|
![]() |
#1 |
![]() Selimiye Camii Kasidesi
Allah yüceltsin nedir bu süslü yer, bu yüce cami Aksa Camii binası, Ulu Ka'be misali Temeli Yeryüzünde Allah'ın gücü bu mamur evin Göğe doğru yükselmiş sanki Tufan'dan kaçar delici Güzellik suyunu sütun bolunca akıtmak için Canla başla çalıştı nice aşina taş ve dağ delici Yüksek kubbesi O'nun çok büyük gökyüzüdür. Hangi gökten örnek olduğunu anlar ancak bilge kişi Yapılmadı, yapılamaz yer yüzünde böyle bir kubbe Yoktur dünyada eşi, olsa olsa gök kubbesi Asılmış Samanyolu ile kubbesi evrene Seyredilir içinde dünya, sanki aynadan bir top küresi Minberin İpek yüzü dünyaya armağan oldu Kubbe bağlanıp astıklarında atlas ve kadifeleri Kutsal seslenici tamamlandığını duyunca tarih düşürdü Yüce kubbe bu anda bağlandı, buldu dengesini Dört minaresi İslam'ın dört dostunu andırır O kubbe de ima eder Peygamberler'in dinini Davudi sesli güzel hafızlar toplanır Servi ağacının üstüne yuva kurmuş kumrular gibi Dört minareden daima neva ve pençgah makamıyla O kubbe de ima eder Peygamberdin dinini Davudi sesli güzel hafızlar toplanır Servi ağacının üstüne yuva kurmuş kumlar gibi Dört minareden daima neva ve pençgah makamıyla Bülbül gibi bu gül bahçesine davet ederler herkesi Dört sütunu doğrusu bu İslam evinin dört dileğidir Dört minare arasında o kubbe bilge yol gösterici Minare oldu sandılar melekler gök kubbeye Dokuz kat gökten yüksek olunca minaresi Halkın gözünü kamaştıran altın alemi Yansıtır herkese nurlu bir ışık huzmesi Seher vakti güneş yerine düşse kubbeden ışık Derler, Hazret-i İsa altın kaplamalı alem gönderdi Ne zaman ki, kova burcuna yada kutup yıldızına giren Dünyayı süsleyen güneş görünür kuyusunda Yusuf gibi Özellikle o ustaların piri mimar ağa Hazretleri için Bütün dünya der yaptıkları evliya kerameti Sanatında öyle özen göstermiştir ki, Mümkün değil asla ifade edilmesi Ayasofya'nın çizimini Hazret-i Hızır yaptı derler Sanmayın yapım ustasıdır, bu binaya yetişen de hızır kişi Minber ve Mahfil yüce ününün adaşı olmuş Biri dokuz kat gökten yüksek kürsüden yüce diğeri Açılan kapılarda yazılıdır Fatiha başlığı O yüce mihrab ise gökkuşağı yerinin gizi Her köşesi Cennet'in gül bahçesi, ilkbaharın süsü Müsessel hatları ise onun selsebil ırmağı sanki Selefinin yadigarı hayırlı halef, Duacı Hasan Yazıcı Müsenna hatlarla benzersiz bir yazı eyledi Koyamaz harfine bir nokta dünya bir araya gelse Muhakkak ki, güzel yazı kurallarını işledi Onun güzel mihrabı saf yeşil kıvılcımındandır Safa kaynağıdır dünyayı süsleyen şahı o mahfili Nice eşsiz usta dökmüş göz nuru Burda işlenmiş Hatayi, Rumi ve Irak iklimi Mermerlerinin nakısını görenler sanır güzellikler denizi Hakk'ın güçlü rüzgarıyla dalgalar çıkmış sanki Her biri gökkuşağına benzeyen O renkli mermerleri Allah'ın iyiliklerine eğilmiş, gözyaşı döker gibi Ondaki kandiller ile küresel aynalar Cennet bağındaki Tuğba Ağacı'nın sanki yaprak ve meyvesi Kat kat bağlanmış sırça bir gök kubbede Dünyayı süsleyen ay ile güneştir, iki altın kandili Cennete benzer bu gül bağçenin açılmış kapısı Karşılar, Allah'ın lütfunu ifa etmeye gelen herkesi Burayı girenler cehennem ateşinden uzak kalırlar şüphesiz Çünkü bir tek Allah'tır inanıp ima ettikleri Safa ile Merve hakkı gibi avlusunda tavaf edilir Şaşmamak gerek, olursa bu yana herkesin kıblesi Görenin ağzının suyunu akıtıp gönülleri çelen O eşsiz şadırvan Kevser havuzu sanki Sanmayın ki mermer sütunlardır caminin içinde dikilenler Görün temasa için ayakta duran yasemin yüzlü servileri Avlusundaki kemer kavislerinin her biri sağlam bir yaydır Şüphesiz sütunlar da yaydaki oklar gibi gerili Bu resmi seyredip göz atanlar derler Hayret, emsalsiz olmuş cidden yoktur benzeri Bu yüksek kubbeli cami Edirne'nin baştacı oldu Aynı zamanda da Tunca'nın yüzü suyu idi Edirne halkına bir lutüf kıldı ki mahallinde İçene sığmaz halkı şaha olan sevgisi Ağız açık onun vasıflarını anlatmak ne haddine senin Bilirsin ey gönlü perişan, dere testiye sığmaz ki Bu binayı burada yaptıran Şah'a dua etmeli O'nun adelet fermanı kendi adıyla bütünleşti Anadolu ve İran'ın Şahı kutsal Mekke ve Zemzem'in Bey'i Ki O'dur ihya eden Aksa Mescidi ile Kabe'yi Güzel yüzlü ve iyi fikirli Süleyman Han oğlu Selim Dünya Şahlarının başı, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi Olgunluk, fazilet, güzellik, iyi huy ve cömertlik adaletle toplandı Ne güzel tesadüf ki, O'nun dünyasını Allah Mahmur eyledi Gündüz ve akşam kulaklara ulaşan iyilik kösü İma eder herkese "İnna fetehna" ayetini Bayramın alemini görse düşman kaybolur gözden Tıpkı, gün doğarken belirsizleşen Süha Yıldızı gibi Döneminde, taşı başına, başını taşa vuran düşmanın O derece ki, taş taş üstüne koymaya da yetti kudreti O'nun zamanında süsen dışında kimse iki dilli değildi Rana çiçeğinden başkası da iki yüzlülük etmezdi Ne çıkar, kılıcının gücü eğerse hasmının başını Güneş kılıcına da başlarını eğer sahra bitkileri Doğunun hükümdarı başına tablo ile altın koyarak gelse Adalet sayesinde gider doğudan batıya rahat ve güvenli Ne zaman seyre gelse Şehrin gül bahçeleri huzuruna Çimenleri andırır yeşil atlası ve gün ışığmdaki işlemeli canfesi Yüce binayı yapıcı olan Allah sağlam kılsın O'ndan ancak budur halkın dileği Ey duacı Sai perişan gönlünün O'dur sen kılan Gönüller Ka'besi'ni yapan Halil İbrahim gibi Ulu Ka'be gibi binası yükseklere ulaşsın Kemaliyle olsun herkes nasip sahibi O eşsiz yaratıcı hem yapının hem yapanın Dünya döndükçe dengede tutsun temelini Cami içinden ibadet ettikçe tanıdık yüzler Bu temiz ve süslü yer olsun İslam ehlinin mabedi.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|