Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Osmanlı Tarihi (AK Parti) Osmanlı Devleti ve Osmanlı kültürü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-14-2018, 03:24   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
kaynak yolda olmak.com

Mersin**Anamur**Mamure Kalesi,

*Mersin,*Anamur‘daki*Mamure Kalesi, Anadolu’nun en büyük ve en iyi korunan kalelerindendir Akdeniz*kıyı şeridindeki kale, Anamur’un 6 km doğusunda, Bozdoğan Köyü sınırlarındadır
Yüksek kayalık ve düzlük üzerine inşa edilen kale, Anadolu’daki benzerleri gibi antik temeller üzerine yerleştirilmiştir Yüksek duvarlı iç avlu, batıdaki kale ve güneyinde kayalıklar üzerine inşa edilen iç kale olmak üzere 3 parçadan oluşan Mamure Kalesi’nde, 39 kule, su sarnıçları, cami ve kale dışında hamam yapısı da görülebilir Anamur ve Taşeliyi Hristiyanlar’dan alan Karamanoğlu Bedreddin Mahmut Bey kaleyi ele geçirdikten sonra*kiliseleri yıkıp camiye dönüştürmüş. Kalenin adı da*Mamuriye*olmuş. 16. yy ortaları ve 18. yy onarım gören surlar, son olarak 1960’ da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmış.
*Alanya Kalesi’ne benzeyen Mamure’de Üst kattaki burçlara merdiven ile çıkılırken, köşe burcunun yanında üstü yıkılmış olan fener kulesinin kalıntıları görülebiliyor. Dış kale tek kubbeli bir cami ve çeşme depo, sarnıç ve askerlerin iskan yerinden oluşuyor. kale içinde Hüseyin Gazi’ye ait bir türbe olduğu belirtiliyor.Ana girişteki suyolu, kalenin su ihtiyacı için önemli Kale kuşatılmasında sarnıçlardan yararlanılıyor. Giriş kapısını dışarıya bağlayan köprü, günümüze ulaşamayan eserler arasında.Tarihi*yaklaşık 1,500 yıl geriye giden ve Akdeniz kıyısında en iyi korunan Orta Çağ kalelerinden Mamure Kalesi,*Mersin’de gezilecek yerler*arasında. Türkiye’nin en büyük kalelerinden Roma, Bizans, Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı üslubundan izler taşıyor.

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-14-2018, 03:25   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak istanbul.com

Kız Kulesi Efsaneleri ve Gerçek Hikâyesi

İstanbul* Üsküdarda Kız Kulesi’ni ziyaret etmeden gitmeyin. İstanbul’da yaşıyorsanız uzaklardan bakmak ile yetinmeyin. Mimarisine ruh katan efsaneleriyle Kız Kulesi sizi bekliyor.gözlerinizi kapayın ve düşünün: Yüzlerce yıl,* bin yıl önce, belki bir denizci, belki de korsansınız; İstanbul’a yolculuktasınız...*Çanakkale Boğazı’nı geçtiniz,*Marmara’yı aşıp*İstanbul Boğazı’na yaklaştınız. bir siluet karşıladı sizi,*Ayasofya’nın kubbesi tüm haşmetiyle karşınızda! Bir tarafta* Cenevizlilerin*Galata Kulesi, Boğaz’a süzülmeye başladınız ki ne göresiniz? düşmanı tehditkâr, dostu davetkâr karşılayan bir levent var denizin ortasında:*Kız Kulesi! Tarihin eski dönemlerinden beri bilinen bir yer* Kız Kulesi, sadece estetik* ile değil, efsaneleriyle de İstanbul’u zenginleştiriyor.

Amiralin Acısı

Kız Kulesi ile ilgili efsanelerin en eskisi İstanbul’un, eski adıyla*Byzantium’un,*Atina*hükümranlığında* olduğu döneme dayanıyor. Efsaneye göre,*Makedon Kralı Filip’in İstanbul’a saldırma ihtimaline karşı, Atina Krallığı, İstanbul’u korumak üzere*Amiral Hares komutasında gemiler gönderiyor. Hares, çok sevdiği eşi* Damalys’i,* öldüğünde kayalıkların içine oyduğu bir mezara defnediyor.

Leandros ile Hero’nun Aşkı

Yunan efsanesine göre Leandros*adında bir genç,*Hero*adında bir kıza aşık olur. Genç Leandros sevgilisi Hero’yu görmek için, karşı kıyıdan yüzerek buraya gelir. Genç kız* sevgilisine yol göstermek için, her gece Kız Kulesi’'nde* ateş yakar. Fırtınada ateş söner ve Leandros yolu kaybeder. Boğazın karanlık sularında boğulup giden talihsiz Leandros’un acısına dayanamayan Hero kendi elleriyle hayatına son verir

Yılanla Gelen Ecel

Falcılar,*Bizans kralına, ‘Sevgili kızın, yılandan ölecek’ diye, kötü haber veriyor. Kral, kızını yılan sokmasın diye, Kız Kulesi’nin* kayalıklarına* yerleştiriyor. genç bir subay, kralın kızına aşık oluyor. prensese sunmak için bir demet çiçek hazırlıyor. Çiçek demetinin içindeki yılan, talihsiz prensesi sokup öldürüyor.

Kız Kulesi Efsaneleri

Selçuklu*döneminde*Battal Gazi efsanesi* “mutlu son”la bitiyor. Battal Üsküdar*tekfurunun kızına aşık oluyor. Tekfur da kızını kuleye hapsediyor. Battal Gazi, Tekfur’un kızını kaçırıyor.*Evliya Çelebi’nin hikâyesi de*Osmanlıda geçiyor. Çelebi,*Sultan Bayezid- zamanında Kız Kulesi’nde* bir velinin, her gün cübbesinin eteklerini toplayıp denizin üstüne oturarak*Sarayburnu’na gittiğini ve sarayda padişaha ders verdiğini anlatıyor.

Efsanelerden Gerçeğe Kız Kulesi

Üsküdar’da*Salacak’ın*150–200 metre açıklarında, Kız Kulesi kayalıklarında “bir bina bulunduğuna dair ilk kesin bilgi XII. yüzyıla*dayanıyor.*Bizans İmparatoru* Komnenos’un Boğaz’ın Marmara’ya bakan tarafına iki tane savunma kulesi yaptırıyor* Biri Kız Kulesi’nin bulunduğu yerde, diğeri Sarayburnu kıyılarında. kuleler arasına, deniz yoluyla kaçakçılıkları önlemek amacıyla zincir gerildiği bildiriliyor. Deniz feneri işlevi göre kulenin Osmanlıdaki son büyük onarımı*II. Mahmut tarafından yapılıyor.*1832–1833* teki onarımla Kız Kulesi bugünkü şeklini alıyor. Kule 1943*te betonla çevriliyor.*1959*da askeriyeye devredilen kule, radar istasyonu olarak kullanılıyor 1982 de Denizcilik İşletmeleri’ne devrediliyor siyanür deposu olarak kullanılıyor.*Cumhuriyetin ilânını izleyen yıllarda Kız Kulesi uzun süre, deniz ortasında tek başına kal etti. Kule* özel bir kuruluş tarafından restore edilerek uzunca bir süre kiralandı. Restorasyonunda arşivler fotoğraflar, değerlendirildi. daha önceden görülmeyen tarihi bulgular* ortaya çıkarıldı. ilk kez insanlar kuleye ayak basma, onu yakından görme, dokunma imkânı buldu.Kule, restorasyondan* bu yana restoran olarak hizmet veriyor.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-14-2018, 03:25   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak timetürk.com

