|
![]() |
#1 |
![]() Öncelikli olarak, münazaralar boyunca bizleri takip eden, değerli forum arkadaşlarımıza, güzel fikirleriyle değerlendirme yapan, sayın jürimize ve bizlere soğuk terler döktüren sevgili muhalefet ekibimize sonsuz teşekkürlerimizi ve sonsuz saygılarımızı sunuyoruz…
“Hükümet üyelerimiz paranın azlığı çokluğundan bahsetmişmiş. Bizler az paradan değil olmayan paradan bahsediyoruz. Olmayan paranın da nelere yol açtığını daha önce anlatmıştık sanırım!” demişsiniz… Arkadaşlar biz burada olmayan paranın, nelere yol açtığını tartışmıyoruz. Bizler burada saadeti, mutluluğu parada arayanların, mutlu olup, olamayacağını tartışıyoruz. Bunu sizlere son yazımızda tekrar hatırlatmak istedik. Alıntınız gerçekten güzelmiş arkadaşlar ama bizim yanlış gördüğümüz çok şey var. Mesela yazıyı eklerken ben bir bayan olarak, asla omzuma kadar bilezik istemem. Kaldı ki; omzuma kadar bileziğim olmadığı içinde asla ama asla alınmam! Bunlar cahilce şeyler. Eğer insanlarda değerli olan şeyin kolundaki bilezikler olmadığını, o değerli şeyin insanların kafasının içindeki olduğunu sizde anlasaydınız. Mutluluğunda o koldaki bilezikleri takmakta olmadığını anlardınız… Evliliklerdeki yeni evlilerin ev eşyalarına gelince, şunu şu taraf alsın, bunu bu taraf alsın denmesinin sebebi, bir tarafın daha fazla masraf altına girilmesinin istenmemesidir. Kimseyi zor durumda bırakmaya gerek yok. Ortada yeni bir yuvanın kurulması söz konusu ise; her iki tarafta elinden geldiğini ortaya koymakla yükümlüdür. Bu arada Hz Fatma validemizin çeyizinde nelerin olduğunu mutlaka biliyorsunuzdur. Biz yinede tekrar yazalım, hatırlatmak amacıyla; *Üzerinde namaz kılınacak güzel bir seccade. *Üç adet üzerine oturulacak minder. *İçi hurma kabuğu lifleriyle doldurulmuş yastık. *Buğday öğütecek el değirmeni ile su tulumu, su testisi, su bardağı, *Değirmende öğütülmüş buğdayın kepeğini ayırmaya yarayacak, yeni geliştirilmiş bir elek... *Elle örülmüş bir battaniye, havlu, üzeri yünlü, deri pösteki. *Sedir, yani divan. *Kadife yorgan... *Geliştirilmiş deriden mamul, yere serilecek sofra... Ayrıca Hz. Ali’nin de maddi olarak hiç malı mülkü yoktu. Ama saadetleri, aile huzurları gayet yerindeydi. Çok uç örnek oldu belki de ama örnek, örnektir… Eğitim ve sağlık sorunlarından bahsetmişsiniz. Hükümetimiz sayesinde bu söyledikleriniz çok geride kaldı. Mağdur ailelerin çocuklarını okutması için çocuk başına maaş bağladıklarını biliyorsunuzdur herhalde. Sağlık konusuna gelince yeşil kartlar var söz konusu ailelerin devlet tarafından sağlık masrafları ödeniyor. Diğer yazılarımızda da sıkça belirttiğimiz gibi biz burada parasızlığın mutluluk getirip, getirmediğini savunmuyoruz. Mutluluğu, huzuru parada bulabileceğini zanneden ve paranın esiri olmuş insanların, mutluluğu ve huzuru parada bulamayacağını savunuyoruz ve bu konuda da kendimizi çok haklı görüyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi biz gerçek saadeti, gerçek huzuru, Rabbimizde bulduk. Bundan ötesi hiç önemli değil. Gelen her şey ondan gelir. O dilediğince, dilediğine verir, dilediğine vermez, onun takdiri, onun sınavıdır. Gerisi boştur. Gelin sizlerde huzuru, mutluluğu parada aramayın, parayla gelen mutluluklar geçici mutluluklardır. “Parayla saadet olmaz!” Kalıcı mutluluklar için, Rabbinize sığının! Son yazımıza burada son veriyoruz arkadaşlar… Tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz… Allah a emanet olun! FİKİR AKIMI AKzeinebu&Ağa&Bilge kral
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|