|
|
|
|
#1 |
|
Kaynak buldumbuldum.com babalar günü
Anneler günü, sevgililer günü, öğretmenler günü olur da babalar günü olmaz mı? Babalar günü dünyanın birçok yerinde kutlanır. Bizler neden babalarımızı tek bir günde mutlu etmeye çalışırız. Bu özel günlerin en önemli özelliği hediyedir.oysaki babamızı her gün hatırlasak olmazmı Her sene Haziran ayının üçüncü Pazar günü kutlanan Babalar günü Amerika’ya dayanır. Bir Amerikan gazisinin kızı Sonora Dodd, anneler günü gibi babalar gününün de olması gerektiğini düşünmekteydi. Dodd’un babası, anneleri olmadığı için 6 çocuğunu tek başına büyüttü. Çocukları onu sevmekteydi. Dodd babasının doğum günü olan 5 Haziran’ın babalar günü ilan edilmesi için çalışmalara başladı ancak geciktiği için İlk defa 19 Haziran 1910’da Washington/Spokane’de babalar günü kutlanmıştır. 1966 da ABD başkanı Johnson, Haziran ayının üçüncü Pazar günü Babalar Günü’nün kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayınlamıştır. 1972 de ise başkan Richard Nixon’un imzasıyla babalar günü ABD’de yasal olarak tatil ilan edilmiştir. Katolikler babalar gününü dini açıdan ele alıp Hz. İsa’nın babasının anısına Mart ayının 19. gününü St. Joseph Günü altında kutlamaktadır Babalar, hayatımızın merkezidir kişiliklerimiz onlarla örtüşür Onlar sevgilerini belli edemeseler de bize ne kadar değer verdiklerini biliriz. Güven ve kahraman sözcüklerinin eş anlamlısı babadır. Babalar hakkında sayfalar yazılabilir İşte bu insanı bir gün değil, her gün mutlu etmek görevimizdir babalar günü evrensel bir gündür Babalar günü, bir babanın beklentisi olmamalıdır Ancak babalar hatırlanmak ister, bir el öpülmesini ister. Babalar, evlatlarına tavır koymazlar. Babalar, dünyanın en yürekli insanıdır ve o yürekli insan unutulmamayı sonuna kadar hak eder. Kaynak sorularla islamiyet.com Babalar günü kutlamak caiz midir? Babalar günü de anneler günü gibi Batı kaynaklıdır.*baba ve anneyi yılda bir kez hatırlamak, dinimize göre uygun değildir., İslam, anne - baba hakkında, sürekli tavsiyede bulunur Rabbin sadece kendisine ibâdeti anne-babaya iyiliği emretti. yaşlanırsa, onlara*“Öf!”*deme. azarlama, güzel ve tatlı söz söyle. daima alçak gönüllü olup, şefkat ve merhamet kanatlarını ger. Rabbim! Ben küçük iken onlar beni merhametle yetiştirdi sen de onlara merhamet et' de."*(İsra,).Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu zayıflık çekerek karnında taşımıştır. Sütten kesilmesi iki yıl içinde olur. biz insana “Bana ve ana-babana şükret.”*diye tavsiyede bulunduk. Dönüş, ancak Bana’dır. Eğer anne ve baban, bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, itâat etme. Fakat onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yolunu tut. dönüşünüz yalnız Bana’dır. Yaptıklarınızı haber vereceğim."*(Lokman,). "Ey insan! Eğer anne-baban, seni Allah'a karşı isyan etmeye teşvik etseler onların dediğini yapma, ama yine de dünyada onlara karşı saygıda, kusur etme!.."Allah'ım! ne müthiş merhamet, ne harika şefkat, Seni inkâr edennkâfir bile olsa- anne ve babaya karşı inanılmaz hoşgörü saygısızlara karşı, bu ne incelik, İslam dini, her konuda kusursuz meziyetlere sahiptir.*Babalar Günü*ilk kez 19 Haziran 1910'da Washingtonda kutlanmış. resmi olarak 1924 te Amerika Başkanı Calvin Coolidge'in desteğiyle kutlandı. 1966 yılında Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bildiri yayımladı. Kur'an-ı Hakîm,*ise yılda bir defa değil, her gün babalar gününü kutlar Batılılar*"tereciye tere satıyor Batılılar hep bunu yapıyor, kendi malımız olan güzellikleri bozarak, -küflendirerek bize satıyorlar. Biz de yeni bulmuş l gibi, kaliteyi, fiyatı sormadan sırf Batılı olduğu için, alıyoruz. Özel günlerin kutlanması, dinî ritüel değildir. başka bir dini taklit etmek değildir. Evrensel günlerde,*İslam'a aykırı haram işlenmediği takdirde,kutlanmasında sakınca yoktur.* eğer anne-babaya karşı gerçekten saygı ve sevginin geliştirilmesine ve onlara yardım ellerinin uzanmasına katkı sağlıyorsa, İslam açısından hoş görülür. "Karşılıklı hediyeleşin, bu vesile ile sevgiyi paylaşın."mealindeki hadis-i şerifte kutlamalar, meşru dairede cereyan eder hediyeleşmelerle aile arasında sevgi ve saygının paylaşımına katkı sağlayacaksa, bu güzel davranışa, dinlerin en güzeli İslam karşı çıkmaz, teşvik eder. Prensibimiz şu olmalı:*Allah'a isyan taşımayan, insanlara yararlı olmayı ön gören her davranışa, İslam vize verir İslam'da:*Vacibe vesile olan şeyler vacip, harama vesile olan şeyler haramdır Allah'ın emri olan anne-babaya karşı saygı ve sevgiyi öngören bir davranış insanlık adına alkış alır. Yeter ki, kutlamalar, içki, kumar vs. gibi haram işlere bahane teşkil etmesin Selam ve dua ile...
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
Kaynak sorusorcevapbul.com
Anne-Baba Hakkı ile Alakalı İbretlik Kıssalar Son nefesinde şehadet Bir gün Hz. Peygamber’e (asm) birisi Ya Resulullah Bir genç ölmek üzere. La ilahe illallah...’ sözünü söylemedi." der. Resulullah (asm):*Namaz kılıyor muydu?” diye sorar. Adam:*Evet, diye cevap verir Resulullah (asm) ile birlikte gence giderler. Hz. Peygamber (asm) ölmek üzere olan delikanlıya”:* La ilahe illallah de diyince O Söyleyemiyorum, gücüm yetmiyor." der. Hz. Peygamber (asm):* Niçin?" diye sorunca, Annesine isyan ediyordu” diye cevap verirler. Hz. Peygamber (asm) ile genç çocuğun Annesine Kızgın alevlerle yanan kocaman bir ateş gördüğünde sana:*oğlunu bağışlarsan bırakırız, yoksa onu ateşe atacağız denilse bağışlamaz mısın?“Ya Resulullah onu affediyorum.”*Allah’ım! Sen ve Peygamberim şahidimsiniz, oğlumdan razıyım” dedi.*Hz. Peygamber (asm) delikanlıya dönerek:*“Ey Delikanlı ‘La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh ve Eşhedü enne*Muhammeden Abdühü ve Rasülühü’ de, diyince delikanlı söyler.” Bunun üzerine Resulullah (asm):*Şefaatim sebebiyle onu ateşten kurtaran Allah'a hamd olsun, der.”* Annesini sırtına alıp tavaf ettiren sahabe “Hac sırasında bir sahabe hasta annesini omzuna alarak Kâbe’yi tavaf ettirmişti. Resulullah'ın (asm) yanına gelerek:*Ya Resulallah, annemi sırtımda taşıyıp tavaf ettirerek hakkını ödedim mi?" diye sorunca, Resülullah (asm):*Hayır, sana hamile iken alıp verdiği bir nefesin hakkı bile değildir.”(Kütüb-i Sitte)* Annesinin duası ile Hz. Musa’ya (as) komşu oldu Musa (as) “Ya Rabbi cennetteki arkadaşımı göster!” dedi. Allah ü Teâlâ:*Filan şehrin, çarşısına git. bir kasap vardır. cennetteki arkadaşın odur” buyurdu.*Hz. Musa (as) dükkâna gitti. kasap, Dükkândan ayrılırken, Musa (as):*Ey genç, misafire yanında yer var mı?” buyurdu. Genç “evet” deyip, gittiler. Eve gelince, etten çorba pişirdi. evin köşesinden zembil çıkardı. İçinde çok yaşlı, güçsüz bir kadın vardı. güvercin yavrusunu andırıyordu. zembilden çıkardı. ağzına yemek koydu. elbisesini kuruttu ona giydirdi. zembile yerleştirdi. annesinin dudakları kımıldadı. adam zembili duvara astı. Hz. Musa (as):*Bu nedir?” buyurdu.*“Bu annemdir. Çok yaşlandı gücü yok. Oturacak halde değildir. gelince, onu yedirmeden, doyurmadan, ne yerim ne de içerim” dedi. Hz. Musa (as):* annenizin dudaklarını kımıldattığını gördüm” buyurdu.*Ya Rabbi oğlumu cennette Musa’ya (as) arkadaş eyle” diye dua ederdi. Hz. Musa (as):*Gözün aydın olsun, Musa benim ve benim cennetteki arkadaşım sensin” buyurdu.* Annesine hakaret ettiği için eşek suretine çevrildi Avvam (ra) der ki;*bir yerde konaklamıştım. bir kabir açıldı. İçinden başı merkep, vücudu insan vücudu bir adam üç kez anırdı. kabir, adamın üzerine örtüldü. Yaşlı bir kadın, “Şu ihtiyar kadını görüyor musun?” Nesi var?” dedim.* “O adamın anası!”*meselenin aslı nedir “Adam içki içiyordu.Anası ‘Yavrum Allah’tan kork! Daha ne zamana kadar içeceksin deyince, adam anasına:*‘Sen eşeğin anırması gibi anırıyorsun’ dedi ikindiden sonra öldü. Öldüğü günden bu yana her ikindiden sonra,kabir açılır. üç kez eşek gibi anırır. Sonra kabir üzerine kapanır.” dedi. Hz. Üsame (ra) annesinin isteğini yerine getirmesi Hz. Osman zamanında hurma ağacının fiyatı bin dirheme yükselmişti. Buna rağmen Üsâme, hurma ağaçlarından özünü çıkararak annesine yedirdi. Ona:*Bunu ne için yaptığını anlayamadık. hurma ağacının bin dirheme çıktığı zamanda bunu nasıl yapabildin?” dediler. O da:*Annem hurma ağacı özü istemişti. Gücüm yettiği sürece onun her istediği boynumun borcudur” diye cevap verdi Veysel Karâni Hazretleri’nin (ra) annesine hürmeti* “Yemen illerinde ömür geçiren Karâni Hazretleri daima Rasûlü (asm) dünya gözü ile görmek isterdi. Allah sevgilisi görmeden âşıktı. Hasretiyle tutuşurdu. hatırını çok saydığı anasının ayaklarına kapanarak şöyle dedi:*Yâ ana! İznin olursa Hazret-i Muhammed (asm) Efendimizi görmeye gideceğim. hizmetini aksatsam bile gitmeme izin ver.” Annesi cevaben;*Elbet izin veriyorum, bir şartla; Rasul-i Kibriya’nın (asm) mübarek evlerinden başka yere gitmeyeceksin. vasiyetimdir . Haydi, yolun açık olsun” dedi.* Anasının iznini alan Üveys (ra), Rasul (asm) kapısına gitti.“İki cihan serverini görmeye izin var mı?” diye seslendi. Hz. Aişe (ra) anamız, mescitte olduğunu, beklerse görüşebileceğini söyledi. Veysel Karâni (ra):*fazla bekleyemeyeceğim” cevabını verdi. Aişe anamız (ra) “Hz. Peygamber (asm) geldiğinde kim aradı diyelim?” dedi. Üveys üzüntü ile:*Adım Üveys” buyurdu. Ağlaya ağlaya tekrar Yemen’e döndü. Kapıda Üveys’in nurunu gören Hz. Peygamber (asm), Hz. Aişe’ye (ra):* “Yâ Aişe! Üveys gelmiş, bana fani âlemde enis olmak istemiş. beni bdünya gözleri ile göremeyecek. Allah onu imtihan ederek, azim mükâfat vermiş buyurmuştur.*Veysel Karani Hazretleri ağlayarak anasının ayaklarına kapandı:* “Yâ ana! Habib-i Ekrem’i (asm) görüp, mübarek ayaklarına yüz süremedim. mescitte imiş, sana asi olmaktan korktum. Ne fena talihtir ki bu kadar yol gittim, onu göremedim.” Anası cevaben:* “Kaygılanma oğul, nasıl olsa onu ahirette göreceksin. Benim rızamı aldığın için de sana şefaatçi olur” buyurdu.* |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Kaynak mumsema.org
Anne ve Baba Hakkı ile ilgili Bazı Hadisler Peygamber Efendimiz (SAV) buyuruyordular "Babanın sevgisini muhafaza et Eğer o sevgi bağını koparırsan Cenab-ı Hak da senin feyz ve saadet nurunu söndürür" "Sen de senin malların da babanındır" Her baba ve büyükbaba muhtaç olduğu şeyi oğlunun veya kızının malından alır Aralarında teklif yoktur Bazı evlatlar vardır ki babasına muhtaç olduğu şeyi vermek bir tarafa selamını bile istemez Din kitaplarımızda böyle bir hareketin yeri olmadığı için buna söylenecek söz bulunamaz "Şüphesiz üç şahsın duası Allah katında makbuldür:1Evladına babanın 2Misafirin 3 Mazlumun duasıdır Bunların hayır dualarını istemek beddualarından kaçınmak lazımdır Rasul (AS) efendimize: ilk önce iyilik edilecek kimdir? diye sorulduğunda "Anandır anandır anandır Sonra baban sonra da yakınlık derecesine göre diğer yakınlarındır" buyurmuşlardır "Kim kabirdeki babasını ziyaret etmek ve ona iyilik isterse babasının dostları ile buluşsun onları ziyaret ederek hizmet etsin Böylelikle İslami ve milli dostluklar muhafaza olunur ölen babanın mesleği ve dostlarının hakları korundukça insan milli karakterinin sevgisi ve İslami esaslar garanti altına alınmış olur "Ana- babanın gönüllerini alan onlara güzel davrananlara müjdeler olsun Dünyada ömürlerinin bereketini görenler anasının ve babasının rıza ve dualarını alanlardır" "Kebairin günahların en büyüğü Allah'a ortak koşmak ana-babasına asi olmak yalan yemin etmek ve hakim karşısında Allah'ın adını anarak yemin etmektir büyük günahlar insanın kalbinde kıyamete kadar ukde bırakır Kaynak islam-tr.net Müslüman Babanın Ailesine Karşı Görevi: İslamda aile reisi sadece kendisi İslam'ı yaşamaz hanımı, çocukları ve sorumluluğunda bulunan kimselere de İslam'ı yaşatır Üzerindeki görevi mazeretsizce terkeder ve İslam'ı sadece kendisi yaşarsa, Allah katında azaptan kurtulmaz. Kadını en çok etkileyen kocası, çocukları en çok etkileyen babadır. hanımını çocuklarını İslam konusunda eğitmeyen ve yönlendirmeyen babaya Allah hesap sorar Rasulullah (s.a.s) buyurmuştur: «Erkek ev halkı üzerinde bir çobandır ve onlardan sorumludur.Müslüman baba; hanımına ve çocuklarına İslam'ı en güzel şekilde öğretmelidir. Tevhid» üzerinde durmalıdır. büluğa gelmemiş çocuklara; şirke girmemelerini sağlayacak en temiz ortamı sağlanmalı, şirk pisliğiyle dolu ortamlardan uzak tutmalıdır. Müslüman aile reisi; hanımının ve büluğ çağındaki çocuklarının «Tevhid»e ve İslam'a sarılmaları için çalışmalıdır. Eğer sonuç alamazsa karşı İslam'ın emrettiği tavrı takınmalıdır. Müslüman, İslam'ı Allah'ın istediği şekilde yaşamak istemeyen, küfüre devam eden hanımını terketmelidir. böyle bir hanım hem kendisi hem de çocukları için tehlikedir.Büluğ çağındaki erkek çocuklar «Tevhid»i ve farz amelleri yerine getirmeleri için uğraştığı halde küfür ve günaha devam ediyorsa buna göz yummamalı ve evde barındırılmamalıdır. Büluğa gelmiş kız çocuklarından sonuç alınamazsa onları; İslam devleti kuruluncaya kadar evinde tutmalıdır. onları evinden kovarsa büyük bir fitne ve zararın meydana gelmesi söz konusudur. |
|
|
|
|
|
|
#4 |
|
Kaynak melekler mekanı.com
İslami terbiyede babanın görevi * Abdullah b. Ömer’den (r.a) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulullah (s.a.v) söyle buyurmuştur: “Hepiniz çobansınız ve her biriniz sürünüzden sorumlusunuz. Devlet başkanı çobandır yönetimindekilerden sorumludur. Erkek, aile fertlerinin çobanıdır onlardan sorumludur. Kadın kocasının evinde çobandır çocuklarından mesuldür. Hizmetçi efendisinin çobanıdır ve ondan mesuldür. hepiniz çobansınız her biriniz sürüden mesuldür.” İslami terbiyede önce ailevi terbiyenin anlaşılır. İslam cemiyet dinidir. Cemiyet bal peteğinin küçük hücrelerden meydana gelmesi gibi aileden oluşur. Aileleri sağlam olan toplum sahih ve sağlam; huzursuz ve hastalıklı olan çürük olur. Kur’an-ı Kerim’de doğdukları zaman çocukların hiçbir şey bilmedikleri bildirilir (Nahl, 78). çocuk iyi kötü, faydalı zararlı her şeyi sonradan öğrenir. Efendimiz (s.a.v), “Her çocuk İslam hakikatini kabul edecek bir fıtratla doğar. Ancak onu ailesi Yahudi, Hristiyan, müşrik veya mecusi yapar” buyurarak çocuğun bilgi, görgü ve edindiği her şeyi en yakınlarından ailesinden kazanacağını bildirmiştir. Ailede çocuk terbiyesinde ilk adım, güzel bir niyetle işe başlamaktır. Kur’an-ı Kerim’de çocuk isteme hususunda, anne babalara şu dua tavsiye edilmiştir: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.” (Furkan) Sadece dille dua edip sebeplere yapışmamak doğru değildir. Bir mümin hedef için dua ettikten sonra, Rabbi’nin rızası doğrultusunda gayretini gösterecektir. ailede terbiyeden öncelikle sorumlu olan babadır. Terbiye denilince maddi terbiye ve manevi terbiye akla gelmektedir. baba, ailenin terbiyesinden sorumludur. Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun...” (Tahrim,).ateşten koruma” terbiye iledir ebeveynler, aile halkına İslami terbiye verdikleri takdirde, dünyevi ve uhrevi hayatlarını ateşten korurlar İslam alimleri şöyle derler: “Kişi ailesinden sorumludur. Kıyamet günü çocukları ona ya şefaatçi olacaktır ya da şikayetçi… Aile reisi ailesine İslami terbiye verdiği takdirde onların sevaplarına iştirak edecek şefaatlerine mazhar olacak; İslami terbiye vermediği takdirde Bizim terbiyemizi neden ihmal ettin, bizim ateşe girmemize niye sebep oldun?’ diye onların şikayetleriyle karşılaşacaktır.” baba, aile fertlerinin sorumluluğunj taşıyan kimsedir. baba, sorumluluk için kendisinde bazı şartları bulundurmalıdır: Yeterli seviyede dini ve dünyevi ilme sahip olmayan baba, terbiye noktasında eksik kalır. Ailenin devamı ve huzuru için nafaka temin etmelidir. Terbiye için çalışmak, kazanmak, güzele alıştırmak, babanın görevidir. Aile bireyleri ve çocuklar terbiyeyi önce babadan görmelidir. baba namaz kılmalıdır ki, çocuklarına sözü geçsin Babanın aileye vereceği terbiyeyi çok iyi bilmelidir. BABA TEMEL DİNİ BİLGİLERİ ÖĞRETMELİ Farz-ı Ayn denilen bilinmesi zaruri ilimler hakkında çocukları bilgilendirmeli. ailesine namaz kılmayı, oruç tutmayı, gusül ve abdesti helal ve haramı inanç kelime-i şehadeti, İslam’ın beş şartını, ahlak kurallarını, öğretmelidir. çocuklara lüzumsuz bilgi öğretilmemeli Efendimiz’in (s.a.v) “Allahım! Fayda vermeyen lüzumsuz bilgiden sana sığınırım” hadisi akıldan çıkarılmalıdır.babanın öğretmesi gereken bir başka husus da, kılık kıyafetdir. Aile reisi bir baba, ailesine İslam’ın uygun gördüğü kıyafeti anlatmalı ve ona göre giydirmelidir. Rasulullah (s.a.v) yanına avret yerleri açık bir çocuk getirilince Nebi (s.a.v) onun örtülmesini istemiş çocuklarda görülen haya eksikliğinin dikkat edilmeyişten kaynaklandığını bildirmiştir.Aile terbiyesinde ebeveynler arkadaş seçiminde belirleyici olmalıdır. çocuk ve ailede yaş ilerlemesiyle başlayan, anne babaya itaat etmeme probleminin temelinde, ebeveynlerin çocuklarının arkadaşının kim olduğuna önem vermemeleri bulunur. Rasulullah (s.a.v) Kişi dostunun dini üzerinedir. O halde herkes kiminle dostluk ettiğine iyi baksın” buyurarak arkadaş seçiminin önemine işaret etmiştir. Bu gün gençlerin sapkın inançlara bağlanmasındaki sebep, kötü arkadaşdır. ebeveynlerin bu noktadaki vurdumduymazlıkları da ayrı bir acıdır. İmam Gazali ailede terbiyenin çocukları kötü arkadaşlardan muhafaza etmek olduğunu söylemektedir.aile reisi babanın ailesi için yapması gereken pek çok görev vardır terbiyeden öncelikle sorumlu olan babadır baba kadar annede görevlerin takip ve tatbikinde ortaktır |
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Kaynak buldumbuldum.com
Ünlü Şairlerin Babalar Günü Şiirleri İnsan sevdiği şeylerin değerini onları yitirdiğinde anlarmış. babanız şuan yanınızdaysa, her an yanınızdan ayrılacakmış gibi onu kucaklayın… Sadece babalar gününde değil, her gün babanıza onu sevdiğinizi söyleyin. Hayat kısa ve biz hayata etişmeye çalıştıkça etrafımızdaki insanların yokluğuyla boşluğa düşüyoruz. Herkesin gidişi sizi üzer ama anne ve babanın gidişi yüreğinize oturur. Ardınızda keşkelerbbırakmayın, sevdiklerinizi her gün kucaklayın babanıza onu ne kadar çok sevdiğinizi can-ı gönülden hissettirin * Sabahattin Ali ~ Babam İçin Allahım bugün, zavallı ömrümün En matem günü. Elim böğrümde bugün haber aldım Babamın öldüğünü. Bitti hayatın tadı, kalmadı, Dudağımda tebessüm.Kalbim oyuldu Aman Yarabbi, Ne acıklı imiş ölüm Yüzümü okşayan el toprak oluyor. vücudum kadar Bana yakın olanlar, uzak oluyor.Ah Baba dün göğsündeydi başım İnan babacığım, inan,ateş Kuruttu gözyaşımı… Rıfat Ilgaz ~ Baba Küçük işler peşinde harcadın altmış üç yılını mum sattın, kürek çektin kul oldun bir kapıya kaplarını doldurmadın vaktinde sessizce göçtün ne ölümün geçti gazeteye ne dokuz göbek soyun kötü mü olurdu beş on para ayırsaydın kenara kara günler için başımızı sokacak ev bıraksaydın sokakta kalmış değiliz adını herkes hatırlayacak bir dikili çöpün bile yok yeryüzünde mezar taşından gayrı unutulup gideceksin seni aydan aya hatırlatan cüzdanda olmasa ne ham bıraktın, ne hamam arsa da kalmadı borcun bile yoktu neyinle övüneyim memurdun kolculuktan yetişme kimlere laf edeyim Necip Fazıl Kısakürek ~ Babadan Oğula Eve dönmez bir akşam; Ve gün yüzlü çocuğu Sorar Nerede babam Gelir, derler çocuğa Baban attada Uzar gider batta Ve neler neler olmaz Ve kim bilir Bir mahşer gerisinde Babası döner bir gün, Hayatta En Çok Babamı Sevdim ~*Can Yücel Hayatta en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi bir çocuk Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim Bilmezdi oturduğumuz semti Geldi mi de gidici- hep acele işi! Çağın en güzel gözlü müfettişi Öylece ezberledim gurbeti Sevinçten uçardım hasta oldum mu 40’ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul’a helalleşmek isterdi oğluyla! Tifoyken başardım aşk oyununu Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, Hayatta en çok babamı sevdim… *Babama Selam Söyle ~ İclal Aydın Karlı bir akşamdı Ankara’da Son kez yürümüştük, Bitmesin istediğimiz yolda. Kısacık anıları sığdırmıştık. Yazarsın demiştin.Bende yazarım sık sık. Ağlıyordum görmeyesin diye kaldırmadım başımı. Elimi sıkıca tuttun, Anlıyordun…. Ayrılığa dayanmıyordu kalbim, Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin, Kelebekleri kitap arasında kurutma, Sık sık fotoğraf çektir, yolla bana, Kitaplarım sana emanet, İncitme kimseyi, kin büyütme kalbinde… Beni bekle…Yol bitti, gidiyordun artık; gittin Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre, Kin büyütmedim söz verdim Kitaplarını okudum, kelebeklerine dokunmadım, Öğrendiğim çiçeklere yenilerini ekledim, En çok fesleğeni, akşam sefasını sevdim. Seni beklerken öğrendim, Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam… Nasıl olsa bulacaktır diye, seslendim Uçak, babama selam söyle! Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim adam… Bir bilsen seni nasıl özledim… Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti, Kitapların, kelebekler gibi kar taneleri, Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım Selamını aldım babacığım, Kin büyütmedim kalbimde…. Küçük kızının gözleri hala senin çiçeklerinde. Uçak, babama selam söyle! *Babama ~ Ahmet Selçuk İlkan El etek öpmeden geldin bu günlere, Küçülmeden tutkularına,Yenilmeden ihtiraslarına, Mahçup olmadan kendine, ve dostlarına. Alnında ter, Gözünde ışık, Gönlünde gurur, Olursa işte böylesi olur… Baba ~ Nazım Hikmet Baba Her yılbaşında Sana söyleyecek tek Sözüm Seni ne kadar çok seversem O kadar Çok olsun ömrümden geçen yıllar…’Baba Babam, ağabeyim, Ne zulüm, ne ölüm, ne korku Başımı eğmez Yalnız senin elini öpmek için Eğilir başım Babam, ağabeyim, kardeşim Arkadaşım Ağlamalar ~*Hasan Hüseyin Korkmazgil Gördüm babaların ağlamasını Dalları düğüm düğüm Gövdesi kahve falı Bir zeytin ağacını köklemek var ya Sökmek var ya sarp yamaçtan ardıcı Kazma vurmak beş yüz yıllık meşeye Acısı duymak var ya kopmanın Babaların ağlaması işte o Babaların ağlaması öyle zor” Diyalog ~ Özdemir Asaf Babam öldüğünde aylardan Hazirandı, O elli dördündeydi, ben yedi. Bir ışık söndüğünde yol yandı. O kedi bunları nasıl da bildi.” |
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
Kaynak dua.gen.tr
Baba Duası Baba Duası;* dünya ve ahiretde önemlidir. Baba duası alan sadece babasını memnun ve mutlu etmekle kalmayıp, kendisi de huzura kavuşur. Kişi büyüklerine karşı görevlerini yapar babasına veya büyüklerine nasıl davranırsa kendisinede aynı davranışla karşılaşacaktır.Eden, bulur. babana, annene büyüklerine ne yaparsan, onları yaşar ve görürsün. Bundan dolayı babalarımızı hoşnut etmek, baba duası almak, dünya ve ahirette güzellik getirir.Baba duası anne duası büyüklerin ve yaşlıların dualarını almak, İslamiyette çok önemlidir Müslümanlıkta; babanız iyi ise, onu seviyorsanız babanızın duasını alın gibi bir şart değil, sadece baba duası almakla vardır. babamız çok iyi olmayabilir, etrafındakileri üzmüş olabilir. Ama, ne olursa olsun babamıza saygımızı, güler yüzümüzü, yardımımızı eksik edemeyiz. Babamızın gönlünü almalı duasını kazanmalıyız. Yaradan Rabbimizin rızası için Müslüman bir evlada yakışan budur. Büyüklerimizi kimseye muhtaç etmemeli, onları üzecek durumlara sokmamalıyız. Güler yüzümüzü eksik etmemeliyiz. babalar veya büyükler her nasıl olurlarsa olsun küçüklerinden görecekleri, saygıya ve sevgiye muhtaçtırlar. |
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Kaynak tarihtürklerdebaşlar worldpress.com
BÜYÜK TAARRUZ’DA ŞEHİT OLAN BABA OĞUL… dumlupınar şehitliğinde en tepede bir baba-oğul anıtı vardır.anıtta yağız türk askeri ve kucağında yaşlı bir asker tasvir edilir. Bu anıt Çetmilli Ali Çavuş ve Oğlu Mehmet Onbaşı Anıtıdır kahramanlar, baba-oğul dur kurtuluş savaşında şehit verdik 1912 balkan savaşı*patlak verdiğinde çetmilli ali çavuş savaşa katılmak üzre evinden çıktı oğlu henüz 8 yaşındadır. ali çavuş balkan savaşlarından sonra galiçya,*hicaz,*yemen* kafkasya’da cepheden cepheye koştu 11 yıl köyünden ve ailesinden uzak kaldı*milli mücadelede doğu cephesinden kurtuluş savaşı‘na koştu bu arada oğlu mehmet büyümüş, yağız olmuş, babası gibi milli mücadeleye katılmak için orduya yazılmıştı. baba ve oğulun yolları cephede kesişir. dumlupınar başkomutanlık meydan savaşında 19 yaşındaki alay sancaktarı mehmet onbaşı ile ali çavuş karşılaşır hasret giderirler. sevinç ve kavuşma, kısa sürer. kavuşmanın sabahındaki süngü hücumunda çetmilli ali çavuş şehadet şerbetini içer. onbaşı mehmet babası ile gurur duymuştur. babasının şehit olmasının üzerinden h3 gün geçmişken onbaşı mehmet’te 31 ağustos günü izmir’e ilk giren birliklerimizin içinde şehit düşer.baba ve oğul şehit olarak birbirlerine kavuşurlar.yüce kahramanları minnet ve şükranla anıyoruz” ruhları şad olsun. |
|
|
|
|