Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Bütün Peygamberler Bütün peygamberlerimiz ile ilgili konularımızı bu bölümde paylaşıyoruz.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 05-23-2008, 04:10   #26
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Hazreti Musa (a.s)
İSRAİLOĞULLARI’NIN NANKÖRLÜĞÜ


Büyücülerle olan karşılaşmasından sonra Hz. Musa uzun bir süre daha Mısır’da kaldı. Bu süre içinde Firavun’un Hz. Musa ve İsrailoğulları’na yönelik baskıları devam etti. Hz. Musa bir yandan Firavun ve onun baskılarıyla uğraşırken diğer yandan da İsrailoğulları’nı sabra davet ediyordu. İsrailoğulları’nın bir kısmı ise Hz. Musa’dan önce de sonra da baskı olduğunu ve değişen bir şey olmadığını söyleyerek, Hz. Musa’yı saygısız bir dille eleştiriyorlardı:

Musa kavmine: “Allah’tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Allah’ındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir.” dedi.

Dediler ki: “Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyete uğratıldık.” (Musa “Umulur ki, Rabbiniz düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler (egemenler) kılacak, böylece nasıl davranacağınızı gözleyecek” dedi. (Araf Suresi, 128-129)

İsrailoğulları’nın Hz. Musa’ya karşı gösterdikleri bu saygısız tavır, gerçekte bu kişilerin manen oldukça zayıf olduğunun bir göstergesidir. Allah kendilerini Firavun zulmünden kurtarmak üzere bir peygamber göndermiş ve onlardan sabretmelerini istemiştir. İmanları zayıf olduğu ve akletmeyen kişiler oldukları için, bu sabrı göstermemiş, nankörlük ederek Hz. Musa’ya karşı yakınmaya, söylenmeye başlamışlardır. Oysa gerçek bir mümine yaraşan tavır, her şart ve ortamda Allah’a şükretmek, Allah’ın çizdiği kaderin her anına razı ve teslim olmaktır. Bir mümin, Allah kendisine her neyi takdir ederse etsin —bu, sıkıntı, zorluk, açlık, baskı, işkence de olabilir— hep Bediüzzaman Said Nursi’nin “elhamdülillahi ala külli hal” (her halde iken Allah’a hamdolsun) sözleriyle ifade ettiği teslimiyetli ruh hali içinde olmalıdır. Maddi sıkıntıları mümin için büyük bir manevi lezzete çeviren de bu teslimiyet ve tevekküldür.

Hz. Musa kıssasında ise, Allah bizlere İsrailoğulları’nın büyük kısmının bu şuurdan yoksun olduğunu göstermektedir. İsrailoğulları’nın üstteki ayette belirtilen yakınmaları, ilerleyen sayfalarda inceleyeceğimiz gibi, daha sonraki dönemlerde Allah’a karşı nankörlük ve isyanlarla devam edecektir. Allah bunları bizlere birer ibret olması için öğretmektedir. Firavun’un inkarı nasıl büyük bir ibret ise, o dönemde yaşayan İsrailoğulları’nın zayıf imanı ve hastalıklı kalbi de yine bizler için birer ibret vesilesidir.
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı