|
![]() |
#1 |
![]() Kaynak tarihiolaylar.com bordo bereliler
*“Zoru hemen başarırız imkânsız ise biraz zaman alır.” Bordo Bereliler Özel Kuvvetler Komutanlığı Bordo Bereliler, Tsk nın gözbebeği ve gurur kaynağıdır özel harekat uzmanıdırlar. TSK’da görev yapan subay ve astsubaylardan gönüllülük esasına göre seçilirler yurtiçi ve yurtdışında 3,5 yıllık bir eğitimden geçerler. eğitime normal erbaşın dayanması olanaksızdır. zorlu eğitimle kara, hava ve denizde üstün savaş gücüyle ve düşmanı bozguna uğratmak için güçlendirilmiştir. Bubi tuzağı kurmakta ve 200 metre gibi mesafelerde nokta atışı yapmakta uzmandırlar. Onlar savaşmak için yaratılmışlardır. *Bordo bereliler tek bir ideal için savaşır terörü yok etmek Tek kuralları emre mutlak itaattir verilen emirle bölgeyi tehditten ve yasadışı unsurlardan temizlerler Şemdin Sakık’ın Kuzey Irak’tan; PKK elebaşı Öcalan’ın Kenya’dan getirilmesinde görev yapmışlardır Bordo Bereliler, karakol baskınına gönderilir Sınır ötesi operasyonlarda sığınak ve stratejik noktaları imha ederler. Bordo Berelilerin üstün savaş yetenekleri defalarca*NATO*tarafından yapılan Dünya Özel Kuvvetler Şampiyonası’nda kanıtlanmıştır. bu yarışmalarda 4 kez üst üste birinci olunca NATO, yarışmayı 5. senesinde kaldırmıştır.Bordo Bereliler; sızma, göğüs göğse muharebe yeteneklerine sahiptir. en zor koşullarda hayatta kalabilirler. Kişisel savunma ve bubi tuzağında çok yeteneklidirler. *operasyon bölgesinde gerilla savaşı, kaçıp kurtulma, tahrip, paraşütle atlama ve sualtı eğitimi almaktadırlar. Bordo Bereliler iyi paraşütçüdür ve ikiden fazla yabancı dili konuşabilirler. saldırı ve savunma odaklı bir özel birimdir. PKK ve yasadışı örgütlerin korkulu rüyası olmuştur Delta Force, Amor ve diğer ülkelerin özel birliklerini susturmuşlardır. Hiç bir askeri birlik Fakat Bordo Berelilerin seviyesine ulaşamamışdır. en önemli özellikleri hedeflere ulaşırken hızlı ve sessiz olmalarıdır. 200 metreden nokta atışı yaparlar özel kilitleri 7 saniyede açarlar emre mutlak itaat ederler Eğitimde duygusallığa yer yoktur. Gerekirse kendilerini ve bölgeyi imha edebilirler. G-3, Bixi, MG-3, MP-5 muharebe silahlarını kullanmak Bereliler için çocuk oyuncağıdır. *evinizin kapısını açmak için anahtarı bulana kadar askerler M-16’yı söküp takarlar. Ölümden korkmazlar ve çatışmanın tam ortasına bırakılırlar. Ve şu manşet atılır Bordo Bereliler sınır ötesine sızdılar”*Dünyada “Güven Atışı” Yapan Tek Özel Birliktir güven atışında İki Bordo Bereli karşı karşıya gelir. Aynı timden ve yakın arkadaşlardır. biri başına bir hedef tutar ve diğer arkadaşı gerçek mermilerle hedefe ateş eder. tabancaları bacağının arasına alarak hedefe ateşe devam eder. Kurşunlar biter roller değişir. Bu atış her gün yapılır. bu özel birlikte her asker bir ordu gücündedir birbirlerine kenetlenmişlerdir Askerlerin birbirine olan güveni Bordo Berelilerde esastır.Bordo Bereliler PKK’ya Korku Salmışlardır Bir gün PKK sığınağı birçok yaşam malzemesi, Rus Kaleşnikof ve mühimmatı ele geçirilir. Örgütün sözde dağ kadrosunun mağarada derslik kurmuşlardır. Mağara duvarında aynen şunlar yazmaktadır:-Eğer bir asker sizi gördüğünde durmadan ateş ediyorsa o acemidir. Kurşununun bitmesini bekleyin ve kafasına sıkın, Eğer bir asker sizi gördüğünde ateş ediyor, saklandığınızda duruyorsa bilin ki o komandodur. Kaçın canınızı kurtarın, bir asker sizle karşılaştığında aniden kaybolmuşsa o bir Bordo Berelidir. Merak etmeyin o sizi bulur. *PKK’nın dağ kadrosundan kaçan teröristler ele geçirilirler. militan Tür askerine şöyle bir yanıt vermiştir: Bir asker çatışmada şarjörü üstümüze boşaltırsa o asker acemidir Diğer bir asker yarım şarjör mermi ile başlarsa çatışmaya o bir komandodur,Bordo Berelilerle çatıştığımızı ise sadece şöyle anlarız “Takkk” tek kurşun sesi...
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kaynak tarihiolaylar.com bordo bereliler
Bordo Berelilerin Komutanı olan Tümgeneral Aksakallı, Azerbaycan’da Azeri askerlere moral için cepheye gitti Aksakallı ziyaretini “Türkiye her zaman Azerbaycan’ın arkasında olacaktır” sözleri ile sonlandırdı.Suriye’de Bulunan Süleyman Şah Türbesi, Bordo Bereliler Tarafından Korundu ve Taşındı IŞİD ve YPG arasındaki çatışmalarda 38 Bordo Bereli asker, TSK’ya kriptolu bir mesaj göndererek her an saldırıya uğrayabilecekleri ilettiler. Komuta çok gizli bir şekilde Suriye hattına sızmak ve askerlerin kurtarılması için düğmeye bastılar.Yirmi gün süren incelemelerde türbenin Türkiye’ye 200 km uzaklıkta bulunan ve temiz bir bölge olan Eşme’ye naklinde karar kılındı. Bordo Bereliler Suriye sınırına 3 gün önceden sığarak bölgeyi güvene aldılar. Sızan birlikler mayın ve çatışma riskini tespit ettiler cumartesi gecesi saat 21:00’da operasyon kararı alındı. Operasyon toplam 9 saat sürdü. Öso ya haber haber verildi. TSK gece operasyonda gövde gösterisi yaptı. Bu, şu anlamdaydı Evet, biz operasyon düzenleyebilecek, gece saldırısı yapabilecek bir askeri teçhizat ve kabiliyete sahibiz.Süleyman Şah’ın naaşı, Kur’an’ı Kerim okunarak çıkartıldı ve Türk bayrağına sarılarak nakledildi. karakolun imha edildi. Yapılan operasyon uluslararası hukuka uygundu Bordo Bereliler süleyman şah operasyonunu layıkı ile yerine getirdiler. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Kaynak timetürk.com
Bir askerin Hakkari anıları ve altüst olan bir hayat! *Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde bulunan Aktütün Karakolu'nda askerlik yapan Esat Yüksel, gizlenen ve üzeri örtülen bu savaş gerçekliğinin bir kurbanı. 20 yaşında sağlık ve hayat dolu bir genç olarak gittiği askerlikten yaşamdan umudu olmayan, kendisine zarar veren, ölmeyi düşünen bir genç haline geldi. *Esat Yüksel askerlikte yaşadıklarını ve nasıl bu hale geldiğini anlattı.*Paramparça olmuş asker cenazelerini gösteriyorlardı'2010 da Hatay Serinyol'da 75 günlük acemi eğitiminden sonra Hakkari’nin Şemdinli İlçesi'nde Aktütün Jandarma Sınır Karakolu'na gönderildim bambaşka bir yerdi. batıya benzemiyordu. 15 gün taburda kaldık. Bize çatışma ve PKK baskınlarını izlettirdiler. Şehit askerlerimizin görüntülerini izledik. Bize uyursanız ölürsünüz. Aç kalacaksınız, susuz kalacaksınız ama uyumayacaksınız. Uykusuzluktan ölünmez. Evinize gitmek istiyorsanız uyumayacaksınız' diyorlardı" Şemdinli taburunda 15 gün kaldık timdeki 16 arkadaşla Aktütün Jandarma Karakolu'na gönderildik *16 kişilik tim olarak Aktütün Karakolu'nun güvenliğini sağlayan Bayraktepe üssüne çıktık. komutanlarımız Aktütün'de yaşanan çatışmaları ve baskınları izletti. Görüntülerde paramparça olmuş türk askeri vardı cesetlerin gövdesi kafası bacağı ve kolu yoktu Ölüm korkusundan 12 ay boyunca günde 18 saat görev yaptım' Parçalanmış ceset görüntülerinden etkilendik birçok asker psikolojik sorunlar yaşadı beyin olarak bittik yıkıldık, toparlayamadık kendimizi. geceler görüntüler rüyama giriyordu 12 ay boyunca 18 saat uyumadan görev yaptım. üzerimde korku oluştu. Acaba yatarsam bende ceset mi olurum? Parça parça mı giderim? Nasıl bir ölümle karşılaşırım? Diye düşündüm bir arkadaşımın resmen şuuru gitti çürük aldı. *Asker arkadaşımla görüşüyorum kendisini toparlayamıyor. Hayattan beklentisi kalmamış. 20 yaşındaki askerimiz çok genç hedefinin ne olduğunu savaşta neyle karşılaşacağını bilmiyorsun. Eline silah veriyorlar ve sen 'kahramansın, yapacan' deniliyor. Ancak 20 yaşındasın ailenden kopup farklı bir yere gidiyorsun ve hayatın bilincinde değilsin Bayraktepe üs bölgesinde bir buçuk ay kaldık sıkılmaya başladık telefon yok, televizyon yok, müzik yok, doğru düzgün yemek yok. ölüm korkusu vardı. Hayattan elimizi ve ayağımızı çektik Kendimizi dağlara saldık. evimiz yuvamız burası dedik. Askerlik ve doğu anlatılmaz görüp yaşamak lazım. Savaş var ne zaman ne olacağı belli değil. Neyle karşılaşacağını bilmiyorsun. *askerlerle birlikte ölüm korkusundan yatamıyorduk. keşke üzerimize bomba düşse de ölsek eziyeti çekmesek' diyorduk. Nöbetteyken aha geldiler' diyorduk. Ağaç kıpırdamasında kelimeyi şahadet getiriyorduk, ağaca saldırıyorduk. ağacı hedef görüyorduk her akşam ölüm korkusuyla karşılaşıyorduk. Bir hayvan sesi geldiğinde aha geldiler. diyip sallıyorduk mermiyi el bombasını atıyorduk Korkudan kendimizi tutamıyorduk. Çünkü can ya bu başka bir şey değil. Yaşadıklarımdan dolayı Van Askeri Hastanesi'nde psikolojik tedavi gördüm İnsan hayatı bu kadar basit mi?'* Kimi askerler soğuktan kimisi kayadan düşüp ölüyordu. El uzatacak, kimse yoktu. Allah ile baş başaydık |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Kaynak timetürk.com
Bir askerin Hakkari anıları ve altüst olan bir hayat! *Bir süreden sonra ailemizi düşünmedik.ağlayan, gece korkuyla yataktan zıplayan askerler vardı. intihar eden psikolojisi bozulan askerler oluyordu. Psikolojisi bozulan askerleri komutanlarımız oğlum arkadaşınız çürük aldı kafayı kırdı. Dayanamadı gitti. görevinizi yapın çekip gidin diyorlardı. askerlerin yaşam şartları gerçekten çok zor! Basın askerlik yaptığımız yeri anlatıyor. şehitlerimizi anlatıyor oldu bu kadar PKK'lılar vuruldu diyor. Doğuda yaşananları göstermiyorlar insanlarımız öldüler şehitlerimiz oldu basın insanımızın nasıl öldüğünü göstermiyor insanlar bombalarla parçalanarak ölüyor. 2008 de Aktütün baskınında Yataklarda kan izleri vardı *Şehit kardeşlerimiz için Biz insanız insan hayatı bu kadar basit mi? diye soruyorduk" Ben yaşadım kimse yaşamasın istiyorum'*Terhis olduğum 2011 yılından bu yana askerde yaşadıklarımı unutamadım psikolojik sorunlar yaşadım kendimi toparlayamıyorum. birileri ölüyor birileri bedel ödüyor. şehir hayatında herkes kendi hayatında sanki hiç bir şey olmamış hiç bir şey yaşanmamış hiç bir şey insanların umurunda değil ailem sivile alıştığımı zannediyor kendime zarar veriyorum. Gece yatamıyorum beynim gidiyor. Acaba arkadaşlar benim yaşadığımı yaşıyor mu? Acaba ne zaman ölecekler diye düşünüyorum. mücadele veriyorum beyinim gidiyorum vücudum ve beynim yoruluyor. Askerden geldikten sonra sivile alışamadım yaşadığımız ağır şeyler *Yaşadığım psikolojik sorunlar nedeniyle hastaneye gittim doktorların ilaç tedavisi uyguladılar bir çözüm yolu bulamadım" Hatay Askeri Hastanesi'nde komutan yapacak bir şeyimiz yok. Askerliğini yapmış. Onun gibi binlerce kişi var. Başka yere götürün' dediğinde kalbim parçalandı. keşke askere gitmeseydim. Ben askere gitmeden bu halde değildim. Hayat şartlarım iyiydi sağlığım yerindeydi. Yaşama bakışım böyle değildi. Neden kim için gittim. Ben sizin için gittim sınırda durdum' siz Beni oradan kovdunuz hastaneye gidecek imkanım yok, sosyal güvencem yok" Mecburen Manisa Ruh Hastalıkları Hastanesi'ne gitmek zorunda kaldım"15 gün kaldım. insanları görünce psikolojim daha çok bozuldu. *Hastanedekilerin hepsi askerdi. Hepsi Hakkari ve Şırnak bölgesinde askerlik yapmıştı. İçlerinde binbaşı vardı. Onların bu durumunu gördüm halime şükrettim. askerlerin ailesine Allah sabır versin hepsinin yardımcısı olsun. savaşın önü kesilmesi lazım Artık kimse ölmesin doğuda gidip savaşmak önemli değil. Orada insan psikolojisi ölüyor Allah herkesin yardımcısı olsun. Gerek asker, gerek polis, ben kimsenin ölmesini istemiyorum. Hiç kimse zorlukları yaşamasın. Herkes vicdanıyla Allah korkusuyla ne gerekiyorsa yapsın, kimse ölmesin, ölümler olmasın. Basit bir şey değil, insanız. Bir neslin bu hale gelmesi bir trajedi' *Kardeşinin yaşadığı rahatsızlıkla ilgili konuşan Murat Yüksel, kardeşimin rahatsızlığını fark etmediler Kardeşimi sapasağlam askere gönderdik Askerden sonra konuşmuyordu, kendisine zarar veriyordu. annem hasta oldu yataklara düştü. kardeşimin sağlığı için çalışıyoruz. maddi ve manevi imkanlarımızı seferber ettik. Kardeşimin sosyal güvencesi yok. askeri hastanede yardımcı olmadılar. Askerlik zor bir meslek herkes üstesinden gelemiyor insanlar ve ailelerin psikolojisi bozuluyor. savaşın bitmesi kanın durması, gerekiyor*Vietnam Sendromu; savaş sonrası er ve subaylarda ortaya çıkan, halüsinasyon veya sürekli kabus görmedir, herkesi düşman sanma, aşırı kuşkuculuktur en sevdiklerine ve topluma karşı şiddete yönelme ve mutsuzluk halidir çatışmalarda yaşadığı dehşet dolu saatleri unutamama ve bu anıları yeniden yaşamaktır ruh bozukluğudur. Vietnam Sendromu, dünyada savaş ve çatışmaya girmiş ruhsal dengesi bozulan asker ya da savaşçılara konulan teşhise bu isim verilmiştir Tıp dilinde Vietnam Sendromu olarak bilinen psikolojik rahatsızlık Türkiye'de özellikle doğuda PKK ile savaşan askerlerde görülüyor. Askerlerde savaş sonrası uyum bozukluğu oluşuyor Vietnam Sendromu Türkiye’de PKK ile savaşan askerlerde görüldüğü için bu sendroma "PKK sendromu" deniliyor.* |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Kaynak tarihiolaylar.com Türk Akıncıları
*Akıncıların temelini Osman Gazi ve Köse Mihal atmıştır. Orhan Gazi zamanında düzenli piyade ve süvarilerin oluşturulmasına kadar akıncılar çarpışmıştır. Osmanlı’nın bir uç beyliğinden devlet haline gelmesi ve toprakların genişlemesinde akıncıların katkısı büyüktür. Akıncı ocağında Evrenos Bey’in* katkısı büyüktür. İlk akıncılar Osman Gazi’nin yoldaşlarıdır ülkeye katkıları ve yetkileri yüksektir. Divan-ı Humayun, Akıncı* atamalarına karışmazdı. Akıncılar, fedai serdengeçti, deli, azap, gönüllü, gibi* isimler alırdı. 16. yüzyılda* 40 bin olan akıncı mevcudu, daha sonraları düzenli birliklere dönüşle azalmıştır *akınların başı Akıncı Beyi, emirleri padişahtan alırdı. devlet için canını feda ettiklerinden* subaşından* imtiyazlıydılar. düzenli birliklere dahil değildiler. Rumeli Akıncıları düşmana* ani taarruzlar yaparak yıpratırdı.Akıncıların teçhizatları kale kuşatmasına uygun olmadığı için kale kuşatmalarında düzenli birlikler kullanılırdı. Fakat kalenin düşmesiyle Serdengeçtiler” düşmanın en içine dalardı. Akıncılığa kabul* çok zordu. gönül rızası gerekliydi. kötü bir akıncı, birliğin yenilmesine* yok olmasına neden olabilirdi. Çok süratli hareket ederler, çok iyi at binme becerisine cenk* ve kılıç yeteneğine sahiptiler devrin en sarsılmaz askeri gücüydü . Akıncı olabilmenin* şartı Türk olmaktı. *Devşirmelerin,* yabancı kökenli azınlıklar devletin her kademesinde görev alabiliyorken akıncı olamazlardı akıncı olmak isteyen bir Türk’ün dürüst bir kefil göstermesi gerekiyordu. Akıncıların atları hızlı, dayanıklı ve süratliydi sefere beş at götürür yorulan atları konakta bırakırlardı at yetiştiriciliğinin durması akıncılığın zayıflama nedenidir Akıncılık* babadan oğla geçerdi, akıncılar öncü birliklerdi, ilk önce düşman bölgesine sızar düşmanın zayıf anını kollar* bilgi toplardı. Akıncılar keşifte birliklere ayrılır öncü akıncılara arkadaki akıncılar destek verirdi. Akınlar, akıncı sayısına göre isimler alırdı. 100 kişiden azsa çete”, 100’den fazla ise haramilik”, gibi Akıncı Beyinin taarruzları akın” olarak adlandırılırdı.*Akıncılar düzensiz birliklerdi komuta kademelerine ayrılmışlardı. akıncı beyi komuta ederdi bir seferin “Akın” sayılabilmesi için akını Akıncı Beyinin komuta etmesi şarttı. Her on akıncıya onbaşı; yüz akıncıya subaşı; bin akıncıyı da binbaşı komuta ederdi. Mihaloğlu, Evrenosoğlu, Turhanoğlu, ve Malkoçoğlu ünlü akıncı aileleriydi Mihaloğlu Sofya’da; Evrenosoğlu Arnavutluk’ta; Turhanoğulları Mora’da; Malkoçoğulları Silistrada* bulunurdu Sınır boylarında ocaklarda yaşayan akıncılar ailelerinin adlarıyla anılırlardı. Akıncılar, Türklere has bir askeri sınıftı.Akıncılar, orduların beş günlük mesafe ilerisinde yol alırlardı.* savaş çıkmadan düşmanı yıpratır ve düşmana baskınlar düzenler ve düşman saflarına dalar Düşmana aman vermezlerdi *akıncı birliklerinin, ne zaman nerede ortaya çıkacakları belli olmazdı omlar efsaneydi Devlet tarafından akıncı defteri tutulurdu. defterler merkezde eyalet ve uç beyliği kadılarında muhafaza edilirdi. akıncıların seçiminde yolsuzluğa izin verilmezdi. Akıncılar topraklara sahipti savaş ganimetinim 1/5 ini devlete humus vergisi olarak öderdi savaşta ölen akıncıların yerine, genç ve dayanıklı gençler ocağa kaydedilirdi. Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik; Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik! Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı ilerle! bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle *Akıncılar, kendi aralarında* isimlerle anılırdı.isimler akıncı gruplarının savaşada gösterdikleri kahramanlıklar ve büyük cesaret* taarruzlarından alınırdı Deli” adı verilen akıncılar 15. yüzyıldan itibaren kurularak akınlara başlamışlardır. Önceleri sadece Avrupa’da kullanılan deliler, “bayrak” adı altında 60’ar kişilik ocaklara ayrılırdı. Başlarındaki kumandana “delibaş” denirdi. Delibaşın altında komuta kademesi olarak gönüllü ağası ve bölük ağası gibi zabitler bulunurdu. Deli süvarisi cesaretiyle kendini kanıtlamak zorundaydı. 16. yüzyılda kurt, sırtlan, pars, gibi vahşi hayvanların derilerini giyen delilerin atları* çevik ve dayanıklıydı. Delilerin silahları kılıç, kalak, mızrak, balta ve bozdoğandı.*Akıncıların en yiğitleri “dalkılıç” ve “serdengeçtilerdi fedailerin düşman içine dalmak kuşatılmış kaleye girmek gibi çok zor görevleri vardı. yiğitlerin çoğu şehit olmuştu dalkılıç olmak için gönüllülük esastı* Büyük yetenek isteyen fedailik savaşlarda büyük bir güç kazandırırdı düşmanın maneviyatını azaltırdı. 16. yüzyılda sayıları azalan akıncılar, geri hizmetlerde kullanıldı. Akıncıların yerini bu Kırım* Tatarları aldı Akıncılar 1826 da resmen ortadan kalkmıştır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Kaynak vikipedi.com Akıncı
Akıncı Osmanlı İmparatorluğu'nda düşmana akınlar, baskınlar tertipleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif*süvari*birlikleridir. “Akıncı” sözü*Türkçe*kökenlidir.*Ak-*“akmak” fiilinden gelişen sözün yapısında fiilden isim yapım eki akın etmek, hücum etmek anlamlarından kurulmuştur.Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk yıllarında gaza amacıyla saldırılar düzenleyen "Gaziler" akıncılara dönüşmüştür. ön saflarda yer alarak düşman birliklerini bozguna uğratırdı Osmanlı akıncılarının kumandanları vardı. Bin kişinin kumandanına binbaşı, yüz kişinin kumandanına yüzbaşı, on kişinin kumandanına onbaşı denirdi. Akıncılar,*Avrupa'da korku uyandıran gözüpek savaşçılardı.Arnavutluk*ve*Dalmaçya'da Gazi Evrenos ,*Mora*ve*Yunanistan'da Gazi Turhan Bey Bulgaristan'da*Gazi Mihal Bey*Bosnada *Malkoçoğlu ailesi*gibi akıncı aileleri babadan oğula akıncılığı sürdürmüşlerdir.edebiyattada akıncılık konuları işlenmiştir. Savaş, akın ve kahramanlıkla örülü akıncı tarzı halk edebiyatı ve efsane olmuştur. Osmanlı halk edebiyatında çok sayıda akıncı. Serhat türküleri vardır* Estergon Kalası bunlara örnektir. Türk şair*Yahya Kemal Beyatlı'nın "Akıncı" adlı bir şiiri bulunmaktadır |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Kaynak tdv islamansiklopedisi.info AKINCI
*Osmanlı hafif süvari birlikleridir Temeli Osman Gazi zamanında Köse Mihal tarafından atılmıştır Orhan Bey zamanında dâimî piyade ve süvari teşkilatına kadar hep bunlar kullanılmıştır, Osmanlı uç beyliğinin devletleşmesinde katkıları vardır . Akıncı ocağında Evrenos Bey’in büyük emeği geçmiştir. I. Murad devrinde Yeniçeri Ocağı kurulunca akıncıların görevleri sadece sınır boylarında sınırlı kalmıştır Akıncılar sürekli orduya mensup değillerdi;* Rumeli’de serhad boylarında oturur düşmana akın yaparlardı. Devlet akıncılara kışla tahsis etmez, maaş vermez, silâh sağlamazdı. Akıncılar silâhlarını kendileri temin ederler ve ganimetle geçinirlerdi. vergiden muaf tutulurdu*Akıncılar güçlü ve genç yiğitlerden seçilirdi. dürüst birini kefil gösterirdi akıncı defterleri serhad kadılığında, ve merkezde saklanırdı.Akıncı beyini devlet tayin ederdi. Mihal, Evrenos, Turhan ve Malkoçoğlu meşhur akıncı aileleriydi Akıncılar kumandanların adlarıyla anılırdı.Evrenos Bey Arnavutluk’ta, Turhanoğulları Mora’da, Mihaloğulları Sofya’da, Malkoçoğulları ise Silistrede bulunurdu on akıncıya onbaşı, yüz akıncıya subaşı, bin kişiye binbaşı kumanda ederdi. Akıncıların sayısı devletin gücüyle orantılıydı akıncılara* dirlik tahsis edilince akıncıların timarlı kısmı ortaya çıkmıştır Küçük rütbeli akıncı zâbitlerine toyca veya taviçe denirdi. *Akıncı başı barışta çeribaşı, seferde ise alay beyleridir. Akıncılar barışda kendi işleriyle meşgul olur binicilik yüzme, sarp yerleri aşma ve at üstünde silâh kullanma* gibi çeşitli tâlimler yaparlardı. Savaşa ise birkaç gün önden giderler, keşifde bulunurlar, ordunun geçeceği yolu emniyete alırlardı. düşmana engel olurlar, bilgi* iletirlerdi.Akıncıların* üç çeşit akını vardı. 100 kişiden azsa çete 100’den fazlaysa* harâmilik, bizzat akıncı kumandanının idaresindekine ise akın denilirdi. Harâmilik ve akında alınan esirlerin beşte birini, acemi oğlanı yapılmak üzere* devlet alırdı. Akıncılar, Avrupalılar’ın iddia ettikleri gibi, çapul için düşmana saldıran başı bozuk serseriler değil Akını iyi bilen emir ve kumandanlardı** *Türk olan akıncıların oğulları da akıncı adayı idi. düşmana kitle halinde girer ve bölüklere ayrılırlardı. Silâh ve teçhizatları uygun olmadığından kale muhasarasıyla meşgul olmazlardı. akıncı* fedaileri serdengeçtiler kuşatılmış kaleye girerler, dalkılıçlar düşmana dalarlardı. geriye dönemez şehid olurlardı. Akıncıların silâhları kılıç, kalkan, pala, mızrak ve bozdoğan denilen topuzdu yanlarında yedek atlar da bulundurur ganimetleri bunlarla taşırlardı.Akıncılar,* Rumeli’de serhad boylarında bulunurlardı* Fâtih, II. Bayezid ve I. Selim devirinde Anadolu’nun doğusunda kullanılmıştır. Fetihler döneminin sona ermesiyle duraklama devri* başlamış eski akınlar görülmez olmuş, akıncıların sayısı azalmıştır. *Osmanlılar’da akıncılık 1595 yılına kadar* 250 sene devam etmiştir. vezîriâzam Koca Sinan Paşa’nın Eflak’da Prens Mihal’e yenilmesi üzerine Tuna’nın öte yakasında kalan akıncıların pek azı kurtulabilmiş ve 100.000 akıncı atı telef olmuştur.* akın atlarının yetiştirilememesi, teşkilâtın zayıflama sebebidir. XVII. yüzyıldan itibaren sayıları azalan akıncılar geri hizmetlerde kullanılır olmuş, yerlerini sınır kalelerindeki serhad kulları almıştır. Kırım Tatarlarından faydalanılmıştır. Akıncı adı, 1826’da resmen ortadan kalkmış türkülere ve destanlara konu olmuştur Millî Mücadelede Demirci Kaymakamı İbrâhim Edhem’in kurduğu birliklere de “akıncı müfrezeleri” denilmiştir. Büyük Taarruz arefesinde Batı Anadolu’da işgal altındaki topraklarda düşmana büyük kayıplar verdirmiştir bu kuvvetler zaferden sonra dağılmıştır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|