|
|
|
|
#1 |
|
BİTKİLERDEKİ* MUCİZE
Bir meyve ağacında, bir bitkide, insanoğlunun teknoloji ile ulaşamayacağı kadar yüksek bir akıl,* ve teknoloji vardır. Bir tohumun bitkiyle ilgili herşeyi, şeklini, yapısını, yapraklarının özelliklerini, renklerini sayısını, meyvelerin tüm özelliklerini ve yapısını içermesi hayranlık uyandırıcıdır.*Tat ve kokulardaki çeşitliliğin yanısıra meyveler estetik olarak birer mucizedir. İnsanın damak zevkine uygun oluşları, içerdikleri vitaminler ile insan bedeninin ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri meyvelerde yaratılış hikmetlerinden sadece birkaçıdır. Kendine has bir lezzete ve kokuya sahip olan her meyve* son derece estetik bir görünüme ve çekici renklere sahiptir.* Birçok insanın yalnızca meyve kabuğu olarak değerlendirdiği mandalina, portakal* muz gibi meyvelerin "ambalaj"ları son derece güzel ve soyulması kolay özelliklere sahiptir Meyvelerin tadları ve kokuları dikkat çekicidir. Örneğin portakalın tadı son derece acı olabilirdi ya da bildiğimiz güzel tada sahip olurdu, ama çok kötü kokusu olabilirdi. Rengi çamur rengi olabilirdi. Oysa her meyve olabilecek en güzel tat ve kokuya sahiptir tat ve kokuları topraktan elde ettikleri maddelerle üretmektedirler. toprak tüm meyvelerden farklı bir kokuya sahiptir, tadı* kötüdür. Ancak ağaç, çamur yığınından kendisine gerekli* maddeleri özümsemekte, bunları kimyasal işlemlerden geçirerek tat ve koku üretmektedir.* hayranlık uyandıran başka bir mucize ise meyve ağaçlarının lezzet ve kokuyu nereden bildiğidir. koku" ve tat" gibi kavramlar insana aittir ağaç tat ya da kokuyu bilemez. Bunu bilmesi için, insanın sahip olduğu damak zevki, güzel koku gibi kavramlara sahip olması gerekir. İnsanın hangi karışımdan lezzet aldığını, hangi tadı beğendiğini, nasıl bir dil yapısına sahip olduğunu öğrenmesi gerekir. Bunları öğrendikten sonra çamurların içinden topladığı maddelerle mükemmel bir kimya olayı gerçekleştirecektir.*Ağacın kusursuz yeteneği yalnızca koku, tat renkle sınırlı değildir. tahta parçası görünümlü ağaçlar, insan vücudunun hangi vitaminlere ihtiyaç duyduğunu bilir ve onları ürettiği meyvenin içine koyar mevsimlere göre ayarlar: Kış aylarında ürün veren; portakal, mandalina, greyfurt türleri, yaz meyvelerine göre çok daha fazla C vitamini içerir. Amaç, kışın soğuğuna karşı insanın ihtiyacı olan C vitamini açığını kapatmaktır.*Ağacın yaptıklarını ve ağacın ürettiği tadı üretmek mümkün değildir; dünyada topraktan meyve çıkaran bir makina* icat edilememiştir. teknoloji ile elde edececeğimiz tek şey kokudur.* laboratuvarda meyvenin kokusuna ulaşabiliriz.* parfümler bu şekilde elde edilir. Ancak parfümler tümüyle yapay değildir tüm parfümler* güzel* bitkilerin özlerinden yapılır. İnsan elindeki tüm akıl ve teknolojiye karşın, bitki ya da ağaçların sahip olduğu koku üretme yeteneğine sahip değildir. bir meyve ağacında ya da bitkide, insanoğlunun ulaşamayacağı kadar uyumlu yüksek bir akıl, bilgi ve teknoloji vardır.* Ağaçları, mükemmel ve üstün bir akıl, sonsuz bilgi ve yetenek sahibi* Allah özel olarak tasarlamıştır. Ağaçların görevinden meyve sunmaktır ve bu zor işi Allah'ın yarattığı ilk andan bu yana büyük bir başarı ile yerine getirirler. Kötü* tadı olan, toprağın içinden dünyanın en lezzetli ve güzel kokulu yiyecekleri çıkarır. Çünkü Allah, ağaçları o iş için yaratmıştır. Allah ayetlerde* buyurmuştur:*Ölü bir ayettir; Biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, ondan yemektedirler. Biz, hurmalıklardan ve üzüm-bağlarından bahçeler kıldık içlerinde pınarlar fışkırttık. Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. şükretmiyorlar mı? (Yasin Suresi, 33-35)
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
Kaynak kuraan mucizeleri android programı
Eşeyli Üreyen Bitkiler Bitkinin çiçeğindeki erkek ve dişi üreme organları vasıtasıyla gerçekleşen üreme eşeyli üremedir Her çiçeğin şekli, rengi, içerdiği üreme hücreleri taç yaprakları gibi özellikleri bitki türleri arasında değişiklik gösterir. Yapılarındaki çeşitliliğe rağmen bütün çiçeklerin görevleri* aynıdır. Bu görevler; üreme hücrelerini üretmek, dağıtıma hazır hale getirmek ve üreme hücresinin döllenmesini gerçekleştirmektir. Çiçeklerin açmaya başladıkları dönemde ortaya çıkan polenler, bitkilerin erkek üreme hücreleridir Görevleri, kendi türlerinin çiçeklerindeki dişi organlara ulaşabilmek ve ait oldukları bitkinin neslinin devamını sağlamaktır. Her bitkinin polenlerini göndermek için kendine özgü bir yöntemi ya da kullandığı mekanizması vardır. Bitkilerden kimileri böcekleri kullanır kimileriyse rüzgarın özelliklerinden faydalanır Bitkilerin döllenmesinde kuşkusuz* en önemli nokta her bitkinin yalnız kendi türünden* bitkiyi dölleyebilmesidir. Ve doğru polenlerin doğru bitkiye gitmesi önemlidir.Peki,* bahar aylarında havada bu kadar çok çeşitte polen dolaşırken, nasıl olup döllenmede hiç karışıklık çıkmaz? Polenler uzun yolculuklara ve değişen şartlara nasıl dayanıklılık gösterir Bazı bitkiler cinsiyet ayrımı olmadan, tek bir cinsin belirli yollarla çoğalmasıyla soylarını devam ettirirler. Bu çoğalmaya eşeysiz üreme denir. Bu üremeden sonra ortaya çıkan* nesil kendisini meydana getiren neslin tıpatıp aynısıdır. Bitkilerdeki en bilinen eşeysiz üreme şekilleri tomurcuklanma ve parçalara ayrılmadır. özel enzimlerin yardımıyla gerçekleşen üreme biçimi pek çok bitkide görülebilir.* çimenler ve çilekler "sürgün" denilen yatay uzantılarını kullanarak çoğalırlar. Patates toprağın altında yetişen bir bitki olarak, bu* açılan yeni gözelerden tomurcuklar vererek çoğalır. Bazı tür bitkilerde* yapraklarından bir bölümünün toprağa düşmesi, yeni bitkinin yetişmesi için yeterli olmaktadır.* phyllum adlı bitkinin üremesi yapraklarının ucunda gelişen tomurcuklar sayesindedir . tomurcuklar yere düşer düşmez, bağımsız birer bitki haline gelerek, büyümeye başlar Begonya gibi bazı bitkilerde de kopan yapraklar ıslak kuma yerleştirildiği zaman, küçük yaprakçıklar oluşur bu yaprakçıklar çok kısa* süre sonra ana bitkinin benzeri olan yeni bitkiyi oluşturmaya başlar bir bitkinin parça atarak ya da tomurcuklanarak büyümesi için* ne gereklidir?* Bitkilerin genetiğine bakıldığında bu sorunun cevabı* verilecektir. Bitkilerin* yapısal özellikleri hücrelerindeki DNA`larda şifrelenmiştir. her bir bitkinin nasıl çoğalacağı, nasıl nefes alacağı, besinini nasıl sağlayacağı, rengi, kokusu, tadı, içindeki şeker miktarı, üreme şekli ve birçok bilgi bitkinin istisnasız bütün hücrelerinde bulunmaktadır. Bitkinin köklerindeki hücreler yaprakların nasıl fotosentez yapacağının bilgisine sahiptir yaprakdaki hücreler köklerin topraktan suyu nasıl çekeceğini bilir bitkiden ayrılan her parçada, bitkinin tamamını oluşturan bir düzenlenme mevcuttur. bitkinin tüm özellikleri bitkiyle ilgili tüm bilgiler, bitkiden kopan hücrede* bulunmaktadır. bitkinin üremesi sistemin işlemesine bağlıdır. Düşen parçada genetik bilgi olmasa, bitki gelişemez. Genetik bilgilerde eksiklik olsa; çileğin rengi* içindeki şeker miktarı, kokusu çilek olamazdı. bitkinin her parçasına, bitkinin tamamını oluşturacak bilgiler eksiksice kim tarafından yerleştirmiştir bitkideki tüm bilgilerin eksiksizce* bütün hücrelerde aynı olması ihtimal hesaplarıyla, tesadüflerle elde edilemez. Bu işlemi gerçekleştiren, bitkinin kendisi* topraktaki mineraller olamaz.* bunların hepsi bitkiyi oluşturan sistemin parçasıdır. Nasıl ki fabrikadaki tüm robotlara aynı üretim bilgisini veren bir mühendis vardır ve bilgisayarların bilgiyi tek başına elde etmeleri mümkün değildir, aynı şekilde bitkilerde bilgiyi kendi kendine elde etmesi* mümkün değildir. bitkilerin hücrelerine gerekli bilgileri yerleştiren, hiç kuşkusuz* her şeyi eksiksiz yaratan, her türlü yaratmadan haberdar olan Allah`tır. Allah ayetlerde buyurur O, biri diğeriyle `tam bir uyum* içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman olan Allahın yaratmasında çelişki ve uygunsuzluk* göremezsin.* göz gezdir; herhangi bir çatlaklık görüyor musun? gözünü iki kere gezdir; o göz* bulmaktan umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. Görmedin mi, Allah, gökten su indirdi, yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, lütfedicidir, her şeyden haberdardır. BİR BİTKİ DOĞUYOR Yeryüzündeki canlılığın devamında son derece önemli role sahip bitkiler, diğer canlılara kıyasla çok etkin üreme sistemlerine sahiptir hiç zorluk çekmeden çoğalırlar Bitkilerin üremesi bitki sapının kesilerek toprağa gömülmesi, bir böceğin çiçeğe konması yeterli olmaktadır. Bitkilerin üremeleri işlem olarak basit gibi görünmesine rağmen, içerik olarak oldukça komplekstir bu bilimi hayrete düşürmektedir. hücrelere* bilgiyi yerleştiren, ve her şeyi eksiksiz yaratan, Allah`tır. BİTKİLERİN DÜNYASI Bitkilerin varlığı yeryüzü için vazgeçilmezdir. İnsan yaşamı için en önemli unsurlardır?" oksijen, su, besin gibi temel ihtiyaç maddelerinin dengesini sağlayan en önemli faktör yeşil bitkilerdir. ısı kontrolü gaz dengesi ve tüm canlılar için önem taşıyan başka dengeler tüm dengeleri sağlayan yeşil bitkilerdir. Yeşil bitkilerin faaliyetleri bunlarla sınırlı değildir. yeryüzündeki yaşamın ana enerji kaynağı Güneş`tir.* insan ve hayvanlar, güneş enerjisini doğrudan kullanamaz* güneş enerjisi ancak bitkilerin ürettiği besinler aracılığıyla, kullanılabilir enerji olarak insanlara ve hayvanlara ulaşır. Hücrelerimiz tarafından kullanılan enerji hammaddelerinin tümü, bitkiler aracılığıyla bize taşınan güneş enerjisidir. çayımızı yudumlarken aslında güneş enerjisi yudumlarız, ekmek yerken dişlerimizin arasında* güneş enerjisi vardır. Kaslarımızdaki kuvvetse güneş enerjisinden farklı* bir şey değildir. Bitkiler güneş enerjisini bizim için bünyelerindeki moleküllere depolamışdır. Hayvanlar da bitkilerle beslenir ve güneş enerjisini kullanırlar. Bitkilerin kendi besinlerini* üretebilmelerini ve diğer canlılardan ayrıcalıklı olmalarını sağlayan* hücrelerinde insan ve hayvan hücrelerinden farklı* güneş enerjisini doğrudan kullanabilen yapıların bulunmasıdır. Bitki hücreleri güneşten gelen enerjiyi, insanlar ve hayvanlar için enerjiye çevirirler besinlere enerjiyi depolarlar. Buna* fotosentez denir. fotosentez* için gerekli olan mekanizma, bitki yapraklarında bulunur. mineralleri ve su gibi maddeleri taşıyacak* taşıma sistemi bitkinin gövdesinde ve köklerinde mevcuttur. Üreme sistemi her bitki için özel olarak tasarlanmıştır. kendi içlerinde kompleks yapıları vardır. mekanizmalar birbirlerine bağlı çalışır Biri olmadan diğerleri fonksiyonlarını yerine getiremez taşıma sistemi olmayan bir bitki* fotosentez yapamaz fotosentez yapması suyu taşıyacak kanalları yoktur. Bitki besin üretmeyi başarsa bile gövdeye taşıyamayacağından bir işe yaramayacak, ve* bitkideki sistemlerin kusursuzca işlemesi zorunludur. aksaklıklar ve eksiklik bitkinin işlevlerini yerine getirememesine neden olacak, bu da bitkinin ölümüyle ve türünün yok olmasıyla sonuçlanacaktır.yapılar son derece* kusursuzdur Yeryüzünde 500.000`den fazla bitki çeşidi bulunur bütün bu bitkiler özel tasarımlara* sistemlere sahiptir hepsinde* mükemmel sistemler bulunur üreme sistemleri, savunma mekanizmaları, renk ve desence benzersiz bir çeşitlilik söz konusudur değişmeyen tek şey; bitkideki bütün parçaların bir anda ve eksiksizce* var olmasıdır motor dişlisinin eksik olması durumunda çalışamaz ise, bitkilerde de tek bir sistemin eksik olması veya parçalarının görevlerinden birini yerine getirmemesi* bitkinin ölümüne neden olur. "bitkilerdeki mükemmel sistemler nasıl ortaya çıktı Bitki mekanizmalarından en önemlisi ve en bilineni* fotosentez işleminin ve taşıma sistemleri nasıl ortaya çıktığını ağaçlar, çiçekler besin üretmek için, fotosentez gibi hala çözülememiş bir olayı gerçekleştirebilecek kadar mükemmel sistemleri bünyelerinde kendileri oluşturmuş olabilir mi? Havadaki gazların içinden karbondioksiti besin yaparken kullanmak üzere bitkiler mi seçmiştir? Kullanacakları CO2 miktarını kendileri mi belirlemiştir? Fotosentez için maddeleri topraktan alabilmeleri için* kök sistemini bitkiler tasarlamış olabilir mi? Besin taşımada ayrı, su taşımada ayrı özellikte borular olacak şekilde taşıma sistemini bitkiler mi meydana getirmişdir?her sorunun cevabı aynı noktaya varacaktır. Bitkilerde tasarım vardır. tüm özellikleri akıl, bilgi, ölçme gibi kavramlar gerektirir ve bitkiler bunu* kendileri yapamazlar. bitkiler böyle bir bilince de sahip değildir bitkinin tek bir hücresi dahi incelendiğinde, evrimci mantık çökmektedir. Bitkilerdeki her yapı özel* planlanmıştır, tasarlanmıştır. kusursuz planı yapan üstün bir Akıl vardır üstün aklın sahibi Alemlerin Rabbi* Allah, kusursuz yaratışının delillerini insanlara göstermektedir. Allah canlılardaki hakimiyetini ve benzersiz yaratışını ayette* bildirmektedir: Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin Yaratandır... İşte Rabbiniz olan Allah budur. O`ndan başka ilah yoktur. Her şeyin Yaratıcısıdır, öyleyse O`na kulluk edin. O, her şeyin üstünde bir vekildir. (Enam Suresi) |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
BİTKİLERDEKİ YARATILIŞ MUCİZESİ
Ağaç kabuğu kadar sert bir kabuk içinde bulunan tohumla, bir ağaç kabuğunun farkı nedir? tohum ve, ağaç kabuğu insan için önemsiz detaylardır. Ve kimi insana göre, düşünülmesi gereken çok* önemli, başka şeyler vardır. Çevresine yüzeysel bakarak hareket edenlerde bu mantık* yaygındır. insanlar için, ihtiyaçları karşılayacak kadar* bilmek yeterlidir. Bu sığ mantığa göre etraftaki her şey sıradandır, herşeyin* "bilinen", "alışılmış" bir açıklaması vardır. Sinek uçar çünkü kanatları vardır, ay zaten hep gökyüzündedir. Dünya uzaydan gelebilecek tehlikelerden korunmaktadır çünkü atmosfer vardır. Oksijen dengesi hiç bozulmaz . İnsan duyar, görür, koku alır… dar mantığı bırakıp etrafındaki olaylara, her şeyle ilk* karşılaşan bir kimse gibi, görüşünü sınırlayan alışkanlık perdesini kaldırarak bakan , önünde çok geniş bir ufku görür. Neden, nasıl, niçin sorularını düşünmeye, etrafında olan bitenleri bu gözle incelemeye başlar. açıklamalar yetersizleşir canlıların sahip oldukları özelliklerde, her şeyde bir olağanüstülük olduğunu kavrar Düşünmeye başladıkça alışkanlık, yerini hayrete bırakır.* her şeyin sonsuz güç, bilgi ve akıla sahip Yaratıcı tarafından, üstün ve mükemmelce tasarlanıp, yaratıldığını görür. o andan itibaren bu insan, Alemlerin Rabbi* Allah`ın, yarattığı tüm canlılar üzerindeki kudret ve hakimiyetini görebilir. Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah`ın yağdırdığı ve yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için* ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164) |
|
|
|
|
|
|
#4 |
|
kaynak ensonhaber.com
Sherlock Holmes hayranı Abdülhamid Sıkı bir polisiye roman okuru olan II. Abdülhamid’in Sherlock Holmes hayranı olduğunu ve yazarını İstanbul’da ağırladığını biliyor muydunuz… keskin zekasıyla dağılmak üzere olan Osmanlı imparatorluğunun ömrünü uzatan* Sultan Abdülhamid’in özel yaşamı da oldukça sıra dışıdır Osmanlı’nın 34. padişahı*II. Abdülhamid, hayatının ve zamanının büyük bir bölümünü okumaya adamış bir kitap kurduydu. kargaşa ve İngiltere başta olmak üzere Batı ülkeleri* Abdülhamid hanı saraya hapsetmiş ve polisiyeye ilgisini çekmişti Yıldız Sarayı'ndaki dev kütüphanesini polisiye romanla dolduran padişah, hayranı olduğu Sherlock Holmes’u burada keşfetti.YILDIZ SARAYI’NDA BOŞ VAKİTLERİNDE POLİSİYE ROMAN OKURDU 25 yaşındayken amcası Abdülaziz’le Avrupa’ya giden II. Abdülhamid, Batı’nın kültür ve sanatını gözlemlemlemis Padişah olunca sarayda boş vakitlerini hobileriyle geçiriyordu. Özel atölyesinde en usta marangozlara taş çıkartacak* maharetle çalışıyor, çanak çömlek üretiyor, seramikle uğraşıyordu. hobilerinden en dikkat çekeni ‘’bu kadar kitabı nasıl okumuş?’’*diye hayret ettiren, binlerce polisiye romanıyla dolu kütüphanesiydi. KİTAPLARI ÇEVİRTİR, KENDİNE OKUTTURURDU Sıkı bir polisiye okuyucusu olan padişahın kütüphanesinde, yaklaşık 20 bin adet polisiye ve diğer türlerde kitap koleksiyonu vardı. kitapların el yazmalı özel olarak çevrilmiş olanları polisiyeydi Padişah çevrilen kitapları bazen kendi okur, bazen de okuttururdu.TAM BİR SHERLOCK HOLMES HAYRANIYDI II. Abdülhamid’in polisiye romanlarındaki kahramanı, hepimizin yakından tanıdığı A.Conan Doyle’ün* Sherlock Holmes’uydu. Sherlock'un bütün kitaplarının çevirilerini Sultan II. Abdülhamid, Avrupa’da basılan bütün romanları herkesten önce okurdu.*Sherlock hikayelerinin etkisinde kalan padişah, hikâyeleri yayınlayan bütün gazete ve dergileri İstanbul’a getirtti.YAZARI İSTANBUL’A GETİRTİP, ELEŞTİRDİ II. Abdülhamid, yazar Doyle’ü İstanbul’a davet etti. Doyle ve eşine nişan taktı. yazarı eleştirdi Serlockun sadece hikâyelerini yazmasını istedi. romanlarını hikâyeler kadar başarılı bulmamıştı. Padişah ile Doyle arasındaki diyalog şöyleydi sen Roman yazma, hikâyelerin daha güzel; hikâye yazmaya devam et’’eleştiriye Doyle kızdı ve hatıralarında saraydan bahsetmedi* koca padişah ‘hayran’ olduğu Sherlock’u ayağına getirtmiş, nişanını da takmıştı. 1880 de II. Abdülhamid tarafından kurulan Türk tarihinin ilk organize İstihbarat teşkilatı ‘Yıldız İstihbarat Teşkilatı’nın kurulmasında* polisiye romanların ve Sherlock Holmes hikâyelerinin etkisi yadsınamaz. |
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Kaynak blog.milliyet.com Mert Arslanoğlu
Hayvanların gözlerindeki yaratılış mucizesi Tek bir sineğin gözü dahi evrim teorisini çürütmeye yeter. Sizin ilahınız yalnızca Allah’tır ki, O’nun dışında ilah yoktur. O, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. (Taha Suresi, 98) Kainattaki yaratılmış canlıların*gözlerini incelediğimizde çok özel, çok ince detaylarla bezenmiş iman hakikatleri ile karşılaşırız. 20. Yüzyılda*evrim teorisini ortaya atan Darwin* gerçeği görmüş ve*“gözleri düşünmek beni bu teoriden soğuttu”*diyerek, evrim teorisinin çaresizliğini itiraf etmişti…Tüm canlıların, tesadüflerle ve doğal etkenlerle ortaya çıktıklarını iddia eden evrim, canlıların gözlerindeki üstün tasarımlar karşısında çaresiz . Balıklar su altındayken, kuşlarsa uçarken görebilmelerine imkan veren göz yapılarına sahiptir* canlıların da göz yapıları ihtiyaçlarına göre bir tasarıma sahiptir. Göz gibi karmaşık bir* yapının her canlıda farklı özelliklere kendiliğinden sahip olamayacağı açıktır. inceleyen akıl ve vicdanla düşünen her insan canlıların Allah tarafından yaratıldıklarını görecektir. Kuşlar insanlardan daha hızlı bir görüş gücüne sahiptir ve* geniş bir açıyı çok detaylı tarayabilirler. Bir kuş, insanın parça parça* algıladığı görüntüyü, tek bir bakışta bütün olarak görebilir. Bu, avlanmada avantajdır.*Bazı kuşların gözleri insanla kıyaslandığı zaman 6 kat uzağı görebilir. İnsan için gözünü kırptığında ortaya çıkan anlık görüntü kayıpları çok önemli değildir. Ancak yüzlerce metre yükseklikte, büyük bir hızla uçan bir kuş için bu önemlidir* kuşlar göz kırparken zaman görüntüde kesinti olmaz. kuşun, göz kırpma zarı denilen üçüncü göz kapağı vardır. zar şeffaftır ve gözün bir yanından diğer yanına* hareket eder.* kuşlar gözlerini tamamiyle kapamadan gözlerini kırpabilir Suya dalan kuşlarda* bu zar, dalgıç gözlüğü görevini görür ve göze zarar gelmesini engeller.devenin gözleri de, ihtiyacı olan korumayı sağlayacak özelliktedir. Gözlerin etrafındaki sert kemikler darbelere karşı koruma sağlar güneş ışınlarına karşı gözü muhafaza eder Son derece şiddetli kum fırtınaları bile devenin gözlerine zarar vermez.*Çünkü*kirpikleri birbiri içine geçebilen bir yapıya sahiptir tehlike anında otomatik* kapanır.* hayvanın gözüne en ufak bir toz dahi giremez. Balıkların gözleri* dünyaya şeffaf bir örtü arkasından bakar. Bu perde dalgıçların sualtı gözlüklerini andırır. Küresel ve sert göz yapıları yakın plandaki cisimleri görmeye ayarlıdır. Balığın gözünün küresel olmasının* nedeni ise ışığın sudaki kırılmasıdır. Göz, suyla aynı yoğunluğa sahip bir sıvı ile dolu olduğundan dışardaki görüntüler göze yansırken kırılma gerçekleşmez. göz merceği dışarıdaki cismin görüntüsünü retina üzerine odaklar ve balık insanın aksine suyun içinde son derece net görür.Kainattaki tüm canlılarda Rabbimizin sonsuz sanatı tecelli etmektedir, kullara düşen bu iman hakikatleri üzerinde düşünüp saygıyla ve şükürle secdeye gitmektir. Kaynak birdamlasuyum.tr.gg Hayvanların ilginç özellikleri Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür. Çekirgenin kulağı dizindedir. Kuşlara elektrik çarpmaz; çünkü elektrik onların tüyünden geçemez. Sinekkuşları, saniyede tam 60 kere kanat çırpar. Kırkayakların hiçbir türünde kırk* ayak bulunmaz. Kelebekler ayaklarıyla tat alırlar. Dünyanın bilinen tek zehirli kuşu Pitohui'dir.* Bir kelebeğin gözünde 5000 mercek ve 50.000 sinir bulunmaktadır.* Güney Kutbu Balıkçılı, diğer bir adı ile İmparator Penguen 260 metre derinliğe kadar dalıp, suyun altında havasız 20 dakika kalabilen tek kuş türüdür. Devekuşu ayağında iki parmağı olan tek kuştur.* Anemon, okyanus yüzeyinin 1,5 Km altında yaşayabilen bir derin deniz canlısıdır.* Anadolu yaban koyunu* dünyadaki beş yaban koyun türünden biri olan Asya Muflonu'nun bir alt türüdür.* Deniz iguanası, Galapagos Adaları civarında yaşayan ve denizin 15 metre kadar derinliklerine dalabilen tek kertenkele türüdür* Jaguarlar dünyanın 3. büyük kedi ailesini oluşturmaktadır. Sadece yeni dünya da güney Arizona dan kuzey Arjantine kadar olan bölgede yaşarlar.* Megapod kuşu, kuluçkaya yatmayan tek kuş türüdür.* Kuzey Avustralya'da yaşayan bir deniz anası türü olan Chironex fleckeri, dünyanın en zehirli canlı listesinde ilk sıralarda yer almaktadır.* Böyü türü örümcekler saatte 1,5 Km hızla koşabilir.* Kedilerde iç kulak odacığı geniştir ve ses burda yankılanarak algılanır. Bu yüzden kediler insanların hissedemediği sesleride algılarlar* Develer 15 dakika içinde 200 litre su içebiliyor.* Devekuşları korktuklarından değil, sesleri dinleyebilmek için kafalarını toprağa gömerler.* Plati türü balıklar ortamda hiç erkek yoksa cinsiyet değiştirebilir.* Lepistes türü balıklar bir kez çiftleşme sonrasında 2 veya 3 kez yavru doğurabilir.* Kuzey sumrusu, yaklaşık 40 bin kilometre ile en uzun göç yolculuğu yapan kuştur.* Filler hortumlarında 4 litre suyu tutabilir.* Geko türü kertenkeleler, ayak parmaklarının emme özelliği sayesinde cam gibi dümdüz zeminlere bile rahatlıkla tırmanabilir.* Quetzal türü kuşlar, yaklaşık 1 m.'yi bulan parlak yeşil renkli kuyruğa sahiptir.* İsli deniz kırlangıçları (Sooty Terns)hiç durmadan beş yıl uçabilirler.* Leoparlar, güçlü boyun kasları sayesinde avlarını yüksek ağaçlar üzerine taşıyabilirler. Bu sayede avını aslan, sırtlan gibi ortakçılardan koruyabilirler.* Akbabaların mide sıvısı çok yüksek derecede asidik olduğundan çürümüş ve kokuşmuş etleri yeseler dahi zehirlenmezler.* Yeşil anakonda, 225 kg ağırlığı ve 8,5 metreyi bulabilen boyu ile dünyanın bilinen en ağır yılanıdır.* Yalnız Brezilya'da* Grande adasında yaşayan Bothrops türü yılanlar Güney Amerikanın bilinen tüm zehirli yılanları içinde zehiri en kısa sürede etkileyen yılan türüdür Bukalemunların tek başına diğerinden bağımsız olarak hareket edebilen gözleri 180 derecelik bir açıyla öne, arkaya ya da tam aşağıya bakacak şekilde dönebiliyor.* Speedy gonzales Çöl faresi ortamın ısısı 28 derecenin üzerine çıktığında metabolizmalarını yavaşlatırlar. günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirirler.* Brine karideslerinin yumurtaları kurutulduktan sonra dahi, tuzlu suda canlandırılabilir.* Toprak solucanlari dondurulduktan sonra, oda ısısında tekrar hayata döndürülebilir.* Bir mayıs sineğinin ömrü sadece birkaç saattir.* Zürafaların ses telleri yoktur* Anne Tarantula'lar yavrularına zehiri verdikten sonra ölürler* Bir çift sineğin sadece nisan-mayıs aylarında bıraktıkları yumurtaların tamamından sinek çıksa idi, dünyayı 14 metre kalınlığında bir sinek tabakası kaplardı* En zehirli hayvanın altın kurbağa olduğunu biliyor muydunuz?* Karınca deliklerinin girişi her zaman kuzey"e bakar* Timsahların ağızlarını açma güçleri kapama güçlerinden daha azdır* Deve kuşlarının gözleri beyinlerinden büyüktür* Angora tavşanından bir yılda elde edilen yün miktarı, vücut ağırlığına göre kıyaslandığında koyundan sekiz kat daha fazladır.* Kargalar ortalama 120 yıl yaşarlar* Devekuşları -45 derece ısıda yaşayabileceği gibi + 56 derece sıcaklıktada yaşayabilir.* Devekuşu derisi, timsah ve yılandan sonra en dayanıklı deridir.* Atlar ve fareler kusamazlar.* Mavi yunusların kalbi dakikada sadece dokuz kere atar.* Fare bir deveden bile daha fazla süre susuz kalabilir.* Bir istakoz 7 senede ancak yarım kilo alabilir.* Timsahlar derine batabilmek için taş yutarlar.* En hızlı balık yelken balığıdır. Hızı saatte 109 km'ye ulaşabilir.* Suaygırları ağızlarını 120 cm açabilirler.* İnsanları parmak izinden, köpekleri ise burun izinden tanımak mümkündür.* Hayvanlar aleminde sadece domuzlar güneşten yanabilir. |
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
kaynak sahabelerin hayatları android programı
CEMAAT HALİNDE VE YÜKSEK SESLE DUA ****** Sahabeler rablerini anarken Hz. Peygamber (s.a.v)** geldi Hz. Peygamber (s.a.v)* ne söylüyorsanız devam ediniz!” buyurdu* dualar tekrarlandı. Hz. Peygamber (s.a.v)* Amin!” dediler, Ebu Hüreyre ra Rabb'im! Senden, arkadaşlarımın istediklerini ve* unutulmayan bir ilim isterim” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)* Âmin!” dedi* Ebu Hüreyre'nin duasını işiten Sahabeler “Ey Allah'ın Rasûlü! Biz de Allah'tan unutulmayan bir ilim isteriz diyince* Hz. Peygamber (s.a.v)* Devs kabilesinden Ebu Hüreyre ra. sizi geçti” buyurdu Hz. Peygamber'in, Eziyetlere maâruz Kalması Ebu Tâlib vefat ettiğinde Rasûlullah'ın yolunu Kureyş'in ahmakları kesti peygamberimize toprak attılar. Hz. Peygamber (s.a.v)* evine döndü. Kızları yüzündeki toprağı hem silip ağlıyordu. Hz. Peygamber (s.a.v)* Ağlama kızım, Allah senin babanı koruyacaktır' dedi. Ebu Tâlib ölünceye kadar, Kureyşliler Hz. Peygamber'e dokunamadı* onun ölümünden sonra Hz. Peygamber'e hakaret ve işkence ettiler Hz. Peygamber, Ebu Tâlib'in ölümünden sonra ‘Ey amcam! Senin ayrılığın ne süratli bir şekilde bana kendisini hissettirdi' dedi. HZ Peygamber** İLE HZ. EBUBEKİR'İN HİCRETİ Hz. Peygamber (s.a.v)* hac mevsiminden sonra Mekke'de Zilhicce, Muharrem, Safer aylarını geçirdi, Mekke müşrikleri onun Mekke'den* Medine'ye gideceğini zannediyordu Medinelilerin müslüman olduklarını* biliyorlardı. , Allah'ın Medine'yi İslâm'ın kalesi yapacağından korkuyorlardı. Hz. Peygamber'i öldürmek, hapsetmek veya sürgün etmek için toplandılar. Enfâl suresinin “Kafirler seni* bağlamak öldürmek, için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kurarlarken Allah da tuzak kuruyordu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır” ayetinin iniş sebebi budur. Hz. Peygamber (s.a.v)* Ebubekir'in evine gittiği gün, müşriklerin geceleyin kendisine baskın yaparak yatağındayken öldürmeye karar verdiklerini öğrendi. DAVET SEVGİSİ VE DAVET İÇİN GAYRET İbni Abbas Onlardan bir kısmı şaki, bir kısmı said idi” (Hud: 11/105) ayeti ile ilgili* şöyle demektedir: Rasûlullah bütün insanların iman etmesi ve biat etmesi hususunda son derece arzuluydu. Allah Teâlâ ona* buyurdu: Ey Rasûlüm! İnsanlar iman etmeyecekler diye kederden* nefsine kıyacaksın. Biz dilesek onların üzerine gökten bir ayet indiriveririz de ona boyunları eğilekalır” (Şuara ![]() |
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Kaynak islam ansiklopedisi.com
DUA VE ZİKİRLER ** UYKUDAN UYANINCA YAPILAN DUÂLAR: (( اَلْحَمْدُ ِللهِ الَّذِي أَحْيَانَا بَعْدَ مَا أَمَاتَنَا وَ إِلَيْهِ النُّشُورُ )) Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a hamdolsun. Dönüş, yalnızca O’nadır.” Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık ilah yoktur. O birdir ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve hamd O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Hamd Allah'adır.Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet, ancak yüce ve büyük olan Allah’a aittir.Rabbim! Beni bağışla (( اَلْحَمْدُ ِللهِ الَّذِي عَافَانِي فيِ جَسَدِي، وَرَدَّ عَلَيَّ رُوحِي، وَأَذِنَ ليِ بِذِكْرِهِ )) “Bedenime âfiyet veren, ruhumu bana geri veren ve bana kendisini zikretme fırsatı veren Allah’a hamdolsun.” “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahipleri için şüphesiz deliller vardır. Onlar ayaktayken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler: Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın, Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. Bizi ateşin azabından koru, derler. Rabbimiz! Sen ateşe kimi sokarsan, onu şüphesiz rezil etmiş olursun, zâlimlerin hiç yardımcıları yoktur. Rabbimiz Biz, Rabbinize îmân edin diye çağıran bir dâvetçi işittik îmân ettik. Rabbimiz Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilerle birlikte al. Rabbimiz Peygamberlerine vâdettiklerini bize ver, kıyâmet günü bizi rezil etme.Şüphesiz sen, sözünden asla dönmezsin. Rableri duâlarını kabul etti:Birbirinizden meydana gelen erkek ve kadın sizden iyi iş yapanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda ezâya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette bağışlayacağım. Andolsun ki, Allah katından nimet olarak, onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Nimetin güzeli Allah katındadır. İnkâr edenlerin diyar diyar gezip refah içinde dolaşması sakın seni aldatmasın; az bir faydadan sonra onların varacakları yer cehennemdir.O ne kötü duraktır! Rablerinden sakınanlara, Allah katından konukluklar bulunan, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetler vardır.Allah katındaki , iyi olanlar için daha hayırlıdır. Kitap ehlinden Allah'a huşu duyarak inanıp Allah'ın âyetlerini az bir değere değişmeyenler vardır. İşte onların ecirleri Rablerinin katındadır.Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir. Ey îmân edenler!Sabredin, düşmana sebat gösterin, cihada hazırlıklı bulunun, Allah'a karşı gelmekten sakının ki başarıya erişesiniz.» (( اَلْحَمْدُ ِللهِ الَّذِي كَسَانِي هَذَا (الثَّوْبَ) وَرَزَقَنِيهِ مِنْ غَيْرِ حَوْلٍ مِنِّي وَلاَقُوَّةٍ )) Bana bu elbiseyi giydiren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet harcamaksızın beni onunla rızıklandıran Allah’a hamd olsun.” (( اَللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ كَسَوْتَنِيهِ، أَسْاَلُكَ مِنْ خَيْرِهِ وَخَيْرِ مَا صُنِعَ لَهُ، وَخَيْرِ مَا صُنِعَ لَهُ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّهِ وَشَرِّ مَا صُنِعَ لَهُ )) Allahım! Hamd sana’dır. Bunu bana sen giydirdin. Onun hayırlı olmasını senden dilerim. Onun ve yapılış gâyesinin şer olmasından sana sığınırım.” (( تُبْلِي وَيُخْلِفُ اللهُ تَعَالَى )) Üzerinde- eskitesin, AllahTeâla yenisini versin. (( اِلْبِسْ جَدِيداً، وَعِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدا ً )) Yeni elbise giyesin, mutlu bir hayat yaşayasın ve şehit olarak ölesin! (( بِسْمِ اللهِ ))Allah’ın adıyla başlarım (( [ بِسْمِ اللهِ ] اَللَّهُمَّ إِنيِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْخُبُثِ وَالْخَبَائِثِ )) Allah’ın adıyla] Allahım!Pislikten ve pis olan şeylerden erkek ve dişi şeytandan sana sığınırım.” (( غُفْرَانَـكَ ))Allahım beni bağışla” (( أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ )) Allah’tan başka* ibâdete lâyık* ilah olmadığına, O’nun bir olduğuna ve ortağının bulunmadığına şehâdet ederim.YMuhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet ederim . (( اَللَّهُمَّ اجْعَلْنيِ مِنَ التَّوَّابِينَ وَاجْعَلْنيِ مِنَ الْمُتَطَهِّرِينَ )) Allahım! Beni çokça tevbe edenlerden kıl. Ve beni (günah ve pisliklerden) temizlenenlerden kıl. (( سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْـهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ )) Allah’ım sana hamdederek seni* noksanlıklardan tenzih ederim. Senden başka* ibâdete lâyık* ilah olmadığına şehâdet ederim. Senden bağışlanma diler ve sana tevbe ederim.” (( بِسْمِ اللهِ، تَوَكَّلْتُ عَلىَ اللهِ، وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ )) Allah’ın adıyla başlarım Allah’a tevekkül ettim. Güç ve kuvvet, ancak Allah’ındır.” ((اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَضِلَّ، أَوْ أُضَلَّ، أَوْ أَزِلَّ، أَوْ أُزَلَّ، أَوْ أَظْلِمَ، أَوْ أُظْلَمَ، أَوْ أَجْهَلَ، أَوْ يُجْهَلَ عَلَيَّ )) Allahım!Sapıklığa düşmekten ayağımın kaymasından zulmetmekten zulme uğramaktan, cehâlete düşmekten sana sığınırım.” ((بِسْمِ اللهِ وَلَجْنَا،وَبِسْمِ اللهِ خَرَجْنَا، وَعَلىَ اللهِ رَبِّنَا تَوَكَّلْنَا )) Allah’ın adıyla girdik, Allah’ın adıyla çıktık ve sadece Rabbimiz Allah'a tevekkül ettik.” Sonra âilesine selâm versin. “Allahım! Kalbimde dilimde nûr kıl. Kulağımda gözümde Üstümde altımda nûr kıl. Sağımda solumda Önümde nûr, kıl. Nefsimde Benim için büyük bir nûr kıl. Bana nûr kıl. Beni nûr kıl. Allahım! Bana nûr ver. Sinirlerimde nûr, etimde kanımda bir nûr kıl. Saçımda nûr, tenimde nûr kıl.Allahım Kabrimde bir nûr, kemiklerimde bir nûr kıl Nûrumu artır, nûrumu artır Bana nûr üstüne nûr bağışla (( أَعُوذُ بِاللهِ الْعَظِيمِ، وَبِوَجْهِهِ الْكَرِيمِ، وَسُلْطَانِهِ الْقَدِيِمِ، مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيم [بِسْمِ اللهِ،وَالصَّلاَةُ] [وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ] اَللَّهُمَّ افْتَحْ ليِ أَبْوَابَ رَحْمَتِكَ )) Allah’ın rahmetinden kovulmuş şeytandan, Yüce Allah’a, O’nun kerîm vechine ve ezelî hükümranlığına sığınırım Allah’ın adıyla, salât ve selâm Rasûlullah’ın üzerine olsun Allahım Rahmetinin kapılarını aç. (( بِسْمِ اللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ، اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ،اَللَّهُمَّ اعْصِمْنِي مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ )) Allah’ın adıyla. Salât ve selâm, Rasûlullah’ın üzerine olsun. Allahım! Senin lütfundan isterim.Allahım! Beni, kovulmuş şeytandan koru” (( وَأَنَا أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَه،ُ وَأَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ،رَضِيتُ بِاللهِ رَباًّ،وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولاً، وَبِالإِسْلاَمِ دِيناً)) Ben de Allah’dan başka ibâdete lâyık ilah olmadığına, O’nun bir olduğuna ve ortağının bulunmadığına şehâdet ederim.Yine, Muhammed-sav in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet ederim. Rab olarak Allah’ı, Rasûl olarak Muhammed’i ve din olarak İslam’ı seçtim râzı oldum (( اَللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ، وَالصَّلاَةِ القَائِمَةِ، آتِ مُحَمَّداً الوَسِيلَةَ وَالفَضِيلَةَ، وَابْعَثْهُ مَقَاماً مَحْمُوداً الَّذِي وَعَدْتَهُ إِنَّكَ لاَ تُخْلِفُ الْمِيعَادَ[ )) eksiksiz dâvetin ve kılınacak namazın Rabbi olan Allahım! Muhammed sav e fazileti ihsan eyle. O’nu vâdettiğin Makâm-ı Mahmûd’a eriştir. Şüphesiz ki sen, vâdinden asla dönmezsin (( اَللَّهُمَّ بَاعِدْ بَيْنِي وَبَيْنَ خَطَايَايَ كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ،اَللَّهُمَّ نَقّنِي مِنْ خَطَايَايَ كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ،اَللَّهُمَّ اغْسِلْنيِ مِنْ خَطَايَايَ بِالثَّلْجِ وَالْمَاءِ وَالْبَرَدِ )) “Allahım! Doğu ve batının arasını uzaklaştırdığın gibi, beni de günahlarımdan uzaklaştır. Allahım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi, beni günahlarımdan temizle. Allahım! Beni günahlarımdan kar, su ve dolu ile arındır (( سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَتَعَالَى جَدُّكَ، وَلاَ إِلَهَ غَيْرُكَ )) Allahım! Sana hamdederek seni tüm noksanlıklardan tehzih ederim. İsmin mübârek ve şânın yücedir.Senden başka ibâdete lâyık ilah yoktur.” Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben, ortak koşanlardan değilim. Namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir. Allahım! Melik sensin, senden başka ibâdete lâyık ilah yoktur. Sen Rabbimsin ben kulunum. Nefsime zulmettim. günahlarımı bağışla. günahları ancak sen bağışlarsın. Beni, ahlâkın en güzeline erdir. en güzeline sen erdirirsin. Ahlâkın kötüsünden uzaklaştır. kötüden ancak sen uzaklaştırırsın. Buyur, Allahım buyur Hayrın hepsi, senin elindedir. Şer, sana nisbet edilemez. sana sığınır ve sana dönerim. Sen, mübârek ve yücesin. Senden bağışlanma diler ve sana tevbe ederim. (( اَللَّهُـمَّ رَبَّ جَبْرَائِيلَ، وَمِيكَـائِيلَ، وَإِسْرَافِيلَ فَاطِرَ السَّماَوَاتِ وَالأَرْضِ، عَـالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ، أَنْتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ. اِهْدِنيِ لِمَا اخْتُلِفَ فِيهِ مِنَ الْحَقِّ بِإِذْنِكَ إِنَّـكَ تَهْدِي مَنْ تَشَاءُ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ )) Cebrâil, Mikâil ve İsrâfil’in Rabbi, göklerin ve yerin yaratanı, gizli ve âşikârı bilen Allahım! Ayrılığa düştükleri şeylerde kulların arasında hüküm verirsin. İhtilafa düşüldü-ğünde beni hakka ulaştır. sen dilediğini doğru yola erdirirsin. (( اَللهُ أكْبَرُ كَبِيراً، اَللهُ أكْبَرُ كَبِيراً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيراً، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيراً، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيراً، وَسُبْحَانَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً -ثلاثاً- أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ مِنْ نَفْخِهِ، وَ نَفْثِهِ، وَ هَمْزِهِ )) Allah, en büyüktür.* Allah, en büyüktür. Allah’a hamdolsun. Allah’a çokça hamdolsun.* Allah’a Sabah ve akşam, Allah’ı tüm noksan-lıklardan tenzih ederim. Şeytan’dan; küfre götüren kibirden, sihir ve vesveseden Allah’a sığınırım. ” Efendimiz Allahu tealaya şöyle yalvarırdı Allahım!Hamd sanadır.Sen, göklerin, yerin nûrusun. efendisisin. Rabbisin Göklerin mülkü sana aittir. Hamd sanadır. Sen, göklerin ve yerin hükümdârısın Sen Hak’sın, vâdin haktır. Sözün hak Cennet haktır Cehennem hak, peygamberler haktır. Allahım Sana teslim oldum; tevekkül ettim, îmân ettim senin düşmanını düşman edindim. hükmüne başvurdum. Öne geçiren geriye bırakan sensin. Senden başka ilah yok Sen, ilâhımsın. Senden başka ilah yok. (( سُبْحَانَ رَبِّيَ الْعَظِيمِ )) Çok büyük Rabbimi tüm noksanlık-lardan tenzih ederim.” (( سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا وَبِحَمْدِكَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ ليِ )) Rabbimiz olan Allahım! Sana hamdederek, seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allahım! Beni bağışla” (( سُبُّوحٌ، قُدُّوسٌ، رَبُّ الْمَلاَئِكَةِ وَالرُّوحِ )) Rükû ve secdem,her türlü noksanlıklardan, ortak edinmekten, ulûhiyete ve yaratana lâyık olmayan şeylerden uzak ve temiz olan, meleklerin ve Rûh'un Rabbi Allah) içindir. (( اَللَّهُمَّ لَكَ رَكَعْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَلَكَ أَسْلَمْتُ، خَشَعَ لَكَ سَمْعِي وَبَصَرِي وَمُخِّي وَعَظْمِـي وَعَصَبِي، وَ مَا اسْتَقَلَّ بِهِ قَدَمِي )) Allahım! Sana rükû ettim. Sana îmân ettim ve sana teslim oldum. Kulağım, gözüm, beynim, kemiğim, sinirim ve bedenim senin için eğildi. (( سُبْحَـانَ ذِي الْجَبَرُوتِ،وَالْمَلَكُوتِ،وَالْكِبْرِيَاءِ،وَالْ عَظَمَةِ )) Kudret,hükümranlık,büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim.” (( سَمِعَ اللهُ لِمَنْ حَمِدَهُ )) Allah, kendisine hamdedeni işitti. (( رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ، حَمْداً كَثِيراً طَيِّباً مُبَارَكاً فِيهِ )) Rabbimiz! Riyâdan uzak ve bereketi kesilmeyen çokça hamd, yalnızca sanadır.” Göklerle yerler arasındaki mesafe dolusunca dilediğin şeyler dolusunca hamd yalnizca sanadır ey övgü ve şeref sahibi hepimiz senin kulunuz- Allahım verdiğine mâni olacak, mâni olduğunu verecek kimse yoktur. Makam sahibi senin yanında fayda vermez. (( سُبْحَانَ رَبِّيَ الأَعْلَى )) En yüce olan Rabbimi tüm noksanlıklardan tenzih ederim. (( سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا وَبِحَمْدِكَ، اللَّهُمَّ إغْفِرْ ليِ )) Rabbimiz olan Allahım! Sana hamd ederek seni noksanlıkdan tenzih ederim. Allahım! Beni bağışla.” secdem,her türlü noksandan, ortak edinmekten, uzak temiz olan, meleklerin ve Rûh'un Rabbi Allah içindir. (( اَللَّهُـمَّ لَكَ سَجَدْتُ وَ بِكَ آمَنْتُ، وَ لَكَ أَسْلَمْتُ، سَجَدَ وَجْهِيَ لِلَّذِي خَلَقَهُ،وَ صَوَّرَهُ،وَشَقَّ سَمْعَهُ وَبَصَرَهُ، تَبَارَكَ اللهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِيَن )) Allahım! Sana secde ve îmân ettim teslim oldum. Yüzüm; yaratan ve şekil veren, göz ve kulak açan Allaha secde etti. Takdir eden ve şekil verenlerin en güzeli Allah'ın bereketi pek çoktur. (( سُبْحَـانَ ذِي الْجَبَرُوتِ،وَالْمَلَكُوتِ،وَالْكِبْرِيَاءِ،وَالْ عَظَمَةِ )) Kudret,hükümranlık,büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim. (( اَللَّهُمَّ اغْفِرْ ليِ ذَنْبِي كُلَّهُ، دِقَّهُ وَجِلَّهُ، وَأَوَّلَهُ وَآخِرَهُ، وَعَلانِيَتَهُ وَسِرَّهُ )) Allahım! Günahlarımın hepsini; küçüğünü ve büyüğünü, ilkini ve sonunu, gizlisini ve âşikarını bağışla.” (( اَللَّهُمَّ إِنيِّ أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ، وَ بِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ وَ أَعُوذُ بِكَ مِنْكَ لاَ أُحْصِي ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ )) Allahım! Gazabından rızana, cezalandırmandan affına; senden yine sana sığınırım. Sana olan övgüleri sayamam. Sen, kendini övdüğün gibisin. (( رَبِّ اغْفِرْ ليِ، رَبِّ اغْفِرْ ليِ ))Rabbim! Beni bağışla (( اَللَّهُمَّ اغْفِرْ ليِ، وَ ارْحَمْنِي، وَ اهْدِنِي، وَ اجْبُرْنِي، وَ عَافِنيِ، وَ ارْزُقْنيِ، وَ ارْفَعْنيِ)) Allahım! Beni bağışla, bana merhamet et, beni doğru yola ilet, beni islah eyle, bana âfiyet ver, bana rızık ver ve beni yücelt. Yüzüm; ona şekil veren, onda göz ve kulak açan Allaha secde etti. Takdir edenlerin en güzeli Allah'ın bereketi çoktur.”[ (( اَللَّهُمَّ اكْتُبْ ليِ بِهَا عِنْدَكَ أَجْراً، وَضَعْ عَنِّي بِهَا وِزْراً، وَاجْعَلْهَا ليِ عِنْدَكَ ذُخْراً، وَتَقَبَّلْهَا مِنِّي كَمَا تَقَبَّلْتَ مِنْ عَبْدِكَ دَاوُدَ )) Allahım! katında benim için bir ecir yaz benden günahı sil. beni katında muhafaza eyle kulun Dâvud’dan kabul ettiğin gibi, benden de kabul eyle.” |
|
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|