Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Mübarek Gün Ve Geceler Mübarek Gün Ve Gecelerimiz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-23-2018, 22:00   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak yenidünyadergisi.com

Şefkat ve Vefânın İki Güzel Örneği
İslâm’da Baba-Oğul Diyaloğu

İslâm dîninin getirdiği hükümler Müslümanın hayâtını nasıl düzenlemesi gerektiğini açıklamıştır. Toplumsal bir varlık olan insanın ilişki ve iletişimde bulunduğu kişilerin başında babası ve annesi oğlu ve kızı gelmektedir. Toplumun en küçük yapıtaşı âilenin sağlam olması için âile içindeki ilişki üst düzeyde olmalı söz ve davranışlarda uyum olmalı İslâm’ın dışına çıkılmamalıdır Kur’ân-ı Kerîm’de anne/baba ile oğlun/kızın tavırlarında birçok örnek vardır. âyetler incelendiğinde şefkat ve vefâ duyguları görülecektir. Bu şefkat ve vefâ şahsiyetleri ancak İslâm’ın boyasıyla boyanmış ve Yüce Allâh’ın (cc) emir ve yasakları doğrultusunda hayâtına yön veren kişilerdir şefkat ve vefâ baba-oğul ilişkisinde en önde gelir güzel insanlar ve yol gösteren peygamberlerde gördüğümüz ulvî hasletler, evlâdını sâlih görmek isteyen baba duâsını almak isteyen her Müslümanın örnek alması gereken ahlâkî niteliklerdir.

Hz. İbrâhîm (as) ile oğlu Hz. İsmâîl (as) arasında geçen diyalog, şefkatli bir baba ile vefâlı bir evlâdın en güzel örneğidir. Bir oğlu olduğu takdirde onu Allâh’a (cc) kurban adayan Hz. İbrâhîm’in, oğlu İsmâîl (as) yürüyecek yaşa ulaşınca*‘Oğulcuğum! Rüyamda seni boğazladığımı görüyorum ne dersin’*sorusuna oğlu İsmâîl (as)*‘Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun’*şeklinde cevap vermiştir. evlâdını kurban edecek bir babanın yüreğindeki şefkat ‘oğulcuğum’ hitâbıyla ortaya çıkmış canından olma pahasına, babasına olan vefâsını gösteren İsmâîl (as) sarsılmaz bir itâat ve saygı sergilemiştir. örnek bir baba-oğul karşılıklı saygıdan asla tâviz vermemelidir.

Hz. İbrâhîm in babası Azer’e olan tutumu dikkat çeker Babasına yaptığı İslâm tebliğe her cümleye ‘babacığım’ diyerek başlamış babası müşrik dahi olsa saygı ve hürmetinden vazgeçmemiş her şartta babasına yumuşak davranmıştır Hz. İbrâhîm kavminin babasının kendisini taşlama tehdîdine karşı nâzik olması âileyr yapılacak tebliğde bize yön vermektedir. Bir evlat olarak Hz. İbrâhîm (as) Hz Muhammed (sav) Efendimiz örnek alınması ve yoluna tâbi olunması gereken şahsiyetlerdir İbrâhîm’in dînine tâbi olmanı*vahyettik. İbrâhîm’de güzel bir örnek vardır…’4 dînini kabul etmeyen evlâdını son bir hamleyle de olsa kurtarma çabasında olan Hz. Nuh’un (as) oğluna olan hitâbı baba şefkatinin büyük bir duygu olduğunu göstermektedir;*

‘Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, gemiden uzaktaki oğluna: Yavrucuğum! Sen de bin, kâfirlerle berâber olma! diye seslendi.*Bu hitap yüreğinde evlat sevgisi ve Allah korkusu had safhaya ulaşmış bir peygamberin boğulmakta olan oğluna son seslenişidir. Ya’kûb’un (as) oğlu Yûsuf’a (as) olan konuşmasında ‘oğulcuğum’ Hz. Yûsuf’un da babacığım’ diyerek başlamışdır. Ya’kûb’(as) oğlunun anlattığı rüyâsına kayıtsız kalmadığı ona verdiği değeri gösterdi Yavrucuğum!’ dedi, ‘rüyânı kardeşlerine anlatma. Sonra sana tuzak kurarlar. şeytan insanın düşmanıdır.’ babasıyla karşılaşana dek onlarca sıkıntı çeken Yûsuf (as) ana-babasını ve kardeşlerini bulduğunda:*Hep berâber Yûsuf’un yanına girdikleri zaman, ana babasını kucakladı, ‘Güven içinde Allâh’ın irâdesiyle Mısır’a girin!’ dedi.’
Bu ana-babasını yıllarca görmeyen özlem çeken bir evlattan müthiş bir vefâ gösterisi ve ibret sahnesidir

Lokmân’ın (as) oğluna verdiği nasihatler babanın oğluna neleri tembih etmesi gerektiğini gödterir*‘Lokmân, Yavrucuğum! Allâh’a ortak koşma! şirk büyük bir zulümdür, demişti. Lokmân, şöyle demişti Yavrucuğum! Yaptığın iş iyilik veya kötülük hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve kayanın içinde göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine Allah onu sana getirir. Allah, en ince işleri görüp bilir ve herşeyden haberdardır. Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir, sabret. bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.bir baba oğul ilişkisinde en önemli husus, sorun ve netîcen karşısında sevgi ve saygıyı bırakmamaktır. Babaların âile geçimini temin etmek nafakayı sağlamak için çalışmak gibi sorumluluklarının yanında çocuğunun iyi bir ahlâka ve terbiyeye sâhip olmasını sağlamak gibi görevleri vardır.

Peygamber Efendimiz’in (sav)*‘Hiçbir baba evlâdına güzel edepten daha üstün bir bağışta bulunamaz hadîs-i şerîfi edepli bir çocuk yetiştirmek isteyen babalara bir uyarıdır. çocuğa güzellik sevgi, şefkat ve merhametle yaklaşılmalıdır. Çocukların fikirlerine saygı duymak, ilgiyle dinlemek, âile ve toplumda söz sâhibi olmalarına fırsat vermek onların özgüvenlerini geliştirecek onlarla diyaloğumuzu olumlu yönde etkileyecek onların basîret ve ferâset sahibi olmalarına katkıda bulunacaktır. Hayırlı ve vefâlı bir evlattan beklenen ana-babasına saygı ve hürmet merhamet ve Allâh’a (cc) duâ ve niyazdır Kur’ân-ı Kerîm emir etmektedir*‘Rabbin, sâdece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti.

Onlardan biri veya her ikisi yaşlanırsa, ‘of!’ bile deme; azarlama; güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, sen de sen onlara öyle rahmet et!’ diyerek duâ et. ana-babaya ‘of’ bile denmemeli saygısızlık ve bıkkınlık gösterilmemelidir. of’ ifâdesi kâfir bir evlâdın ana-babasına söylediği kaba ve çirkin bir sözdür. ana-babaya âsî olmak onları üzecek kalplerini kıracak ve kişi Rızâ-i İlâhî’den uzaklaşacaktır Efendimiz (sav) Allâh’ın (cc) rızâsının ana-baba rızâsında, Allâh’ın (cc) gazabının da ana-babanın gazabında olduğunu söylemiştir.

Kur’ân-ı Kerîm baba-oğul ilişkisinde evlatların vazîfelerini şu şekilde açıklamıştır: Ana-babaya ihsanda bulunmak, iyilik etmek iyi niyet beslemek,
kötü sözden sakınmak ve güzel söz söylemek,ana-babaya itâat onlara şükretmek teşekkür etmek hesap gününde anne ve babasının bağışlanması için duâ etmek nesillerin Allâh’a (cc) bağlı ve itâatkâr olmaları için ana-babaya ve evlatlara önemli görevler düşer. Bu görevlerin başında ebeveynlerin şefkat ve merhametle hareket etmeleri, evlatların ana-babalarına vefâ ve saygı ile davranmaları gelmektedir. İyi bir baba-oğul için sevgi ilgi, hoşgörü, sabır, inanç gerekir. çocuklarla istişâre etmek, fikirlerine değer vermek; onların kişiliklerini oluşturur, baba imajının mükemmel olması açısından izler bırakacaktır.

Bir baba ve bir evlat olarak yapacağımız en güzel duâlarla sözlerimizi tamamlamak istiyoruz.* ‘Rabbim, bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin râzı olacağın sâlih amel işlememi ilhâm et. Neslimi de sâlih sana döndüm. sana teslîm olanlardanım.’Ey Rabbimiz! Amellerin hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve bütün mü’minleri bağışla.

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-23-2018, 22:00   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak buldumbuldum.com babalar günü

Anneler günü, sevgililer günü, öğretmenler günü olur da babalar günü olmaz mı? Babalar günü dünyanın birçok yerinde kutlanır. Bizler neden babalarımızı tek bir günde mutlu etmeye çalışırız. Bu özel günlerin en önemli özelliği hediyedir.oysaki babamızı her gün hatırlasak olmazmı Her sene Haziran ayının üçüncü Pazar günü kutlanan
Babalar günü Amerika’ya dayanır. Bir Amerikan gazisinin kızı Sonora Dodd, anneler günü gibi babalar gününün de olması gerektiğini düşünmekteydi. Dodd’un babası, anneleri olmadığı için 6 çocuğunu tek başına büyüttü. Çocukları onu sevmekteydi. Dodd babasının doğum günü olan 5 Haziran’ın babalar günü ilan edilmesi için çalışmalara başladı ancak geciktiği için İlk defa 19 Haziran 1910’da Washington/Spokane’de babalar günü kutlanmıştır.

1966 da ABD başkanı Johnson, Haziran ayının üçüncü Pazar günü Babalar Günü’nün kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayınlamıştır. 1972 de ise başkan Richard Nixon’un imzasıyla babalar günü ABD’de yasal olarak tatil ilan edilmiştir. Katolikler babalar gününü dini açıdan ele alıp Hz. İsa’nın babasının anısına Mart ayının 19. gününü St. Joseph Günü altında kutlamaktadır
Babalar, hayatımızın merkezidir kişiliklerimiz onlarla örtüşür Onlar sevgilerini belli edemeseler de bize ne kadar değer verdiklerini biliriz. Güven ve kahraman sözcüklerinin eş anlamlısı babadır.
Babalar hakkında sayfalar yazılabilir İşte bu insanı bir gün değil, her gün mutlu etmek görevimizdir babalar günü evrensel bir gündür

Babalar günü, bir babanın beklentisi olmamalıdır Ancak babalar hatırlanmak ister, bir el öpülmesini ister. Babalar, evlatlarına tavır koymazlar. Babalar, dünyanın en yürekli insanıdır ve o yürekli insan unutulmamayı sonuna kadar hak eder.

Kaynak sorularla islamiyet.com

Babalar günü kutlamak caiz midir?

Babalar günü de anneler günü gibi Batı kaynaklıdır.*baba ve anneyi yılda bir kez hatırlamak, dinimize göre uygun değildir., İslam, anne - baba hakkında, sürekli tavsiyede bulunur Rabbin sadece kendisine ibâdeti anne-babaya iyiliği emretti. yaşlanırsa, onlara*“Öf!”*deme. azarlama, güzel ve tatlı söz söyle. daima alçak gönüllü olup, şefkat ve merhamet kanatlarını ger. Rabbim! Ben küçük iken onlar beni merhametle yetiştirdi sen de onlara merhamet et' de."*(İsra,).Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu zayıflık çekerek karnında taşımıştır. Sütten kesilmesi iki yıl içinde olur. biz insana “Bana ve ana-babana şükret.”*diye tavsiyede bulunduk. Dönüş, ancak Bana’dır. Eğer anne ve baban, bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, itâat etme. Fakat onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yolunu tut. dönüşünüz yalnız Bana’dır. Yaptıklarınızı haber vereceğim."*(Lokman,).

"Ey insan! Eğer anne-baban, seni Allah'a karşı isyan etmeye teşvik etseler onların dediğini yapma, ama yine de dünyada onlara karşı saygıda, kusur etme!.."Allah'ım! ne müthiş merhamet, ne harika şefkat, Seni inkâr edennkâfir bile olsa- anne ve babaya karşı inanılmaz hoşgörü saygısızlara karşı, bu ne incelik, İslam dini, her konuda kusursuz meziyetlere sahiptir.*Babalar Günü*ilk kez 19 Haziran 1910'da Washingtonda kutlanmış. resmi olarak 1924 te Amerika Başkanı Calvin Coolidge'in desteğiyle kutlandı. 1966 yılında Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bildiri yayımladı.
Kur'an-ı Hakîm,*ise yılda bir defa değil, her gün babalar gününü kutlar

Batılılar*"tereciye tere satıyor Batılılar hep bunu yapıyor, kendi malımız olan güzellikleri bozarak, -küflendirerek bize satıyorlar. Biz de yeni bulmuş l gibi, kaliteyi, fiyatı sormadan sırf Batılı olduğu için, alıyoruz. Özel günlerin kutlanması, dinî ritüel değildir. başka bir dini taklit etmek değildir. Evrensel günlerde,*İslam'a aykırı haram işlenmediği takdirde,kutlanmasında sakınca yoktur.* eğer anne-babaya karşı gerçekten saygı ve sevginin geliştirilmesine ve onlara yardım ellerinin uzanmasına katkı sağlıyorsa, İslam açısından hoş görülür. "Karşılıklı hediyeleşin, bu vesile ile sevgiyi paylaşın."mealindeki hadis-i şerifte kutlamalar, meşru dairede cereyan eder hediyeleşmelerle aile arasında sevgi ve saygının paylaşımına katkı sağlayacaksa, bu güzel davranışa, dinlerin en güzeli İslam karşı çıkmaz, teşvik eder.

Prensibimiz şu olmalı:*Allah'a isyan taşımayan, insanlara yararlı olmayı ön gören her davranışa, İslam vize verir İslam'da:*Vacibe vesile olan şeyler vacip, harama vesile olan şeyler haramdır Allah'ın emri olan anne-babaya karşı saygı ve sevgiyi öngören bir davranış insanlık adına alkış alır. Yeter ki, kutlamalar, içki, kumar vs. gibi haram işlere bahane teşkil etmesin Selam ve dua ile...
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-23-2018, 22:01   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak sorusorcevapbul.com

Anne-Baba Hakkı ile Alakalı İbretlik Kıssalar


Son nefesinde şehadet

Bir gün Hz. Peygamber’e (asm) birisi Ya Resulullah Bir genç ölmek üzere. La ilahe illallah...’ sözünü söylemedi." der. Resulullah (asm):*Namaz kılıyor muydu?” diye sorar. Adam:*Evet, diye cevap verir Resulullah (asm) ile birlikte gence giderler. Hz. Peygamber (asm) ölmek üzere olan delikanlıya”:* La ilahe illallah de diyince O Söyleyemiyorum, gücüm yetmiyor." der. Hz. Peygamber (asm):*
Niçin?" diye sorunca, Annesine isyan ediyordu” diye cevap verirler.

Hz. Peygamber (asm) ile genç çocuğun Annesine Kızgın alevlerle yanan kocaman bir ateş gördüğünde sana:*oğlunu bağışlarsan bırakırız, yoksa onu ateşe atacağız denilse bağışlamaz mısın?“Ya Resulullah onu affediyorum.”*Allah’ım! Sen ve Peygamberim şahidimsiniz, oğlumdan razıyım” dedi.*Hz. Peygamber (asm) delikanlıya dönerek:*“Ey Delikanlı ‘La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh ve Eşhedü enne*Muhammeden Abdühü ve Rasülühü’ de, diyince delikanlı söyler.” Bunun üzerine Resulullah (asm):*Şefaatim sebebiyle onu ateşten kurtaran Allah'a hamd olsun, der.”*

Annesini sırtına alıp tavaf ettiren sahabe

“Hac sırasında bir sahabe hasta annesini omzuna alarak Kâbe’yi tavaf ettirmişti. Resulullah'ın (asm) yanına gelerek:*Ya Resulallah, annemi sırtımda taşıyıp tavaf ettirerek hakkını ödedim mi?" diye sorunca, Resülullah (asm):*Hayır, sana hamile iken alıp verdiği bir nefesin hakkı bile değildir.”(Kütüb-i Sitte)*

Annesinin duası ile Hz. Musa’ya (as) komşu oldu

Musa (as) “Ya Rabbi cennetteki arkadaşımı göster!” dedi. Allah ü Teâlâ:*Filan şehrin, çarşısına git. bir kasap vardır. cennetteki arkadaşın odur” buyurdu.*Hz. Musa (as) dükkâna gitti. kasap, Dükkândan ayrılırken, Musa (as):*Ey genç, misafire yanında yer var mı?” buyurdu. Genç “evet” deyip, gittiler. Eve gelince, etten çorba pişirdi. evin köşesinden zembil çıkardı. İçinde çok yaşlı, güçsüz bir kadın vardı. güvercin yavrusunu andırıyordu. zembilden çıkardı. ağzına yemek koydu. elbisesini kuruttu ona giydirdi. zembile yerleştirdi. annesinin dudakları kımıldadı. adam zembili duvara astı. Hz. Musa (as):*Bu nedir?” buyurdu.*“Bu annemdir. Çok yaşlandı gücü yok. Oturacak halde değildir. gelince, onu yedirmeden, doyurmadan, ne yerim ne de içerim” dedi. Hz. Musa (as):* annenizin dudaklarını kımıldattığını gördüm” buyurdu.*Ya Rabbi oğlumu cennette Musa’ya (as) arkadaş eyle” diye dua ederdi. Hz. Musa (as):*Gözün aydın olsun, Musa benim ve benim cennetteki arkadaşım sensin” buyurdu.*

Annesine hakaret ettiği için eşek suretine çevrildi

Avvam (ra) der ki;*bir yerde konaklamıştım. bir kabir açıldı. İçinden başı merkep, vücudu insan vücudu bir adam üç kez anırdı. kabir, adamın üzerine örtüldü. Yaşlı bir kadın, “Şu ihtiyar kadını görüyor musun?” Nesi var?” dedim.*
“O adamın anası!”*meselenin aslı nedir
“Adam içki içiyordu.Anası ‘Yavrum Allah’tan kork! Daha ne zamana kadar içeceksin deyince, adam anasına:*‘Sen eşeğin anırması gibi anırıyorsun’ dedi ikindiden sonra öldü. Öldüğü günden bu yana her ikindiden sonra,kabir açılır. üç kez eşek gibi anırır. Sonra kabir üzerine kapanır.” dedi.



Hz. Üsame (ra) annesinin isteğini yerine getirmesi

Hz. Osman zamanında hurma ağacının fiyatı bin dirheme yükselmişti. Buna rağmen Üsâme, hurma ağaçlarından özünü çıkararak annesine yedirdi. Ona:*Bunu ne için yaptığını anlayamadık. hurma ağacının bin dirheme çıktığı zamanda bunu nasıl yapabildin?” dediler. O da:*Annem hurma ağacı özü istemişti. Gücüm yettiği sürece onun her istediği boynumun borcudur” diye cevap verdi


Veysel Karâni Hazretleri’nin (ra) annesine hürmeti*

“Yemen illerinde ömür geçiren Karâni Hazretleri daima Rasûlü (asm) dünya gözü ile görmek isterdi. Allah sevgilisi görmeden âşıktı. Hasretiyle tutuşurdu. hatırını çok saydığı anasının ayaklarına kapanarak şöyle dedi:*Yâ ana! İznin olursa Hazret-i Muhammed (asm) Efendimizi görmeye gideceğim. hizmetini aksatsam bile gitmeme izin ver.” Annesi cevaben;*Elbet izin veriyorum, bir şartla; Rasul-i Kibriya’nın (asm) mübarek evlerinden başka yere gitmeyeceksin. vasiyetimdir . Haydi, yolun açık olsun” dedi.*
Anasının iznini alan Üveys (ra), Rasul (asm) kapısına gitti.“İki cihan serverini görmeye izin var mı?” diye seslendi. Hz. Aişe (ra) anamız, mescitte olduğunu, beklerse görüşebileceğini söyledi.

Veysel Karâni (ra):*fazla bekleyemeyeceğim” cevabını verdi. Aişe anamız (ra) “Hz. Peygamber (asm) geldiğinde kim aradı diyelim?” dedi. Üveys üzüntü ile:*Adım Üveys” buyurdu. Ağlaya ağlaya tekrar Yemen’e döndü. Kapıda Üveys’in nurunu gören Hz. Peygamber (asm), Hz. Aişe’ye (ra):*
“Yâ Aişe! Üveys gelmiş, bana fani âlemde enis olmak istemiş. beni bdünya gözleri ile göremeyecek. Allah onu imtihan ederek, azim mükâfat vermiş buyurmuştur.*Veysel Karani Hazretleri ağlayarak anasının ayaklarına kapandı:*
“Yâ ana! Habib-i Ekrem’i (asm) görüp, mübarek ayaklarına yüz süremedim. mescitte imiş, sana asi olmaktan korktum. Ne fena talihtir ki bu kadar yol gittim, onu göremedim.” Anası cevaben:*
“Kaygılanma oğul, nasıl olsa onu ahirette göreceksin. Benim rızamı aldığın için de sana şefaatçi olur” buyurdu.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-23-2018, 22:02   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak mumsema.org

Anne ve Baba Hakkı ile ilgili Bazı Hadisler
Peygamber Efendimiz (SAV) buyuruyordular

"Babanın sevgisini muhafaza et Eğer o sevgi bağını koparırsan Cenab-ı Hak da senin feyz ve saadet nurunu söndürür"

"Sen de senin malların da babanındır"
Her baba ve büyükbaba muhtaç olduğu şeyi oğlunun veya kızının malından alır Aralarında teklif yoktur

Bazı evlatlar vardır ki babasına muhtaç olduğu şeyi vermek bir tarafa selamını bile istemez Din kitaplarımızda böyle bir hareketin yeri olmadığı için buna söylenecek söz bulunamaz

"Şüphesiz üç şahsın duası Allah katında makbuldür:1Evladına babanın 2Misafirin
3 Mazlumun duasıdır Bunların hayır dualarını istemek beddualarından kaçınmak lazımdır

Rasul (AS) efendimize: ilk önce iyilik edilecek kimdir? diye sorulduğunda "Anandır anandır anandır Sonra baban sonra da yakınlık derecesine göre diğer yakınlarındır" buyurmuşlardır

"Kim kabirdeki babasını ziyaret etmek ve ona iyilik isterse babasının dostları ile buluşsun onları ziyaret ederek hizmet etsin Böylelikle İslami ve milli dostluklar muhafaza olunur

ölen babanın mesleği ve dostlarının hakları korundukça insan milli karakterinin sevgisi ve İslami esaslar garanti altına alınmış olur

"Ana- babanın gönüllerini alan onlara güzel davrananlara müjdeler olsun

Dünyada ömürlerinin bereketini görenler anasının ve babasının rıza ve dualarını alanlardır"


"Kebairin günahların en büyüğü Allah'a ortak koşmak ana-babasına asi olmak yalan yemin etmek ve hakim karşısında Allah'ın adını anarak yemin etmektir büyük günahlar insanın kalbinde kıyamete kadar ukde bırakır

Kaynak islam-tr.net

Müslüman Babanın Ailesine Karşı Görevi:

İslamda aile reisi sadece kendisi İslam'ı yaşamaz hanımı, çocukları ve sorumluluğunda bulunan kimselere de İslam'ı yaşatır Üzerindeki görevi mazeretsizce terkeder ve İslam'ı sadece kendisi yaşarsa, Allah katında azaptan kurtulmaz.
Kadını en çok etkileyen kocası, çocukları en çok etkileyen babadır. hanımını çocuklarını İslam konusunda eğitmeyen ve yönlendirmeyen babaya Allah hesap sorar Rasulullah (s.a.s) buyurmuştur:
«Erkek ev halkı üzerinde bir çobandır ve onlardan sorumludur.Müslüman baba; hanımına ve çocuklarına İslam'ı en güzel şekilde öğretmelidir. Tevhid» üzerinde durmalıdır. büluğa gelmemiş çocuklara; şirke girmemelerini sağlayacak en temiz ortamı sağlanmalı, şirk pisliğiyle dolu ortamlardan uzak tutmalıdır.

Müslüman aile reisi; hanımının ve büluğ çağındaki çocuklarının «Tevhid»e ve İslam'a sarılmaları için çalışmalıdır. Eğer sonuç alamazsa karşı İslam'ın emrettiği tavrı takınmalıdır. Müslüman, İslam'ı Allah'ın istediği şekilde yaşamak istemeyen, küfüre devam eden hanımını terketmelidir. böyle bir hanım hem kendisi hem de çocukları için tehlikedir.Büluğ çağındaki erkek çocuklar «Tevhid»i ve farz amelleri yerine getirmeleri için uğraştığı halde küfür ve günaha devam ediyorsa buna göz yummamalı ve evde barındırılmamalıdır.
Büluğa gelmiş kız çocuklarından sonuç alınamazsa onları; İslam devleti kuruluncaya kadar evinde tutmalıdır. onları evinden kovarsa büyük bir fitne ve zararın meydana gelmesi söz konusudur.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-23-2018, 22:03   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak melekler mekanı.com

İslami terbiyede babanın görevi

*
Abdullah b. Ömer’den (r.a) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulullah (s.a.v) söyle buyurmuştur: “Hepiniz çobansınız ve her biriniz sürünüzden sorumlusunuz. Devlet başkanı çobandır yönetimindekilerden sorumludur. Erkek, aile fertlerinin çobanıdır onlardan sorumludur. Kadın kocasının evinde çobandır çocuklarından mesuldür. Hizmetçi efendisinin çobanıdır ve ondan mesuldür. hepiniz çobansınız her biriniz sürüden mesuldür.” İslami terbiyede önce ailevi terbiyenin anlaşılır. İslam cemiyet dinidir. Cemiyet bal peteğinin küçük hücrelerden meydana gelmesi gibi aileden oluşur. Aileleri sağlam olan toplum sahih ve sağlam; huzursuz ve hastalıklı olan çürük olur.
Kur’an-ı Kerim’de doğdukları zaman çocukların hiçbir şey bilmedikleri bildirilir (Nahl, 78).

çocuk iyi kötü, faydalı zararlı her şeyi sonradan öğrenir. Efendimiz (s.a.v), “Her çocuk İslam hakikatini kabul edecek bir fıtratla doğar. Ancak onu ailesi Yahudi, Hristiyan, müşrik veya mecusi yapar” buyurarak çocuğun bilgi, görgü ve edindiği her şeyi en yakınlarından ailesinden kazanacağını bildirmiştir. Ailede çocuk terbiyesinde ilk adım, güzel bir niyetle işe başlamaktır. Kur’an-ı Kerim’de çocuk isteme hususunda, anne babalara şu dua tavsiye edilmiştir: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.” (Furkan) Sadece dille dua edip sebeplere yapışmamak doğru değildir. Bir mümin hedef için dua ettikten sonra, Rabbi’nin rızası doğrultusunda gayretini gösterecektir.

ailede terbiyeden öncelikle sorumlu olan babadır. Terbiye denilince maddi terbiye ve manevi terbiye akla gelmektedir. baba, ailenin terbiyesinden sorumludur. Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun...” (Tahrim,).ateşten koruma” terbiye iledir ebeveynler, aile halkına İslami terbiye verdikleri takdirde, dünyevi ve uhrevi hayatlarını ateşten korurlar İslam alimleri şöyle derler: “Kişi ailesinden sorumludur. Kıyamet günü çocukları ona ya şefaatçi olacaktır ya da şikayetçi… Aile reisi ailesine İslami terbiye verdiği takdirde onların sevaplarına iştirak edecek şefaatlerine mazhar olacak; İslami terbiye vermediği takdirde Bizim terbiyemizi neden ihmal ettin, bizim ateşe girmemize niye sebep oldun?’ diye onların şikayetleriyle karşılaşacaktır.”

baba, aile fertlerinin sorumluluğunj taşıyan kimsedir. baba, sorumluluk için kendisinde bazı şartları bulundurmalıdır: Yeterli seviyede dini ve dünyevi ilme sahip olmayan baba, terbiye noktasında eksik kalır. Ailenin devamı ve huzuru için nafaka temin etmelidir. Terbiye için çalışmak, kazanmak, güzele alıştırmak, babanın görevidir. Aile bireyleri ve çocuklar terbiyeyi önce babadan görmelidir. baba namaz kılmalıdır ki, çocuklarına sözü geçsin Babanın aileye vereceği terbiyeyi çok iyi bilmelidir. BABA TEMEL DİNİ BİLGİLERİ ÖĞRETMELİ Farz-ı Ayn denilen bilinmesi zaruri ilimler hakkında çocukları bilgilendirmeli. ailesine namaz kılmayı, oruç tutmayı, gusül ve abdesti helal ve haramı inanç kelime-i şehadeti, İslam’ın beş şartını, ahlak kurallarını, öğretmelidir.

çocuklara lüzumsuz bilgi öğretilmemeli Efendimiz’in (s.a.v) “Allahım! Fayda vermeyen lüzumsuz bilgiden sana sığınırım” hadisi akıldan çıkarılmalıdır.babanın öğretmesi gereken bir başka husus da, kılık kıyafetdir. Aile reisi bir baba, ailesine İslam’ın uygun gördüğü kıyafeti anlatmalı ve ona göre giydirmelidir. Rasulullah (s.a.v) yanına avret yerleri açık bir çocuk getirilince Nebi (s.a.v) onun örtülmesini istemiş çocuklarda görülen haya eksikliğinin dikkat edilmeyişten kaynaklandığını bildirmiştir.Aile terbiyesinde ebeveynler arkadaş seçiminde belirleyici olmalıdır. çocuk ve ailede yaş ilerlemesiyle başlayan, anne babaya itaat etmeme probleminin temelinde, ebeveynlerin çocuklarının arkadaşının kim olduğuna önem vermemeleri bulunur.

Rasulullah (s.a.v) Kişi dostunun dini üzerinedir. O halde herkes kiminle dostluk ettiğine iyi baksın” buyurarak arkadaş seçiminin önemine işaret etmiştir. Bu gün gençlerin sapkın inançlara bağlanmasındaki sebep, kötü arkadaşdır. ebeveynlerin bu noktadaki vurdumduymazlıkları da ayrı bir acıdır. İmam Gazali ailede terbiyenin çocukları kötü arkadaşlardan muhafaza etmek olduğunu söylemektedir.aile reisi babanın ailesi için yapması gereken pek çok görev vardır terbiyeden öncelikle sorumlu olan babadır baba kadar annede görevlerin takip ve tatbikinde ortaktır
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-23-2018, 22:03   #6
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak buldumbuldum.com

Ünlü Şairlerin Babalar Günü Şiirleri

İnsan sevdiği şeylerin değerini onları yitirdiğinde anlarmış. babanız şuan yanınızdaysa, her an yanınızdan ayrılacakmış gibi onu kucaklayın… Sadece babalar gününde değil, her gün babanıza onu sevdiğinizi söyleyin. Hayat kısa ve biz hayata etişmeye çalıştıkça etrafımızdaki insanların yokluğuyla boşluğa düşüyoruz. Herkesin gidişi sizi üzer ama anne ve babanın gidişi yüreğinize oturur.
Ardınızda keşkelerbbırakmayın, sevdiklerinizi her gün kucaklayın babanıza onu ne kadar çok sevdiğinizi can-ı gönülden hissettirin *

Sabahattin Ali ~ Babam İçin

Allahım bugün, zavallı ömrümün En matem günü.
Elim böğrümde bugün haber aldım
Babamın öldüğünü. Bitti hayatın tadı,
kalmadı, Dudağımda tebessüm.Kalbim oyuldu
Aman Yarabbi, Ne acıklı imiş ölüm
Yüzümü okşayan el toprak oluyor.
vücudum kadar Bana yakın olanlar,
uzak oluyor.Ah Baba dün göğsündeydi başım
İnan babacığım, inan,ateş Kuruttu gözyaşımı…


Rıfat Ilgaz ~ Baba

Küçük işler peşinde harcadın altmış üç yılını
mum sattın, kürek çektin kul oldun bir kapıya
kaplarını doldurmadın vaktinde sessizce göçtün
ne ölümün geçti gazeteye ne dokuz göbek soyun
kötü mü olurdu beş on para ayırsaydın kenara
kara günler için başımızı sokacak ev bıraksaydın
sokakta kalmış değiliz adını herkes hatırlayacak
bir dikili çöpün bile yok yeryüzünde
mezar taşından gayrı unutulup gideceksin
seni aydan aya hatırlatan cüzdanda olmasa
ne ham bıraktın, ne hamam arsa da kalmadı
borcun bile yoktu neyinle övüneyim
memurdun kolculuktan yetişme kimlere laf edeyim

Necip Fazıl Kısakürek ~ Babadan Oğula

Eve dönmez bir akşam; Ve gün yüzlü çocuğu Sorar Nerede babam Gelir, derler çocuğa Baban attada
Uzar gider batta Ve neler neler olmaz Ve kim bilir
Bir mahşer gerisinde Babası döner bir gün,

Hayatta En Çok Babamı Sevdim ~*Can Yücel

Hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi bir çocuk
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici- hep acele işi!
Çağın en güzel gözlü müfettişi
Öylece ezberledim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
40’ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul’a
helalleşmek isterdi oğluyla!
Tifoyken başardım aşk oyununu
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim,
Hayatta en çok babamı sevdim…

*Babama Selam Söyle ~ İclal Aydın

Karlı bir akşamdı Ankara’da Son kez yürümüştük,
Bitmesin istediğimiz yolda.
Kısacık anıları sığdırmıştık.
Yazarsın demiştin.Bende yazarım sık sık.
Ağlıyordum görmeyesin diye kaldırmadım başımı.
Elimi sıkıca tuttun, Anlıyordun….
Ayrılığa dayanmıyordu kalbim,
Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin,
Kelebekleri kitap arasında kurutma,
Sık sık fotoğraf çektir, yolla bana,
Kitaplarım sana emanet,
İncitme kimseyi, kin büyütme kalbinde…
Beni bekle…Yol bitti, gidiyordun artık; gittin
Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri
sen sandım bir süre, Kin büyütmedim söz verdim

Kitaplarını okudum, kelebeklerine dokunmadım,
Öğrendiğim çiçeklere yenilerini ekledim,
En çok fesleğeni, akşam sefasını sevdim.
Seni beklerken öğrendim,
Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam…
Nasıl olsa bulacaktır diye, seslendim
Uçak, babama selam söyle!
Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim adam…
Bir bilsen seni nasıl özledim…
Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti,
Kitapların, kelebekler gibi kar taneleri,
Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım
Selamını aldım babacığım,
Kin büyütmedim kalbimde….
Küçük kızının gözleri hala senin çiçeklerinde.
Uçak, babama selam söyle!


*Babama ~ Ahmet Selçuk İlkan

El etek öpmeden geldin bu günlere,
Küçülmeden tutkularına,Yenilmeden ihtiraslarına,
Mahçup olmadan kendine, ve dostlarına.
Alnında ter, Gözünde ışık, Gönlünde gurur,
Olursa işte böylesi olur…



Baba ~ Nazım Hikmet

Baba Her yılbaşında Sana söyleyecek tek Sözüm
Seni ne kadar çok seversem O kadar Çok olsun ömrümden geçen yıllar…’Baba Babam, ağabeyim,
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku Başımı eğmez
Yalnız senin elini öpmek için Eğilir başım
Babam, ağabeyim, kardeşim Arkadaşım


Ağlamalar ~*Hasan Hüseyin Korkmazgil

Gördüm babaların ağlamasını
Dalları düğüm düğüm Gövdesi kahve falı
Bir zeytin ağacını köklemek var ya
Sökmek var ya sarp yamaçtan ardıcı
Kazma vurmak beş yüz yıllık meşeye
Acısı duymak var ya kopmanın
Babaların ağlaması işte o
Babaların ağlaması öyle zor”

Diyalog ~ Özdemir Asaf

Babam öldüğünde aylardan Hazirandı,
O elli dördündeydi, ben yedi.
Bir ışık söndüğünde yol yandı.
O kedi bunları nasıl da bildi.”
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-23-2018, 22:04   #7
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak dua.gen.tr


Baba Duası

Baba Duası;* dünya ve ahiretde önemlidir. Baba duası alan sadece babasını memnun ve mutlu etmekle kalmayıp, kendisi de huzura kavuşur. Kişi büyüklerine karşı görevlerini yapar babasına veya büyüklerine nasıl davranırsa kendisinede aynı davranışla karşılaşacaktır.Eden, bulur. babana, annene büyüklerine ne yaparsan, onları yaşar ve görürsün. Bundan dolayı babalarımızı hoşnut etmek, baba duası almak, dünya ve ahirette güzellik getirir.Baba duası anne duası büyüklerin ve yaşlıların dualarını almak, İslamiyette çok önemlidir Müslümanlıkta; babanız iyi ise, onu seviyorsanız babanızın duasını alın gibi bir şart değil, sadece baba duası almakla vardır. babamız çok iyi olmayabilir, etrafındakileri üzmüş olabilir. Ama, ne olursa olsun babamıza saygımızı, güler yüzümüzü, yardımımızı eksik edemeyiz.

Babamızın gönlünü almalı duasını kazanmalıyız. Yaradan Rabbimizin rızası için Müslüman bir evlada yakışan budur. Büyüklerimizi kimseye muhtaç etmemeli, onları üzecek durumlara sokmamalıyız. Güler yüzümüzü eksik etmemeliyiz. babalar veya büyükler her nasıl olurlarsa olsun küçüklerinden görecekleri, saygıya ve sevgiye muhtaçtırlar.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı