![]() |
#1 |
![]() Sanko bile fabrika kapısına kilit vurdu
Sanayi devi Sanko iki pamuk ipliği fabrikasından birini yüzde 80 oranında kapattı. Adıyaman'da 7 fabrika üretimi durdurdu 15.07.2008 09:46 Pamuk ipliğinde düşük döviz kurunun etkisiyle artan ithalat Türkiye´nin en büyük üreticisi Sanko Holding´i de vurdu. Adıyaman´da toplamda 250 milyon euro değerindeki iki pamuk ipliği fabrikasından birini yüzde 80 oranında kapatan Sanko, diğer fabrikasındaki 600 işçinin yarısını da yıllık izne çıkardı. Gaziantep´teki iki fabrikasından birini de geçen yıl kapatan Sanko´nun, halen Gaziantep´teki diğer tesisi ile Çorlu ve Bursa´daki pamuk ipliği tesisleri üretime devam ediyor. Referenas'a konuşan Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, en eski faaliyet alanı olan tekstilde özellikle pamuk ipliğinde büyük sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Konukoğlu, "Şu anda Adıyaman, Urfa, Antep ve Maraş´taki pek çok üreticinin durumu aynı. Döviz kurunun da etkisiyle ithalat patladı. Geçen yıl ilk beş ayda pamuk ipliğinde ithalat 50-60 bin ton iken, bu yıl ilk beş ayda yaklaşık 180 bin ton pamuk ipliği ithalatı yapıldı. İthalata bir an önce sınırlama getirilmesi gerekiyor" dedi. İşçiler yıllık izne çıkarıldı Konukoğlu, artan ithalat ve girdi maliyetlerinin yüksekliği yüzünden eski fabrikaların artık kurtarmadığını ve kapatmaya gittiklerini söyledi. Konukoğlu, "İlk olarak geçen yıl Antep´te 900 kişinin çalıştığı 10 yaşından büyük eski bir fabrikamız vardı. Onu kapattık. Antep´teki diğer yeni fabrikamız tam kapasite çalışıyor. Adıyaman´daki iki tesisimizden eski olanını ise yüzde 80 oranında kapattık. 950 kişiden geriye 150 civarında kişi kaldı. Adıyaman´daki yeni fabrikamızı ise Antep´te eskisini kapatacağımız için kurmuştuk. Ama bu yeni fabrikada çalışan 600 işçinin yarısını da yıllık izne gönderdik" dedi. Adıyaman´da yedi fabrika kapandı Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ersoy, Türkiye ekonomisindeki belirsizlik yüzünden şehirdeki 43 fabrikanın en az 7 tanesinin kapandığını ve 3 bin civarında kişinin işten çıkarıldığını söyledi. Ersoy, "Ben bile gözüm gibi baktığım otelimi SSK, Bağ-Kur, vergi ve elektrik borcum yüzünden geçen ay sattım" dedi. Şirketlerin kapanmasında bazı sanayicilerin de kabahati bulunduğunu belirten ATSO Başkanı Ersoy, işadamlarının artık geleneksel sektörlere yatırım yapmamaları ve katma değeri yüksek ürünler üretmeleri gerektiğini söyledi. Bakan Şimşek taziyeye geldi 7 tekstil fabrikasının bu yıl içinde kapandığını belirten Ersoy, çoğunun sigorta primi, maliyeye borçları olduğunu kaydetti. Ersoy, OSB´de 6 bin kişinin istihdam edildiğini ve bunlardan 3 bin civarında kişinin işten çıkarıldığını vurguladı. Ersoy şunları kaydetti: "OSB´de 2007 yılının beşinci ayından bu yana herkes işçi çıkarmaya başladı. Toplamda 3 bine yakın kişi işsiz kaldı. SSK primleri, kamunun alacaklarının çok radikal şekilde tahsili herkesi bunalttı. Zaten, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek hafta sonu sanayiciye taziyeye geldi." Şirketlerin kapanmasında bazı sanayicileri de kabahati bulunduğunu belirten ATSO Başkanı Ersoy, işadamlarına artık geleneksel sektörlere yatırım yapmamalarını, katma değeri yüksek ürünler üretmelerini, markaya ve Ar-Ge´ye önem vermelerini, şirket evlilikleri yapmalarını, nitelikli eleman çalıştırmalarını tavsiye etti. Ersoy sosyal güvenlik açıklarının yılda 37 milyar YTL olduğunu, bunun aşağı çekilmesi ve kayıtdışı denetimlerin artırılması gerektiğini söyleyerek "Denetim artırılsın. Herkes yeşil kartlı olmasın. Kayıt içine alınsın. Gayrimenkulu olan insanlar bile yeşil kart almaya başladı. İnanın şu an Adıyaman´da bizler, sanayiciler bile yeşil karta özeniyoruz. Yeşil kartımız olsa odunumuz, kömürümüz, okul masrafları, her şey beleş. Adıyaman´da 613 bin nüfusun 320 bini yeşil kartlı. Bir kamyon patates getirseniz, indirecek insan bulamazsanız. Böyle popülist politikalardan vazgeçilmeli" dedi. haberturk
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() cin mallarina bir cözüm bulunmali yoksa yakinda piyasayi tamamen ele gecirecekler.. bu arada basligi acanin amaci belli ilk mesajindan, sitede ömrü uzun olmayacak gibi
![]() |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Konukoğlu, "Şu anda Adıyaman, Urfa, Antep ve Maraş´taki pek çok üreticinin durumu aynı. Döviz kurunun da etkisiyle ithalat patladı. Geçen yıl ilk beş ayda pamuk ipliğinde ithalat 50-60 bin ton iken, bu yıl ilk beş ayda yaklaşık 180 bin ton pamuk ipliği ithalatı yapıldı. İthalata bir an önce sınırlama getirilmesi gerekiyor" dedi.
Ersoy sosyal güvenlik açıklarının yılda 37 milyar YTL olduğunu, bunun aşağı çekilmesi ve kayıtdışı denetimlerin artırılması gerektiğini söyleyerek "Denetim artırılsın. Herkes yeşil kartlı olmasın. Kayıt içine alınsın. Gayrimenkulu olan insanlar bile yeşil kart almaya başladı. İnanın şu an Adıyaman´da bizler, sanayiciler bile yeşil karta özeniyoruz. Yeşil kartımız olsa odunumuz, kömürümüz, okul masrafları, her şey beleş. Adıyaman´da 613 bin nüfusun 320 bini yeşil kartlı. Bir kamyon patates getirseniz, indirecek insan bulamazsanız. Böyle popülist politikalardan vazgeçilmeli" dedi. Guzel noktalara deginilmis |
|
![]() |
![]() |
#4 |
![]() he güzel demis
![]() |
|
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Pamuk ipliğinde düşük döviz kurunun etkisiyle artan ithalat Türkiye´nin en büyük üreticisi Sanko Holding´i de vurdu
Bahane de hazır. Düşük döviz kuru. Peh! O zaman bir gecede dövizin patladığı 2002'de bu firma rekor satışa ulaşmış olması gerekir. Ama neden ülke krize girip firmalar kan ağlıyordu? Ülke batma noktasına gelmişti. Fazla ihracattan bize mal mı kalmamıştı acaba? :-X |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
Yabancı yatırımcı anca parasını getirir. isi bittimi faizini alır gider YABANCI YATIRIMCI PAYINI 5'E KATLADI 2002 yılında Türkiye’ye bin dolar getirerek Borsa ya da faize yatıran yabancının bu birikimi kurdaki düşüşün de etkisiyle 4 bin 376 dolara çıktı. Yabancı spekülatörlerin dolar bazında yıllık getirisi yüzde 60 dolayında bulunuyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) derlediği verilere göre, 1995’ten bu yana Türk parası, döviz sepeti karşısında yüzde 90 yakın oranda değerlendi. Aralık 2001’de 1.44 YTL olan parite, sıcak para girişlerinin döviz arzını artırdığı sürecin sonunda bu yılın Kasım ayında 1.17 seviyelerine indi. Türk parasındaki değerlenme nedeniyle yaşanan ithalat patlaması sonucunda hızla büyüyen dış ticaret açığı bu yılın sonu itibariyle 62 milyar dolarla rekor düzeye ulaşıyor. TÜRKİYE, FAİZ ORANLARINDA GÜNEY AFRİKA’YI BİLE SOLLADI Türkiye, kısa vadeli faiz oranlarında 2005 yılında yüzde 13.50 ile dünyada üçüncü sırada yer alırken, 2007 yıllında yüzde 16.75’lik faiz oranı ile ilk sıraya yükseldi. Türkiye’yi yüzde 13.06 ile Arjantin, yüzde 11.18 ile Brezilya, yüzde 11.05 ile Venezüella, yüzde 10.75 ile Güney Afrika izliyor. YABANCI BİR KOYUP BEŞ ALDI Faizler yükselirken, kurların sürekli aşağı gittiği süreçte Türkiye’de portföy yatırımı yabancı yatırımcı ise parasına para kattı. 2002 yılında bin dolar ile Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcı düşük kur yüksek faiz politikaları sonrasında gelirini 3.4 kat artırarak 4 bin 376 dolara yükseltti. Diğer bir deyişle yabancı yatırımcıların 2002’de Türkiye’ye getirdiği her 1 dolar 4.4 dolara yükseldi. Yabancı spekülatörler sıcak para için son derece cazip kur-faiz politikaları sonrasında gelirini dolar bazında yıllık ortalama yüzde 60 dolayında artırdı. Üretime katkısı olmayan, sadece parayla para kazanmak için gelen söz konusu yabancı sermayenin elde ettiği bu getiri, Türkiye’nin yurt dışına kaynak transfer etmesi anlamına geliyor. DIŞ TİCARETİN YAPISINDA BOZULMA Düşük kur politikası dış ticarette dengeleri de bozdu. 2001 yılında yüzde 103.4 düzeyinde bulunan ihracatın ara malı ve hammadde ithalatını karşılama oranı bu yıl yüzde 85.4’e düştü. Aşırı değerli YTL özellikle ara malları olmak üzere yüksek miktarda ithalatı özendirirken, Türkiye’nin ihracatı hammadde ve ara malları ithalatını bile karşılamada yetersiz hale geldi. |
||
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Evet haklısın ,eskiden tam da anlattığın gibiydi ,millet Türkiye'ye parasını yatırıyordu ancak şimdilerde gerek özelleştirme gerekse teşvikler sayesinde birçok firma Türkiye'ye yeni yatırımlar yapmaktadır.Özellikle yeni ekonomi paketi işsizliği azaltmak adına birçok yenilik ve fabrika getirecek .
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() aslında tüketicilerin çine yönelmesinde bizimde suçumuz var turgut özal zamanında meydanda çin falan yokmuş hep türkiyeden tekstil dokuma gibi şeyleri ihraç ediyorlarmış yabancılar.tabi bizim uyanık türkler kazandıkça kazanmak istemişler ve bir zaman sonra işlerini sallamasyon yapmaya başlamışlar bu şekilde tüketiciler başka arayışlar içine düşmüşler.şimdi çok pişmanız ama olmuş la ölmüşe çare yok
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Tekstil de ki durum herkezin oturup düşünmesi gereken bir durum.. Yıllardın Tekstil piyasasının içinde bulunan Türkiye deki dev isimler zamanlarının bir kısmını markalaşmaya ayırmış olsalardı bugün Çin tehdidi karşısında dik dururlardı.. Ne yazık ki bizim tekstil firmalarımız sadece dünyada üretici olmayı seçtikleri için bugün bunlar başlarına geliyor.. Dünyanın önde gelen markalarını düşük iş gücü ve kotaların kalkmasının da etkisiyle Çin e yöneldiler...
Şimdi ağlamak hiç kimseye fayda getirmiyor.. Tekstildeki kotaların kalkacağı 8 9 yıl önce alınan bir karardı ve ne yazık ki gereken tedbirler sektör oyuncuları tarafından alınmadı.. ;) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Arkadaşa ne desek boş. Meksika'nın ekonomik sürecini okumasını tavsiye edecğim ama eminim onu da yapmayacaktır. Biz yazdıkça habere haber ekliyor. Google sağolsun.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|