![]() |
#1 |
![]() ![]() Geçtiğimiz hafta, Başbakanlık, yalan haber yazdıkları ve yalan haberlere yapılan tekzipleri yayınlamadıkları gerekçesiyle kartel gazeteleri ve televizyonlarından bazı muhabirlerin akreditasyon kartını yenilemedi .... Başbakanlığın, bazı muhabirlerin kartını yenilememesi üzerine kıyamet koparan kartel gazeteleri, Genelkurmay Başkanlığı'nın akreditasyonuna ses çıkarmazken, CHP de Başbakanlığın bu uygulamasını Meclis'e taşıdı. Peki Başbakanlığın akreditasyonunu yenilemediği bu muhabirler hangi yalan haberlere ne şekilde imza attılar ? Medya-yalan haber ve CHP Medya camiasında geçen hafta en çok tartışılan konu Başbakanlığın yalan haber yazan gazetecileri akredite etmemesiydi. Habervaktim muhabirlerinden Murat Unay’ın, o muhabirlerin neden akredite edilmediğine dair haberi Başbakanlığın akreditasyonunun haklığını ortaya koyması bakımından kayda değerdi. Söz konusu muhabirlerin haberlerine baktığınızda neredeyse yalanlanmayan haberleri yok gibiydi.. Habere göre: "Malum gazeteler"in yalan haberleri, büyük bir yekûn tutuyor. Arama motorunda yapılan taramalarda tam 43 bin 800 kayıtla karşılaşıyorsunuz. Aramayı “Başbakanlık” ve “yalanladı” şeklinde yaptığınızda ise bu rakam 215 bine ulaşıyor. Büyük bir bölümü, AK Parti hükümetleri dönemine ilişkin olan bu yalanlamalarda malum gazeteler ve muhabirlerinin isimleri ön sıralarda yer alıyor. Habervaktim'in sadece son birkaç ayda yayınlanıp anında yalanlanan ve hepsinde de kimi başka isimler dışında akredite kısıtlaması getirilen gazetecilerin istisnasız hepsinin imzasının olduğu haberlerinden derlediği bazı yalanlar şunlar: ÇELİK YELEK YALANI Başbakan Erdoğan'ın son Güneydoğu gezisinde çelik yelek kullandığı haberi. Basın Merkezi, yaptığı açıklamada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugüne kadar hiçbir programında çelik yelek kullanmadığını bildirdi. GENELKURMAY BRİFİNG YALANLARI Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Başbakanlığa çağrılarak verdiği brifingde “içeriden” alındığı iddia edilen bilgilerle hazırlanan haberler yine basın merkezi tarafından yalanlanmış. Başbuğ'un; doğudaki imam açığının giderilmesi, Kürtçe yayına bir an önce geçilmesi, bölgedeki sosyal ve kültürel haklarla ilgili adım atılması gibi önerilerini dile getirdiğine ilişkin haberler tekzip edilmiş. BÜYÜKANIT YALANI Başbakan Erdoğan ile eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında Şemdinli davası konulu bir tartışma yaşandığı Milliyet'te iddia edilmiş ve bu haber de anında yalanlanmış. Milliyet, haberi üstelik “hayali konuşmalar” diyerek vermesine rağmen yine de haberi birinci sayfadan manşet yanından yayınlamışlar. “PUTİN TELEFONA ÇIKMADI” YALANI Hürriyet gazetesinde önce Fatih Çekirge'nin yazdığı daha sonra da Başbakanlık muhabirinin takibini sürdürdüğü “Putin, Erdoğan`ın telefonuna çıkmadı” başlıklı haber de yayınlandığının ertesi günü Başbakanlık tarafından yalanlanmış. VE DİĞERLERİ… “Anayasa Mahkemesi Başkanı ile Başbakan arasındaki diyalog: Kılıç'ın büyük sırrı.” Yalanlanmış. “Başbakanlık binası iftarda Allah'a emanet. Polisler nöbeti bırakıp iftara gidiyor.”: Yalanlanmış. “Erdoğan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'e kapatma davasını anlattı.” Yalanlanmış. “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında Çukurambar'da gerçekleşen görüşmede üçüncü bir şahıs daha vardı.” Yalanlanmış. “Başbakan AİHM'e sert çıktı. Örtü ulemanın işi.” Yalanlanlanmış. “Bayan Gül ile Bayan Erdoğan arasındaki gerginlik.” Yalanlanlanmış. “Başbakan Sabah'ın satış sürecine müdahale etti.” Yalanlanmış. “Başbakanlık fişledi.” Yalanlanmış. “Başbakanlık Müsteşarı'ndan içki yasağı.” Yalanlanmış. “Emine Erdoğan mağazayı kapattırıp özel alışveriş yaptı.” Yalanlanmış. DAHA ÖNCE NEREDEYDİNİZ? Bu gelişme üzerine bir bardak suda fırtına koparmak isteyen malum medyaya ve zina serbestisinde olduğu gibi yalan haberde de kartelin saflarında yer alan yalancının yaranı CHP’YE sormak gerekmez mi? Daha üç gün önce başlayan Başbakanlık uygulaması için hemen soru önergesi verdiniz. Genelkurmay tarafından akredite edilmeyen ve bugüne kadar tek bir haberi bile yalanlanmayan gazeteler yıllardır akredite edilmezken neredeydiniz? Yıllarca çifte standarda maruz kalan gazeteler için soru önergesi vermek aklınızın ucundan geçti mi? Hem orada öyle çelişkiler vardı ki Genelkurmay Başkanlığı’nın, yalanladığı, lanet ettiği tekzip ettiği gazete ve gazetecileri bile akredite ederken, hiçbir haberi yalanlanmayan, tekzip edilmeyen gazete ve gazeteciler çifte standarda maruz kaldılar ve kalıyorlar. Dönemin Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay hakkında yaptığı yalan bir haberden dolayı 'lanetlenen' Ergenekon Terör Örgütü zanlısı Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ı, toplantılara davet etmişti. Genelkurmay Başkanı, Balbay’ın Cumhuriyet’teki “Genç subaylar rahatsız” haberi ile ilgili olarak, özetle şunları söylemişti: “Bu haber, asılsız ve maksatlı bir haberdir... Bu haberlere kaynaklık edenleri lânetliyorum!.. Bu haberi hayretle ve üzüntüyle karşıladığımı ifade etmek istiyorum. Bu haber; TSK’yı ve beni üzmüş, kırmıştır. Devletin iki yetkilisi arasında cereyan eden bir görüşmeyi teyit etmeden yayınlamak, manşet atmak, bu yazar arkadaşımıza yakışmamıştır. Bu tür haberleri yapanların vatan ve millet sevgisinden şüphe ediyorum. Son çıkan tablo budur. Sayın yazardan beklentim, kendi haber kaynağını yeniden değerlendirmeli ve ona bir not vermelidir.” İşte böyle; bir tarafta gazetelerinde bir çok generalin ölümünden sorumlu terör örgütü DHKP-C lideri Dursun Karataş’ın taziye ilanını yayınlayan, yalan haberlerinden dolayı lanetlenen, kınanan, illegal Ergenekon Terör Örgütü zanlısı gazeteciler Genelkurmay’da hala akredite ve baş tacı ediliyor, diğer tarafta ise hiçbir yalan ve maksatlı haber yazmayan, hiçbir sabıkası bulunmayan vatanperver gazeteciler akredite değil. Böyle çifte standart, böyle skandal dünyanın başka hangi ülkesinde var? CHP ve kartel medyasının bu çifte standarda, bu skandala yıllarca gıkları bile çıkmıyor. Doğru olan acaba hangisi? Gazetelerinde bir çok generalin ölümünden sorumlu terör örgütü DHKP-C lideri Dursun Karataş’ın taziye ilanını yayınlayan, yalan haberlerinden dolayı lanetlenen, kınanan, illegal Ergenekon terör örgütü zanlısı gazetecilerin akredite edilmesi mi? Yoksa Başbakanlığın yaptığı gibi yalan haber rekoru kıran ve yalanda dünya şampiyonu muhabirleri akredite etmemesi mi? Vicdanımızın sesine kulak verelim o hepimize en doğru en güzel cevabı verecektir! Aslına bakılırsa burada önemli olan şu ya da bu kurumun akradite etmesi değil halkın akradite etmesi önemli olan. Yapılan yayınlanr Hakk’a ve hakikate uygunsa mesele yok zaten. habervaktim
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() muhteşem bir haber bu, tam arşivlik.arkadaşlar böyle çok önemli haberleri arşivinize koyunuz..
http://www.habervaktim.com/haber/423...an_haberi.html http://habervaktim.com/yazar/9003/me...er_ve_chp.html teşekkürler sevgili gölge |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|