![]() |
#5 |
![]() 484. grant = vermek, bahşetmek (burs, bağış vb)
485. grasp = (1) (bir nesneyi) kavramak (2) (bir konuyu) kavramak, anlamak 486. graveyard = mezarlık (= cemetery) 487. groom = damat 488. grow tired of = --- den yorulmak 489. growl = köpek ve benzeri hayvanların çıkardığı hırlama sesi 490. guide = rehber, rehberlik etmek 491. harass = saldırmak, taciz etmek ******ual harassment = cinsel taciz 492. harbour = (1) liman (2) barındırmak, sağlamak 493. hardship = zorluk 494. harshly = (1) sert bir şekilde (2) kabaca 495. hasten = acele etmek 496. havoc = hasar, yıkım (= destruction) 497. hazard = tehlike 498. hazardous = tehlikeli (= perilous) 499. hectic = heyecanlı, telaşlı, hareketli (program, ofis vb) 500. hesitate = duraklamak 501. highly = oldukça, epey (= extremely) 502. hinder = (1) engel, mani (2) engel olmak, mani olmak 503. hire = (1) kiralamak (2) işe almak (= employ) 504. hitchhiker = otostopçu 505. hollow = oyuk, boşluk (ağaç kovuğu vb) *** hollow promise = boş vaat 506. hope¤¤¤¤y = inşallah (= with any luck) 507. horrible = korkunç 508. huge = iri, büyük (= enormous, immense) 509. humiliate = aşağılamak, rezil etmek, utandırmak (= embarrass) 510. hunter = avcı 511. hurricane (hörikeyn) = kasırga 512. iceberg = buz dağı (= glacier) 513. identify = teşhis etmek, kimliğini belirlemek, sınıflandırmak 514. idle = tembel (= lazy, indolent) X (= hardworking) 515. ignore = görmezden kalmak, kale almamak (= take no notice) 516. illusion = hayal,hülya, kuruntu 517. illustrate = örneklemek 518. imagine = hayal etmek 519. imitate = taklit etmek 520. immediate = (1) derhal, acele, çabuk (2) (akraba için) en yakın 521. immobilize (immmobilayz) = hareketsiz/sabit kılmak 522. impact = çarpmak 523. impeach = suçlamak, itham etmek (= accuse) 524. implement = gerçekleştirmek (realize) 525. implicate = bulaştırmak 526. imply = ima etmek 527. impose = zorla kabul ettirmek, koymak( vergi), yük olmak 528. imprisonment = hapse atmak (= incarceration) 529. improve = geliştirmek 530. inaudible = duyulamaz, işitilemez (ses vb) 531. incapable of (inkepıbıl) = kabiliyetsiz, yeteneksiz (= unskillful) 532. incapacitate = yetersiz bırakmak, olanak tanımamak, aciz bırakmak (= debilitate) 533. incessant = aralıksız, sürekli 534. incline = eğmek, eğilimi olmak, fikrini vermek 535. include = dahil etmek, içermek (= consists of, incorporate) x exclude 536. incorporate into = dahil etmek (= include, integrate) 537. incredible = inanılmaz ( = unbelievable) 538. indicate = göstermek, belirtisi olmak 539. indifference to = kayıtsız, ilgisiz olmak 540. induce = -e neden olmak, ikna etmek 541. inevitable = kaçınılmaz (= inescapable) 542. infer = anlamak, sonucunu çıkarmak 543. influence = (1) etki (= impact, effect) (2) etkilemek 544. influential (influwenşıl) = nüfuzlu, sözü geçer, çevresi geniş (= well-connected) 545. inherit = mirasa konmak, miras olarak almak (= come into) 546. inhibit = göz dağı vermek 547. initially = başlangıçta, ilk etapta (= at first) 548. initiate (inişiyeyt)= başlatmak (= start, commence) 549. injure = incitmek 550. injustice = eşitsizlik, adaletsizlik (= inequality, unfairness) 551. innovate = yeni bir şey icat etmek, yenilik getirmek (= invent) 552. innovation = yenilik, yeni bir şey icad etmek 553. innovative = yenilikçi, icatçı 554. insatiable (inseyşıbıl) = (1) gözü doymaz, doyumsuz, aç gözlü (2) obur, pisboğaz 555. insignificant = (1) ehemmiyetsiz, önemsiz (2) anlamsız, manasız 556. insist (on) = ısrar etmek (= persist in) 557. inspect = incelemek 558. instantaneously = anlık, bir anda olan, aniden (= immediately, instantly) 559. institute = kurmak 560. instruct = talimat vermek 561. insulate (against) = yalıtmak, (soğuğu/sesi vb) kesmek (hırkanın soğuğu kesmesi gibi) 562. integrate = bütünleşmek, kaynaşmak 563. intelligence = (1) zeka, akıl (2) haber ajansı 564. intention (intenşın) = niyet 565. intentional = kasıtlı,maksatlı,bilebile (= deliberately) 566. interaction (with) = etkileşim 567. interfere = başkasının işine burnunu sokmak 568. interfere with = karışmak, müdahale etmek 569. interpretation = yorum, çeviri 570. interrogate = sorguya çekmek 571. interview = (1) röportaj, röportaj yapmak (2) mülakat, mülakat yapmak 572. intimate = (1) samimi (2) tanıdık, aşina (alışılan plaj, trafik manzaraları vb) 573. introduce = (1) tanıştırmak (2) yeni bir icadı/fikri ortaya atmak 574. invade = işgal etmek, istila etmek (= attck, occupy) 575. invaluable = paha biçilmez, çok değerli (= priceless) 576. invent = icat etmek (= make up) 577. invest (in) = para yatırımı yapmak 578. investigate = araştırmak, incelemek (= search, look into) 579. invoke = dilemek 580. involve = (1) dahil etmek (2) gerektirmek 581. involvement = dahil olma, karışma (= association, participation) 582. irregularity = (1) yolsuzluk, hile (2) düzensizlik 583. isolate = izole etmek, (iki şeyi vb) birbirinden ayırmak, tecrit etmek 584. jeopardize (ciopidayz) = tehlikeye atmak (= endanger, imperil) 585. join = katılmak, iştirak etmek 586. joint = (1) eklem, mafsal (2) ortaklaşa yapılan (= mutual) 587. justify = doğrulamak 588. kennel = köpek kulübesi 589. keyhole = anahtar deliği 590. kidnapper = adam/çocuk kaçıran (= abductor) 591. knock = (1) devirmek (2) (kapı vb) çalmak 592. knowledge = bilgi 593. label = etiketlemek 594. lamb = (1) kuzu (2) kuzu eti 595. latter = sonraki x former = önceki 596. lawyer = avukat (= solicitor) 597. leak = (1) (su, yağ vb) sızmak (2) (bilgi, gizli sırlar vb) medyaya sızmak 598. legend = efsane (= myth) 599. legislate = yasamak 600. leisure = boş vakit 601. lessen = azaltmak (= diminish) 602. levy = zorla toplama (haraç) 603. Likewise = Buna benzer şekilde, Aynen bunun gibi (= Similarly) 604. listless = yorgun, bitkin (= exhausted) 605. literacy = okur yazarlık 606. litter = çöp (= trash, garbage, rubbish) 607. loathe = nefret etmek (= abhor, hate) 608. locate = yerleştirmek 609. ¤¤¤¤¤¤¤¤ = mevki, yer 610. loose = gevşek, sıkıca bağlanmamış, gevşemiş X tight 611. lovely = sevecen, sevimli 612. luggage (lagiç) = bagaj 613. magical (mecikıl) = sihirli 614. mainstream = pek çok kişi tarafından kabul gören inanış veya düşünce 615. maintain = korumak 616. make a decision = karar vermek 617. manage = (1) başarmak, üstesinden gelmek (2) yönetmek, idare etmek 618. management = yönetim idare 619. manipulate = elinde oynatmak 620. manner = davranış, tutum (= attitude) 621. manufacture = fabrikada üretmek 622. march = ilerleme, ilerleyiş, marşla yürümek 623. massacre (messekı=r) = soykırım, katliam (= genocide) 624. master = (1) efendi, sahip (2) hakim olmak, bir şeyi detaylarıyla bilmek (= govern) 625. masterpiece = şaheser, baş yapıt 626. mature (maçu=) = olgun 627. meadow = çayır, otlak, mera (= pasture) 628. meander = (1) dolambaçlı yol (2) avare avare dolaşmak 629. measure (mejı=r) = (1) ölçü, ölçmek (2) tedbir, önlem (= precaution) 630. mediate between = arabuluculuk etmek, arasını bulmak 631. meet = (1) (ihtiyaç, talep vb) karşılamak (2) tanışmak (3) (bir yolcuyu) karşılamak 632. memorial = anıt 633. memory = hafıza 634. merge = birleşmek, bir araya gelmek ( iki şirketin birleşmesi vb) 635. migrate = göçmek 636. minor = (1) az (2) önemsiz, küçük *** minority= azınlık 637. miraculously = mucize eseri 638. misbehave = terbiyesizlik yapmak, kötü davranışlar sergilemek 639. mischief = yaramazlık, haşarılık (= misbehaviour) 640. misunderstanding = yanlış anlaşılma (= misconception) 641. mix up = aklını karıştırmak,karıştırmak |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|