![]() |
#7 |
![]() Türk-İslam tarihinin en ihtişamlı yapısı: Selimiye Camii
Beş asıra yaklaşan geçmişiyle zamana meydan okuyan, dimdik ayakta duran heybetiyle insanı kendine hayran bırakan, teknik özelliklerindeki üstünlük ve ayrıcalıklarla Osmanlı mimarisini göklere çıkaran, şehir siluetindeki hakimiyetini açıkça belli eden ihtişamıyla herkesi büyüleyen Selimiye, Osmanlı Saltanatı'nın Edirne'ye en büyük armağanı olarak kubbesinden minarelerine, süslemelerinden akustiğine kadar eşsiz bir değer... Mimar Sinan‘ın 80 yaşında yarattığı ve “ustalık eserim“ diye nitelediği yapıt olan Selimiye Camii, Osmanlı-Türk mimarlık tarihinin olduğu kadar, dünya mimarlık tarihinin de baş yapıtları arasında gösterilmektedir. ![]() Selimiye Camii neden İstanbul’a değil de Edirne’ye yapıldı? Evliya Çelebinin aktardığı, Sultan II. Selim’in, Selimiye camiini Edirne’de yaptırmasını peygamberimizi rüyasında görmüş olmasına bağlanması, en çok bilinen ve kabul edilen görüştür. Evliya Çelebi Seyahatname adlı eserinde bu konuyu şöyle aktarmaktadır: “Sultan II. Selim niçin İstanbul’da bu camiyi inşa ettirmediler diye sorarlarsa, bir gece Sultan Selim Üsküdar tarafında Fenerbahçe’de bulunan köşkte, rüyasında peygamber efendimizi görmüş ve ondan “ Ya Selim, Kıbrıs’ı fethedersem ganimetlerden payıma düşenden bir camii inşa edeyim demiştin. Şimdi Cenab-ı Allah sana Kıbrıs’ı nasip etti. Niçin vefa edip geri kalan ömrünü hayır ve iyilikler yolunda geçirmezsin. Tez Kıbrıs’taki Magosa kalesinden alınan ganimeti Vezir Mustafa paşadan talep edip benim korumamda olan Sedd-i İslam Edirne’de camii inşa et “ Ancak bilindiği gibi Kıbrıs, 1571 yılında fethedilmiş, Selimiye camiinin yapım süreci ise 1568/69 yıllarında başlamıştır. Evliya Çelebinin ise doğruluğu şüpheli bu bilgiyi bu şekilde aktarmasını, Selimiye gibi bir abide eserden etkilenmesinden veya diğer etkilenen insanların ona abartılı aktarmalarından kaynaklandığı düşünülebilir. Evliya Çelebinin bu görüşüne karşın, Selimiye külliyesinin Edirne’ye yapılmasının sebepleri ile ilgili çeşitli görüşler bulunmaktadır: 1- İstanbul sur içindeki egemen olan noktalarda daha önce yaptırılan Ayasofya Bayezid, Süleymaniye, Şehzade ve Fatih camileri bulunması ve bu camilerin tümünün şehre hakim noktalara inşa edilmiş, bölgede başyapıt için gerekli bir mekan bulunmaması ileri sürülebilir. Bunun yanında Sur içinde bulunan bu bölgede 15 yıl önce bir diğer başyapıt Süleymaniye cami ve külliyesinin yapılması işlev ve ihtiyaç anlamında gerek olmadığını akla getirebilir. 2- Anadolu’dan Rumeli’ye aktarılan Türk nüfusu Balkanların bir çok yerinde bulunmasına rağmen, Avrupa’da kesin olarak Türkleşmiş coğrafi alan sınırı Edirne dolaylarından geçmekteydi ve Edirne bu bölgenin merkezi olarak görülmekteydi. Edirne’nin daha önce başkentliği üstlenmesi ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde ki batı seferlerinin askeri merkezi olması, Edirne’yi Osmanlı’nın gözünde geçmiş bir başkenti olarak önemli kılıyordu. Buraya yapılacak abidevi eser, mevcudiyeti süresince bu toprakların Osmanlı ve Türk kalmasını sağlayacaktı. Nitekim 19. ve 20. yüzyıllardaki işgallerde Ruslar, Bulgarlar ve Yunanlılar bu abidevi eseri yok etme cesaretini gösterememiş ve Selimiye, Edirne’nin bir Türk şehri olduğunun en büyük kanıtı olmuştur. 3- Sultan II. Selim, babası Kanuni Sultan Süleyman ve diğer saray halkı ile beraber Edirne sarayında bulunması ve hatta Kanuni Sultan Süleyman batı seferlerine çıktığında Edirne kentinin koruyucusu (kaim-makam) olarak bırakılması, onun gözünde Edirne’nin önemini maddi ve manevi boyutlarıyla anlamlı kılmış olmalıdır. Nitekim Mimar Sinan’ın ağzından yazıldığı düşünülen Tezkiretü’l Bünyan ( Yapılar Kitabı) adlı eserde “ Sultan Selim Han hazretleri, saadetle devlet tahtına oturduktan sonra Edirne şehrine son derece sevgisi ve şefkati olduğundan burada, zamanda benzeri olmayan bir camii yapılmasını buyurdular” diye yazmaktadır. Tüm bu görüşler göstermektedir ki her bir görüşün kendi içinde bir doğruluk payı olmakla beraber tek başına yeterli olmaları pek anlamlı değildir. Akla uygun gelen, Sultan II. Selim’in tüm bu görüşler ve diğer başka nedenler gözden geçirildikten sonra Selimiye camiinin Edirne’de yapılması için karar vermesini sağlamış olduğu söylenebilir. |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|