![]() |
#12 |
![]() Kaynak avşarelleri.com
ALA GÖMLEK KANLI YAKAN *Ali Kemal Yiğit Kozan’ın Bucak Köyü’nden sazı ve sözü güçlü bir âşıktır. İçe kapanık, zarif nükteli bir âşıktır. Birçok eserinden biri de “Kanlı Göynek” tir. Ali Kemal bir gün hanımını ilçeye gönderir, hanımı geç döner Ali Kemal ile hanımı arasında kırgınlık yaşanır. Ali Kemal oğluna gider. Oğlu hanımı ile münakaşaya başlar münakaşada Ali Kemal’in oğlu, gelini ve oğlunun kayınbabası Ali Kemal’in üzerine yürürler ve onu döverler. Hanımı ayırmaya çalışsa da oğlu, gelini ve oğlunun kayınbabası Ali Kemal’in dişini kırarlar, kaşını yararlar ve onu kanlar içerisinde bırakırlar. Ali Kemal elinde paketlenmiş bir çerçeve ile Adana’ya Âşık İmami’nin evine gelir. Paketin içindeki Âşık İmami Ali Kemal’i oğlu, gelini ve oğlunun kayınbabası ile barıştırmayı teklif eder ancak olay Ali Kemal’in çok ağırına gitmiştir, *gurur yapar kabul etmez. Âşık İmami’nin evinde kalır kimseye haber vermeden şiirli bir not yazarak evden ayrılır. Ali Kemal’in not şöyledir: Dostlar vasiyetim ihmal etmeyin Ölürsem gurbette varın getirin Mateme bürünüp yasım dutmayın Davula zurnaya vurun getirin Beni muhannete boyun eydirmen Evlat kazancından kefen giydirmen Yırtıp ceketime sarın getirin Der Kemal’im beni kuldan seçmeyin Kabrim derin olsun yufka açmayın Ağu ağacından kırın getirin Ali Kemal şiirle evlatlarına olan kırgınlığını dile getirirken vasiyetini de yazmıştır. Ali Kemal şiiri yazar ve gider.*paketlenmiş çerçevenin içerisinde ne olduğu merak edilir ve paket açılır, çerçeveden Ali Kemal’in kavgada üzerinde al kanlara bulunan gömleği vardır. Ali Kemal ibret-i âlem için üzerinde bulunan gömleği çerçeveletmiş ve şiir yazmıştır şiir dostlarına, arkadaşlarına ve akrabalarına vasiyetdir ve şöyledir: Ala gömlek kanlı yakan Giymem gayri taman seni Kefene bulaşır leken Tabutuma komam seni Gel danışalım obaya Evlat kıyar mı babaya Şikâyet ettim Mevla’ya Karakola demem seni Buda yazılmış alnıma Bu günüme yarınıma oy Miras kalsın torunuma Telkin etsin imam seni Ağlayarak sırtın soydun Besledim gözümü oydun Davayı mahşere koydum Mahkemeye demem seni Ali Kemal çeker yasın Camlatın duvara asın oy Öz oğlundan hatırasın Ömür boyu yumam seni Gel danışalım obaya Evlat kıyar mı babaya Şikâyet ettim Allaha Karakola demem seni *kaynak on5yirmi5.com 'Ah Bir Ataş Ver Türküsü'nün hikayesi Her türkünün hikayesi var. Kimi kara sevdayı, kimi gurbeti, kimi de özlemi anlatır. "Ah Bir Ataş Ver Cigaramı Yakayım" türküsü için şöyle bir hikaye anlatılır: Tarih 4 Nisan 1953, Saat 02:15; yer Çanakkale Boğazı Nağra Burnu uzun ve yorucu seferinden dönen Dumlupınar Denizaltısı,*Nağra Burnunda isveçli Nabuland şilebi ile çarpışır hava soğuk ve kapalıdır. Göz gözü görmez Dumlupınar Denizaltısı sulara gömülmüştür. Gemide 81 kişilik mürettebattan 59 mürettebat hayatını kaybetmiş yalnızca 22 kişi sağ kalmıştır 22 kişi geminin torpido bölümünde mahsurdur. kurtarılmak için yol düşünmektedir. telefon şamandırasını suya fırlatırlar. gemi ile irtibat da sağlanır Gemidekiler 22 kişiyi kurtarmak için seferber olurlar. Ve onları şöyle uyarırlar Oksijeni idareli kullanın şarkı-türkü söylemeyin ve sigara kullanmayın saatler geçmiştir ve kurtarma çalışmaları devam etmekte Mahsur 22 kişinin ise umutları tükenmektedir. anons gelir: "Türkü söyleyebilir ve sigara içebilirsiniz." O 22 kişi hep bir ağızdan şu*türküyü söyler: Ah bir ataş ver cigaramı yakayım Sen sallan gel ben boyuna bakayım Uzun olur gemilerin direği çatal olur efelerin yüreği Yanık olur anaların yüreği Vur ataşı gavur sinem yansın Arkadaşlar uykulardan uyansın Uzun olur gemilerin direği Ah çatal olur efelerin yüreği Yanık olur anaların yüreği |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|