![]() |
#12 | ||||||||||
![]() Alıntı:
Ahmet Kurucan: Alıntı:
Yazının hala fıkhı bir değeri olmadığını düşünüyorum zira Kur'an ve Sünnet bir yana görüşleri içtihada bile dayanmıyor.Kendi görüşlerini sunduğu siyasi bir yazı ya da fikir yazısı olabilir, islami hareketler üzerine. Yazar; Alıntı:
Alıntı:
Mustafa İslamoğlu: Alıntı:
Alıntı:
Güncelleştirme yeni değişiklikler üzerine yapılır... Bir su i zan örneği. Yazar diyaneti ya da akademisyenleri "Fesubhanallah, yeni bir din icat edecek" penceresinden gördüğü için ifadeleri zorlamış. İlle de reformist gömleği giydirmeye çalışmış. Güncellemekten kasıt belirtildiği üzere yaşanan islamı bid'atlardan arındırıp aslına dönderme çabasıdır.En azından ...çabasıdır diye hüsnü zan ediyorum.(isteyen su i zan etmeye devam edebilir, hesap verilecek makam bellidir) Alıntı:
Dört mezhep imamıyla yetinilmesi gerektiği söylenilmiş. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Sanırım demek istediği "sadece Hadis i şeriflere değil; kendi tabiriyle "1200 yıllık uygulamayı" ve mezhep imamlarının görüşlerini kaynak olarak almamız gerektiği... Ona da Kur'an ve mezhep imamlarıyla cevap verelim: Muhammed Esed: Araf Suresi:3."Rabbinizin katından size indirilene uyun; O'ndan başka önderlerin ardından gitmeyin. (3) Ne kadar az tutuyorsunuz aklınızda, bu (öğüdü). 3 - Başta İbni Hazm ve İbni Teymiyye olmak üzere, büyük Müslüman düşünürlerden bazıları, bizim önderler (masters) sözcüğüyle karşıladığımız evliyâ' teriminin, bu anlam örgüsü içinde, sözcüğün dinî anlamıyla "otoriteler" (din alanında sözü dinlenenler) anlamında kullanıldığını söylemişler ve bu yüklemiyle ayetin, Hz. Peygamber dışında ve aşağısında herhangi bir şahsın sübjektif görüşlerine, onları Kur'ânî buyruk ve öğretilerle yanyana ve eşdeğer tutarcasına, hukukî bir geçerlik atfetmek konusunda bir yasaklama getirdiğini belirtmişlerdir. Bu konuyla ilgili olarak bkz. 5:101 ve ilgili notlar. Maide 101. SİZ EY imana ermiş olanlar! [Kesin hukukî kurallar şeklinde] açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokabilecek olan konular hakkında soru sormayın; zira, Kur'an vahyedilirken onlar hakkında soru sorsaydınız, size [hukukî kurallar şeklinde] açıklanabilirlerdi. Allah, bu konuda [sizi her türlü yükümlülükten] azad etmiştir: (122) Zira Allah, çok bağışlayıcıdır, halîmdir. 122 - Yani, Allah, bazı konuları değinmeden bırakmak suretiyle onları insanların ihtiyârına terk etmekte; böylece insanların kendi vicdanları ve toplumun menfaatleri doğrultusunda hareket etmelerine imkan vermektedir. Elmalılı Hamdi Yazır: Araf 3 - (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'ndan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! 4 - Nice kentler helak ettik. Gece yatarlarken, yahut gündüz uyurlarken, azabımız onlara geliverdi. 3-4- Bu hatırlatma ve uyarı şöyle ki: Ey Muhammed ümmeti! Rabbinizden size indirilen bu Kitaba uyunuz. Ve bunsuz birtakım dostun, bir yardımcının, bir âmirin bizzat kendilerine ve kendilerinden olan söz veya davranışlarına uyuvermeyiniz. Onlara uyup uymamak için öncelikle Rabbinizden indirilmiş olan bu Kitab´a uymayı ölçü edininiz. Kitab´a aykırı olan, Rabbinizin emir ve yasaklarına aykırı bulunan hususlarda gizli açık kimseye uymayın. Rabbinizi bırakıp başkalarının arkasından, izinden gitmeyin. Siz pek az öğüt alır ve hatırlarsınız. Halbuki nice karyeler (kentler); insan toplanan memleketler vardı ki, biz onları yok etmişizdir. Öyle ki ona, o kente azabımız, azap darbemiz ansızın geliverdi. O sırada halkı yataklarına yatmış, gece uykusuna dalmış veya kaylûle hâlinde, kuşluk uykusunda bulunuyorlardı. Kısaca, ya Lût kavmi gibi gece yarısında veya Şuayb kavmi gibi güpe gündüz dinlenme ve gaflet halinde azap kendilerini bastırıverdi de Ayrıca "İçtihad Kapısı Kapalı mıdır?" sorusuna görüntülü cevap için: http://www.sorularlaislamiyet.com/su...s=watch&id=129 **"Onlara (müşrik ve kafirlere): 'Allah'ın indirdiğine uyun' denildiği zaman, 'Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız' dediler. Ya ataları bir şey anlamamış ve doğruyu da bulamamış idiyseler." (Bakara: 2/170) **"Senden önce hangi memlekete uyarıcı göndermişsek, mutlaka oranın varlıklıları, 'Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyarız' derlerdi." (Zuhruf: 43/23) **"Onlara 'Allah'ın indirdiğine ve Rasul'e gelin' denildiği zaman, 'Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter' derler." (Maide: 5/104) **"Yüzleri ateşte çevrildiği gün, 'Eyvah bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, peygambere de itaat etseydik' derler. 'Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar' derler." (Ahzap: 33/66-67) **İbni Kasım, Malik'in (r.h.) şöyle dediğini rivayet ediyor: "Değerli bir kişi de olsa, bir kişinin söylediği her söze uyulur diye bir şey yoktur. Çünkü Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: "...Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele..." (Zümer: 39/17-18) **Ebu Yusuf (r.h.) şöyle der: "Hiç kimsenin, nereden aldığımızı bilmeden bizim sözümüzle konuşması (fetva vermesi) caiz değildir." **Ebu Hanife (r.h.) da şöyle der: "Bu bir rey (görüş)dir. Kim daha hayırlı bir rey getirirse, onu kabul ederiz." Yine der ki: "Bir kimsenin sözü ile, Resulûllah'ın (s.a.v.) sözü bir mi?" **İmam Malik (r.h.) şöyle der: "İnsanların sözü hem alır hem de geri çevrilir (reddedilir). Ancak şu kabrin sahibi Muhammed'in (s.a.v.) sözü başka. O reddedilmez." **Malik (r.h.) şunu da söylemiştir: "Bir kimse, İbrahim en-Nehai'nin sözünü Ömer b. Hattab'ın sözüne tercih ederse, bundan dolayı tevbe etmesi gerekir. Peki ya İbrahim en-Nehai ve benzerlerinin sözünü, Rasulullah'ın (s.a.v.) sözüne tercih ederse, ne demeli?" **İmam Şafii (r.h.) şöyle der: "Hiçbir delil olmaksızın ilim iddiasında bulunan kimse, geceleyin odun demetleri toplarken aralarında zehirli kobra yılanı da toplayan kimse gibidir ki, yılan kendisini sokup zehirleyecektir de, adamın bundan haberi yoktur." Yine İmam Şafii (r.h.) şöyle demiştir: "Eğer hadis sahihse, benim mezhebim odur. Başkası değil." **Ebu Davud der ki: "Ahmed b. Hanbel'e: "Evzai mi, Malik mi taklit edilmeye daha layıktır?" diye sordum. Dedi ki: "Dinin konusunda bunlardan hiç birisini taklit etme. Ancak Rasûlullah (s.a.v.) ve ashabından geleni al" Bir başka rivayet de şöyledir: "Onların aldığı kaynaktan al." **Yine İmam Ahmed (r.h.) der ki: "Başkalarını taklit etmek kişinin fıkhının azlığına delildir." Düşünmeme ve araştırmama vesile olduğun için teşekkür ederim ceyhanlı, benim söylediklerim değer ifade etmez belki ama alim görüşleri, tefsir ve meal ifadeleri okumaya, düşünmeye değer. Allah Resulunun ümmetine "ümmet" olabilmeyi nasip etsin. Şii-Sünni, Sufi-ilahiyatçı, gelenekçi- reformist, şucu- bucu...Artık tefrikaya tahammülümüz yok ! Allah en iyisini bilir. |
|||||||||||
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|