|
![]() |
#1 |
![]() 90 Timur sözleri
biz ki Türk oğlu Türk'üz biz ki milletlerin en kadimi ve en ulusu Türk'ün başbuğuyuz! Türklüğü yüceltmek için yaşa, Türk'e kılıç kaldıran eli kır! Güç birliktedir! Şu Allah'ın işine bak!*Koca dünya senin gibi bir körle benim gibi bir topala kaldı, ona gülüyorum! Bahadırlık ancak tehlikeli bir anda sabredebilmektir. Kuvvetli bir hükümdarın adil veziri, efendisinin bütün adaletsizliklerini tamir edebilir. vezir zalim olursa devlet binası yerle bir olur. Hak uğruna sarf olunan para hiçbir vakit israf sayılmaz. Komuta edemediğim 10.000 adamım olacağına, komutam altında olan 10 adamım olmasını tercih ederim. Oğul, torun, dost, müttefik, benimle bağlılığı olan herkes iyiliğimden nasiplendi. İkbal ve saadetimin yüksekliği hiç kimseyi unutmaya sebep olmadı her zaman, herkes lâyık olduğu mükâfat ve hürmete kavuştu. İkbal yıldızımın sönüklüğünde edindiğim tecrübeler, dost ve düşmana karşı nasıl davranmak gerektiğini bana öğretmiştir Tecrübelerim gösterdi ki,*hukuka bağlı olmayan hükümet uzun müddet ayakta kalamaz. hukuka bağlı olmayan hükümetler çıplak olup, kendini görene karşı gözlerini yere diken ve hürmet ve itibarı olmayan birine benzerler. Hukuksuz bir hükümet, tavanı, kapısı, avlu duvarları olmayan ve her önüne gelenin içeriye daldığı bir eve benzer hakiki dost Asla gücenmez, dostunun düşmanları onun da düşmanlarıdır ve gerektiğinde hayatını feda eder. Ülkeler kılıçla alınır, ancak adaletle korunur. 91 İmamı rabbani sözleri Edebi gözetmek, zikirden üstündür. Edebi gözetmeyen Hakk'a kavuşamaz. ailenin gönlünü almak için günah işlemek ahmaklıktır. zenginlerin, alçak gönüllü olması güzeldir. Fakirlerin ise onurlu olması lazımdır. İnsana lazım olan önce Ehl-i sünnete inanmak, sonra Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, daha sonra tasavvuf yolunda ilerlemektir. Kalbin temizlenmesi İslamiyete uymakla, sünnetlere yapışmakla, bid'atlerden kaçmakla ve nefse tatlı gelen şeylerden sakınmakla olur. Zikir ve rehberi, doğru yolu gösteren âlimi sevmek bunu Kalbin temizlenmesini kolaylaştırır. Kâfirlere kıymet vermek, müslümanlığı aşağılamak olur. Kelime-i tevhid; putlara ibadeti bırakıp, Hak teâlâya ibadet etmek demektir. Malı zarardan korumanın ilacı, zekat vermektir. Mübahları gelişi güzel kullanan, şüpheli şeyleri yapmağa başlar. Şüphelileri yapmak da harama yol açar. Büyükleri sevmek, saadetin sermayesidir. Muhabbete müdahane, gevşeklik sığmaz. Nefs bir kötülük deposudur. Kendini iyi sanarak Cehl-i mürekkeb olmuştur. Nefse, günahlardan kaçmak, ibadet yapmaktan daha güç gelir. Onun için günahtan kaçmak daha sevaptır. Razzak olan Hak teâlâ, rızıklara kefil olmuş, kullarını bu sıkıntıdan kurtarmıştır. Seadet, ömrü uzun ve ibadeti çok olanındır. Seadet-i ebediyyeye kavuşmak, peygamberlere uymağa bağlıdır. Sohbeti ganimet bilmelidir. Sohbetin üstünlüğü, bütün üstünlüklerin ve kemallerin üstüdür. Sünnet ile bid'at birbirinin zıddıdır. Birini yapınca öteki yok olur. Zahid, dünyaya gönül bağlamadığı için, insanların en akıllısıdır. Zekat niyeti ile bir kuruş vermek, dağlar kadar altını sadaka olarak vermekten kat kat daha sevapdır. Salih ameller İslamın beş şartıdır. Salih amelleri yapmadan kalb selamette olmaz. Cennet ile Cehennem'den başka ebedi bir yer yoktur. Cennet'e girmek için iman ve dinin emirlerine uymak lazımdır. Dünyayı maksad edinmemeli. Dünya, nefsin arzularına yardımcıdır. Dünya ve ahiret bir arada olmaz. Dünyaya düşkün olmak, günahların başıdır. Dünyaya düşkün olanlar ahirette zarar görür. Dünyaya düşkün olmamanın ilacı, İslamiyete uymaktır. dünyayı terk etmek çok zordur terk lazımdır. Hakikaten terk edemeyen, hükmen terk etmelidir ki, ahirette kurtulabilsin. Dünyayı Hükmen terk etmek büyük nimettir. Bu yemekte, içmekte, giyinmekte, meskende, dinin hududundan dışarıya taşmamakla olur. Dünyayı terk etmenin ilki mübahların, zaruret mikdarından fazlasını terktir. Bu çok iyidir. Dünyayı terk etmenin İkincisi, haramları ve şüphelileri terkedip yalnız mübahları kullanmaktır. Bu zamanda bu da iyidir. Tesbih okumak (sübhanallah demek), tövbenin anahtarı ve hatta özüdür. Vakit çok kıymetlidir. Kıymetli şeyler için kullanmak lazımdır. İşlerin en kıymetlisi sahibine hizmet etmektir. Yani Allahü teâlâya ibadet ve taat etmektir. Gençlik zamanında dinin emirlerine uymak, dünya ve ahiret nimetlerinin en üstünüdür. Annenin yavrusundan kaçacağı kıyamet günü için, hazırlık yapmayana yazıklar olsun! Ayet-i kerimede "Vallahu basirun= Allah ne yaptıklarını görmektedir" buyruldu. Allahü teâlâ her şeyi gördüğü halde, insanlar çirkin işleri yaparlar kimi insanlar Hak teâlânın görmesine inanmıyorlar, onun görmesine kıymet vermiyorlar. İmanı olana bu yakışmaz. Velilerin hiçbiri, peygamber mertebesine varamaz.*Veliler Sahabi eshab-ı kiram mertebesine çıkamaz İhlas ile yapılan küçük iş, senelerce yapılan ibadetler gibi kazanç (sevap) hasıl eder. Her ibadeti seve seve yapmalı. Kul hakkına dokunmamağa, hakkı olanlara hakkını ödemeğe titizlikle çalışmalıdır. Dünyanın vefasızlıkta eşi yoktur, dünyayı isteyenler de alçaklıkta ve bahillikte (cimrilikte) meşhurdur. Aziz ömrünü vefasızın ve değersizin peşinde harcayanlara yazıklar ve korkular olsun. Gençlik çağının kıymetini biliniz! Bu kıymetli günlerinizde, İslamiyet bilgilerini öğreniniz ve bu bilgilere uygun yaşayınız Kıymetli ömrünüzü faydasız, boş şeyler arkasında, oyun ve eğlence ile geçirmemek için uyanık olunuz. İnsanlar riyazet deyince, açlık ve oruç anladılar. Halbuki, dinimizin emrettiği kadar yemek binlerce sene nafile oruç tutmaktan daha faydalıdır. Bir kimsenin önüne lezzet ve tatlı konsa hepsini yemek istediği halde, dinimizin emrettiği kadar yiyip, fazlasını bırakması, şiddetli bir riyazettir ve riyazetlerden çok üstündür. Bir farzı vaktinde yapmak, bin sene nafile ibadet yapmaktan daha çok faydalıdır. Ölmek, felaket değildir. Öldükten sonra, başına gelecekleri bilmemek felakettir. Sonsuz kurtuluşa kavuşmak için, üç şey muhakkak lazımdır: İlim, amel, ihlas. Ölülere dua ve istigfar etmekle ve onlar için sadaka vermekle, imdatlarına yetişmek lazımdır. Dünyayı ele geçirmek için ahireti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyı bırakmak ahmaklıktır. Nefse kolay ve tatlı geleni saadet nefse güç ve acı geleni de felaket sanmamalı Birkaç günlük zamanı büyük nimet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmağa çalışmalıdır. İbadetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü teâlâya en çok yaklaştıran şey namazdır. Cahillerin, büyüklere dil uzatmalarına sebeb olmayınız Her işinizin İslamiyete uygun olması için, Allahü teâlâya yalvarınız. Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalıklara aldanmamalıdır. İhsan sahibinin kapısı çalınınca açılır. Gönül dalgınlığının ilacı; gönlünü Allahü teâlâya vermiş olanların sohbetidir. Dünya hayatı pek kısadır. Bunu en lüzumlu şeyde kullanmak gerekir. en lüzumlu şey de, kalbini toparlamış olanların yanında bulunmaktır. Hiçbir şey sohbet gibi faydalı olmaz. 92 Uğur Mumcu Sözleri BiIgi sahibi oImadan, fikir sahibi oIunmaz. KapIanın sırtında hüküm sürenIer, bir gün o kapIana yem oImaktan kurtuIamazIar. Bir kişiye yapıIan haksızIık, bütün topIuma karşı işIenen bir suçtur. ÖyIeyse vurun, parçaIayın! Her parçamdan benim gibiIer, beni aşacakIar doğacaktır. Kimi öIüIer bize ne kadar yakın. YaşayanIarın birçoğu ne kadar da öIü. HakIıdan yana değiI, güçIüden yana oIanIar korkak ve kaypak oIurIar Güç merkezi değiştikçe dönerIer; fırıIdak oIurIar. İnsanIar sadece konuştukIarı şeyIerden değiI, sustukIarı şeyIerden de sorumIudurIar. SürekIi güçIünün yanında yer aImak adamı yaIaka, daIkavuk yapar. Çünkü güç dengeIeri sürekIi değişir. EvrenseI küItürün sanat ve düşün rüzgarIarı iIe Türkiye er geç çağdaş uygarIığa demir atacak. Bir gün mezarIarımızda güIIer açacak ey haIkım, unutma bizi. Bir gün sesimiz, hepinizin kuIakIarında yankıIanacak ey haIkım, unutma bizi. Ne zaman uygar oIacağız biIir misiniz? Bir katiI ya da kaçakçı iIe bir aydın arasındaki farkı anIadığımız gün! SusanIar dinsanIık suçIarına katıImış oIur. masum insanIar, Yahudi de oIur, Arap da, Hıristiyan da. ÖIenIerde ırk ve din ayırımı yapıImaz. ÖIen insandır. Bir uIus, ne kadar okuma-yazma, öğrenme, araştırma eğiIimde ise, o kadar sağIam, o kadar hoşgörüIü ve demokrat yapıda oIur. Biz unutkan bir uIusuz. Unutuyoruz oIup bitenIeri. Unutuyoruz ve oğuIIarı kızIarı öIen ana babaIarı, kanIı gözyaşIarıyIa baş başa bırakıp gidiyoruz. UnutmayaIım ki cesur bir kez, korkak bin kez öIür. ÖnemIi oIan, insanın böyIe bir topIumda “mezar taşı” gibi susmamasıdır. Ben, cumhuriyetçiyim… Ben antiemperyaIistim… Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım… Ben insan hakIarı savunucuyum…* Ben, terörün karşısındayım… Ben, yobazIarın, hırsızIarın, vurguncuIarın, çıkarcıIarın düşmanıyım. yazdığım hiçbir konuyu yaIanIayamadınız. ÖyIeyse vurun, parçaIayın, her parçamdan benim gibiIer beni aşacakIar doğacaktır. Türk vatandaşı; İsviçre medeni kanununuyla evIenen, İtaIyan ceza yasasıyla cezaIandırıIan, aIman mahkemeIerine göre yargıIanan, Fransız idare hukukuyla idare ediIen ve İsIam hukukuyla gömüIen kişidir. Bir kişiye yapıIan haksızIığı her insan yüreğinde ve biIincinde duymaIıdır ne yoksuIIuk ne de haksızIık ‘’Kader’’ değiIdir. YoksuIIuk ve haksızIığın nedenIeri vardır. birer birer saptayıp topIumun önünde haykırmak gerekir. Baskıya boyun eğmeyen yönetimIere maşaIık etmeyen, insanIık onurunu hazine gibi sakIayan insanIardır çağIarına ve topIumIarına yakışanIar. TemeIinde bağımsızIık harcı yatan Cumhuriyetimiz, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra emperyaIistIerin ahtapot koIIarında tesIim ediImiştir ÖyIe bir tesIimiyettir ki, yer aItı zenginIiği çokuIusIu şirketIerin emrindedir ve öyIe bir tesIimiyettir ki, petroI, maden ve sermaye yasaIarı yabancı uzmanIarca hazırIanmıştır; öyIe bir tesIimiyettir ki, üIke toprakIarının bir böIümü üs adı aItında başka devIetin geneIkurmayına armağan ediImiştir; öyIe bir tesIimiyettir ki, ordumuzun siIahIarı, araç ve gereçIeri okyanus ötesi üIkeIerin buyrukIarına bağIanmıştır. 