![]() |
#1 |
![]() Ergenekon ve PKK Zaman zaman, Ergenekon ile veya derin devletle PKK meselesi ilişkilendirilir. Hatta denilir ki, "PKK konusunun bitmesini devlet istemiyor." Neden mi istemiyor? Çünkü, bu şekilde kimileri ranttan pay alıyor, kimileri, otoriter rejim sayesinde oraların kralı oluyor, bazı kişiler ise, ülke bütünlüğünün ancak demir yumruk sayesinde sağlanabileceğini düşünüyor. Şemdinli'de, Umut Kitapevi'nde patlayan bombalarla küçük bir örneğini gördük. Bu hadiseden, jandarma astsubay Ali Kaya ile Özkan İldeniz sorumlu tutuldu. Emekli korgeneral Altay Tokat, Şemdinli üzerine yorum yaparken, "Güneydoğu'da görev bölgeme yeni gelen hâkim ve memurlar işlerini ciddiye alıp hizaya girsinler diye bir iki bomba attırırdım" diye konuşmamış mıydı? JİTEM'in kurucularından Cem Ersever'i hatırlayalım. Eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis Paşa'nın uçağının düşmesinden 2 ay sonra, Mart 1993'te görevinden istifa etti ve yaptığı açıklamada, "Güneydoğu'daki olayların Türk milleti tarafından bilinmesi engellenmektedir" dedi. Ersever bildiklerini anlatmasın diye, o yılın kasım ayında faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Ama, tabii buradan yola çıkarak, "derin ilişkiler"i olan herkes PKK terörünü besliyor diyemeyiz. Doğu Perinçek'in Ergenekon'un üst düzey bir elemanı olması da, PKK ile münasebetin bir delili. Son zamanlarda Ergenekon takımının adeta avukatı gibi medyada yer bulan Yalçın Küçük'ün de, Öcalan ile çekilmiş samimi fotoğrafları var. Fazla yorum yapmadan resimleri yayınlıyorum. (Fotoğrafları, SABAH gazetesi muhabirlerinden Abdurrahman Şimşek'ten aldım. O da, Öcalan'ın yıllar önce PKK'dan kaçan fotoğrafçısından temin etmiş. Sakın Ahmet Hakan, "özel servis" gibi bir bit yeniği aramasın.) ******************** Küçük ve Kemalizm Yalçın Küçük, 1993 yılında, Abdullah Öcalan ile yaptığı söyleşiyi "Dirilişin öyküsü" adıyla yayınlamıştı. İşte bazı bölümler: Yalçın Küçük, Öcalan ile konuşuyor: "Sizi çok sağlıklı, çok güzelleşmiş gördüm. Bütün bu gürültülere, savaşa rağmen herhalde içiniz rahat olmalı... Sevgili Başkanım, mücadele sürüyor, savaş devam ediyor... Sevgili Başkanım, bana göre de, 1920'de Kemal Paşa, o lider kadrosu içinde en geride olan insandı. Ama çeşitli nedenlerle başkanlığı aldı ve sonunda 1930'lu yıllarda Kemalizm denilen yüzeysel, bir zaman için işleyen bir sistemi ortaya koydu. Ve bir müddet için Kürtlüğün üstünü örttü. Kemalizm'in arabesk bir yanı vardı; Arap dünyasında her şey yüzeyseldir, bütün figürler, derinliği olmayan figürlerdir. Kemalizm'i de felsefi alanda arabesk bir ideoloji olarak düşünebiliriz... Kemal Paşa Fransızları taklit etti; şimdikiler Amerikan taklidi oluyor. Yani ben artık Türklüğümden utanç duyuyorum. Kürtler o kadar yükselecek ki, Türkler yerin dibine girecek!" Bugün Yalçın Küçük, Kemalizm'in ilkelerini korumak için çırpınıyor. Tıpkı bütün Ergenekoncular gibi. Başka söze ne hacet! ******************* Doğu Perinçek, Apo ile şakalaşıyor; bir sonraki karede kucaklaşıyor. Perinçek, "Gazeteci olarak Bekaa'ya gittim" demişti. Bu ne biçim gazetecilik! Yalçın Küçük, Öcalan'ın karşısında, el pençe divan duruyor. ![]() NAZLI ILICAK
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|