Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Osmanlı Tarihi (AK Parti) Osmanlı Devleti ve Osmanlı kültürü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-12-2018, 08:29   #1
Kullanıcı Adı
msabri
Standart
güzel bilgilerdi. Allah razı olsun.

 

msabri isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-13-2018, 22:12   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı İsfahan Mescid-i Cuma

1072-1092 yıllarında Sultan Melikşah adına Nizamülmülk tarafından yaptırılmıştır.
İsfahan Mescid-i Cuması dikdörtgen plana sahip dört eyvanlı bir yapıdır. Abbasi halifesi El Mansur’un 755 de yaptırdığı ker*** avlulu çok sütunlu caminin yerine, inşa edilmiştir. zamanla genişletilmiştir. ilk eklemeler vezir Nizamülmülk tarafından 1080 de bir mihrap kubbesiyle olmuştur. İsfahan Mescid-i Cuma Selçuklular İlhanlılar, Muzafferiler, Akkoyunlular ve Safeviler zamanında ilavelerle büyük bir yapı haline gelmiştir. Caminin girişi, avlunun güney cephesindeki büyük eyvandan sağlanır.*Giriş eyvanının üzeri kubbeyle örtülüdür. Karahanlı sanatı etkisini göstermektedir.
Yapıya eklenen diğer kubbe ise Tacül Mülk tarafından, Sultanın eşi Terken Hatun için inşa edilmiştir.

İsfahan Mescidi Cuması Terken Hatun Kubbesi
1088 tarihlidir Mekana küçük bir kapı ile karanlık bir koridordan girilir. küçük ebatta olmasına rağmen ayrıntılara yer vermiş olgun bir örnektir Büyük Selçuklu mimarisinin en güzel eserlerinden olan yapı, Terken Hatun’un camiye geliş ve gidişinde dinlenmesi ve namaz kılması için inşa edilmiştir. dört eyvanlı ve revaklı avlusu dikdörtgen plana sahiptir ve harime giriş avludan sağlanır.
Eyvan Büyük Selçuklular’ın gücünün sembolü olarak dört yönü işaret eder.Teknik açıdan oldukça başarılı olan yapı oluşturduğu mimarisi ile gotik bir esinti oluşturur.i Yapı kuvvetli bir eserdir. Çini işçiliğinin en zengin örneklerinin yer aldığı yapının cephesinde geometrik ve bitkisel figürler vardır

Yapının duvarları çiniyle süslenmiştir. Kemer yüzeyleri bitkisel bezeme ile şekillenirken kemer aralarında geometrik kompozisyonlar görülür
Eyvan yüzeyi mavi rengin ağırlıkta olduğu çinilerle bir kompozisyon oluşturmuştur. Eyvan köşeleri turkuaz renkli çinilerle baklava dilimlerine bölünmüş içerisi geometrik desenlerle bezenmiştir.

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Ardistan Mescid-i Cuma


Ardistan Mescid-i Cuma’nın inşa tarihi bilinmez yapının Zevvare Mescid-i Cuma’dan önce inşa edildiği tahmin edilmektedir. en eski kitabesi 1158 yılına aittir. İsfahan’ın 108 km kuzeyinde, Ardistân’ın sehir merkezinde yer alır bânisinin, Tâhir el-Huseyn bin Ahmed olduğu belirtilmiştir.
XII. yüzyıl Selçuklulardan kalma en ilgi çekici camilerdendir Eski bir Abbasi caminin üzerine inşa edilmiştir. Ardistan Mescid-i Cumasının pek çok bölümü yıkılmış, yeni ilavelerle günümüze gelmiştir içerisinde; medrese, kervansaray, su mahzeni ve hamam yer alır.

Ardistan Mescid-i Cuması değişiklik geçirmiş bir medrese eklenmiştir. yazı şeridi ve süslemeler eklenmiştir. eklemeler İsfahanlı mimar üstad Mahmud’un eseridir. Ardistan Mescid-i Cuması, Büyük Selçukluların ilk dört eyvan planlı camilerindendir Zevvare Camiine benzer. kubbe çapı, sekiz kenarlı ayaklar, eyvan düzeni, ortak yönleridir. Ardistan Mescid-i Cuması düzgün olmayan dikdörtgen bir plana sahiptir. Yapı mihrap önü kubbeli bir harim ve dört eyvanlı avludan ibarettir. Bu yönüyle Selçuklu camiisi açık ve kapalı mekandan oluşan camilere örnek teşkil eder
toplam 6 girişi vardır. Yapıya ait minarenin üst kısmı yıkılmıştır. Tuğla malzemeden inşa edilen minare sadedir

süslemeler kubbe içerisinde yoğunlaşmıştır.
baklava dilimi süslemeleri itinalı işlenmiştir. kemer ve kitabe yüzeylerinde alçı süslemelere toplu bir mekan yaratılarak zengin bir görünüm elde edilmiş geometrik ve bitkisel kompozisyon kullanılmıştır Mihrapta bitkisel ve geometrik motifler vardır

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Zevvare Mescid-i Cuma

Zevvare Mescid-i Cuma 1135 te inşa edilmiştir Ardistan’a 15 km mesafede, Zevvare şehrindedir
Selçuklu cami mimarisinde önemlidir Karahanlı ve Gaznelilerde gördüğümüz dört eyvanlı plan şeması Selçuklularda ilk defa Zevvare Mescid-i Cuma ile görülmeye başlanmıştır. Selçuklu camilerinin bütün yeniliklerini gerçekleştiren nadir bir eserdir.
*kuzey güney doğrultusunda uzanır ve planı dikdörtgendir. Mihrap önü kubbeli harim ve kare bir avludan ibarettir. Minare batı yöndedir Sekizgen bir kaide üzerine oturan minare silindirik ve sadedir
Harim kare planlı ve kubbe ile örtülüdür .Kubbe sekizgen bir kasnak üzerine oturur Kubbede sadece bir tane pencere açıklığı yer almaktadır.

Camide tuğla ve alçı malzeme kullanılmış süslemede stukodan faydalanılmıştır. Ayrıca minarede çinilerden yararlanılmıştır Zengin alçısıyla göz dolduran mihrap 1156 da tamamlanmıştır. Zevvare Mescid-i Cuma’nın taban bölümüne kadar yıkılmış olan minaresi, firuze ve turkuaz rengi çinilere sahiptir Duvarların üst kenarında çiçekli kitabe kuşağı yer alır. kubbe içi tuğla istiflemeleriyle hareketlendirilmiştir. geometrik figürler baklava desenleri oluşturmuşlardır.

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Barsiyan Mescid-i Cuma


İnşa Tarihi:*1104 – 1105 yıllarındadır
Isfahan’ın 42 km doğusunda Barsiyan bölgesinde yer alır. Berkyaruk döneminde inşa edilmiştir.
döneminin en önemli mimarisidir yıkık bir cami kalıntısı üzerine inşa edilmiştir.* Barsiyan Mescidi sonraki dönemlerde pek çok ilave ve onarım görmüştür. Bunlardan birini Şah Tahmasb gerçekleşmiştir. Şah yapıya bir nef ve eyvan ekletmiştir.* Yapı harap durumdadır dönem camilerinden daha masiftir kare planlı, mihrap önü kubbeli ibadet mekanı ile güney minaresi ve Safevi döneminde eklenen eyvandan oluşmaktadır.
Harim kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülü tek bir mekandan oluşur. Kubbe kalın duvarlar üzerinde yükselir, minarenin kaide ve şerefesi yoktur. İnşasında tuğla malzeme kullanılan minare üst bölümünün yıkıldığı tahmin edilmektedir yapımı** 1097-1098** yıllarıdır

Mihrap minareden daha geç bir zamana tarihlenir ve aralarında 7 yılık bir zaman bulunur. Minarenin başka bir camiye ait olduğu tahmin edilmektedir.* Minarede eşit aralıklarla dizilmiş aydınlatma amaçlı sekiz sıra dikdörtgen açıklık bulunmaktadır.
Yapının içi, dış cepheye nazaran daha bezemelidir. Kubbedeki baklava desenler kubbeyi hareketlendirmiştir. Duvar ve mihrapta tuğla kullanılmıştır. Mihrapta yıldız ve bitkisel bezemeler görülür. Mihrabın yıldız geçmeler ve rumilerin oluşturduğu bir kompozisyonla süskenmiştir dış cephesi basit bir görünüştedir.

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Sultan Sencer Türbesi

Sultan Sencer Türbesi’nin*1153-1157 yıllarında inşa edildiği bilinmektedir. Türkmenistan’ın Merv şehrindedir Yapının mimarı Muhammed bin Atsız’dır. Türkmenistan’ın, Merv şehrindeki *Sultan Sencer Türbesi, Büyük Selçuklu mimarisinin önemli örneklerindendir. Muhammed bin Atsız’ın inşa ettiği Sultan Sencer Türbesi’nin inşa tarihi kesin olmamakla Sultan Sencer’in vefatından önce yapılmışdır. 1153’te Oğuz is*yanı ve sultanın hapsedilmesi göz önüne alınırsa yapımına 1153’ten önce başlanmış ve inşası bir müddet durduktan sonra 1157’de tamamlanmıştır. tamirler geçiren yapı 2001 de Türkiyenin yaptığı restorasyon ile 2005 sonlarında tamamlanmıştır.

Sultan Sencer Türbesi, Selçuklu türbe mimarisinin gerçekleştirdiği gelişme ve yenilikleri bir araya toplar 17 m çapında büyük kubbesi ile dikkat çeker
Sultan Sencer Türbesi Tamamıyla tuğla ile inşa edilen yapı dıştan 27,2 x 27,2 metre yaklaşık 5 m kalınlığında duvar*lara sahip kare planlı bir yapıdır. *
Sultan Sencer Türbesi, günümüzde bir kısmı özgün kalmış tasarımıyla abidevi bir yapıdır Türbenin orijinal süslemeleri yalancı mermer ve firuze renkli sırlı tuğlayla oluşturulmuştur. Süslemede geometrik bitkisel ve yazı şekilleri yer alır.*süslü kubbesi çok uzaklardan görünür çinilerle bezelidir galeri bölümü geometrik desenler ve Selçuklu tarzı yazılarla hareketlendirilmiştir. Galerideki özgün alçı süslemeler daha çok kuzey ve güney galerisindedir süslemeler*de Selçuklu tarzı kufi yazılar, yapraklı bitkisel süslemeler, kıvrık dallar, rumi kompozisyonları yer alır.

Türbenin içi kalem işleriyle bezenmiştir. Kubbe ve tromp içleri beyaz zemin üzerine mavi ve kırmızı renklerin olduğu bitkisel süslemelerle bezenmiştir.
Kubbe içinde birbirine bağlanan rumi, lotus gibi bitkisel desenler şeritler halinde yüzeyi dolanmaktadır.


Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Ribat-ı Şerif Kervansarayı

Ribat-ı Şerif Kervansarayı, 1114/1115 yılında inşa edilmiştir. Nişabur-Serahs* ticaret yolu üzerinde Meşhed ile Serahs arasındaki arazide Selçukluların Merv valisi Ali el-Kumi tarafından yaptırılmıştır.
Büyük Selçukluların en önemli abidelerindendir oğuz isyanlarında tahrip olmuş ve Terken Hatun tarafından onartılmıştır. Terken Hatun’un yaptırdığı kitabe ayaktadır. Tamamen tuğla malzemeden inşa edilen kervansaray dikdörtgen bir plana sahiptir. düzen ve simetri açısından önemli bir örnektir. Dıştan kalevari bir görünüme sahiptir duvarları kalın tutulmuş ve kulelerle desteklenmiştir. Ribat-ı Şerif Kervansarayı çok zengin süslemelere sahiptir. tuğla ve alçı malzemeden yararlanılmıştır. süslemeler Karahanlıların Buhara ve Üzgend’deki 11. yüzyıl süslemeleriyle benzerlik gösterir. Alçı süslemelerde, 11-12. yüzyıllarda Türklerin alçı süslemelerde uyguladığı daireler, kıvrımlar, bitkisel motifleri görmek mümkündür.

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Cihil Duhteran Kümbeti

Cihil Duhteran Kümbeti, 1054-1055 yıllarında inşa edilmiştir. İran’ın Aberkuh şehrinde yer alır.
Tuğrul Bey döneminde inşa edilen kümbet Selçuklunun en eski abidelerindendir. Kırk Kızlar Kümbeti diye de bilinir Pir Alemdar Türbesi’yle benzerlik göstermektedir. 1027 tarihli Pir Alemdar Türbesi Cihil Duhteran Kümbetini.Duhteran Kümbetinde tuğla örgüsü ve şeritler, yapıyı zengin gösterir.tamamen tuğla malzemeden inşa edilmiştir. İçte kubbeyle örtülen kümbet dışta konik külahla örtülmüştür. Kümbet sade bir görünüşe sahiptir. geometrik motifler kullanılarak tasarlanmıştır. Cihil Duhteran Kümbeti’nin gövdesi üzerinde yer alan kufi kitabe kuşağı ve süsleme dikkat çekicidir.

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Kümbet-i Ali

Kümbet-i Ali,*1056 da inşa edilmiştir.
İsfahan’ın güneyinde Abarkuh şehrindedir Tuğrul Bey zamanında inşa edilmiştir Büyük Selçuklularda sık rastlanılan mezar anıtları, kaynağını Gazneli ve Karahanlı mimarisinden almıştır gelişmiş örnekler verilmişdir. Abarkuh şehrindeki Kümbet-i Ali, ve Kırk Kızlar Kümbeti 1056 yılında inşa edilmiştir. iki türbede Tuğrul Bey zamanında inşa edilmiş olup Büyük Selçuklu mezar yapıları arasında en eski tarihli yapılardır.taş malzemeyle inşa edilen Kümbet-i Ali sekizgen gövdeli kubbe ile örtülü bir yapıdır. Bu devirde Türkistan ve İran’da inşaat malzemesi tuğladır Kümbed-i Ali’nin taştan yapılması, yapıyı ilginç kılar bu dönemde tuğla malzeme tercih edilse de az sayıda taş malzeme örnekleride karşımıza çıkar. Tuğrul Bey devrinin önemli devlet adamlarından Şerefül Mealinin yaptırdığı Ribat-ı Anuşirvan ile Türkmenistan ve Özbekistan Sovyet sınırlarının birleşme alanındaki 11-13. yüzyıl eseri Kız Kale’nin blok kesme taştan yapılması, bu konudaki örneklerdir. mezar ve kümbet üst örtüsü içte kubbe dışta piramit külah ile kapatılmıştır. Kümbet-i Ali olarak sade bir görünüme sahiptir. *zengin mukarnas kuşağı yapıya plastik bir değer kazandırır.


Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Demavent Kümbeti

Demavent Kümbeti, 11. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenir İran’ın Demavent şehrinde yer alır.
plan ve süslemesiyle bölgenin önemli örneklerindendir. Büyük Selçuklu kümbetleri içerisinde Karagan Kümbeti ve Kümbet-i Ali’yle benzer üç Selçuklu kümbetide sekizgen planlıdır tuğla malzemeden inşa edilmiştir 9.90 metre boyunda, 4.85 metre çapında ölçülere sahiptir köşeleri yuvarlatılmış payelerle desteklenmiştir.
Dehistan Kümbeti’nin, üzeri içten kubbe dıştan piramit çatı ile örtülüdür. Silindirik gövdeli kümbet, kulevari bir görünüm sergiler. cephe duvarı, her kenarı üç kare bölüme ayrılmış olup her bölüm farklı süsleme programıyla hareketlendirilmiştir.
üst örtüsü piramit çatı ile kapatılmıştır. Süslemesi dikkat çeker süslemede tuğla malzemeden yararlanılmıştır. *süsleme Daha çok balık sırtı ve kilim dokumasını andıran süslemelerin hakimdir

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Harrekan Kümbetleri

Harrekan*Kümbetleri’nden doğuda kalan birinci kümbet 1067-1068, batıdaki ikinci kümbet ise 1093 de inşa edilmiştir. Kazvin ile Hemedan arasındaki Harrekan bölgesindedir kümbetin (Doğudaki) mimarı Zencan’lı Muhammed bin Mekki olup Ebu Sat bin Saad için ve ikinci kümbetin Batıdakinin mimarı Zencan’lı Ebul Meali bin Mekki olup Ebu Mansur bin Tekin için yapılmıştır. Kazvin ile Hemedan arasındaki Harrekan bölgesindeki Harrekan Kümbetleri 29 metre aralıkla inşa edilmiştir. Tamamen tuğla kullanılarak inşa edilen iki binadan doğuda kalan birinci kümbet 1067-1068, ikinci kümbet 1093 te inşa edilmiştir. Kümbetleri plan olarak benzer Sekizgen planlı iki mezar anıt, çifte kubbeli inşa edilmiştir. 13 metre yüksekliğinde ve 11 metre çapındadır. dış cephesi köşelerde kulelerle desteklenmiştir. Türk sanatı için oldukça değerli iki Kümbet zengin süslemesiyle dikkat çeker. zengin çeşitliliği ile de ayrıca dikkat çeker. ikinci kümbet sade tutulurken birinci kümbet daha hareketlidir.
birinci kümbetteki süslemeler tahrip olmuştur. Duvarlarda zincirlere asılı kandil motifleri ile tavus kuşları ve yıldız motifleri resmedilmiştir. iç süslemede cenneti simgeleyen öğeler kullanılmıştır. tavus kuşları, cennet kuşu olarak bilinir ve cennet bahçelerini simgeler.


Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Kümbet-i Kabus

Kümbet-i Kabus, 10. yüzyılda*da inşa edilmiştir.
İran’ın Türkmen sahra bölgesinin Kümbet şehrinde yer alır banisi Kabus Voşmgir’dir. 2012 de Unesco tarafından dünyanın en yüksek tuğla yapısı ilan edilmiştir. mimari ve yapı malzemeleri açısından önemlidir., yerli halk tarafından Kabus Kulesi olarak bilinir. Bunun nedeni yapının kule vari görünümüdür Mimarisi ve dayanıklı yapısıyla dikkat çeker kümbet yaşanan afetler karşısında hasar almadan günümüze gelebilmiştir. banisi burayı *kendi mezarı olarak kullanmayı amaçlamışdır. Ancak cesete ulaşılamamıştır. kümbetin kurucusu gücünü ve ihtişamını göstermek için Kümbet-i Kabus’u inşa ettirmişdir.

Kümbet-i Kabus, 53*metre yüksekliğe sahip olup 15 metrelik suni bir tepe üzerindedir Tamamen tuğla malzemeden inşa edilmiş gövdesi 10 köşeli yıldız şeklinde yivlenmiş üzeri konik külahla örtülmüştür. inşa malzemesi olarak kullanılan kırmızı tuğlalar, sert ve içleri dolu ve dayanıklıdır Tuğlalar kare şeklinde 25X25 boyutunda olup yükseklikleri 5 cm ve 6 cm arasında değişir. Külahın doğu tarafındaki açıklık yapı içini aydınlatır
Kabus ilk inşa edildiğinde temelinde su mahzeni bulunmaktaydı. Kümbet-i Kabus, sadeliği ve yalınlığı ile dikkat çeker. gövdede kufi hatlardan oluşan yazıtlar bulunur. Yazıtlar, uzunluğu 2 metre eni 80 cm olan tuğladan kalıplar içinde yazılmıştır.
Yapı gövdesinin sade olmayıp yıldız köşeli olması estetik gücünü artırmaktadır. Türkmensahra’daki Kabus Kulesi, Dünyanın En Yüksek Tuğla Kulesidir

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı Doğu Radkan Kümbeti

inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 13. yüzyıl başlarında inşa edildiği düşünülmektedir.
İran’ın Radkan şehrinde bulunmaktadır. İsmini inşa edildiği Radkan şehrinden alır Radkan Kümbeti, Doğu Radkan Kümbeti yada Mil-i Radkan diye anılır. Gazne şehrinde 1114 te inşa edilmiş Sultan Mesut ve Car Kurgan Minaresi, Doğu Radkan Kümbeti gibi yivli bir gövdeye sahiptir. 13. yüzyıl başında inşa edilmiş olabileceği düşünülür. 22 metre boyunda 36 yuvarlak yivle çevrili, içten kubbe, dıştan konik çatı ile örtülü silindirik bir yapıdır. Yapıya giriş iki yönde yer alan simetrik dikdörtgen bir açıklıktan sağlanır. Açıklık sadedir Doğu Radkan Kümbeti gösterişli bir örnektir. Gövdesi ince ince işlenmiştir. süslemede tuğla ve çini malzemeden yararlanılmıştır. firuze çiniler vardır.çiniler bugün oldukça tahrip olmuş ve dökülmüştür.

Kaynak okuryazarım.com

Büyük Selçuklu Sanatı İbn Zeyd Türbesi

Muhammed İbn Zeyd Türbesi, 1112-1113 de inşa edilmiştir. güney Türkmenistan’da Mari Şehri’nin 30 km doğusunda yer alan Sultan Kale eski Merv şehir harabesinin 3 km batısında yer alır.
Yapının banisi Emir Serafeddindir ilk olarak 1890 da incelenmiştir. Bir külliyedir onarımı yapılmıştır. cami olarak inşa edilip sonradan türbeye dönüştürülmüştür bir külliye içindedir Yapıya tek kubbeli bir türbe, ve iki kubbeli bir cami sonradan ilave edilmiştir. Tamamıyla tuğladan inşa edilen Muhammed İbn Zeyd Türbesi, kare planlı ve tek kubbelidir. Dıştan 8.50×8.50 m, içten 5.70×5.70 m ölçülerinde olan yapının kubbesi 20. yüzyılda yıkılmış 1937 de Yapının duvarları ker***lerle örülmüş ve dıştan tuğlalarla kaplanmış olup harç olarak kil tercih edilmiştir. Emir Serafeddin tarafından 1112-1113 tarihinde, şehit Seyid Muhammed ibn Zeyd’in mezarının olduğu yere inşa ettirilmiştir. İbn Zeyd Türbesi, tuğla işçiliğinin önemli bir örneğidir Nişler yıldızlar, geçmeler, baklavalar, fiyonklar, -bitkisel motiflerle işlenmiştir.

Kaynak kültürportalı.gov

HACI ÖZBEK CAMİ BURSA

İznik’te Kılıç Arslan Caddesi üzerindeki mescit, en eski Osmanlı mescididir. 1334 te Hacı Özbek tarafından yaptırılmıştır. 1940’ta son cemaat yeri eklenmiştir. dikdörtgen planlıdır. ibadet yeri Kare planlıdır kubbe örtülüdür. Kuzey ve doğu duvarlarında, ikişer pencere bulunur. Mescit içten sıvalıdır. Kubbesi kiremit örtülüdür.
*

GAZİ ORHAN CAMİ (SULTAN ORHAN CAMİ)

1326 da Orhan Gazi Bursa’yı aldığında kent, Kale içindeki yerleşmeden ibaretti. Osmanlı sultanlarının benimsediği kentleşme modeli ilk kez Sultan Orhan tarafından 1339 da uygulanmış bursada Çakır hamam’dan Set başına kadar Gökdere yatağının fundalık ve bataklık zemininde cami, medrese, imaret, hamam ve handan oluşan bir külliye yaptırılmıştır. Ters T planlı camilerden olan Orhan Camisi’nin giriş eyvanın üzeri ufak bir kubbeyle, eyvanın iki yanındaki odaların üzeri ise tonozla örtülüdür.


Kaynak bursa.com

İznik Yeşil Camii


İznik’in doğusunda, Lefke Kapısı yakınındaki Yeşil Camiyi Çandarlı Hayrettin Paşa adına Mimar Hacı Musa 1378–1391 yıllarında yaptırmıştır. Caminin yapımına Çandarlı Hayrettin Paşa tarafından başlanmış, Onun ölümünden sonra oğlu Ali Paşa 1391–1392 yıllarında tamamlamıştır. Erken Osmanlı mimarisinin en önemli yapılarındandır tek kubbeli, merkez camilerindendir. Kare planlıdır caminin önünde iki mermer sütunlu bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Bizans mimarisinden esinlenilmiştir. Giriş kapısı üzerinde Arapça yazılı kitabesi bulunmaktadır mescidin yapılmasını ulema ve vüzeranın meliki olan Hayreddin Paşa kabri nurlansın yedi yüz seksen senesinde emretmiştir. Tamamlanması ise yedi yüz doksan dört senesinde gerçekleşmiştir. Yapan Hacı Musa”.
Yazar iki kemer arasına da sülüs yazı ile caminin yapım kitabesi yerleştirilmiştir:“Cenabı Hakka ham dolsun, bu şerefli imareti sırf rizai ilahiyi tahsil maksadıyla büyük melik şehabüddünya veddin merhum Orhan Bey oğlu Murad Bey zamanında ve millet ve dinin hayırlı evladı Cendereli Ali oğlu Halil yedi yüz seksen tarihinde inşa ve imar ettirmiştir”.
Caminin minaresindeki çini süslemelerinden ötürü Yeşil Cami ismi ile anılır ile İznik’in Yunan işgali sırasında harap edilen cami Cumhuriyetin ilk yıllarında onarılmıştır. 1956–1969 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onarılan camiyi bugünkü konumuna Mimar Süreyya Yücel getirmiştir. minarenin çinileri sökülmüş ve yeni baştan orijinal şekline uygun olarak yapılmıştır.