Hilafetin son büyük projesi: Hicaz Demiryolu

*Sultan Abdulhamit'in* bağışla düzenlenen kampanyadan gelen paralarla inşa edilen Hicaz Demiryolu, İslam dünyasının büyük fedakarlıklarıyla tamamlandı Osmanlı'nın en çok tartışılan ve büyük yeniliklere imza atan padişahı Sultan I Abdülhamit'in en büyük projesi Hicaz Demiryolu ile Medine'ye ilk sefer 1908 yılının 27 ağustos gününde yapıldı.Hilafetin son büyük projesi kabul edilen Hicaz Demiryolu, İstanbul'dan Medine'ye demiryolu ağı döşemeyi öngörüyordu. Demiryolunun maliyeti 4 milyon liraydı rakam devlet bütçesinin yüzde 20'siydi ve ödemek imkansızdı. Sultan Abdülhamit, ilk bağışı şahsi malvarlığından yaparak büyük bir kampanya başlattı. bu yardımların tek elde toplanması için, “Hicaz Şimendifer Hattı İanesi” kuruldu. *Kampanya sadece Osmanlı topraklarında değil, tüm İslam dünyasında ilgi gördü bağışlar yapıldı.
Fas, Tunus, Cezayir, Rusya, Çin, Singapur, Hollanda, Güney Afrika, Ümit Burnu, Cava, Sudan, Bosna- Üsküp, Kıbrıs, Viyana, İngiltere deki Müslümanlar Hicaz Demiryolu'nun yapımı için bağışta bulundu Hatta Müslümanların dışında, Almanlar, Yahudiler ve birçok Hıristiyan bile bağışta bulundu. Hicaz demiryolu* İslam Dünyasında coşku ile karşılandı Osmanlı, Hindistan İran ve Arap basınında en ağırlıklı konu Hicaz Demiryolu olmuştu. İstanbul'da yayınlanan Sabah gazetesi, demiryolundan kutsal hat ve halifenin en muhteşem eseri olarak bahsediyordu.Hicaz Demiryolu'nun inşaatına Ekim 1903'te başlandı. Demiryolunun* başında Alman mühendis Meissner bulunuyordu

*mühendislerin önemli kısmı Osmanlı milletlerindendi. Hicaz Demiryolu inşaatında 2 bin 666 kâgir köprü ve menfez, yedi demir köprü, dokuz tünel, 96 istasyon, yedi gölet, 37 su deposu, iki hastane ve üç atölye yapıldı.işçiler, askerler, subaylar sıcak, susuzluk, eşkıya saldırıları gibi olumsuzluklara karşı büyük fedakarlıkla çalıştılar.
II. Abdülhamit büyük bir incelik göstermiş* mukaddes topraklarda gürültülü çalışılmamasını Hz. Muhammed’in yüce ruhaniyetini rahatsız etmemesini istemişti. rayların altına keçe döşendi* sesiz lokomotifler kullanıldı Demiryolu yapımına ilk* Şamda başlandı. 1903'te Amman'a, 1904'te Maan'a ulaşıldı. Maan'dan Akabe körfezine Kızıldeniz'e çıkılmak istendi ise de İngilizlerin karşı çıkmaları sonucu gerçekleştirilemedi. *yapımı İngiliz şirketine verilen Hayfa Demiryolu, satın alınarak, 1905'te tamamlandı Der'a, Yermuk vadisinden Hayfa'ya bağlandı. Hicaz Demiryolu Akdeniz'e ulaştı Akka şehrinin küçük kasabası Hayfa, Hicaz demiryolunun ve limanının yapımı ile gelişti önemli bir ulaşım merkezi haline geldi.
Demiryolu'nun Maan'a varmasından sonra işletme idaresi kuruldu ve demiryolunda ilk defa* 1 Eylül 1905 te yolcu ve eşya taşındı. 1 Eylül 1906 da Medâyin-i e ulaşıldı. inşaatın tamamı Müslüman mühendis, ve işçilerce gerçekleştirildi. Medine'ye varıldı. İlk trenin törenle 27 Ağustos 1908’de Şam’dan yola çıkmasıyla Şam-Medine hattı açıldı. batı şaşkına döndü bin 464 kilometreyi bulan Hicaz Demiryolu, Sultan Abdülhamit'in tahta çıkışının 33. yıldönümü 1 Eylül 1908 de resmî törenle* işletmeye açıldı. I. Dünya Savaşı'na kadar yoğun bir şekilde kullanıldı.

*Abdülhamid hanın tahtan indirilmesine kadar "Hamidiye Hicaz Demiryolu" olarak anılan ve 18 Ocak 1909'dan itibaren sadece "Hicaz Demiryolu" olarak bilinen hat 1918'de bin 900 kilometreyi aştı. Medine komutanı Fahreddin Paşa'nın Mondros Mütarekesi'nin 16. maddesi gereğince 7 Ocak 1919'da ki şartname gereği Medine'yi teslim ve tahliye etmesi ile* Hicaz Demiryolu üzerindeki Osmanlı hakimiyeti kalktı. Medine'de bulunan Mukaddes Emanetler, Fahreddin Paşa'nın üstün çabalarıyla Hicaz Demiryolu hattı sayesinde İstanbul'a taşındı Hicaz Demiryolu, kısa ömrüne rağmen, önemli sonuçlar meydana getirdi. Yabancı sermaye tarafından demiryollarında istihdam edilmeyen Mühendislik Mektebi mezunu pek çok Türk mühendisinin* ilk tecrübe ve yetişme yeridir
*Cumhuriyet Demiryolları'nın yapımında gerekli olacak bilgi, beceri ve tecrübe Hicaz Demiryolu ile sağlandı ve teknik eleman yetişti.Osmanlı Devleti'nin bölgeyle haberleşmesini* kolaylaştıran Hicaz Demiryolu, Hacca gitmek isteyen Müslümanların da işini kolaylaştırmış büyük sonuçlar doğurmuştur. Hicaz Demiryolu, insanlarımızın ortak bir hedef ve ideal etrafında yardımlaşma ve dayanışmasına katkı sağlamıştır
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-14-2018, 03:25   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak gezipgördüm.com

Rumeli Hisarı

Sultan Mehmet’in,*İstanbul’un fethini ne kadar ciddiye aldığının kanıtıdır*Rumeli Hisarı. İkizi ile birlikte yüzlerce yıldır boğazı bir koruyucu gibi gözetler hisar, zamanla bu görevini terk edip bölge halkına barınak,*kültürel organizasyonların düzenlendiği bir mekân haline gelmiştir Fatih Hanın boğaz güvenliğini sağlamak için*Anadolu Hisarı’nın tam karşısına yapılmasını emretti inşa süreci*15 Nisan 1452’de başladı Boğazın en dar noktasına* 30 dönümlük arazi üzerine inşa edildi
dört ay da tamamlandı Boğazkesen Hisarı yada* Yenice Hisar” ismiyle bahsedilir* yapı* malzemesi İzmit, Karadeniz Ereğli gibi yerlerden getirtildi Parça taşlar* Bizans yapılarından söküldü hisarın yapımında yaklaşık *300*usta ve*750*civarı işçi* 200 arabacı, nakliyeci ve kayıkçı çalıştı*1509’da deprem,*1746*da ise yangın felaketi sonrasında restore edilen tarihi yapı ahşap evlerle doldu. evler*1953’te Cumhurbaşkanı*Celal Bayar’ın görevlendirdiği 3 Türk kadın mimarın gözetiminde geniş çaplı yenileme çalışmasıyla yıkıldı*yapıya eski görkemi kazandırılarak günümüzde müze ve açık hava tiyatrosu olarak kullanılıyor. Tiyatro bölümü, yerli ve yabancı müzik organizasyonlarına ev sahipliği yapıyor.

Yapının inşasında her bölüm bir paşanın denetimine verilmiş. hisarın 3 büyük kulesine denetim görevini üstlenen*Saruca,*Halil ve*Zağanus*paşaların adları verilmiş. Zağanos Paşa’nın ismiyle anılan küçük kule bulunuyor.
Saruca Paşa*ve*Halil Paşa*kuleleri 9 katlı, Zağanos Paşa Kulesi ise 8 katlı inşa edilmiş. Yükseklik 22 ila 28 metre arasında değişen üç kuleden Halil Paşa ve Saruca’nın çapları 23,30 metre iken Zağanos Paşa Kulesi 26,70 metre çapa sahip.
3 büyük kulenin yanı sıra hisara 13*adet burç eklenmiş. giriş 4 esas ve 1 tali kapıdan sağlanıyor. Ana kapılar Dağ, Dizdar, Hisarpeçe* Sel isimleriyle anılıyor. Tali kapıya Mezarlık ismi verilmiş.
toplar, gülleler ve Haliç’in kapatılmasında kullanılan zincir bahçede sergileniyor.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-14-2018, 03:26   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak istanbul.net.tr

Anadolu Hisarı

*Yıldırım Hanın İstanbul Boğazının en dar yerinde yaptırdığı ilk hisardır. Göksu deresi ile deniz arasında kireç katmanlarından meydana gelen tepenin üzerindedir. Güzelhisar, Güzelcehisar, Yenihisar, Yenicehisar, Akhisar” isimleriyle* zikredilmektedir. Bizans’a Karadeniz yoluyla yardım gelmesini önlemek maksadıyla inşa edilmiştir. Anadolu Hisarı, asıl kale, iç kale duvarları ve üç kuleden meydana gelir. Asıl kale, üzeri toprakla örtülü yüksek bir kayanın üzerine oturtulmuştur. Dört katlı olan kuleye güneybatıdan girilir. Stratejik bakımdan yeri ustalıkla seçilen yapıyı, batıdan gelen düşmanın görmesi imkansızdır. Dış kale surları, 3 kule ile korunur. Surların güneyindeki kısımları bugün yıkılmış haldedir. *Kuleler kuzeyde, kuzey-batıda ve batıda, çevreye ve yollara hakim silindir biçimindedir Anadolu Hisarının Osmanlı tarihinde önemi Yıldırım Han, Ankara Savaşında mağlup olunca oğlu Süleyman Çelebi burada saklanmıştır. Sultan İkinci Murad devrinde, Haçlı ve Macar ordusunu durdurmak üzere yola çıkan ordunun Rumeli’ye geçmesinde bu hisardan faydalanılmıştır. Sultan Murad Han Yalova yoluyla buraya gelmiş, Çandarlı Halil Paşa da, kıyıdan top ateşiyle padişahı korumuş, Papalık ve Venedik donanmasına rağmen* karşı kıyıya geçilmişti. İstanbul’un fethinden önce Rumeli Hisarı inşa edilmeden kale tahkim edilmiş, böylece iki hisar ile boğaz kontrolde tulmuştur. 1452’de Sultan İkinci Mehmed tarafından yapılan değişiklikler, Anadolu Hisarının mukavemetini inanılmaz şekilde arttırmıştır.

*müdafaa maksadıyla yapılan kale, boğazın* taarruz vasıtası haline de gelmiştir. Kalede, Kocaeli sancağından 200 asker ve Barut depoları vardı
İstanbul’un fethinden sonra şehre, Karadeniz’den gelecek saldırıları karşılamak üzere kullanılmıştır. Karadeniz’in Osmanlı hakimiyetine geçmesinden sonra 16. asır da önemini kaybetmiştir.* on yedinci ve on sekizinci asırlarda Rus Kazaklarının Boğaz’a akınlarını karşılanmada Anadolu Hisarından faydalanılmıştır. Önemini kaybeden ahşap evler ile hisar romantik bir hal almıştır. Anadolu Hisarı, yerleşme alanı olmaya Sultan Mehmed devrinde başlanmıştır. Sultan Mehmed buraya, cami yaptırmış askerler yerleştirilmiş, sivil halk da iskan edilmiştir.1928 de Kandilli Belediyesi* 1991-1993 yıllarında* Kültür Bakanlığı tarafından onarımlar yapılmıştır.* Anadoluhisarı, Beykoz Belediyesi sınırlarındadır Hisarda taşınır kültür varlığı bulunmamaktadır.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-14-2018, 03:26   #6
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi.org.tr SEMAVİ EYİCE

İSHAK PAŞA SARAYI Doğubayazıt / Ağrı

*Ağrı ilinin Doğubayazıt ilçesinde şehre hâkim bir tepededir külliye durumundadır. 1785 te İshak Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. İshak Paşa, bölgeye XVIII. yüzyılda hâkim olan Çıldır hânedanından Hasan Paşa’nın oğlu olup vezirlik rütbesiyle Çıldır ve Ahıska valisi oldu. yaptırdığı sarayın ihtişamı, Osmanlı hânedanı ile rekabete girmek düşüncesinde olduğunu gösterdi İran’dan İstanbul’a giderken misafir edilen İran elçisinin padişaha abartılı sözleriyle rekabeti kışkırtması, İshak Paşa’nın gözden düşmesine ve Hasankale’ye sürgün edilmesine yol açtı; İshak Paşa orada öldü. XIX. yüzyılın başında şehirdeki veba salgını saraya sıçrayarak haremde pek çok kişinin ve Doğubayazıt Beyi Mahmud Paşa’nın ölümüne yol açmıştır. Sarayın iç avlusundaki mezarlığa gömüldü*Mahmud Paşa’nın 1805 te öldü 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nın ardından bölge Ruslara I. Dünya Savaşı sonunda tekrar Türk idaresine girmiştir. İshak Paşa Sarayı’nda önemli bir yerleşime sahne olmamış harap olmaya yüz tutmuştur. 1950 den* itibaren saray ve külliyesi tanınmaya başlanmış ve 1960 larda Müzeler Genel Müdürlüğü’nde mimarisi yayımlanmıştır.* bu önemli külliye restore edilmiştir. 1982 doktora tezi yapmıştır* Eski yerleşim yerinin 7 km. uzağındadır dikdörtgen bir düzende yaklaşık 7600 m2’lik alanı kaplar saray yanyana üç ana gruptan oluşur. Saraya, doğu yönünde çok gösterişli bir* kapıdan girilmektedir. Selçuklu etkileri ağır basar avluda sivri kemerli bir çeşme bulunur. Avlunun sağında muhafız hücreleri, bodrumu zindan, üstü kışla olarak kullanılan mekânlar yer alır.

*şahane bir iç cephe mevcuttur. avluya açılan kapıları vardır. Burada* hizmet birimleri bulunur İkinci avlu, dört tarafı bina* ile çevrili dikdörtgen bir sahadır. Sağda sarayın mâbeyin dairesinin divan sofası ile selâmlık teşkilâtına* bir camiyle bir türbe yer alır. Mâbeyin dairesinde tahribat fazla olduğundan* 1995 yılı restorasyonunda bu kısımlar temizlenmiştir. Az çok ayakta kalabilmiş mâbeyin yapılarından biri cami kısmıdır. Mâbeyin* holüne açılan kapı ile doğrudan caminin harimine girilir.*
Cami sarayın iki katı yüksekliğinde olup son cemaat yerinin üstü terastır. Terasın kuzey cephesi piramit biçiminde külâhları olan kuleler yer alır.* mihrap çıkıntısı pencere alınlıkları ve çevreleri süslenmiş yapıda taş süsleme görülmektedir.
*Caminin kıble duvarı dışında bir türbe bulunmaktadır. İçinde sanduka vb. bulunmayan esas türbe zemin altında dikdörtgen, üstte ise sekizgen planlı bir yapıdır. yapının köşeleri, yonca biçimli sütunçelerle cepheleri kabarık bitkisel süslerle dolguludur.**Orta avludaki* selâmlık binaları* haraptır burada ikamet ve istirahat yerleriyle sofalar bulunur İçleri moloz dolmuş olan birimler son yıllarda temizlenmiştir. İkinci avlunun karşısında sarayın paşa dairesi harem kısmı bulunur. Duvarın ortasında, süs panolarının yer aldığı muhteşem bir tak kapısı vardır. yapının iç kısmı* haraptır iç avluda kuzey ve batı koridorlarının arkasında* dikdörtgen mekânlar vardır Güneyinde hamam, mutfak, tuvalet, servis odaları yer almaktadır Kubbeli, iki gözden ibaret bir plana sahip hamam odalarının biri soyunma, diğeri yıkanma yeridir.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-14-2018, 03:27   #7
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak topkapısarayı.gov.tr

Topkapı Sarayı*

*Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinden sonra 1460 yıllarında yapımına başlanan ve 1478 yılında tamamladı Saray; Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasındaki Sarayburnu’nda Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik* alana kurulmuştur. Sultan Mehmed’den otuzbirinci padişah Sultan Abdülmecid’e kadar dört yüz yıl süreyle imparatorluğun idare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılmış, padişahın evi olmuştur. 19.yüzyılda hanedanın Dolmabahçe Sarayı’na taşınması ile terkedilmiş önemini her zaman korumuştur.Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, 3 Nisan 1924 te müze haline getirilen ve Cumhuriyet’in ilk müzesi olan Topkapı Sarayı Müzesi, günümüzde* 300.000 metrekarelik bir alan kaplamaktadır. *Topkapı Sarayı, mimari yapıları, koleksiyonları ve yaklaşık 300.000 arşiv belgesi ile dünyanın en büyük saray-müzelerindendir.saltanat kapısından girilen Saray’ın etrafı bahçeler ve meydanlarla çevrilidir. Sarayın ilk avlusu ve halkın başvuru için geldiği birinci Alay Meydanı Cebehane olarak kullanılan Aya İrini Kilisesi, Darphane, Fırın, Hastane, Odun Ambarı, Hasırcılar Ocağı gibi sarayın dış hizmet yapıları bulunurdu.Sarayın ikinci avlusu, devlet yönetiminin gerçekleştiği mekanların yer aldığı Divan Meydanı Adalet Meydanıdır. Tarih boyunca* törenlere sahne olan* avluda divan toplantılarının yapıldığı Divan-ı Hümayun Kubbealtı ve yanında Divan-ı Hümayun Hazinesi yer alır. Divan yapısının arkasında* Sultanın Adaletini temsil eden Adalet Kulesi vardır.

*Kubbealtı'nın yanında Harem Dairesi girişi ile Zülüflü Baltacılar Koğuşu bulunur. aynı yönde bulunan Has Ahırlar ise avlu etrafında yer alır. Adalet Meydanı’nın Marmara Denizi yönündeki revakların arkasında saray mutfakları ek hizmet binaları bulunmaktadır. Adalet Meydan’ının kuzey yönünde cülus, arife, bayram ve cenaze törenlerinin yapıldığı, Sancak-ı Şerif’in Serdar-ı Ekrem olarak savaşa giden Sadrazam'a teslim edildiği yer olan Babüssaade yer alır.Üçüncü Avlu, Enderun iç saray padişaha ait mekanların yanında, Sultan II. Murad döneminde kurulan Saray Okuluna ait koğuş ve yapıları barındırır. Padişahın elçileri kabul ettiği Arz Odası, Fatih Köşkü / Enderun Hazinesi ve Has Oda padişaha ait mekanlardır
*Küçük Oda, Büyük Oda, Seferli, Kilerli, Hazineli, Has Oda isimleriyle anılan Enderun Saray okuluna ait koğuşlar, Babüssaade girişinden itibaren avlunun etrafına sıralanmıştır. Avluya diagonal olarak yerleştirilmiş 15. yüzyıla ait Ağalar Camii ile, III. Ahmed döneminde havuzlu köşkün yıkılmasıyla yaptırılan III. Ahmed Kütüphanesi, Enderun eğitimine verilen önemi vurgular. Enderun Avlusu'ndan sonra, padişaha ait köşklerin ve asma bahçelerin bulunduğu IV. Avlu'ya geçilir. Has Oda'nın Mermer Sofa'ya açılan kapılarıyla ulaşılan mekanda Osmanlı sanatının köşk mimarisinin en seçkin örnekleri Sünnet Odası, Bağdat ve Revan Köşkleri ile İftariye Kameriyesi yer alır. IV. Avlu'nun altında asma çiçek bahçesi, ahşap Kara Mustafa Paşa Köşkü, Hekim Başı Kulesi, en alt katta* Sofa Camii, Sultan Abdülmecid döneminde inşa edilen ve Saray’ın son yapıları olan Mecidiye Köşkü ve Esvab Odası vardır.Topkapı Sarayının etrafını kuşatan Hasbahçeler içindeki köşklerden Çinili Köşk, Sepetçiler Kasrı ve İncili Köşk’ün alt yapısı hariç günümüze ulaşmayan çok sayıda köşk ve kasır vardır
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı