirleri aldı. *Müşrikleri, ticari ve iktisadi yönden zayıf düşürmek lazımdı. Bunun için Suriye ticaret yollarını kesmeliydiler .müşrik kervanının Medineden* geçmekteydi Peygamberimiz, seferi emretti süvarilerinin başına hazret-i Hamza'yı kumandan verdi . Allahü teâlâdan korkmayı, emri altındakilere* iyilik* buyurdu*Efendimiz "Allahü teâlânın yolunda, Allahü teâlânın ismini anarak gazaya çıkınız! Allahü teâlâyı tanımayanlarla çarpışınız..." buyurdular. *Hazret-i Hamza emrindeki birliklerle üç yüz süvarilik müşrik kervanına harekete etti müşrik ve müminlerin müttefiki Mecdi az olduğunu göz önüne alıp yenileceklerini düşündü. Müslüman devletinin ilelebet devamını umarak iki tarafı çarpışmaktan vazgeçirdi.**hazret-i Hamza ve arkadaşları Medine'ye savaşmadan döndüler. efendimiz* memnuniyetini bildirerek; "İyi ve doğru bir iş yapılmıştır" buyurdular.**Müslümanlara, savaş izni çıkınca, seriyyelerin, arkası kesilmedi. Ubeyde hazretlerinin emrine altmış veya seksen asker verilerek, Rabig'e gönderildi. Müşrikler, kaçtılar *efendimiz Kureyş müşriklerini gözetlemede Nahle'ye seriyyesine* Ubeyde Cerrah hazretlerini kumandan yapmayı istediler.*Ubeyde emri alınca, Peygamberimizden uzak kalmanın acısıyla ağladı. Resulullah, onun yerine Abdullah Cahş hazretlerini emir tayin ettiler. ilk ganimet *Abdullah Cahş, İslâmiyeti heyecanla yaşayan zatlardandı. Müslüman olduğu zaman, kafirlerin tüm* işkencelerine iman gücü ile karşı koymuş, eza ve cefalara metanetle katlanmıştı.*efendimiz, onun için Açlığa ve susuzluğa en çok dayanan ve katlananınızdır" buyurmuştu. *Abdullah bin Cahş,efendimizin şehidler için verdiği müjdeleri duyarak, şehadete can atmış. Harplerde en önde kahramanca çarpışmıştı*Hazret-i Cahş anlatır:*aleyhisselam yatsı namazını kılınca, yanıma gel. Silahın yanında olsun. Seni bir tarafa göndereceğim" buyurdu. Sabah olunca, mescide gittim. Kılıcım, yayım, oklarım ve çantam üzerimde, kalkanım da yanımda idi.aleyhisselamı bekliyordum. Muhacirlerle geldi Seni kumandan tayin ettim" buyurarak mektup verdi. "Git mektubda yazılanlara göre hareket et" buyurdu.**Ya Resulallah! Hangi tarafa gideyim?" diye sordum. "Necdiye yolunu tut. Rekiye, kuyusuna yönel!" buyurdu. Abdullah Cahş, Nahle seferine memur edildiği zaman, kendisine ilk defa, Emir-ül-mü'minin sıfatı verildi.İslâmda ilk defa bu isimle anılan emir, odur. *Hz cahş* efendimizin mektubunu açtı Bismillahirrahmanirrahim. mektubu gözden geçirdiğinde,* Nahle vadisine kadar, Allahü teâlânın ismi ve bereketiyle gidersin. Arkadaşlarından hiç birini, zorlamayasın! Nahle vadisindeki Kureyşilerin kervanını bize bildiresin" yazılıydı.*Emir-ül-mü'minin hz Cahş, İşittim ve itaat ettim. Allahü teâlânın ve sevgili Resulünün emrini yerine getireceğim" diyordu*Arkadaşları Allahü teâlâya, Resulullaha ve sana itaat edicileriz. Nereye istersen, Allahü teâlânın bereketi üzere yürü" diye cevap verdiler. *Hz cahş Nahle'ye vardı Kureyş kafilesi geçiyordu. Mücahidler, kafileyi* İslâma davet ettiler.ve savaşarak* Galip geldiler Müşriklerin malını aldılar Abdullah Cahş, ganimet mallarının beşte birini efendimize ayırdı. Bu, ilk ganimetti |
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri Mescid-i Kıbleteyn* *Sevgili Peygamberimiz, Medine-i münevvereye hicret edeli on yedi ay olmuştu. Şimdiye kadar hep Kudüs-i şerifteki Beyt-i Makdis'e dönerek namazlarını kılarlardı.**Medine Yahudilerle doluydu ve. Onların da kıblesi Kudüstü... Ne acaib iştir! Dini bizden ayrı, fakat kıblesi bizim gibi!" sözleri efendimize geldi. kalb-i şerifleri incindi.**Cebrail aleyhisselama efendimizEy Cebrail! Allahü teâlânın, yüzümü, Yahudilerin kıblesinden Kabe'ye çevirmesini arzu ediyorum."*Cebrail aleyhisselam Ben, bir kulum. Bunu, Allahü teâlâdan niyaz et dedi *Bekara suresinin 144. ayet-i kerimesi nazil oldu. Buyuruldu ki:Ey Habibim! Vahyin gelmesi için yüzünün semaya çevrildiğini görüyoruz. biz seni, razı olacağın bir kıbleye çevireceğiz. yüzünü Mescid-i Haram a döndür. Ey mü'minler* nerede olursanız yüzünüzü namazlarda o tarafa çeviriniz. *Şüphe yok ki, kendilerine kitap verilenler, kıble çevrilişinin, Rableri tarafından hak olduğunu bilirler. Allahü teâlâ onların yapacaklarından gafil değildir."* *Bir gün Ümmü Bişr'in evinde öğle namazı kılınıyordu. Allahın Resulü önde, arkalarında vecde dalmış saf saf Sahabiler...vardı Namazın iki rekatı kılınmıştı... tüm insanlığın imamı 3. Rek'ata ayağa kalktı gelen emirle Resulullah ağır ağır istikamet değiştirip,kabe istikametine durdular.**Kıble değişikliği* her tarafta duyuldu. Karalamak için Yahudiler ve* münafıklar iftiralarla ortaya çıkdılar:Önce bir yöne sonra başka yöne, bu ne demek? "Eğer bizim kıblemizde kalsaydı, kitaplarımızda haber verilen peygamber O'dur derdik"*dediler*Müşrikler ve münafıklar kendileri sözlerine inanmıyorlardı Maksatları zihinleri karıştırmaktı... onlar da biliyordu ki, Resulullah kitaplarında bildirilen Peygamberdi.* kabul etmediler.* kendilerinden omayan bir peygamberi..* hazmedemediler.*Kıble değişince Eshab sordu:Ey Allahın Resulü bu zamana kadar kıldığımız namazlar ne olacak?Cevap ayet-i kerimeymle geldi Allah sizin imanınızı zayi etmez!"namazın kılındığı mescide Mescid-i kıbleteyn,iki kıbleli mescid" denildi. Resulullah Kuba da ilk mescidin mihrabını mübarek elleriyle yeniden yaptı ve mescidin duvarlarını değiştirdi. |
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı *Müşriklerle savaşa izin çıkınca , Resulullahın birliklerinin, harekatlarda başarılı olması, müşrikleri korkuttu.kervanlar, askerlerle sefere çıkıyordu.* Hicretin ikinci yılında, Mekkeli müşrikler her aileden sermaye alıp, bin develik bir kervanı Şam'a gönderdiler. Başlarında Süfyan vardı ve Müslüman olmamıştı.**Müşrik Kervanında kırk muhafız vazifelendirmişti. Mallar satılınca silah satın alacaklar ve Müslümanlarla savaşacaklardı efendimiz, müşriklerin kervanını haber alınca, keşif için, Muhacirleri vazifelendirdi.*Küfür ehlinin, silah ve malları alınırsa, Müslümanlara zararları dokunmaz ve dirençleri kırılırdı. efendimiz, Talha ile Zeyd hazretlerini, kervanın üzerine gönderdi Hz Osman ve altı kişiye Medine'de kalmalarını emir buyurdular. *Muhacirlerden ve Ensardan üç yüz beş sahabi Ramazan-ı şerifin on ikinci günü Bedir mevkiine yürüdüler. Sayıları, vazifeli ve Medine'de kalanlarla birlikte 313 kişiydi*sefere çıkmak için yetişen gençler, ve kadınlar efendimize yalvarıyorlardı. Resulullahın huzurunda "Anam babam sana feda olsun ya Resulallah! sizinle gelmek istiyorum. Yaralıların yaralarını sarar, hastaların hizmetini görürüm. Allahü teâlâ şehidlik nasib eder!" diyordu *Habibullah evinde Kur'an-ı kerim oku. Şüphesiz ki, Allahü teâlâ şehidliği nasib eder" buyurmuştur. *Ebi Vakkas ra. Bedirdeki sefer hazırlığını şöyle anlatır:*Kardeşim Umeyr'in saklandığını gördüm. on altı yaşında idi. 'Sana ne oldu ki, gizleniyorsun?' dedim.*efendimizin beni de küçük görüp geri çevirmesinden korkuyorum. gazaya katılıp, Allahü teâlânın şehidlik nasib etmesini arzu ediyorum, dedi.*efendimiz kardeşime geri dön' buyurdular. kardeşim ağladı. Merhamet deryası* Habib-i gözyaşına dayanamayıp, müsaade ettiler." *Bedirde Alemlerin efendisinin sancağını; Mus'ab Mu'az ve hz Ali taşıyorlardı. Eshab-ı kiramın yanlarınd iki at ve yetmiş deve vardı. nöbetleşerek biniyorlardı.**Eshab aleyhisselamın yürümeyip deve üzerinde gitmesi için; "Canımız sana feda ya Resulallah! deveden inmeyiniz. Yüksek zatınızın yerine biz yürürüz" diyerek yalvarıyorlardı. Fakat Kainatın sultanı, kendisini farklı görmeyip;*Siz, yürümekte benden kuvvetli olmadığınız gibi, ecir ve mükafat hususunda da ben sizden müstagni ve ihtiyaçsız değilim" buyurdular.*efendimiz ve yüce Eshabı, çölde kavurucu bir sıcak altında Bedir istikametine yürüyorlardı. oruçluydular. Eshab-ı kiram, İslâmiyet'i yaymak için, pek çok sıkıntılara katlandı efendimizin peşinden aşk ve şevkle gidiyorlardı...*Çünkü Allahü teâlânın ve Resulünün rızası şehitlik ve Cennet vardı... *Peygamberimiz, Eshabının hallerine bakıp;*Allahım! Onlar, yayadırlar. Sen, onlara binek hayvanı ver! Allahım! Onlar açık ve çıplaktırlar. Sen, onları giydir! Allahım! Onlar açdırlar, onları doyur!*Fakirdirler, fadl-ı kereminle onları zengin eyle!" diye dua buyurdular.*efendimiz ve mübarek ordusu, şiddetli sıcak altında Bedir'e ilerlerken, müşriklerin Şam kervanı Bedir'e yaklaşmıştı.*efendimizin, kervan üzerine gönderdiği iki sahabi, kervanın iki gün içinde Bedir'e geleceğini öğrenip, sür'atle efendimizin yanına döndüler.**Kervandakiler, Müslüman casuslarından haberiniz var mıdır?" diye sordular. Süfyan, yerdeki deve pisliklerini ezdi ve içindeki yem çekirdeklerini gördü Bunlar Medine yemleridir. o iki adam Müslümanların casuslarıdır" dedi. *Müslümanların çok yakınlardaydı müşrikler büyük bir korkuya kapıldı. Kervanlarından endişeye düşerek, gece-gündüz yürüyüp, Kızıldeniz sahilinden Mekke'ye gittiler Gıfari isminde birini, Mekke'ye haberci gönderdiler gıffarı Mekke'ye gelince gömleğini yırttı. İmdaaat! İmdat!.. Ey Kureyşliler! Yetişin!.. Kervanınıza, Ebu Süfyana mallarınıza, Muhammed ve Eshabı saldırdılar. yetişin kervanı kurtarın diye feryad etti *Mekkeliler, Yedi yüz develi, yüz atlı süvari ve yüz elli piyade toparladılar. Leheb'e; "Haydi sen de katıl!" dediklerinde, korkusundan hastalığını bahane etti. Yerine, Hişam'ı bedel olarak gönderdi. Ümeyye harbe hazırlanmakta gevşekti efendimizin; "Eshabım, Ümeyye'yi katleder" buyurmuştu. O eshabdan korkuyordu. Cehil'in onu korkaklıkla itham etmesiyle savaşa gitmek mecburiyetinde kaldı. |
|
|
|
|