![]() |
#2 |
![]() KAYNAKLARDA ZİKREDİLEN MUCİZELERDEN BAZILARI
- Hz. Muhammed'in (sav) Parmakları Arasından Suların Akması Ve Çoğalması: Abdullah b. Mes'ud (ra) rivayet ediyor: "Ondan görülen harika halleri biz bereket olarak telakki ederken siz O'nu korkutucu olarak görüyorsunuz. Bir seferde Rasulüllah ile beraberdik, suyumuz azaldı. "Bana az bir su bulun" dediler. İçinde çok az su bulunan bir kap buldular. Elini suyun içine koydu ve şöyle buyurdu: "Mübarek suya gelin, bereket Allah'tandır". Suyun Rasul-i Ekrem'in parmakları arasından fışkırdığını gördüm." (Fethul-Bari, 3579) - Cabir'in Yemeği: Cabir b. Abdil*lah'tan (ra): ''Hendek kazılırken Rasûlullah ile beraber çalışıyorduk. Evde, semiz olmayan küçük bir oğlak vardı. Kendi kendime bunu Rasûlullah'a pişirsem dedim. Hanıma hazırlık yap dedim: O da el değirmeniyle biraz arpa öğütüp ekmek pişirdi. Oğlağı da kestim, Rasûl-i Ekrem için pişirdik. Gündüz çalışır gece olunca evlerimize dönerdik. Akşam olup Rasûlullah hendeğin yanından ayrılmak isteyince ona yaklaşarak, ''ey Allah'ın elçisi bir oğlağımız vardı, Onu sizin için kesip pişirdik. Biraz da arpa ekmeği ha*zırladık. Evimize buyurmanızı arzu ediyo*rum'' dedim. Onun yalnız gelme*sini istiyordum. ''Peki'' dedi ve birisine herkesin Cabir b. Abdillah'ın evine gelmesi için çağrıda bulunmasını emretti. Kendi kendime "İnna lillâh ve innâ ileyhi raci'un" dedim. Rasûlullah oradakilerle beraber evime gelip oturdular. Pişirdiğimiz oğlağı önüne koyduk. Bereketli olması için dua ettiler. Bismillah deyip yemeğe başladılar. Ashab'ta sıra ile yemeğe oturdular. Bir gurup yeyip doyduktan sonra kalkıp gidiyor, diğer bir gurup oturup doyuncaya kadar yiyordu. Öyleki; hendekte çalışanların hepsi on*dan yeyip doydular.'' (Sahihi Buhâri, 4/90, 5/138; Sahihi Müslim: 13/216) -Ümmü Süleym'in Küpü Enes'in (ra) annesinden rivayeti: ''Bir koyunumuz vardı. Yağını toplayıp bir küpe koyuyordum. Nihayet küp doldu. Yanımda hizmetimi gören Zeyneb adındaki kıza küpü verdim, bunu Peygamber'e götür, katık olarak yesinler'' dedim. Kız küpü Peygamber'e götürür, küp boşaltılıp geri verilir. Kızcağız küpü eve getirir. Ümmü Süleym evde olmadığı için küpü duvarda çakılı bir kazığa asar. Ümmü Süleym eve dönünce, küpün asılı oldu*ğunu hatta yağla dolu olup, üstten taşarak damladığını gö*rür. Hizmetçi kıza ''ben sana bu küpü Rasulüllâh'a götür dememiş miydim?'' deyince kız ''Ben küpü götürdüm, bana inanmıyorsan beraber Rasûlüllah'a gidelim'' der. Ümmü Süleym kızla beraber gider ve ''Yâ Rasulullâh: Ben bu kızla sana yağ dolu bir küp göndermiştim'' deyince Allah elçisi ''Evet, kız yağı getirdi'' diye bu*yurur. Ümmü Süleym'in ''Seni Hak Din ve Hidayetle Peygamber olarak gön*deren Allah'a yemin ederim Küp ağzına kadar yağ do*ludur. Hatta üstten yağ damlamaktadır'' sözü üzerine Rasulullâh ''Hayret mi ediyorsun? Al*lah Peygamberine yedirdiği gibi sana da yedirir.''( Sahihi Buhâri, 4/251 - 5/62; Sahihi Müslim, 17/145; Müsned: 5/204) Tarih boyunca insanlar, iman etmek için kendilerine gönderilen elçilerden mucizeler istemişlerdir. Allah da mucizelerle bazı peygamberlerini desteklemiş, çeşitli mucizeler vermiştir. Son Peygamber Hz. Muhammed (sav)'in mucizeleri de Allah'ın yardımı ve lütfudur. Mucizeler iman edenlerin imanlarını güçlendiren ve inanmayanları da imana davet eden delillerdir. |
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|