93 Özbekistan ata sözleri Acele etmeyen, tavşana yetişir. Aç kurt, hızlı koşarak gelir. Akıllı kişi atını, ahmak karısını över. Akıllının atı da yorulmaz, giysisi de eskimez. At alırsan, binip al, evleneceksen kadını görüp al. Bağa*bülbül, adama akıl yakışır. Bahşiş atın dişine bakılmaz. Bal tutan parmağını yalar. Bir adam köprü kurar, bin adam geçer. Bir kesekle iki serçe vurulmaz. Boş çuval dik durmaz. Büyük ye, büyük söyleme. Can çıkadı, huy çıkmadı. Civcivin şansı olsaydı, tavuğun memesi olurdu. Çuvaldız olup çuval dik, deve olup katarda dur. Deve kuraklıkta yürür, ama bir de onu bataklıkta gör. Eşeği üç kuruş, semeri beş kuruş. Her yerin tilkisini kendi tazısıyla avla. İğne kadar delikten, deve kadar soğuk girer.* İt hurar, karvan otar İt ürür, kervan yürür Keçinin başı olacağına, koyunun kuyruğu ol. Kör tavuğa her şey darıdır. Kurt kurdu korur. Okumadan molla olan, gagalamayan karga olur. Pireye kızıp yorgan yakma. Sirke ham olursa kendi kabını yarar. Tarlanın beyi olacağına, kalenin iti ol.* Ucuz şeyin çorbası tatlı olmaz. Yılan kovalarsa yola; deve kovalarsa yokuşa kaç. 94 Laz atasözleri Yoğurdumun mayası bir mayadır; bazısı ekşi olur, bazısı tatlı.* Boku ne kadar karıştırırsan, o kadar kokar!* Ağzınız, diliniz yok mudur yahu Utanıyor musunuz, korkuyor musunuz, sağır mısınız, duymuyor musunuz; soruyorum, konuşsanıza Adamı adam yapan kadındır; yıkıp mahveden de kadındır. Kaç tane dil biliyorsun, o kadar insansın; ama anadilini bilmiyorsan hiçbir şey değilsin. Allah'ın sana verdiği dil ile konuşacaksın. Allah'ın sana verdiği anadili, insan kaybettirmesin. Anadilini unuttuysan kendini de unutmuşsun demektir. Anadil unutulmaz. Dil yüreğin kapısıdır. Gökyüzünün altında her şey Allah'ın elindedir. Allah, cesura yardım eder. Bilmiyorsan, sor; sormak ayıp değil. Sor ki bilesin Bilen yapar; bilmeyen öğrenir. Ara, bulursun. Yazmayı bil de, kömür ile yaz. Anneni seviyorsan, başkalarının annesine küfür etme. Akıl için yol birdir. İsim, adamı değil, adam ismi güzelleştirir Bir insana olan şey, herkese olur. İnsan, insan için ilaçtır. İnsanın yardımcısı yine insandır Bok at, yapışmazsa izi kalır. 95 İran atasözleri Arapça bir dildir, Farsça yemeğin sonunda yenen tatlı, Türkçeyse sanat. Aşk klavuz istemez, tek başına yol alır. Arının yuvasını yıkan, balın tatlılığıdır. Aynadaki görüntünü beğenmiyorsan; aynayı değil kendini değiştir. Bilge kişi bilgeliği arar, akılsız kişi onu bulduğunu düşünür. Ben ölüyü yıkadım; cennete mi, cehenneme mi gideceğine karışmam. Cahil dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun. Çocuğuna meslek öğretmeyen, ona hırsızlığın yolunu açmış olur. Dünyadaki bütün ızdıraplar aza kanaat etmemekten ileri gelir. Dünyanın bütün karanlıkları bir araya gelse bir mumun ışığını söndüremez. Eğerle meğer evlenmişler, keşke isimli bir çocukları olmuş. Hırsız kalabalık ve huzursuz bir ortam ister. Her tarafa bakan, hiçbir şeyi görmez. Hiç kimse gayret etmeden başarıya ulaşamaz. Hayatta açlıktan sonra yalnızlık gelir. Hiçbir şey bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor, öğret ona çocuktur. Pek çok şey biliyor, bildiğini de biliyor, takip et onu, akıllıdır. İstanbul'u ömründe bir kere gören ya İstanbul'a gelirken yolda ölür, ya İstanbul'da ölür, ya da İstanbul hasretiyle ölür. İki kere düşün, bir kere yaz. İnci ele geçtikten sonra denize ne gerek var? İnsanın kimliği dilinin altında saklıdır. İzlemek cehennemden daha yakıcıdır. Kılıcın kendisi insanı çoğunlukla savaşa iter. Meyvesini yediğin ağacın dalını kesme. Meyve veren ağaca balta vurmazlar. Nasıl indireceğini bilmediğin eşeği dama çıkarma. On yoksul bir kilime sığar ama bir ülke iki padişaha yetmez. Öncekiler ekti, biz yedik; şimdi biz ekiyoruz, gelecektekiler yesin. Söz bir tasmadır , onu sarf edenin boynuna takılır. Sabır acı kökleri, fakat çok tatlı meyveleri olan bir ağaçtır. Şans, verimli çalışmaya bağlıdır. Yedi derviş bir posta oturur da, iki hükümdar dünyaya sığamaz 96 Charles Bukowski Sözleri Manşet:*Zaman unutturmaz dostlarım sadece uyuşturur. Her şeye rağmen huzur vardı havada. Boş insanlarla içi dolu hayaller kuramazsınız. Aşk bir emre dönüştüğünde nefret hazza dönüşebilir. Sevmek belki bir şeydir ama sevildiğini bilmek çok şeydir. Size zamanını ayırmayan birine asla kendinizi harcatmayın. Hepimiz ölümü beklerken vakit öldürüyoruz sadece. Beni sizi anlamak zorunda bırakmayın. Daha önemli işlerim var. Üzülme evlat kaybettim sandıkların kurtulduklarındır belki. Yorma kendini bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin. Yalnız olmak yanlış yerde ve yanlış bir kalpte olmaktan iyidir. Anlatacak çok şeyim olsa da emin değilim anlaşılmak istendiğimden. Bazıları hiç delirmez. Ne korkunç hayat sürüyorlardır kim bilir. Kuşkusuz ki en büyük ön yargı etrafımızdaki herkesi insan sanmamızdır. Cinsel ilişki şarkı söylerken ölümün kıçına tekmeye basmaktır. Cesur insanın hayal gücü kısıtlıdır. Korkaklık kötü beslenmenin bir sonucudur. Ağzından bal damlayan arının bile kıçında iğne var. Ne güveni? Acı hissetmemek duyguların kesintisi demektir her çoşku şeytanla pazarlıktır. En büyük acı başkaları ile paylaşmaya cesaret edemediğin acıdır. Tünele girdiğinizde dikkat edin dostlarım umut sandığınız ışık tren farı olabilir. Bir metropol gazetesi kötü haber yazmadan önce kendi nabzını ölçer. Unutmayın dostlarım Daha çok seven taraf kaybetmeye daha yakın taraf olur hep. Aşk ne zaman biter biliyor musun? Bitti dediğinde yüreğin acımıyorsa. Sevmeyi falan değil yalnızlığı öğren! Çünkü en çok ona ihtiyacın olacak. Başkalarını benim hakkımda ne düşündüğünü önemseyerek ömrümü on yıl uzattım. Hayat öyle bir şeydir ki doğarken neden ağladığını yaşarken fark ettirir. Dostumsan yanımda düşmanımsan karşımda ol. Ortada bir yerde isen Benden uzak ol. İnsan geçmişin hasretçisi geleceğin özlemcisi yaşadığı anın şikayetçisidir. Bu dünyada öyle büyük bir yalnızlık var ki akreple yelkovanın ağır hareketinde görebilirsiniz. Kadınlara yalan söylemekten çekinmeyin. Yeter ki kendileri için söylendiğini bilsinler. Fahişe verdiğinden fazlasını alan kadındır. Verdiğinden fazlasını alan erkeğe ise iş adamı denir. Anladım ki hayatında birinin olmaması değil birinin hayatında olamamakmış yalnızlık. Saklanabileceğim saklanıp hiçbir şey yapmak zorunda kalmayacağım bir yer istiyorum Egemenlik gerçekten milletin olduğunda hükümetlere gerek kalmayacak o zamana kadar boku yedik Afrika’ya ilaç göndermeye karar vermiştik fakat hepsinin üzerinde tok karnına yazıyordu Yeterince dürüstsen fazlasıyla aşık ve gerçekten seviyorsan Hazırsın demektir artık mutsuz olabilirsin. İnsanlardan nefret etmiyorum sadece onlar etrafımda olmadığında daha iyi hissediyorum. Aslında hiç kaybetmedim sadece sistemin istedikleri kazandı. Meteliksiz olabilirim ama niteliksiz değilim. İnsanların senin hakkında ne düşündüklerini önemsemeyerek ömrünü uzatabilirsin mesela. Ben de küçük şeylerden mutlu olabilirim ama bu kadar bokun arasında o küçük şeyleri çıkarmaya üşeniyorum. Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim içerisinde Seni hiçbir zaman unutmayacağımı da barındırır. Benim hayatım benim seçimlerim benim hatalarım benim sorunlarım benim yalnızlığım Yani özetle sizi ilgilendirmez. Bir kaplanı yakalayıp kafese koyabilirsiniz ama onu kırdığınızdan asla emin olamazsınız. İnsanlar daha kolaydır. Sırtından vurana kızma ona güvenip arkanı dönen sensin. Arkandan konuşana da darılma onu insan yerine koyan yine sensin. Bu kadar iyi niyetli olmayın Çünkü en yakın bildiğiniz vefasız çıkabilir ve sizi düşmanlarınız değil de dostlarınız yıkabilir. Hep kalıplara uymayı reddettim. Geldiğim nokta şu Diğerlerinden daha mutsuz bi o kadar umutsuz ama kafam hepsinden daha güzel. Basit erkek bütün bayanlara güzelsin demeyi tercih eder. Basit kadın buna inanır zor kadın güler ve geçer. Hayat devam eder. Bir çiçeğin büyümesi bizi ne kadar kederlendiriyorsa ölüm de o kadar kederlendirmeli. Korkunç olan ölüm değil yaşanan ya da yaşanamayan hayatlardır. Yüzde yüz insan yoktur aslında. Hepimizin başkalarının farkında olup bizim farkında olmadığımız deli ve çirkin bir yani vardır. Gülmenin moda olduğu bir devirde ağlıyorum. Genç olmanın moda olduğu bir devirde yaşlıyım. Ne zaman en sevdikleriniz yanıltır sizi ne zaman düşürür herkes maskesini ne zaman yalnızlık gücünü keşfedersiniz o zaman başlarsınız yaşamaya. 94 Yaşar Kemal Sözleri İnsan bir kere birine geç kalır ve bir daha hiç kimse için acele etmez. İnsan düşleri öldüğü gün ölür. İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır. Demir olsam çürürdüm toprak oldum da dayandım. Açlıktan ölümü izlemek acıların en büyüğü. İnsan evrende gövdesi kadar değil yüreği kadar yer kaplar. Düşünmek en küçük anlamda var olmak demektir. Dağlar insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır. O iyi insanlar o güzel atlara bindiler ve çekip gittiler.Demirin tuncuna insanın ***ine kaldık. Zulmün artsın ki çabuk zeval bulasın. Anadolu da zalimler için böyle derler. Çekemeyenlere bakma fikirler hep ayrı olur. Hiç bir aşkı sözle yıkma söz yarası ağır olur. İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var bir ince yerleri İşte oraya değmemeli. Yalnız duyan yaşar sözü derler ki doğrudur Yalnız duyan çeker derim en doğru söz budur. Sen aleviyle yakan bir güneş ki şahane. Ben ışığa ulaşmaya çalışan bir pervane. Bir toplum hoşgörüsü kadar güçlü sağlam haklıdır. Zulmü kadar zalim zayıftır. lrkçılık ise en korkunç hastalıktır. Türküler tıpkı kırk bin yıl su altında kalmış yıkanmış cilalanmış çakıl taşı gibidir. O insana güvenmeyen bu insana güvenmeyen her insanda bir kötülük gören insanı insan saymayan insan değil ***tir yavrum. Konuşan insan öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmayıp ta içine gömüldü müydü sonu felakettir. Dünyanın ucunda bir gül açılmış efil efil esen yele merhaba. Karanlığın sonu bir ulu şafak sarp kayadan geçen yele merhaba. Kendimi bildim bileli zulüm görenlerle hakkı yenenlerle sömürülenlerle acı çekenlerle yoksullarla birlikteyim. Bir dil bulacağız her şeye varan Bir şeyleri anlatabilen Böyle dilsiz böyle düşmanca böyle bölük pörçük dolaşmayacağız bu dünyada. Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir bir çiçeğin bile yok olmasını dünya için büyük bir kayıp sayarım. Gülümse bitsin karanlık Gülümse Gülümse güller açsın yüzünde Gülümsemenle yayılsın ışık Dünyayı ısıtmasan da güneş gibi. Dünyanın kötülüklerine baş kaldır bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne de olabilir. Kendi iyiliğine de baş kaldır. Dünya on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır. Bir çiçeğin koparılması bir rengin bir kokunun yok olmasıdır.*Tek dile tek renge kalmış bir dünya hapı yutmuştur. Bizi düşünmeye alıştırmamışlar. Üstelik de düşünmeyelim diye ellerinden geleni yapmışlar. Düşünmeye çalışanları da hep öldürmüşler Küreselleşme tek tip insan yetiştiriyor bugün. Oysa dünya on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır. İstanbul’un tarihi yazılırsa kuş satıcılarından mutlaka bahsedilmesi gerekir onlar olmadan İstanbul’un tarihi çok yavan olur. Eğer bir insanda azıcık insanlık varsa yalan söylemez. Dedikodu yapmaz. 95 William Shakespeare Sözleri Allah size bir yüz vermiş bir tane de siz eklemeyin. İhanete uğramanın acısını yalnız hainler bilir. Erkeklere sevgilerini sık söyleyen kadınlar en az seven kadınlardır. Değerli adam için şeref hayattan çok daha ağır basar. Kaçınılmaz felaketler karşısında sızlanmak gülmek kadar aptalcadır. Yiğitlik intikam kazanmakta değil tahammül göstermektedir. Geçmiş felakete üzülmek yenisini davet etmenin yoludur. En zoru da insanın kendi kendini teselli etmek zorunda kalmasıdır. Korkaklar bin kez ölür daha ölmeden gözü pekler ise bir kez tadarlar ölümü. Buz kadar lekesiz kar kadar temiz olsan bile iftiradan kurtulamazsın. Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı. Kendi başına iyi veya kötü bir şey yoktur bunu düşüncelerimiz yapar. Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz. Beklemek cehennemdir ama beklerim seni iyi kötü demeden suçlamadan Öyle körkütük bir köledir ki sevda seni kötü göremez bin kötülük yapsan da Sözlerin uçuyor havaya ama düşüncen yerde. Öz olmayınca söz yükselmiyor göklere. Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk aşk değildir. Aşk gözle değil ruhla görülür. Kimileri seviyorum der çünkü ezberlemiştir kimileri diyemez çünkü gerçekten sevmiştir. Kadınlar güller gibidir bir defa açıldılar mı yaprakları hemen dökülmeye başlar. Sen mi güzelsin yoksa beklemek mi? Şansın bile yok tabi ki beklemek. Ama yalnızca seni. Göründükleri gibi olmalı insanlar. Eğer değillerse hiç görünmesinler daha iyi. Benim sevgim böyledir. Varlığım senin hepten her suçu üstlenirim yeter ki haklı çık sen… Bazıları büyük doğar bazıları büyüklüğü kazanır bazılarına da büyüklük yakıştırılır. Vazgeçtim dünyamdan. Dünyamdan geçtim ama seni yalnız koymak var. O koyuyor adama. Şeytan bir günah işleteceği zaman işe bu günahı kutsallık zırhına sarmakla başlar. Sevgilim doğruyu söylediğine yemin ederse ona inanırım. Yalan söylediğini bildiğim halde. İyimser yaranın üstünde artık kabuk kötümser ise kabuğun altında yine yara görür. Peşine düşülen kadın bir melek görünür erkeğin gözüne elde edilmeye görsün şeytan kesilir. Dilenciler ölürken kuyruklu yıldız görünmez büyüklerin ölümü tutuşturur gökleri bile. Bir insana yaraşan her şeyi yapmayı göze alırım ama daha fazlasını göze almak insanlık değildir. Ah! Bu kadar okudum bu kadar öykü ya da destan duydum aşkın yolu asla düz gitmiyor. Unut gitsin adımı arkamdan da ağlama gözyaşınla da eğlenir onu da alıp satar bu dünya. Düşüncelerin neyse hayatın da odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir. Şimdi acı gibi görünen tüm acılar o zaman seni kaybetmenin yanında çıkacak acı olmaktan. Seveceksen ölçülü sev ki sevgin uzun sürsün çok hızlı giden de çok yavaş giden gibi geç varır hedefe. Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta. Soyulduğu halde gülen adam hırsızdan bir şey çalmış demektir boş yere üzülen ise kendi kendini soyar. Uzun ömürlü bir ilişkinin sırrı sadece aranan kişiyi bulmak değil aynı zamanda aranan kişi olmaktır. Seni öyle seviyorum ki eğer o gün beni düşünmek seni üzecekse o tatlı düşüncende unutulup gideyim daha iyi. İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar iyilikler çok zaman kemikleriyle beraber gömülür. Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musun Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler yaralar Ne zaman sana açılacak olsam seni yalnız bulamıyorum. Şans bu ya seni yalnız bulduğumda kendimi bulamıyorum. Dünü ya da bugünü değil anı yaşamalı. Çünkü şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz. Yarına kalacaksa eğer bugün olmaz. Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış erken bırakmışsın ne çıkar ne olacaksa olsun. Birçok defa nimetin kadrini bilmeyiz ama kaybedince sahip olduğumuzda takdir edemediğimiz değeri anlarız. Nasıl at üzerindeki zengin koşumların farkına varmazsa insan da yaşadığı nimetlerin öyle farkına varmaz. Bu ayrılmamız hem kalış hem gidiştir ikimiz için sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle. Erkekler mi daha akıllıdır kadınlar mı? Elbette ki kadınlar. Çünkü güzel diye hiçbir kadın askıntı olmaz bir erkeğe. Kendini boşuna harcamış olur insan dilediğine ulaşıp da sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi yıkmakla kazandığın yapmacık bir mutluluksa. Gözü dönmüş talihin sapanına oklarına için için kapanmak mı daha soylu yoksa bir dertler denizine karşı silaha sarılıp son vermek mi onlara? İyi veya kötü insan yoktur. İnsanlar iyi veya kötü olmayı düşünceleriyle belirlerler. Neyi düşünüyorsak oyuzdur. Kişinin düşüncesi düşünün rengine boyanmıştır. hayat terazimizin zevk kefesiyle denkleşecek akıl ve muhakeme kefesi olmasaydı kanımızdaki azgınlık tabiatımızdaki kötülük bize en olmayacak işler yaptırırdı. Yaşam gezinen bir gölgeden ibaret zavallı bir komedyen bağıra çağıra saatini doldurur sahnede ve bir daha duyulmaz olur sesi bir ahmağın Hayat anlatılan bir masaldır anlatılan avazı çıktığınca hiddetli ve hiçbir anlamı olmayan. Kim tutabilir ki ateşi İnsanlar kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor. Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için. İnsanlar Konuşmaktan korkuyor eleştirilmekten korktuğu için. Yaslanmaktan korkuyor gençliğin kıymetini bilmediği için. İnsanlar Unutulmaktan korkuyor dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için. Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun rüzgârı sevdiğini söylüyorsun rüzgâr çıkınca pencereni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun. Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin. Sadece kendiniz için yaşayın ve konuşmadan önce dinleyin yazmadan önce düşünün harcamadan önce kazanın dua etmeden önce bağışlayın incitmeden önce hissedin nefret etmeden önce sevin vazgeçmeden önce çabalayın ölmeden önce yaşayın. Hayat budur Onu hissedip yaşayın ve ondan hoşnut olun.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Nelson Mandela Sözleri
Hayattaki en büyük zafer hiçbir zaman düşmemekte değil her düştüğünde ayağa kalkmakta yatar. Mücadele benim hayatımdır. Çoğu zaman bizi korkutan ışık değil içimizdeki karanlıktır. Din dünyadaki en önemli kuvvetlerden biridir. Yoksulluğu bitirmek hayır işi değildir. Bir adalettir. Eğer içinizdeki ışığı dışarı çıkarabilirseniz çevrenizdekiler bunu görecektir Ben komünist değilim ama bizi onlardan başka da anlayan olmadı Hayatta karşılaşacağınız zorluklar bazen sadece mola vermeniz için başınıza gelir. Bir lider bir çoban gibidir. Sürüsünü uçuruma doğru yürütmemelidir. Gelecek için umut taşımak birilerine patronluk taslamaktan daha iyi bir örnek olmanızı sağlar. Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir. İnsanlar iyi veya kötü şeyler yaşayabilir. Ancak yaşadıklarının üstesinden gelmenizi sağlayan zamandır. Bir insanla iletişim kurmak istiyorsanız kendi bildiğiniz dili değil onun anladığı dili konuşmalısınız. Hiç kimse derisinin rengi dini ve düşünceleri sebebiyle dışlanamaz. Bu sebeplerden dolayı birine nefret beslememelisiniz En derin korkumuz yetersiz olmamızdır. Ve en derin korkumuz ölçüsüzce güçlü olmamız olmalıdır. Hayatta önemi olan sadece yaşamış olmak değildir. Başkalarının hayatlarında yarattığımız fark yaşadığımız hayatın değerini gösterir. İyi bir lider iki tarafa yakın olmak zorundadır Kibirli yüzeysel ve bilgisiz lider yönetimde başarısız olurlar. Özgür olmak sadece zincirleri kırmak değildir başkalarının özgürlüğünü artırmak ve başkalarının özgürlüğüne saygı duyacak şekilde yaşamaktır. Ben özgürlük için uzun bir yol yürüdüm ama hiç pes etmedim. Büyük bir tepeye tırmandıktan sonra fark ettim ki daha tırmanacak çok tepe var. Ben beyazların ve siyahların tahakkümüne karşı savaştım demokratik ve özgür toplum fikrini öğütledim bunu başarmak için yaşadım bunun için ölmeye hazırım. İnsanların nefreti öğrenmesi gerekir. onlara nefret öğretiliyorsa sevgi de öğretilebilir. sevgi insan kalbine nefrete kıyasla çok daha doğal gelir. 97 Bernard Shaw Sözleri Bize birkaç deli gerek şu akıllıların yol açtığı duruma bak. Bazı insanlar bazen insanlar. Köle gibi eğitilenler köle gibi yönetilebilirler ancak. Kendi dilini bilmeyen başka dil öğrenemez. Gözlerinden açlık okunan birine dinden söz edemem. Suskunluk aşağılamanın en iyi anlatım biçimidir. Yanlışlık fare deliğinden geçer doğruluk kapılardan sığmaz. Tecrübe insanların hatalarına verdikleri isimdir. İlk aşkımız biraz sersemlikle bir hayli meraktan ibarettir. Dürüst insan her zaman doğruyu söyler akıllı insan ise yalnız zamanında. Eğer yürüdüğün yolda engeller yoksa o yol seni bir yere götürmez. Gerçek şu özgürüm sağlıklıyım mutluyum ve patlıyorum sıkıntıdan! Benim şaka tarzım doğruyu söylemektir Para açlığı giderir mutsuzluğu değil yemek mideyi doyurur ruhu değil. Bilgi paraya benzer kazandıkça tutkuya dönüşür ancak bu iyi bir tutkudur. Hatalarla dolu bir hayat hiçbir şey yapmadan geçirilen bir hayattan daha onurludur. Akıllı adam aklını kullanır. Daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır. Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır keyif almayı değerli kılan. Kanat aç sen kalbim kanat aç engine. Aşkın bir yük oldu düşemedin dengine. Yaşlandığımız için oynamayı bırakmayız oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız. Hiçbir şey ayağınıza gelmez en azından iyi olan hiçbir şey. Her şeyi gidip kendiniz almanız gerekir. Beğenmediğiniz bir şeyi alkışlamak yalan söylemenin birçok çeşidinden biridir. Diş ağrısı çekenler dişleri sağlam olanları yoksulluk çekenler de parası çok olanları mutlu sanırlar. Ne istersen yapabilirim gibi geliyor bana çünkü istediğim hiçbir şey yok artık. Bazı insanlarla yüzleşmek zordur haksız çıkarsın. Çünkü onların galip gelecekleri ikinci bir yüzleri daha vardır. Savaşları kazanabilir kentleri zapt edebilirsiniz ama ulusları fethedemezsiniz. Attığınız tokada karşılık vermeyen kişiden sakının O hem sizi bağışlamaz hem de kendinizi bağışlamanıza olanak bırakmaz. Gelecekte doktorların hastalarına yazacakları reçete Müslümanların kıldığı namaz ve tuttuğu oruç olacaktır. İnsanların ölmesiyle yaşamın gülünçlüğü nasıl değişmezse insanların gülmesiyle de yaşamın ciddiliği değişmez. Bütün zekâmı yeteneğimi şöhretimi eserlerimi akşam eve zamanında gelip gelmeyeceğimi merak eden bir kadın için feda edebilirim! Sorun çaresizlik değil isteksizlik. İsteksiziz çünkü çocuklukta bize uygulanan ilk şey içimizdeki isteği öldürmektir. Bir kez kalp kırıldı mı geriye dönüş yoktur bunun. Hiçbir şeye aldırmaz olursunuz. Mutluluğun sonu huzurun başlangıcıdır bu. Dünyada iki tane trajedi vardır. Biri kalbinizdeki tutkuyu yitirmek diğeri ise kaybettiğiniz tutkuyu geri kazanmaktır. Korkaklarla yürüdüğüm yolda tek kalmaktan yoruldum. Kaplan adamı öldürmek isterse adı vahşilik adam kaplanı öldürmek isterse adı spor olur. İşleyebileceğiniz en büyük günah başkasından nefret etmek değil ona kayıtsız kalmaktır. İnsanlık dışı olmanın özü nefret değil kayıtsızlıktır. Bir kadın koca buluncaya kadar geleceği konusunda endişelidir. Bir erkek ise ancak bir kadınla evlendikten sonra geleceği konusunda endişelenmeye başlar. Gençken yaptığım on şeyin başarısız sonuçlandığını gördüm. Başarısızlık istemiyordum on kat çalıştım. problemin problem üzerine yığıldığı günde tüm problemleri kahve içme rahatlığında çözen Hz. Muhammed’e beşeriyetin çok ihtiyacı vardır. Gencim ben. Yaşamımda bir şeyler olmasını öylesine istiyorum ki. Hayatta saadeti yapan şeyler çok küçük parçalardır. Bir iyilik bir gülümseme tatlı bir bakış iyi bir dilek. mutlu olanlar küçük şeylerin huzuruna varmış olanlardır Çılgın mı doğmuştum yoksa fazla mı akıllıydım bilmiyorum benim dünyam yeryüzüne uygun değildi. İnsanlar her zaman koşulları suçlar. Ben koşullara inanmam dünyada yol alan kişiler ayağa kalkıp istedikleri koşulları arayan ve bulan insanlardır. 97 Platon Sözleri Bilirken susmak bilmezken söylemek kadar kötüdür. Sorgulanmayan bir hayat yaşanmaya değmez. Boş bir kafa şeytanın çalışma odasıdır. İyi görüp beğenen yani düzgün insan kanuna sarılır. Edebini kaybeden kimse kötülükten zevk alır. İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür. Bilginin elde edilmesi bizi iyiye ulaştıracaktır. Kendini yönetirsen dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin. Dost hem iyi görünen hem de iyi olan insandır. İnsana aklı kazandıracak olan şey yalnız ve yalnız edeptir. Kabilecilik ailecilik kanunsuzdur fayda sağlamaz. Nefsin hastalığı kendisinde ilahi siyaset adabının bulunmamasıdır. Cesaret tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır. Şehir halkı iyi olursa idarecileri de o kadar çok ilahi vasıfta olur. Kötülüklerin ilki ve en büyüğü haksızlıkların cezasız kalmasıdır. İşlerin doğru düzgün yürümesi için şehrin halkına edepli bir başkan lazımdır. Terbiyenin gâyesi insanlarda bulunan kabiliyetleri geliştirmektir. Kanun sahibinin en önemli vazifesi gayret gösterip edebi gerçekleştirmek ve yerleştirmektir. Gerçekten de bize verilmiş olan yüce unsur olan akıl kötüyü istemez ve mutlak iyidir. Bir hüküm bütün insanların aynı şekilde sarılması gereken şey değildir. Mesela ihtiyarın raksı gibi. Kendini idare etmesini bilmeyenler kendi yurttaşlarını yönetmek iddiasında bulunamazlar. İktidar iktidara düşkün olmayan ve iktidardan gelecek yararlara ihtiyacı bulunmayanlara verilmelidir. Devlet işleri devlet içinde idare edenlerle idare edilenlerin yönetime katılmasıyla gerçekleşir. Hak ve doğrulukla galip olan şahıs faziletli şahıs hak ve doğrulukla galip olan şehir de faziletli şehirdir. Kötülüğün yolu yakındır kolay ulaşılır ona. İyiliğin önüne ise alın teri ve vicdan koyulmuştur Beden terbiyesi ruhu eğitmek içindir. Bedenlerin doğrulup düzelmesi ruhun doğrulup düzelmesini sağlar. Devlet işleri içten gelen bir sevgi edep ve kâmil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş ve yok oluştur. Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz. Hayattaki gerçek trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır. İdareciler edepli olmadıkları zaman hem kendileri hem de idareleri altında bulunanların işleri bozulur. Bir takım insanlar felsefeyi gereksiz görüyorlar. Fakat felsefe İslam dinini ve düşünce dünyasını derinden etkilemiştir. Bilinen bir şey hakkında araştırma yapmak gereksiz bilinmeyen bir şey hakkında araştırma yapmak imkânsızdır. Sevginizi belli edin dertlerinizi samimi olduklarınızla paylaşın ulu orta yerlerde değil.* Gönül bağları kurun ki mutlu olmanız kuvvetlensin. Bilge insanlar konuşurlar çünkü söyleyecek bir şeyleri vardır. Aptal insanlar konuşurlar çünkü bir şey söylemek zorundadırlar. Adet ve kanunlar iyilik ile kabul edilmelidir. İyilik ve fayda bundadır. Baskı ve kölelik yolu ile kabul ettirilmesi ile doğacak zarar sayılamaz . Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir herkesin durumuna konumuna göre davranmaktır. Yani adalet eşitlik değildir Her şey de iyi kötü olabilir. Musikide iyi olan karakteri sağlamlaştıran insanı cömertliğe ve cesarete iyi ve faydalı ahlaka sevk eden musiki iyidir. Zor duruma düşecek olsanız dahi dürüstlükten hakikatten ve doğrudan vazgeçmeyin. Güzel adetler kullanıldığı ölçüde pekişir sağlamlaşır. Şayet ihmal edilirse silinip gider. kolunuz kangren oldu ise kolun kesilmesi kötü değildir kol kesilmediği takdirde hastalık yayılır ve ölüme neden olur yani büyük bir kötülüğe. Çoğu insanlar her şeye çabuk inanıp güvenirler ve güvenip inandıkları şeylerden çabucak vazgeçebilirler. Bazı insanlar bazı şeylere belli bir sürede inanıp güvenirler ve bu onların hayatı olur. Bir insan hiç inanmasa da dürüst bir mizacı varsa kötülükten nefret eder yanlışa karşı olan nefretleri onları yanlıştan uzaklaştırır haksızlıktan kaçınırlar ve namuslu yaşarlar. Oğullarım büyüdüğünde dostlarımın cezalandırmasını istiyorum eğer servet veya herhangi bir şeyi erdemden daha çok önemserlerse hiçbir şey değilken bir şeymiş gibi davranırlarsa hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun erdem olmayınca elde edeceğiniz her şeyde utanç ve kötülük vardır. Edep devlet başkanları ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince bunu neticesi olarak iyilikler çoğalır iyi görülüp beğenilir halk da bunların gerçek olduğuna inanır ve iyilikte birleşir. İşte istenen istikamet budur. Sunay Akın Sözleri Bazen dünyanın en zor mesleğidir kendi duygularına tercüman olmak. İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz. Ben seni sen kendini. Senin küle çevirdiğin kalbe bir başkası üfleyip yeniden hayat verir. Laf ebeliği yapma sevgili çünkü ebe de sensin sobe de. Kızmıyorum artık hayata! Bakıyorum seçiyorum gülüyorum geçiyorum. Kim bilir belki yaralarımızı üflerken öğrendik ıslık çalmasını. Çay bardağına bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalamam gözlerine. Halt etmiş Türkçe öğretmenleri en uzun fiil beklemektir çünkü. Yokluğunun iki yakasını bir araya getirip varlığını ilikler misin ömrüme? Ne yani papatyada bir yaprak daha olsaydı beni sevecek miydi? Bir gün diyorum. Bir gün gelecek ve uyanınca ilk aklıma gelen sen olmayacaksın. Oyuncak ve insan kalbi çok benzer birbirine. Bazen tamiri olmaz ikisinin de. Elinden geleni yaptıktan sonra sıra ayağından geleni yapmakta gitmek gibi mesela İki rayı gibiyiz bir tren yolunun. Yakın olması neyi değiştirir son istasyonun Yoksul bir çocuk görsem yağmur altında üşüyen köprü olmak geçer hiç değilse içimden. Ne zaman sıkıca tutsam aşkı yüreğimle annem dürter usulca hadi uyan diye İtiraf etmeliyim ki Seninle her şey güzeldi ama itiraf etmek gerek ki sensiz daha da güzel. Sevgiyi hak edene değil de muhtaçmış gibi görünene verdiğimiz müddetçe üzülen hep biz olacağız. Herkes bir üçgenin iç açıları toplamını bilir de kimse bir insanın iç acıları toplamını bilmez. Beni senin gibi bir de annem terk etmişti ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur. Doktora gittim geçende kalbimde sen varmışsın. Ve bu arada röntgende çok tatlı çıkmışsın. Sevmek hayal kurmak kadar kolay. Peki ya unutmak kurduğun hayallerin gerçekleşmesi kadar zor. Artık ne sıradaki parça sen ol ne de bana gel Bence sen biraz dürüst ol ve önce kendine gel. Tıpkı sevilmeyen bir öğretmen gibiydi kalbim. Parmak kaldıranlara inat hep dersten anlamayanları seçti. Ne garip şey şu mutluluk! Gitti mi gider çağırsan gelmez gelse de kalmaz kalsa bile yetmez. Tenine dokunabilmek mi? Haşa! Gözüm göz menziline girsin yeter! Hadi düş düşlerime tutmayana aşk olsun. Aramıyorum. Ne bebeklik ne çocukluk günlerimi neden arayayım? O günlerde sen yoktun ki. Bazen başını alıp gidebilecek kadar cesur ve bazen kalıp her şeye göz yumacak kadar yürekli olabilmeli insan. Sevgi Sevdiğin kişinin mutlu olduğunu gördükçe O’nun mutluluğu ile mutlu olabilme sanatıdır. Gelir gibi yapıp köşeden U dönüşü yapıyor mutluluk.*Bir türlü mutlu olamadık bizde ama hala umutluyuz. Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki çayı bile 2 şekerli içerim birlikte erisinler diye. Aşk sakızdan çıkan sözler kadar basit olmaya devam ettikçe insanlarda onu çiğneyip tükürmeye devam edecekler Belki aradığını bulamamış olabilirsin bende ama unutma ki bende bulduğunu bulamayacaksın hiç kimsede. Ne iş yaparsın sen dedi Hamalım ben dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim. İki pencere açık kalınca cereyan iki yürek açık olunca aşk olur ama sonuç değişmez İkisinin de sonunda üşütürsün. Ne kadar gidişine ses etmesem de bir başkasının senin içini ısıtacağını bilmek benim hep içimi üşütecek. Nasıl sevmezsin eşitliği yürürken düşen çoraplarını aynı hizaya getirmek için annen değil miydi önünde diz çöken. Hayat işte. Uykun gelsin diye hayaline giren koyunları uykun kaçsın diye hayatına giren öküzleri sayarsın. Kimse bilsin istemiyorum kalbimin kırıldığını. İşte bu yüzden herkesten gizlerim yüzüm gülerken içimin ağladığını. Tüm gücünle sevme sevgisinden emin olmadığın kişiyi. Ve unutma bugün seni terk eden dün uğruna ölecekti! Biliyorum yarınlarım dünden farksız. Hayat mı bana küstü ben mi ona küstüm hatırlamıyorum ama şu aralar fena dargınız. inceldiği yerden kopmasına izin vermezsen gün gelir en sağlam yerinden kopar. Canın yanar canını yakar. Çocuk değilim artık büyüdüm. Biraz yorgun biraz kırgınım yine de. Yeter artık! Giden yolunu kalan yerini bilsin sadece. Yüreğim ıslaktır benim kuytularda ağlamaktan ve hafif uçuktur rengi kurusun diye kaç kez güneşe asılmaktan. İlk önce konuşmaktan korkarsın sevdiğinle Sonra ona aşık olmaktan. Bunlar neyse de en son kaybetmekten korkarsın işte. Sevmek yürek ister değil her yürek sevmek ister. Sadece sevdiğine sonuna kadar sahip çıkabilmek cesaret ister. Tam da unutmuşken gittiğini artık acıtmıyorken yokluğun en içten kahkahalarımın arasında aklıma gelmek zorunda mısın? Üzülmüyorum. Beni sevmeyeni ben de sevmem. O bensizliği göze aldıysa zaten ben onsuzluktan bir şey kaybetmem. Üzülmüyorum! Çünkü hayat yeni bir şey öğretti bana Hiç gitmeyecekmiş gibi sevenler hiç sevmemiş gibi gidenlermiş aslında. Hep denir ya ben arkandayım sırtın yere gelmez diye… Ben almayayım yüzüm yere geleceğine sırtım yere gelsin. Bunca kalp kırıklarına rağmen küçüklüğümde yaptığım gibi rüzgârı arkama alıp bağırmak istiyorum hayata Acımadı ki! 90 -60 -90 ‘ı herkes bilir. Elbette ki vücut ölçüleri. Ama birde 200 -70 -60 var. Unutmayın bu da tabut ölçüleri. Ortak yönümüz çoktu bizim. Birbirimiz için yaratılmıştık sanki. Aynıydı düşüncelerimiz Ben seni düşünürdüm sen kendini. Üzülme gitti diye bu yılın modası böyle! 3 gün sever sonra bezer senin aradığın Aslı ile Kerem 21. Yüzyılda ne gezer. Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar. Sorun atlı karıncalar değil arkamdan dönüp duran dönme dolaplar. Özlemin tarifi yok. Kim ne demişse sebebi çaresizlik. Yanımdayken bile sana doyamazken nasıl anlatılır ki sensizlik. Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam yeri gelir susarım ama bir gün öyle bir giderim ki kaybedeceğim hiçbir şey olmaz! Sevgilim kızma sakın ve lütfen yanlış anlama kırmızı rujunu sürünce paramın yetmediği elma şekerleri geliyor aklıma. İki çocuk rahatlıkla oturduğumuz kapının eşiğine kendi başıma zor sığıyorum bugün. Büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne? Aşk bir bakıma sobaya dokunmak gibidir. Bir defa yanarsın izi kalır. Sonra bir daha dokunmazsın sadece yanına yaklaşırsın. Dün bir şarkı çıktı radyoda yarısına ben eşlik ettim yarısına gözlerim. Söylemek çok acıtıyor ama ben seni çok özledim Eğer aşk nasıl biteceği bilinmeyen yarım yamalak bir cümleyse hayatında Uzatmaya gerek yok noktayı koyup bitirmeli aslında. Üzülmüyorum. Bir gün diner elbet gönlümdeki derin sızı. Hep hayırsız değil ya bu insanlar bir gün beni de bulur hayırlısı. Söylediğin her yalandan sonra keşke hep çocuk kalsaydım deme. Çünkü söylediğin her yalanda yeterince küçüldün zaten gözümde. Hani bir kelebek yakalarsın bakmak istersin… Ama elini açsan kaçacak sımsıkı tutsan ölecek. İşte böyle bir şey seni sevmek. Son karesi gibi Red Kit’in batan güneşe doğru sürerken atımı gitme kal demeni bekliyordum ama yalnızca rüzgâr çekiştiriyor atkımı! İnsan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar yapabilir diyorlar. Sanki inanmaktan daha muhteşem bir hata yapılabilirmiş gibi. Büyüdüm artık. Anladım ki masallardaki kadar masum değilmiş hiç kimse. Kalbini istemiştim bi tek. Tek hayalimdi iki kaşın ortasına öpücük kondurup helalimsin demek. Sigaraya ilk başladığında saklarsın ya hani. Ta ki ailen görene kadar. Ben de aşka öyle sakladım kendimi ta ki seni görene kadar. Giydikçe açılır diyen tezgâhtar uzadıkça şekil alır diyen kuaför ve zamanla unutursun diyen arkadaş bunların hepsi aynı örgüte üye. Elden düşme sevdalar değil istediğim. Yüreğinin sahibi olmalıyım ya da hiçbir şeyin. Yüreğinin sahibi değilsem önemi yok bir şeyin. Her gece yatmadan okuduğum bir kitap olmanı isterdim. Kırardım ışıkları söndürmeden yarım kalan sayfanın ucunu ki sen buna kırışıyor bense yaşlanıyorum derdin. Bir bavul dolusu cümle var defterimde. Yara bandı tutmayacak kadar derin sen yollarına 29 harfle acı döşeyen birine yara değil de yar diyebilir misin? Bazen susmak gerekiyormuş bazen bomboş bakmak hayatın yalanlarına. Anlamaya çalışmak saçmalık! Anlamadan yaşamak gerekiyormuş. Ama bazen! Unutmak gerekiyormuş unutulma pahasına. Zaman değilmiş gideni getiren aslında zamanmış var olanı götüren. Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim ne de iyileştirebildim bir yaramı. karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna. Sigmund Freud Sözleri İnsanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında değiştiğinizi söylerler. Anatomi kaderdir. Rüyalar bilinçaltına giden kral yoludur. Aşık insan delidir. Yaşamın amacı ölümdür. Gençlerin aklı erse yaşlıların gücü yetse. Zayıflıklarımız gücümüzdür. Zihin bir buzdağı gibidir. Yalnızca yedide biri suyun üzerinde görülebilir . İnsan sevince acıya karşı savunmasız kalır. Beklemesini bilen bir insanın hiç bir şeyden taviz vermesine gerek yoktur. Evrendeki en büyük gösteri, sen aklını keşfettiğin an başlar Sevildiğinden emin olunca insan ne kadar da cüretkâr oluyor. İnsan sanılandan çok daha ahlaklıdır ve hayal edilemeyecek derecede ahlaksızdır. Bayağı ilerleme var. Ortaçağda olsak beni yakarlardı. Bugün sadece kitaplarımı yakıyorlar. Uygarlık ilk defa bir insanın öfkelenince taş atmak yerine laf atmasıyla başlamıştır. Garip değil mi? Hatıralar mutluluk vericidir ama bazen hatırlamak intihar sebebin bile olabilir. Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirirseniz ilk vazgeçeceği insan siz olursunuz. Herkes doğru insanı bulmak ister yanılmamak için. Oysa kimse uğraşmaz doğru insan olmak için. Yüzüne gülecek kadar dost sandığın kişiler aslında arkandan konuşacak kadar yüzsüzler. Düşünebilen herkesin insan olması insan olan herkesin düşünebildiği manasına gelmiyor. Ne yazık ki. Bireyin özgürlüğü uygarlığın getirisi değildir. Uygarlık yokken özgürlük çok daha fazlaydı. Özgürlük insana bir armağan değildir. Hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdür. Amerika dünya tarihinin en büyük deneyidir. Ama korkarım başarılı bir deney olamayacak. Birinin yalan söylemesine kızmam da yalan söylerken yakalanacak kadar salak olan birinin beni kandırmaya çalışmasına kızarım. Hiç cevaplanmamış o büyük soru ki otuz yıldır insan ruhunu incelememe rağmen cevaplayamadım şudur Kadınlar ne ister? Özür dilemek senin haksız olduğun karşı tarafın haklı olduğu manasına gelmez. Verdiğin değerin egondan yüksek olduğunu ifade eder. Birine duyduğunuz sevgi ve sinir doğru orantılıdır. En çok sevdiğiniz insana, herkesten çok sinirlenirsiniz. Çocuklar tümüyle egoist varlıklardır. İhtiyaçlarını çok yoğun biçimde hisseder ve karşılamak için acımasızca mücadele ederler. Aslında her normal insan ancak ortalama olarak normaldir. Egosunun bu ya da şu kısmı az ya da çok derecede deliye eşdeğer durumdadır Şairler ve filozoflar bilinçdışını benden önce keşfettiler. Benim bulduğum bilinçaltını incelemeye yarayan bilimsel yöntemlerdir. Mutluluk dediğimiz şey yoğun bir şekilde bastırılmış ve engellenmiş olan ihtiyaçların kısa süreliğine tatmin edilmesinden başka bir şey değildir. İnsanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu korkar. Henüz yanıtlamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var kadın ne ister? Bir insanı unutabilirsin bir insanın sana neler yaptığını da unutabilirsin ama o insanın sana ne hissettirdiğini asla unutamazsın. Güçsüz olduğumuz noktayı kabullenerek kendimizi güçlü kılabiliriz. umutlarımız hayatın bir gerçeğidir. Bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. Bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği bir şey mutlaka vardır Ruhunun derinliklerine in ve ilk önce kendini tanı. Bunu yaptıktan sonra, bu hastalığa neden yakalandığını anlayacak ve belki de bir daha hastalanmayacaksın. İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde ne yazık ki çok geçtir. İnsanların tecrübe dediği şey budur Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana tecrübeli denir. Köpekler arkadaşlarını sever düşmanlarını ısırırlar. İnsanlar ise tamamen farklıdır saf ve karşılıksız sevgiyi beceremezler sevgi ve nefreti karıştırıp dururlar. Charlie Chaplin Sözleri Kahkahasız geçen bir gün harcanmış bir gündür. Aşağı bakıyorsanız asla gökkuşağı bulamazsınız. Din dil ulus ayrımcılığı olmayan yeni bir dünya yaratalım Benim hayatımdaki en büyük düşman zamandır. Şu zalim dünyada hiçbir şey kalıcı değildir dertlerimiz bile. Gülüşlerim acılarımı örtmeye çalışan ağır işçilerdir. Gün sonunda yapmadıklarınla değil yaptıklarınla yargılanırsın. Hayat uzak çekimde komedi yakın planda trajedidir. Bir kişiyi öldürürsen katil milyonlarca kişiyi öldürürsen kahramansın. Bir adamın gerçek karakteri sarhoşken ortaya çıkar. İnsancıl değerlerimizi koruyamazsak hayat korkunç olur hep yitiririz. Zaman en iyi yazardır. Her zaman mükemmel sonu yazar. Karşındaki akıllıyı mı oynuyor? Sen aptalı oyna. Sonra hakiki aptalı keyifle seyret. Ayna benim en iyi arkadaşımdır. Çünkü ben ağladığında o asla gülmez. Hayatın bize çizdiği yol özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir ama biz bu yolu yitirdik. Yağmurda yürümeyi sevmişimdir hep kimse ağladığımı göremiyor diye. her şey için sadece sevgi yeterlidir. Beni anladıkları için seni anlamadıkları için alkışlıyorlar. Albert Einstein’a söylediği söz. Benim acım birinin gülüşüne sebep olabilir. Ama benim gülüşüm asla birinin acısına sebep olmamalı. Neden olmasın? Ne de olsa kendi malı. Ölmeden önce Tanrı ruhunu affetsin diyen papaza cevabı. Dünya herkese yetecek büyüklükte. başkasının yerini kapmaktansa çalışarak gerçek yerinizi bulunuz. Güldürmek mesele değil ki onu soytarılarda yapıyor. Gözlerinin içini güldürebiliyor mu? Ondan haber ver. İnsanlar ölmeyi bildikleri sürece özgürlük yok olmayacaktır. Hayatta beni mutsuz edebilecek en büyük şey lükse alışmaktır. Çok düşünüyoruz ama az hissediyoruz. Makineleşmeden çok insanlığa zekâdan çok iyilik ve anlayışa gereksinmemiz var. Hırs insanların ruhunu zehirledi dünyayı bir nefret çemberine aldı. Hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve savaşların içine sürükledi. Konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir ve dünya Amerika’dan ibaret değil. Hızımızı artırdık ama bunun tutsağı olduk.*Bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı. Edindiğimiz bilgiler bizi çıkarcı yaptı zekâmızı da acımasız. Siz insanlar güçlüsünüz. Makineleri yapacak güç sizdedir. Bu hayatı olağanüstü bir mutluluk serüvenine çevirecek olan yine sizlersiniz. insanlar sizile alay etmek için her zaman bir eksiğinizi bulacak ve kimse sizi olduğunuz gibi kabul etmeye yanaşmayacaktır. doğru bildiğiniz şekilde yaşayın ve kalbinizin sizi yönlendirdiği yere gidin. Hayat provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir. Bu alkışı olmayan tiyatro perdesi kapanmadan gülün şarkı söyleyin dans edin aşık olun. Hayatınızın her anını değerlendirin. Makineleşmeyle geliştirdiğimiz hızın içine sıkışıp kaldık. Bereket bizi terk etti. Bilgimiz bizi alaycı kıldı. Aklımız ise anlaşılmaz ve kaba. Çok düşünüp az hissettik. Teknolojiden çok insanlığa zekâdan çok nezakete ihtiyacımız yok mu? Aşık Veysel Şatıroğlu Sözleri Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa. Cahil insan gül ise de koklama. Şu geniş Dünya’ya sığmayan gönül bir odaya kapandı kaldı. Dünyaya gelmemde maksat ne idi Bir sadık dost. Taş olsam yandım idi. Toprak oldum da dayandım. Anlatamam derdimi dertsiz insana Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez. Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı. Ben babamı sen ustanı unutma. Sen bilmezssin. O bilmez. Hiç kimse bilmez bilemez. Hatta Ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir. Seversin alırsın karın olur. Seversin alamazsın kara sevdalın olur. Benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında.*Çay var içersen ben var seversen yol var gidersen. Veysel gönülden ayrılmaz. Kahi bilir kahi bilmez. Yalan dünya yarsız olmaz. İster saçı sırma gönül. Bu alemi gören sensin. Yok gözünde perde senin. Haksıza yol veren sensin. Yok mu suçun burada senin… Sensin derdine düştüğüm. Hayal oldu konuştuğum. Her gün yediğim içtiğim. İçerimde ağu benim. Ademi sürdün bakmadın. Cennette de bırakmadın. Şeytanı niçin yakmadın? Cehennemin var da senin. Ne varise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben açmıyım. Çalıştım kadehim dolduramadım. Kimseye halimi bildiremedim. Gönlümün arzusunu aldıramadım. Dileğim hekime deyvermediler. Bu dünyanın meyvesini. Yesem amma yesem amma. Arasam bulsam hasını. Yesem amma yesem amma. Aldanma cahilin kuru lafına kültürsüz insanın kulu yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına arzusu hedefi yolu yalandır. Gam leskesi saf saf oldu. Hep sözlerim boş laf oldu. Senin yolunda mahv oldu. Gençliğimin çağı benim. Seyrettim âlemi dünya dar dedim. Ay dünya arası sanki bir adım. Denizi karayı ölçtüm aradım. Adalar içinde var belli değil Avrupa Asya ayrı bir kıta. Bir yıllık yol idi deveye ata. Uçaklar sığdırdı beş on saata. Daha neler çıkar dur belli değil Sevgisi içimde yaşayıp duran.*Nazlı güzellerin şirin İstanbul. Hayali kafamda hükümdar süren. Görmez gözlerime görün İstanbul. Karadeniz gibi kükrer coşarsa. Dalgası gelince yaman aşıklar. Hırs gelip de ayranlığı şişerse. Kaybeder irade dümen aşıklar. Ay geçer yıl geçer uzarsa ara giyin kara libas yaslan duvara yanından göğsünden açılır yara yâr gelmezse yaraların elletme. İtimat edersen benim sözüme gel birlik kavline girelim kardaş birlik çok tatlıdır benzer üzüme içip şerbetini duralım kardaş. Bir güzelin mecnunuyum ezelden. Veremem telkini gelmiyor elden. Yandım ateşine can u gönülden. Görmesem günlerim uzar yıl gibi. Dert ile mihnete dalmayan aşık. Ne yemiş ne doymuş eli bulaşık. Kınama Veysel’i fikri dolaşık. Ayrılmış yârinden yar diyarından. Çırpınıp içinde döndüğüm deniz. Dalgalanır coşar rüzgârından. Mevce gelir coşar inleyen aşkım. Ah çektikçe kaynar gelir derinden. Ben giderim sazım sen kal dünyada. Gizli sırlarımı aşikâr etme. Lal olsun dillerin söyleme ya da. Garip bülbül gibi ah u zar etme. Gönüle delidir demiştik baştan. Üşenmez borandan ıslanmaz yaştan. Boğulmaz denizden yenmez ateşten. Ateşi kor közü kendinden olur. Dünya geniş idi şimdi daraldı. Çıkıp gideceğin yer belli değil. Yetmiş altı yıldır alır satarım. Bakmadım deftere kar belli değil. Herkim olursa bu sırra mazhar. Dünyaya bırakır ölmez bir eser. Gün gelir Veysel’i bağrına basar. Benim sadık yârim kara topraktır. Mecnun gibi dolanıyorum çöllerde. Hayal beni yeldiriyor yel gibi. Ah çeker ağlarım gurbet ellerde. Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi. Deli gönül değme çaydan bulanmaz. Coşarsa dalgası kendinden olur. Derdsiz aşık diyar diyar dolanmaz. Gezdirir kavgası kendinden olur. İyi demez kötü demez metheder. Bakarsın ki bir tel kırılmış çat eder. Sorsan baksan aşka binmiş at eder. Yorulup yollarda kalan aşıklar. Beni hor görme kardeşim. Sen altındın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz. Sen gümüşsün ben saç mıyım? Ne varise sende bende. Aynı varlık her bedende. Yarın mezara girende sen toksun da ben aç mıyım? Gönül sana nasihatim. Çağrılmazsan varma gönül. Seni sevmezse bir güzel. Bağlanıp da durma gönül. Yorulursun gitme yaya. Hükmedersin güne aya Aşk denilen bir deryaya Çıkamazsın girme gönül. Aşkın beni elden ele gezdirdi. Çok dolandım bulamadım eşini. Beni candan usandırdı bezdirdi. Tuzlu imiş yiyemedim aşını. Benim ile gezdin beni arattın. Beraber oturup beraber yattın. Türlü türlü güllerinden koklattın. Aşık Ala gözlü benli dilber. Bir gün gel sen bize doğru. Seni sevdim can u dilden. Çekme kendini naza doğru. Söyler seni teller her dem. Kulak ver sen saza doğru. Bir yar için diyar diyar dolandım. Yoruldum da Çamlıbel’e yaslandım. lrmak oldum çalkalandım bulandım. Duruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Gahi gönül oldum yüksekten uçtum. Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım. İrenk irenk çiçeklere karıştım. Dirildim de Çamlıbel’e yaslandım. Dünya debdil oldu durum değişti. Kimi aya gider kimi cennete. Dünya güzellendi itibar düştü Anne baba yoksun kaldı hürmete. Bakmaz mısın insanların işine. Kötülükler doğar peşi peşine. Mezhep kavgasından din döğüşüne. Sanki varıp sığmamışlar cennete. Yılmaz Güney Sözleri Bir köpeğin dostluğu bir dostun köpekliğinden iyidir. Kızdığım zaman değil sustuğum zaman bitmiştir. Kimin gerçeği olursan ol artık benim hayalim bile değilsin. Bazıları çok fakir… Düşünsenize sadece paraları var. Babam dünyanın en güçlü adamıydı. Bir ekmeği hepimize bölebiliyordu Teller büyük evleri korurmuş köpeklerde büyük adamları. Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını lâkin aç idik yedik karanfil parasını. İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili. İnsanı yaşatan içimizdeki hayat böceğidir.*O ölürse hayatımızın da tadı biter Bir çayın şekersizine bir de insanın şerefsizine alışamadım gitti. Ben kimsenin canını yakmadım onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler Benim acıya verecek bir şeyim kalmadı. Mutluluktan alacaklıyım. Paranla şeref kazanma şerefinle para kazan ki paran bittiğinde şerefin de bitmesin Adam olmak bir grubu dahil olmak değil bir duruşa sahip olmaktır. Daha önce acı çekmiş biriyle birlikte olun! Çünkü onlar mutluluğun değerini iyi bilirler. Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serseriye moda olmuş. Zulme dayalı tüm saltanatlar yıkılacaktır! Sen babanın oğluysan bende Allah’ın kuluyum. Hadi takas edelim bir şeylerimizi. Mesela gülüşünden ver ömrümden al. Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin. Bu parmaklıklar bu demir kapılar bu hava inan. En zor en imkânsız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır İdam sehpasında bir mahkûm yaşamayı ne kadar çok istiyorsa ben de seni o kadar çok seviyorum. Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü bazen bir serçe kadar güçsüzsem bir nedeni vardır. Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken ben her gün Azrail’le dans ediyordum! Unutmak zaman ister demiştim yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı. Geride kalan tek şey yüreğim. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana. Ben bir kavga adamıyım. Sinemam da bir kavganın halkımın kurtuluş kavgasının sinemasıdır. Pardösüsü olanlar kışı özlerdi. Ekmeği olanlar akşamı uykusu olanlar geceyi beklerdi. Ölüm beni çağırıyor Güzellik bir bütünün sonucudur. Bunun için kolay görülmez kolay varılmaz kolay anlaşılmaz. Biz önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık.*Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular toparlanamadık Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte kim vurdu ya gideceksin. Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm hep yandım. Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşadın mı? Bir garibanın elinden tutup da hiç kadere rest çektin mi? Hayat mutlu olma şansı vermedi sevgili herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık. Faşizm hangi ülkede olursa olsun sadece o ülkenin işçisine ve halkına değil tüm dünya işçilerine ve halkına karşıdır. Gülümsüyorum! Çünkü biliyorum ki gülümsemek dostlarıma karşı sunduğum en iyi ikram düşmanlarıma karşı en asil darbedir. Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili. Dostluğu ve sevgiyi yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye. Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık kuşların yasını tuttuk. İnsanları taş duvarlar demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi onların düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktır. Sevgili yetmiyor sevgili sözü tek başına. Karşılamıyor içimi dolduran duyguyu. Oysa ben sevgili derken neler düşünüyorum bilsen Hayatı kendim için yaşamıyorum! Ve korkmuyorum hiçbir şeyden. Başıma gelecekleri de biliyorum. Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü. Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın uyandırın. Herkese söyleyin yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız? Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için. Damla damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi seni vurur durur. Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde Eğer bir toplumda devrim ve değişim için koşullar olgunlaşmışsa ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa o toplum için için çürümeye başlar. Sorunun esası şudur ya devrim yolunu seçeceğiz ya düzenin baskılarına haksızlıklarına boğun eğerek teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. Bu çeşit bir seçiş yok olmanın bir biçimidir Hayatın iyi uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa kötü bir boksör olmayı göze almak daha iyidir. Baylar korkunuzu telaşınızı anlıyoruz. Bugün otlandığınız toprakları fabrikaları madenleri korumak için her türlü vahşete hazırsınız. bilmelisiniz ki korkunun ecele faydası yoktur ve hiçbir vahşet bizi haklı davamızdan caydıramayacaktır Biz hep gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. Dağlarımız ovalarımız ırmaklarımız bizi bekliyor. Bir köle olarak yaşamaktansa bir özgürlük savaşçısı olarak ölmeyi tercih ederim. Sizi kendi yarattığınız sosyal-siyasal çelişmeler içinde döktüğünüz ve dökeceğiniz kanlar içinde boğacağız. Bizim ülkemize dönme hem de zaferle dönme umudumuz ve güvenimiz vardır. Ama sizler bir gün kaçacak ve bir daha dönemeyeceksiniz. On binlerce milyonlarca insan beni izler hedefim onların sevgisine layık olmak farkında olmadıkları şeyleri göstermek onları uykularından uyandıracak filmler yaparak onları toplumsal mücadeleye katmak için çalışırım. Dağlarımız ovalarımız ve ırmaklarımız bizi bekliyor. Biz bütün ömrümüzü gurbette geçirip gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. Biz yiğitlikleri ile destanlar yazmış bir halkız ve önümüzde duran bütün güçlükleri yenecek. koşullara sahibiz. Dost ve düşman herkes bilsin ki kazanacağız mutlaka kazanacağız. Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü. Biz öleceğiz ama çocuklarımız bırakacağımız mirası taşıyacaklar yüreklerinde onların yürekleri korku taşımayacak. Tolstoy Sözleri Acı duyabiliyorsan canlısın, başkalarının acısını duyuyorsan insansın. Mutlu olmak mı istiyorsun. Ol Kadın erkeği kılıçsız zapt eder ve ipsiz bağlar. Evliliğe kutsallık veren aşktır. Güzel olan sevgili değildir sevgili olan güzeldir Kıskançlık insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur. En güçlü iki savaşçı sabır ve zamandır. Sadelik iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir. İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil sarsılmaz duruşundadır. İnsana aklı dertlerinden kurtulması için verilmiştir. Öyle horozlar vardır ki öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar. Şikâyet ettiğiniz yaşam belki de başkasının hayalidir. Mutlu aileler birbirine benzer mutsuz ailelerin ise her biri farklıdır Kötüler kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar. Biz hem kurtların doymasını hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz. Sakın ahlak kurallarını çiğnemeyin çünkü öcünü çabuk alır. Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir. Güzel bir gülüş karanlık bir eve giren güneş ışığına benzer. Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır. İktidar ancak onu eğilip alabilme cesaretini gösterenlere verilir. Kadın öyle bir konudur ki onu ne kadar incelersen incele her zaman yepyenidir. Varlığı bir şey kazandırmayan insanların yokluğu bir şey kaybettirmez. Sevdiğin insanları kaybetmeye başladığın zaman hayatı önemsememeye başlıyorsun. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez. Gerçek aşk daima kişisel yarar duygusundan vazgeçme temeli üzerinde yükselir. İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir. Menfaat karşılığı yapılan iyilik iyilik değildir. İyilik sebep ve netice zincirinin dışındadır. İnsanlar daima yanıldılar ve yanılacaklar hem de her şeyden çok doğru olduğunu sandıkları şeyde. Bir kadının kaderi sevdiği adamın ihanetiyle sevmediği adamın sadakati arasında çizilir. Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır. Çünkü kimse aklından şikayetçi değildir. Mutluluğu ihtiraslarda değil kendi yüreğinizde arayın. Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir. Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık pişman olurum diye yapmadıklarımızdır. Öyle zamanlar olur ki nereye gittiğin önemini yitirir çünkü asıl önemli olan yanında kiminle gittiğindir. Bozuk para insanın cebini deler bozuk insanda kalbini. Bu yüzden ikisini de harcayın gitsin. Sen yalan içinde yaşıyorsun ben hakikatte iddiası bir insanın ötekine söyleyebileceği en acımasız sözdür. Bil ki yaşadıklarınla değil yaşattıklarınla anılırsın. Ve unutma ne yaşattıysan elbet bir gün onu yaşarsın. Sıkıntı sürecinde olgunlaşan düşünceyle yoğunlaşan emekle hazırlanan ve en iyiyi vermeyi amaçlayan faaliyete sanat denir. Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez. Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilimdir bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir önemsediğin bir bedel ödersin. İnsanlar nasıl konuşulması gerektiğinin dersini alırlar ama en büyük ilim nasıl ve ne zaman susulması gerektiğini bilmektir. Hayat bizi resmen dört işlemle sınar Gerçeklerle çarpar ayrılıklarla böler insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der. Herkes hep mutlu olmak ister mutsuzluğu yaşamadan. Oysa düşünsene hiç gece olmasaydı güneşin tadını çıkarır mıydı insan? Hayat ne gideni getirir ne de kaybettiğin zamanı çevirir. Ya yaşaman gerekeni zamanında yaşayacak ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın İnsanlar çok değişti dikkat etmek lazım. Biriyle el sıkıştıktan sonra beşi de yerinde mi diye parmaklarını saymak zorundasın Bir insanın değeri bayağı kesire benzer pay gerçek değerini gösterir payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır. Bizim mantık evliliği dediğimiz şey her iki tarafın da gençlik çılgınlıklarında bulunup iyice kurtlarını döktükten sonra yapılan evliliktir. İnsanlar ırmaklara benzer. Su her tarafta sudur. Özellikleri aktığı yer ve zamana göre değişir. Bazen genişler Bazen parlak bazen bulanık olur. Bazen ılık bazen soğuktur. Her insan üzerinde insanlara özgü bütün niteliklerin tohumlarını taşır. İnsanlar aşk üzerindeki görüşlerini değiştirmelidir. Alparslan Türkeş sözleri Tanrı dağı kadar Türk Hira dağı kadar Müslümanız. Türk töresi Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır. Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır. Türkün en önemli vasfı teşkilatçılığıdır. Mücadeleniz zaferle sonuçlandı gazanız mübarek olsun. Fikir iman ülkü aşkı. İnsanları güçlü yapan bunlardır. Zafer asla mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz. Dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgâr tayin eder. Ahlakçılık anlayışımız Türk ahlaki ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir. Cesaret yüreklilik atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz. Hepiniz birer Türk Bayrağı’sınız. Bayrağı lekelemeyin kirletmeyin yere düşürmeyin. Türklük bedenimiz İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset gibidir. İdealler yıldızlar gibidir. Onlara belki ulaşamazsınız ama bakarak yönünüzü tayin edebilirsiniz. Bölünme kabul etmez kutsal bir bütün halinde büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Başarı için muntazam planlı çalışma yapmak lazımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız. Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır. savunduğumuz Dokuz lşık’çı sistemin hedefi Türk milletinin her ferdini mülk sahibi yapmaktır. Türk devletinin yenilmez zinde hayat gücü ve Türk milletinin teminatı ve istikbali gençliktir. İslamiyet’i ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir. İnsanlık âleminin en şerefli ailesi Türk milletidir. Dokuz ışık demek Türk ülküsü demektir. Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa tembelliğe ahlaksızlığa cehalete yalancılığa karşı büyük bir savaş Bir fikre bir ideolojiye kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez. Davalarımızın çözümü kendimize dönmek sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür. Emirlere mutlak itaat lazımdır. Laubali gevşek disiplinsiz metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lazımdır. İnsanlar yoksulluğa açlığa susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe hor görülmeye aşağılanmaya asla müsaade müsamaha etmezler Türk aydınları için Batı’nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez. Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik beraberlik içinde olmaktır. Ülkücüler insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır. Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti mezhep ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız. Milletler yabancı kuvvetler ve güçlerce yok edilmeden önce manevi ve fikir güçlerince esaret altına alınırlar. Bu toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir Türk töresinin şartı haddini bilmektir. Haddi bilmek. Ne kendinizi dev aynasında görecek nede. Herkese yukarıdan bakacaksınız Maksim Gorki sözleri Şımaracak kimsen olmadığında hayat seni kocaman bir adama çevirir. Susuz çiçek açmaz sevgisiz mutluluk olmaz. Her şey çok basit olunca hemen aptal oluverirsiniz. Bir kadının terbiyesi birisiyle tartıştığı zaman belli olur. Geçmişin arabalarıyla hiçbir yere gidemezsiniz. Yaşlanmak iş yerinizde sizi sevmeyen bir arkadaşınızın olması gibidir. Büyük kalplere göre uzaktakiler daima yakındır. Hayatta hiç kimseye tam anlamıyla güvenme! Unutma ki beyaz gülün bile gölgesi siyahtır. İnsan ne denli az isterse o denli mutlu olur istekleri arttıkça özgürlüğünü yitirir. Hep ileriye giden insan ölüme giden insandır.*Zaman zaman arkana dönüp bakmazsan yaşayamazsın. İnsanlar birbirlerine egemen olmak isterler ama kendi kendilerinin bile efendisi değillerdir. Bir sürü dostunun içinde elbet düşmanların olacak ama unutma ki onca düşmanın içinde belki seni dostun vuracak. İnsanların nasıl yaşadığını bilmenin ne gereği var? Ben nasıl yaşamak gerektiğini öğrenmek isterim. Ateş karşısında bozulmayan altın altın karşısında bozulmayan kadın kadın karşısında bozulmayan erkek kalitelidir. Yaşam insanların bastıramadıkları daha iyiye ulaşma istekleri yüzünden hep yeterince kötü olacaktır. Aldanma diye bir şey yoktur! Sadece biraz fazla güvenmek vardır. Ve İnsanı aldandığı değil en çok güvendiği aldatır. Aşkı tanıyan bir kadın asla aşktan azına razı olmaz! Sahibi olamayacağı boş sevdalarda kiracı kalmaz. Aslında bir insanın gözyaşı gülüşünden daha samimi ve tatlıdır. Çünkü unutma her gülüşün altında bir ihanet saklıdır. Huzur denilen o şeyin her santimine ihtiyacım var bu aralar. Bana biraz bahar gerekiyor. Çok üşüdüm. Mutluluk elinizdeyken hep ufak görünür ama bir kere bırakın ve birdenbire ne kadar büyük ve değerli olduğunu öğrenirsiniz. İnsanı en çok acıtan şey Birine hayatını hediye etmişken O kişinin kendini başkasına hediye etmesidir. Yalan olduğunu bilsen dahi inanacaksın insanoğluna yani dinleyeceksin onu niçin yalan söylediğini anlamaya çalışacaksın. Bazen yalan insanın özünü gerçeklerden daha çok açığa vurur. Yoruldum ayağımın değil yüreğimin götürdüğü yerlere gitmekten. Sustum dilimdekileri değil yüreğimdekileri söyleyememekten. Ölüm zor bir şey değil pek kolay. Yeter ki ötekiler can bulsun bellerini doğrultsun. Azıcık mutluluk herkes için iyi olur. Ama hiç kimse azıcık mutluluk istemez. Ve mutluluk ne kadar fazla büyük oldu mu değeri o kadar azalır. Söylenmesi gereken bir şey her zaman çekinmeden söylenmelidir. Bir bebeğin mamasına azar azar bakır katarsanız kemik gelişimi durur çocuk cüce kalır bir insanı altınla zehirlerseniz o adamın ruhu küçülür solar renksizleşir on paralık lastik top gibi Toplum! İşte en çok nefret ettiğim şey! O durmadan benliğimizin verebileceğinden fazlasını istiyor bizden. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|