|
|
|
|
#1 |
|
Kaynak birhayalinpeşinde.com
Ne Cunda’sız Ayvalık, ne de Ayvalık’sız Cunda *Küçükköy sanat galerileri ile zenginliği nam salmış olan bir yer Ağzımın açık kaldığı, takdir etmekten kendimi alamadığım bir yer burası. Dinlerken gurur duyduğum, gözlerimin dolduğu bir yer. Adı Yeniçarohori yani Yeniçeri Köyü.Burası, ülkemizdeki azimli ve kararlı insanların neler yapabileceklerinin bir göstergesi Fatih Sultan Mehmet, 1462 yılında Middili adasını alabilmek ve bölgedeki güvenliği sağlamak adına, buraya 200’den fazla yeniçeri göndermiş. Mübadele sonrasında göçmenler, özellikle Boşnaklar yerleştirilmiş. köydeki herkes Sarımsaklı civarına yerleşmişler. bir türlü buradan kopamamışlar. şimdilerde köyü ayağa kaldırmak ve 400’den fazla taş evin bulunduğu küçük kasabayı yaşatmak adına girişimler başlamış. sanat atolyeleri kurulmuş. . Bayıldığım, hayran kaldığım eserlere Her şey orjial. Yıllar önce yaşayan köylülerin torunları, dede evlerini bozmadan tamir etmişler. Sanat galerileri, binanın aslı neyse onu bozmadan, yeniden inşa edilmiş.İnsanlar samimi, güler yüzlü ve gelecekte burası tüm köylere örnek olacak 5 sene içerisinde Küçükköy, sanatın ve saygının Ayvalık’daki adresi olacaktır. *Eğer köye yolunuz düşerse, mutlaka sokakları gezin. sanat galerisini ziyaret edin. Kıraathane, müze, camii ve atölyeye mutlaka uğrayın bölgeye has Boşnak böreğini yemeden ve yanında buz gibi ayranı içmeden dönmeyin. patatesli börek, hayatımda yediğim en iyi böreklerden birisi oldu. Köy sanat üzerine kurulu. otelin sahibi resim öğretmeni otelin girişi öğretmenimizin harika eserler ile süslü. Çok sevdim çokkkk. Yukarıbey Bucağı Köyü*: Yeniçeri köyünden 1 saat uzaklıkta Çam fıstığı ağaçlarının yemyeşil güzelliklerine şahit olarak kendimden geçiyorum. Ülkemizin en kaliteli çam fıstığı üretiliyor. yöreye has çam fıstığı tatlısını yedikten sonra, bir sonraki durağım Bağyüzü köyüne gidiyorum.*Bağyüzü Köyüne vardıktan sonra şirin bir meydan karşılıyor beni. Köy meydanındaki amcalar ile iki lafın belini kırdıktan sonra, kahvehanenin önünde çaylarımızı yudumluyoruz. İnsanların samimiyeti, sıcak kanlılığı ve senden hiç bir şey beklemeden sadece muhabbet etmeleri, beni benden alıyor. ! Biraz köyde dolaştıktan sonra, çam ağaçlarına hayran kalarak Ayvalık’a dönüyorum.Cunda, Ege yöremizin en önemli adalarından Ayvalık ile Cunda’yı bağlayan bir köprü var. o köprü, ülkemizin ilk Boğaz köprüsü. 1964 de inşa edilmiş. değerli. Şimdilerde yıkılıp, yenisi yapılıyor. *Cunda Kordonu Cunda’ya geldiğimde, sol tarafımdaki kordon ilk durağım. hınca hınç dolan kordon Cıvıl cıvıl. Şen şakrak. Herkes gülüyor. Herkes mutlu. Herkes keyifli burada.Kordonda sonlarca kafe, restoran ve büfe yemek severleri kendine aşık ediyor. Ne ararsanız var. Benim tercihim, güzel bir yemek ve meşhur damlasakızlı dondurma “Karnım tok, sırtım pek.” felsefesini ilke edinmiş ben, hemen atıyorum kendimi sokaklara. Cunda’nın mis gibi arasokakları meydana uğrayıp, harika fotoğraflar çekiyorum. Cunda’da nereye gidilir ? ” diye sorsanız : Bilmem. Bırakın kendinizi sokaklara. Zaten çok büyük değil. akışına bırakın. her sokak, her meydan, her cadde güzel. Emin olun, Cunda’da yapılacak en güzel şey, sokaklarda kaybolmak Taksiyarhis Kilisesi Cunda sokaklarında kaybolurken olmazsa olmazlar listesinde nam-ı diğer Rahmi Koç müzesi, 1873 te inşa edilen bir kilise iken, 2003 yılında restrore edilimiş ve 2011 den itibaren Rahmi Koç’un katkıları ile müze haline getirilmiş.İçeriye girince büyüleniyorum. Zihnimdeki tek cümle Helal olsun.O kadar güzel korunmuş, öylesine güzel tasarlanmış ki; müzenin içerisinde yer alan oyuncak arabalar, trenler, tekneler, eski arabalar muhteşem yerleştirilmiş. Burayı görmeden dönmeyin
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
Kaynak birhayalinpeşinde.com
Ne Cunda’sız Ayvalık, ne de Ayvalık’sız Cunda Panaya Kilisesi*: Cunda’da yapılacaklar listemin en başında ne gelir biliyor musunuz ?*Panaya kilisesine kadar olan sokakları gezmek. Taş sokakları arşınlarken, eski evleri, rengarenk pencereleri enfes kapıları selamlayarak yürüyorum.1863 de inşa edilen ama günümüzde harabeye dönmüş kiliseyi görünce üzülüyorum 1944 depremine kadar ayakta kalan kilise, ne yazık ki zamanla yıkılmış, çıkan yangınla beraber yerle bir olmuş. görsellik beklemeyin.*Yel Değirmeni Panaya Kilisesi’nden sola dönüp, 100 metre ilerideki yel değirmenine ilerliyorum. Cunda’yı tepeden görebileceğiniz enfes bir yer. asıl güzeli oİçerideki kütüphane. Aşıklar tepesinde yer alan yel değirmeni, bir şapel. 1835 yılından kalma bu yer, 1924 te mübadele sonrasında değerini yitirip, tahrip olmuş. değirmenden geriye günümüzdeki kısmı kalmış.Yıllar boyunca harabe kalan değirmen ve kilise, 2007 de Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’nın çalışmaları ile günümüzdeki halini almış. Emekli Büyükelçimiz Necdet Kent ve eşinin ismi bu yapıya verilmiş. Sonrasında ise Coca Cola grubunun üst düzey yöneticisi Muhtar Kent, babasının 1.300’den fazla kitabını buraya bağışlamış.sonrasında, bu güzel yapı meydana gelmiş. değerli bir yapı*Sırtımı yel değirmenine dayadıktan sonra, karşımda Ayvalık-Cunda manzarasına bakarak çayımı yudumlayıp, kendi kendime konuşuyorum: İyi ki gelmişim buraya. Ne güzelmişsin Cunda.Cunda merkezde dolandıktan sonra, biraz deniz-kum-güneş yapayım diyorum. Ada camping. Türkiye’nin en iyi kamp alanlarından sahili, restoranı ve konaklama tesisi ile harika bir yer. Cunda merkezden yaklaşık 20 dakikalık bir araç seyahatinden sonra vardığım tesiste, mis gibi denize atlayıp, keyif yapıyorum. Siz de, çadırınız, karavanınız ile gelip, Ada Camping : Cunda’da denize girilecek güzel yerlerden otel olarak da hizmet veriyorlar. |
|
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|