Siyaset Forum

Siyasal iktidarın doğrudan kontrolünde olmamakla birlikte muhafazakar demokrasiye yakın bir yapılanma içinde olan RTÜK üzerinden küçük bir örnek vermek istiyorum.
Vodafone’un ekranlarda çok şirin bir reklamı dönüyor ve söz konusu reklamda işlenen temalardan biri de okulu bırakıp dansöz olma kararı veren bir kıza babasının ‘mantıklı’ diye zaman ve para kaygısıyla çok kısa bir cevap vermesi. Bu reklamın ‘milli örf ve adetlere’ aykırılığı nedeniyle kesilmesi doğrusu beni çok tedirgin ediyor zira bir toplumun kendini muhafazakar olarak tanımlayan unsurlarının mizah duygusundan bu kadar uzak olması ve bu şirin latifeden rahatsız olma ihtimali doğrusu çok sevimsiz.

Milli örf ve adetlere aykırılık demek bir kapatma sebebiymiş.

Aynı kumar gibi,

Aynı eşcinsel evlilik gibi,

Aynı uyuşturucu gibi,

Demek ki materyalist hukuk bile insanların manevi hassasiyetleri gözününde bulundurmak zorunda. "Genel ahlaka aykırılık" "kamu vicdanının rahatsızlığı" "dürüstlük" "iyiniyet" "ahde vefa" ifadelerini kullanan hukuk ...

Hukuk bize ahlak mı dayatıyor, bu demokrasilerde olur mu?

Olur olur. Alası olur. Demokrasi, milli hakimiyet anlayışı toplumun vicdanının siyasi iktidara yansıması değil mi?

Bir otobüste kız erkek garip durumlara düşen iki kişi bütün otobüsteki insanları rahatsız ediyorsa böyle bir özgürlükten bahsedilemez.

Gelelim somut olaya.Eser Karakaşın vicdanı türk halkının vicdanıyla sabit kadem olmadığı için bir kere bu yazı mutlak butlanla sakat. Birisi bana dansöz olmayı özendiren bir reklamın Türk örf ve adetleriyle alakasını açıklasın ben de deyim ki "Tüh gerçekten yazık kızcağız sadece dansöz olmak istiyormuş, zalim Rtük"