*
Kaynak gezipgördüm.com

Hüdavendigar Camii ve Külliyesi

Hüdavendigar Camii ve Külliyesi, 1365-1366 yıllarında Sultan 1. Murad tarafından*Bursa‘da yaptırılmıştır. Sultan 1. Murad Külliyesi olarak anılır. Külliye, Bursa şehrinin, Bizanslılardan beri var olan en eski mahallerinden birinde yer alır Külliye; cami, medrese, türbe hamam ve imaretden oluşur. medrese ve cami ile aynı çatı altındadır Klasik ters T planıyla inşa edilmiştir. caminin giriş bölümü ve kemerleri; erken dönem Osmanlı camilerinden, farklıdır. Hüdavendigar Camii iki katlı olup alt katı ibadethane üst katı medrese olarak kullanılır. Caminin ibadethane olan alt katında, namaz kılınan alan ve birer eyvan yer alır. İki eyvan dışında altı adet odası olan caminin, kubbesinin altında şadırvan bulunur. Yapının en ilginç özelliği mihrabın üzerindeki dua edilen odaya açılan penceredir. pencereye ait odanın, Sultan Murad’a ait olduğu tahmin edilmektedir.

Hüdavendigar Camii’nin merdivenle çıkılan üst kattaki medrese bölümünde bir koridor ve koridordan girilen toplam 18 oda bulunur cami taş, tuğla ve devşirme malzemelerle örülen oldukça kalın duvarlara sahiptir. Türbe: Yıldırım Bayezid tarafından 1389 ydan sonra yaptırılmıştır. birçok onarımdan geçmiştir. Türbenin içinde Sultan Murad, Musa , Süleyman ve, Yakup Çelebi, Şehzade Orhan ve Sultan 2.Bayezid’in bir oğlu bulunmaktadır. İmaret iki büyük alandan oluşmaktaydı. İmarette beş ocak ve bu ocakların yüksek bacaları bulunmaktaydı. avlu şeklinde tasarlanan alanın çatısı bulunmamaktaydı. 1906 yılında bir onarımdan geçmiş ve büyük ölçüde değiştirilmiş günümüze ilk halinden eser kalmamıştır. Hamam caminin doğusunda yer alır. Medrese öğrencilerinin için yapılan hamam, kare planlıdır zamanında musluklarından sıcak su akan bir tuvalet ve gusülhane bulunmaktadır.
Şehrin en ünlü camilerinden olan yapıyı*Bursa gezilecek yerler*listenize ekleyebilirsiniz.



Kaynak edirnevd.com

Eski Cami (Cami-i Atik - Ulu Cami)

Edirne'de Osmanlılar'dan günümüze ulaşan en eski anıtsal yapıdır. 15. yüzyılda yapılmış camilerin en önemlisidir. Edirne'de zamanımıza ulaşan ilk orjinal abidevi yapıdır. Devletin büyüme simgesidir. 1403'te Sultan 1. Süleyman tarafından başlanmış, Çelebi Mehmet zamanında 1414'te bitlmiştir. Mimarı Konyalı Hacı Alaaddin, kalfası Ömer İbn İbrahim'dir. Erken Dönem Camileri veya çok kubbeli Camiler grubuna girer. dokuz Kubbelidir. kare planlıdır. 13 m. çapında ve tümüyle yarım kubbe Biçiminde kubbelerden oluşur. Taç Kapı, son cemaat yeri girişi ve minber Ak mermerdendir. Kuzey ve batı Yüzleri süslüdür. İç mekanda ferah bir görünüm verir.

Osmanlı mimarisinde yeni bir aşamayı oluşturur. Camide süsleme yönünden en önemli bölüm minberdir. Kapı üzerindeki yazıtta Çelebi Sultan Mehmet'in adı vardır. Doğu ve batı yüzeylerindeki yıldızlar ve Rumiler ilginçtir. 5 kemerli son cemaat yeri ve iki minaresi vardır. Cami, 1748'de yangından, 1752'de depremden zarar görmüştür. 1754'te Sultan I.Mahmut Döneminde, 1924 ve 1934'te onarılmıştır. II. Murat döneminde Edirne'ye gelen ve Camide vaaz verdiği Söylenen Hacı Bayram Veli'nin anısına saygıdan vaaz Kürsüsü imamlarca kullanılmaz.Kabe'den getirildiği rivayet edilen mihrabın sağındaki Kabe Taşı, özel bir zyaret noktasıdır. Bu taşın önünde iki rekat namaz kılanların duaları kabul edilir inancı yaygındır. Eski Cami Edirne'de duaların kabul edildiği dört yerden biri olarak bilinir. Osmanlı Padişahlarından II. Ahmet ve II. Mustafa'ya bu camide "Kılıç Kuşanma" törenleri yapılmıştır.

Hacı Bayram Veli Edirne'ye II.Murat tarafından getirildikten sonra; bir gün, Eski Cami'ye girdiğinde, kubbe altında ibadetle meşgul olan Hz.Muhammet' efendimizi görür. Efendimiz kendisine: Bu cami benimdir, ümmetimle olurum. Ya Şeyh! Daim gelip hacet dilesinler. Buyurur
Eski Cami'nin yapıldığı dönem Osmanlı Tarihi ve Edirne Tarihi açısından önemlidir. Her yönüyle başkentliğin başladığı dönemdir. Çelebi Mehmet'in kentte inşa ettirdiği yapılarla Edirne; tam anlamıyla bir Osmanlı-Türk kenti olmuştur. Cami, Fetret Devrinde Devlete hükmeden kardeş çelebi Sultanların taht çekişmeleri sırasında yapılmıştır

Sultan Yıldırımın 1402'de Timur'a yenildiği Ankara Savaşı'ndan sonra Edirne'ye geldi tarihçiler Edirne'nin bir siyasi merkez ve başkent oluşunu Süleyman Çelebi'nin buraya gelişiyle başlatırlar. Bursa'nın 76 yıl 4 ay süren "Taht Şehirliği" son bulmuş, Edirne'nin 51 yıllık "Taht Şehirliği" başlamıştır.çelebi kardeşler başlangıçta Süleyman Çelebi'nin padişahlığını Tanımışlardı. Sonradan savaş açmıştı Süleyman Çelebi Eğlenceleri ile ün yapmıştı. kardeşi Musa Çelebi'nin Baskınından kaçarken 1410 da öldürüldüğünde 35 yaşındaydı.
Saltanatı 7 yıl 9 ay 21 gün sürmüştür.
Edirne Eski Sarayı'nı da genişleten Süleyman Çelebi, Eski Caminin yapımını başlatmıştır

Musa Çelebi Süleyman Çelebi'nin yerine geçince ağabeyi Mehmet Çelebi ile savaştı ve onu Çatalcada mağlup etti. 30 bin Kişilik bir orduyla Rumeli'ye geçen Mehmet Çelebi, kardeşi Musa Çelebi'yi yendi ve Musa Çelebi öldürüldü.
Öldüğünde 25 yaşında olan Musa Çelebi'nin Saltanatı 3 yıl 1 ay 3 gün Sürdü. Cenazesi Süleyman Çelebi'nin ki gibi Bursa'ya götürüldü.
Musa Çelebi Edirne'de tahta çıkıp kendine hutbe okutup para bastırmıştır. Eski Saray'a yeni bölümler eklenmiş, Edirne Rumeli'nin merkezi olmuştur.

Çelebi Mehmet Anadoluyu toparlamış Osmanlı Tarihçileri onu devletin ikinci kurucusu hatta ikinci atası sayarlar. Çelebi Mehmetin en önemli olaylarından biri Şeyh Bedreddin olayıdır. Süleyman Çelebi'nin ünlü Mevlid'i Şeyh Bedreddin'in fikirlerine karşı Ehl-i Sünneti ve Hz.Muhammet'i savunmak için yazdığı bilinir. Çelebi Mehmet, 1421 de 39 yaşında Edirne'de vefat etti. Bursada Yeşil Türbesi'ne defnedildi. tarihçiler iç Organlarının Edirne Kirişhane semtinde bir kabristana defnedildiğini ve bu yerin 1829 Osmanlı - Rus Savaşı'nda Hristiyan'larca tahrip edildiğini yazar.
Mehmet Çelebi zamanında Edirne'ye, şimdi izi bulunmayan Tur Paşa Hatun'u Mescidi, Gazi İbrahim Bey Camisi, Şeyh Bedreddin Zaviyesi Ali Hasan Mescidi yapılmıştır. Süleyman Çelebi ile başlayan Eski Cami Yapımını o bitirilmiştir.
Bedesten Çarşısı, Sarı Cami Karaağaç'taki Timurtaş Paşa Cami onun eserleridir.

Kaynak edirnevd.com

Üç Şerefeli Cami

1443-1447 yıllarında, Sultan II.Murat yaptırmıştır. Cami Osmanlı sanatında erken ile Klasik dönem arasında yer alır. Yapı, bir yenilik olarak, enine dikdörtgen bir yapıdır. istenmiştir. Bu planı Mimar Sinan İstanbul camilerinde uygulamıştır. Osmanlı mimarisinde revaklı avlu ilk kez bu Camide kullanılmıştır. Avlunun köşelerine minareler yerleştirilmiştir.Üç Şerefeli Cami, öncü olan anıtsal bir yapıdır. avlunun Sütunları, breş,granit ve mermerdendir. Avlu pencerelerinden ikisi çini süslemedir. Lacivert ve ak renkli çinilerde Sultan II.Murat'ın adı geçmektedir. Revak kubbelerindeki özgün kalem işleri, Osmanlı Camileri'ndeki en eski örneklerdir. Camiye adını veren üç şerefeli anıtsal minare, 67.62 m. yüksekliğindedir. Her şerefeye ayrı yollardan çıkılır.

Üç Şerefeli Cami'nin, süslemeleri ilginçtir. Taçkapı, yan kapılar,minareler, sütunlar ve pencerelerde mermer, ak ve kiremit rengi taş kullanılmıştır. Taçkapıda mukarnaslar ve rumiler göze çarpar. Süslemelerde yazı kuşakları, rumi, motifleri görülür.Kubbe peteğinde Rokoko süslemeler vardır.
Osmanlı Mimarisinde Çığır Açan İlklerin Buluştuğu Camidir camiyi yaptıran Osmanlı Padişah'ı Sulta II.Murat Edirne'yi bir başkent olarak tasarlıyordu. Üç Şerefeli; tasarı o dönem Balkanlardaki egemenliğin ifadesi gibidir. Üç Şerefeli, Selçuklu Mimarisindeki çok kubbeli dönemden tek Kubbeli döneme geçişin ilk denemesidir Osmanlı Mimari Tarihinin ilk büyük revaklı avlusuna sahiptir. Bu avlu da, Osmanlı Mimarisi'nin bu konudaki ilk denemesidir.1438 de yapımına başlanan cami 1447 de bitirilmiştir "Mimarı Muslihittindir
Osmanlı camilerinde harem taşlığı bulunan ilk deneme Üç Şerefeli'de gerçekleştirilmiştir.

Cami'ye girer girmez ana kubbenin altına gelinir ve bu Üç Şerefeli'ye ait bir özellliktir. Kubbelerdeki orjinal kalem işleri Osmanlı Camilerindeki en eski örnekdir. Kubbede çeşitli meyvelerden oluşan "Meyve Sofrası" görülür. Üç Şerefeli Cami, Osmanlı Sanatında Erken ile Klasik Dönem arasında yer alır.İstanbul'daki bir çok ünlü caminin kubbesinden daha büyük olan Üç Şerefeli'nin ana kubbesi 24 m. kendi çapından daha büyük bir dikdörtgen alanı örter. Mimar Sinana örnek olmuştur. Cami camları renklidir. Ses düzeninde eko özelliği belirgindir.
Camiye adını veren üç şerefeli minare, Selimiye yapılana kadar minarelerin en büyüğü kabul edilirdi. 76 m. olup, merdivenindeki basamak sayısı 203'tür. Şerefelerine üç ayrı yoldan çıkılır.
Bu tarzıyla bir ilktir Üç Şerefeli'nin bir başka özelliği; camisiyle birlikte kesme taş kullanılarak yapılan ilk minare oluşudur.Baklavalı minareyi Fatih Sultan Mehmet yaptırmış minareyi Peykler Medresesini yaptırırken ekletmiştir. Kuzeybatıdaki tek şerefeli minare 1610 da Sultan I.Ahmet tarafından; Burmalı minare ise Sultan II.Mustafa tarafından yaptırılmıştır. Caminin ilk ve asıl minaresi Üç Şerefeli'dir. Üç Şerefeli Caminin kapısı özgün durumuyla cami kadar ün yapmıştır.


Kaynak gezipgördüm.com

Muradiye Camii ve Külliyesi

Muradiye Camii ve Külliyesi;*Bursada*gezilecek yerlerdendir*en önemli tarihi yapılarından biri olup şehrin Osmanlı Sultanları tarafından yaptırılan son külliyesidir. 1425-1426*yıllarında Sultan 2.Murat tarafından yaptırılan külliye, yer aldığı semte ismini vermiştir. Fatih, 2. Bayezid ve Kanuni dönemlerinde eklenen şehzade türbeleriyle son halini alan mekan; cami, hamam, imaret, medrese ve türbeden oluşmaktadır. Muradiye Camii: külliyenin en görkemli yapısıdır kemerli giriş bölümü ziyaretçileri büyülemektedir. Mimari açıdan dönemin estetiğini ortaya koyan cami; iki büyük kubbe ve kubbelerin yanındaki iki küçük kubbe ile örtülmüştür.

1790 da yeniden inşa edilen minber ve mihraplar rokoko tarzıdır. Muradiye Camii’nin eyvan kemerinde ve mihrabın solunda firuze renginde çiniler yer almaktadır. Caminin ahşap giriş kapısı ve kapı kanatları, kabartma işlenmiş yaprak ve çiçek motifleriyle süslenmiştir. Caminin dış cephesinde taş ve tuğla işçilikleri göze çarpar
Külliyede yer alan türbeler İstanbul’daki Eyüp Sultan ve Semerkant’taki Şah Zinde türbeleriyle Türk-İslam Dünyası’nın en önemli türbelerindendir Kanuni Sultan Süleyman’ın Konya’da öldürttüğü oğlu Şehzade Mustafa, Sultan Mehmed’in Napoli’de sürgünde ölen oğlu Cem Sultan, Sultan Selim’in boğdurttuğu kardeşi Şehzade Ahmet gibi talihsiz şehzadeleri barındırmasından ötürü ünlü şair Ahmet Hamdi Tanpınar’ın deyimiyle “sabrın acı meyvesi” olarak adlandırılır. Burada ; Gülşah Hatun , Hatuniye Sultan , Mükrime Hatun Gülruh Sultan , Şirin Hatun ve Ebe Hatun Türbesi de yer almaktadır.

Muradiye Hamamı: Uzun yıllar Muradiye semtinin temizlik ihtiyacına hizmet veren Muradiye Hamamı, bir dönem kapansa da restorasyonla eski işlevine döndürülmesi planlanmaktadır. Hamamın girişi doğudan olup soğukluk bölümü tuğla kubbe ile örülüdür. Sıcaklığı iki eyvandan oluşan hamamın ılıklığa girilen güney kapısı vardır.
Muradiye İmareti: Sultan 2. Bayezid tarafından yolculara ve yoksullara sıcak yemek sağlamak amacıyla yaptırılmıştır. Muradiye Camii’nin kuzeydoğusundaki imaretin girişinde geniş bir kapı ve beş adet yuvarlak kemerli pencere bulunur. Dikdörtgen salonunda şömine, fırın ve su kaynağı bulunan imaret; günümüzde Osmanlı mutfağına ait lezzetler sunan bir restorandır

Muradiye Medresesi: Günümüzde sağlık tesisidir Bursa’nın en güzel medresesi olarak kabul edilen medrese; 1425 te inşa edilmiştir. Zamanında öğrencilerin konaklaması için bir avlu etrafında sıralanmış 16 küçük odadan oluşan medrese; 1951 e kadar harabe olarak kalmış, sonra sağlık bakanlığınca restore edilerek dispanser ve sağlık müzesi olarak kullanılmıştır.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı