Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
İslam Tarihi İslam tarihi ile ilgili paylaşımlar.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-08-2009, 01:54   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
ABBASİLER DEVLETİ DÖNEMİ (750-1258)
Emeviler 750 yılında ortadan kaldırılan Abbasiler İslam Dünyası`na kısa zamanda hakim oldular.
İlk Abbasi halifesi Ebu`l Abbas Abdullah `tır. İslam devletini dağılmaktan kurtarır ve güçlendirir. Daha ilk yılında Çinlilerle Orta Asya`ya hakim olabilmek için Talas Irmağı kenarında büyük bir meydan savaşı yapıldı. Türklerde bu savaşta ilk defa olarak müslüman Araplar`ı destekledikleri için savaşı müslümanlar kazanmıştır.
Talas savaşı Abbasi Devleti`nde olumlu etki yaparak ve devlet bütün İslam Dünyası`nda kabul görecektir. Daha sonra güçlenen Abbasiler Irak`a önem verecekler ve başkenti Bağdat`a taşınacaklardır. Daha sonraları Bağdat büyük bir kültür merkezi haline gelecektir.
786-805 yılları arasında Abbasilerin lideri olan Harun Reşit bu devlete en parlak dönemini yaşatmıştır. Devleti siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden en iyi dönemini yaşatmıştır. Bizansla mücadele edilmiş ve büyük başarılar sağlanmıştır. Abbasiler Harun Reşid`in oğulları zamanında gücünü devam ettirdi. Emin , Memun ve Mu`tasım dönemlerinde türkler Abbasi ordusunda hizmet ettiler. Üst kademelere kadar yükseldiler. Böylece IX. Yüzyıldan sonra Abbasiler Devleti`nde Türkler etkili rol oynadılar. Yine bu dönemlerde Bizanslılardan korunmak için sınırlarda türklerden oluşan Avasım şehirleri kuruldu.
Asrın ikinci yarısından sonra hakim olduğu sahalara özerklik (muhariyet) tanıdı. Böylece bazı küçük devletçikler çıktı ki bunlar
“ Tavaifül Mulk ” denildi. Bu devletlerden bazıları şunlardır: Tolunoğulları , İhşitler, Tahiroğlulları, İdrisiler, Ağlebiler vb.
Ayrıca 10. asırdan sonra Şîî Fatımiler Kuzey Afrika`da etkili olunca Abbasiler bu asırdan sonra Kuzey Afrika`da varlık gösteremediler.
1055 yılında Tuğrul Bey Bağdat`ı Şîî Büveyh oğlullardan kurtardıktan sonra siyasi gücü eline aldı. Böylece Abbasiler islam dünyasındaki güçlerini Selçuklu Türklerine bıraktılar.
Zayıflamış olan Abbasi Halifeliğine 1258 yılında İlhanlı Moğolları (Hülagu) son verdiler. İslam Dünyası`na Osmanlılar`dan sonra en uzun ömürlü hanedan olan Abbasiler İslam Dünyası`na birçok alanda büyük katkıda bulunmuştur.

_ · Abbasiler`in Genel Özellikleri · _
· İslam tarihinde ilk medreseler, vezirlikler ve anlam da Divan teşkilatı bu dönemde kurulmuştur.
· Sadece Araplar`ı ön planda tutan değil bütün müslümanlara eşit davranab bir devletti.
· Hiçbir zaman Avrupa`ya sahip olmamışlardır. İlk Çağ Yunan, Roma klasikleri Arapçaya tercüme edilmiştir.
· Türklerle yakın ilişkiye girilmiş ve türkler bu dönemde müslüman olmuşlardır.
· Irak önem kazanmıştır.
· Bilim ve tekniğe çok büyük önem verilmiştir. İslam dünyası bu dönemde en önemli kültür merkezlerine sahip olmuştur. Hakim oldukları sahalara özerklikler ( Tava`ifül Mülk ) tanınmıştır.
· Merkezi otorite çok güçlü değildi.
· Sınırların genişlemesi savaş yoluyla değil hoşgörüyle gerçekleşmiştir.
· Moğollar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Böylece sadece Irak değil, Afrika dışında bütün islam dünyası Moğolların tahribatına uğramıştır.
· Bu dönemden sonra islam dünyasında genelde Türkler hakim olmaya başlamışlardı.

ENDÜLÜS EMEVİLER`İ DÖNEMİ (756-149)

Emevilerin 750 yılında yıkılışlarından sonra , Abbasiler`in egemenliğini tanımayan İspanya`daki müslümanların başına yine Emevi Hanedanı`ndan Abdurrahman geçti. Kurtubay`ı başkent yaparak Avrupa müslümanlarını bu devlet temsil etti. Endülüs Emeviler`i daha çok ilme öenm vererek mükemmel ilim ve kültür merkezleri meydana getirdiler.1031 yılında bu devlet çeşitli kollara ayrıldı. Bu dönem 1031`den 1942 yılına kadar sürdü. Bu dönemde “ Tava`ifül Mülk “ devri denir. En etkili devletçilik Beniahmer Devleti`dir. Askeri ve Siyasi gücünü kaybeden Endülüs Emevileri`ne 1492 yılında İspanyol Kastilyalılar son verdi.
ÖZELLİKLERİ:
1. Sanat , Bilim ve Kültür`e en çok önem veren islam devletidir.
2. Sınırları sadece İspanya ile çevrilidir.
3. Avrupa`da Rönesans`a iki eden iki islam devletinden biridir.(diğer Osmanlı).

_

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-08-2009, 01:55   #2
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
_DEVLET TEŞKİLATI__
a-) Devlet Başkanı:
1. İslamın siyasi yapısı dini temellere dayanıyordu.
2. Medine`de Hz. Muhammed `e kurtarıcı gibi bakılması onun hem siyasi hemde dini görevleri yürütmeyi üzerine almasına sebep olmuştur.
3. İlk islam devleti Peygamber efendimiz tarafından kurulmuştur.
4. Halifeler dini ve idari vazifelerin dışında bütün yetkileri de kullanıyordu.
5. İlk dört halife seçimle iş başına geldiğinden bunların zamanına CUMHURİYET DEVRİ `de denilir.
b-) Merkezi Teşkilatı:
1. İslam devletinin merkez teşkilatı ilk önceleri son derece basitti.
2. Fetihlerle devlet sınırları genişleyince ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak üzere yeni müesseseler kuruldu.
3. Merkez teşkilatı Abbasiler zamanında mükemmel hale geldi.
4. Asayiş işlerinde sorumlu olmak üzere “ Şurta Teşkilaı “ kuruldu.
5. Binin emir ve yasaklarına uyulmasının sağlanması,çarşı pazarın konrolü ahlaka aykırı hareketlerin önüne geçilmesi “ Hisbe Teşkilatı “ `nın vazifesi idi.
6. Pasta işlerini Divan Berid yönetiyordu. Emeviler zamanında kurulmuştu.
7. Abbasi halifeleri devlet işlerine fazla vakit ayıramadıklarından bunlar adına işleri çekip çevirecek “ vezirlikler “ mühtesiplik gibi görevler ortaya çıkmaya başladı.
ORDU
1. İslamın ilk dönemlerinde ordu gönüllerinden oluşuyordu. Cihad`ı bütün müslümanlar için farz kılınması , onları oloğal asker olarak kabul ediyordu.
2. Sınırların genişlemesi ile asker sevkiyatı güçleşti. Bu yüzden sınır boyları ordugâh şehirler kurulmaya başlandı.
**__! Ordugâh şehirlere önce askerler, sonra onların aileleri yerleşiyordu. Böylece hem sınır muhafazası , hem fetihlerin kolaylaması, hem de İslam`ın yayılması sağlanıyordu.
3. Abbasiler zamanında Türk tesiri ile 10`lu sistem islam ordu teşkilatına girdi.
4. İlk islam donanması ise Hz. Osman zamanında Suriye`de kuruldu.

ADALET
Hicretten sonra adalet işlerine bizzat Hz. Muhammed bakıyordu. Hz. Ömer zamanında devlet sınırları genişleyince her vilayette kadılıkları kuruldu.
DİN VE İNANIŞ
İslam kelimesi , Allah`ın irade ve isteklerine teslim olmak demektir. İslamiyeti kabul edenlere Müslüman denir.
Müslüman ; kendisini , nefsini ve bütün varlığını Allah`a teslim etmiş. Allah `ın birliğine inanmış , bu suretle selamete erişmiş insan demektir. İslam dinin temeli Kur-an`ı Kerim `dir. Kur-an`ı Kerim Allah tarafından Hz. Muhammed `e gönderilen vahiylerin bir araya toplanmasıyla meydana gelmiş ve bu güne kadar da hiç bir değişikliğe uğramamamıştır. Her dinde olduğu gibi islam dininde imana ve ibadete ilişkin esasları vardır.

_İmana ilişkin esaslar: Müslüman olmak için bazı şartlar kabul etmek mecburiyeti vardır. Bunlara imanın şartları denir. Bu şartlar şunlardır:
1. Allah`ın birliğine inanmak
2. Meleklere inanmak
3. Kutsal kitaplara inanmak
4. Peygamberlere inanmak
5. Ahiret gününe inanmak
6. Kader, hayır ve şer herşeyin `tan geldiğine ve öldükten sonra yeniden dirilişe inanmak

İbadete ilişkin esasları: Bir müslümanın islam dininin beş temel şartına uyması Allah tarafından farz kılınmıştır. Bu şartlar şunlardır:
1. Kelimeyi şahadet getirmek
2. Günde beş vakit namaz kılmak
3. Yılda bir ay oruç tutmak
4. Zekat vermek
5. Hacca gitmek


  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-08-2009, 01:56   #3
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
SOSYAL ve İKTİSADİ HAYAT
Sosyal Hayat:
İslamiyet bütün müslümanların eşit ve kardeş kabul etmekle birlikte Emeviler zamanında Araplar Kendilerini diğer müslüman milletlerden üstün gördüler devlet yönetiminde bütün önemli görevler ve askerlik Arapların elindeydi. Arap olmayan müslümanlara karşı
“ mevali “ deniyordu. ( İranlılar , Mısırlılar, Berberiler ve Türklerr gibi). Toplumda diğer bir sosyal sınıf “ zımnîler “ (gayri müslimler ) idi. Emevilerin , mevaliyi küçümsemesi , vergi yönünden haksızlıklar yapması , yıkılışlarındaa en önemli sebeplerden biri oldu.
Abbasilerin yönetime gelmesiyle , mevalinin durumu değişti. Müslüman olmak şartıyla her milletten kişiler önemli görevlerle gelmeye başladılar. Önce İranlılar, daha sonra Türkler , Sivil ve askeri görevlere getirildiler.

Ekonomik Hayat:
İslam Devleti`nde ekonomik hayat Abbasiler döneminde gelişme gösterdi. Devletin tüm gelirleri Beytü`l-Mal denilen devlet hazinesinde toplanırdı.Hazinenin başlıca gelir kaynakları şunlardı:
1. Öşür: Müslüman halktan alınan onda bir oranda toprak vergisi.
2. Haraç ve cizye: Müslüman olmayanlardan alınan toprak vergisine “ haraç “ sağlıklı gayri müslim erkeklerden , askerlik görevi karşılığı alınan vergiye de “ cizye “ denir.
3. Zekat ve Sadaka: Zengin müslümanlardan alınan bir vergi olup toplanan zekat ve yoksulluklara dağıtılırdı.
4. Ganimet: Savaşlarda elde edilen ganimetin beşte biri hazineye aitti.
5. Diğer Gelirler: Maden , orman , otlak , tuzla gelirleri , yalancı tüccarlardan alınan vergiler ve yabancı devletlerin gönderikleri vergi ve hediyeler.
Toplanan gelirler orduya , kale yapımlarına , bayındırlık işlerine , fakir , dul , yetim ve hastalara harcanırdı. Vali ve komutanlara , büyük devlet memurlarına maaş yerine arazi verilirdi. Bu kişiler , kendilerine verilen araziden aldıkları öşür ve haraçlarla geçinirlerdi.
İlk altın ve gümüş para Emevi Halifesi Abdülmelik (685-705) zamanında basıldı. Altın paraya “ dinar “ , gümüş paraya “ dirhem “ denirdi. Fetihler sonrasında Irak , Suriye , Mısır , Maveraünnehir`de tarım çok gelişti. Abbasiler döneminde tarımın gelişmesi için sulama faaliyetleri başlatıldı ve bataklıklar kurutuldu. Sulanabilen alanlarda, buğday, arpa, pirinç, en çok yetiştirilen ürünler oldu.

Yazı , Dil ve Edebiyatı
İslamiyet yayılması paralel olarak , Arap alfabesi de yayıldı. Arap harfleri bütün islam ülkelerinde ortak yazıyı oluşturdu. M.Ö IV. Yüzyılda Kuzey Arabistan`da bir devlet kurmuş olan Nabatlıların yazısı , Arap harflerinin doğuşuna yol açtı. Arap Alfabesiyle yazı sağdan sola doğru yazılırdı. Bu alfabede bir çok sesli harf yazılmaz bunların yerine “ hareke “ denilen işaretler kullanılırdı. Harfler , kelimelerin başında , ortasında ve sonunda değişik şekiller alınırdı.
İslamiyetle birlikte Arapça önem kazandı ve fetihler yoluyla geniş alanlara yayıldı. İslam dünyasında ortak dil durumuna geldi. Arapça`nın ortak dil durumuna gelmesinin sebebi; Arapça`nın Kuran dili olması ve ibadetin Arapça ile yapılmasıydı. Emevi Halifesi Abdülmelik zamanında Arapça resmi dil olarak kabul edildi. Arapça zamanla gelişerek , bilim ve kültür dili haline geldi.
İslamiyet öncesi dönemde Araplar arasında şiirin önemli yeri vardı. Emevilerin zamanında Hz. Muhammed`in hayatını anlatan eserler yazılmaya başlandı. Abbasiler zamanında edebiyat alanında felsefi düşünceler yer alırken , Batıdan tercümelerde yapıldı.

BİLİM VE SANAT

Bilim:
İslam dünyasında bilim alanında gelişme , özellikle fen , tıp ve felsefede olmuştur. Bilim alanında gelişme Emeviler döneminde başladı. Bu dönemde İran , Hint , Süryani ve Yunan dillerinden Arapça`ya tercümeler yapıldı. Tercüme faaliyetleri Abbasiler döneminde de devam etti. Yapılan tercümeler daha çok tıp , astronomi , fizik , kimya , matematik ve mantık gibi bilim dallarında yapılıyordu. Abbasi ve Endülüs halifeleri , bilim alanındaki çalışmalara büyük destek verdiler. Bağdat ve Kurtuba şehirleri , dünyanın en büyük bilim merkezleri durumuna geldiler.

a-) İslami Bilimler: Tesfir (Kur-an`ın ayetlerini yorumlamak ve açıklamak) ; kıraat (Kur-an`ın doğru okunmasını mümkün kılan bilim dalı) ; hadi ( Hz. Muhammed`in çeşitli konularda müslümanları aydınlatmak ve Kur-an ayetlerini açıklamak için söylediği sözler) ; fıkıh (İslam hukuku) ; kelam ( İmanın esaslarını ortaya koyan ve bunu delilleriyle savunan bilim dalı).
b-) Aklî Bilimler: Tıp , matematik , kimya , felsefe ve astronomi idi. Müslümanların bu bilim dallarını Arapça`ya yapılan tercümeler sonucu tanıdılar. Abbasi Halifesi Mansur zamanında başlayan tercüme faaliyetleri , Harun Reşid ve Memun zamanlarında büyük gelişme göstermiştir. Bu dönemlerde Yununca , Farsça , Hintçe ve Süryaniceden çok sayıda eşer tercüme edildi.

Eğitim Öğretim
Eğitim ve öğretim konusunda ilk gelişme Abbasiler zamanında başladı. X. Yüzyılda ilk medreseler açıldı. Bu medreselerde tefsir , hadis , fıkıh , kelam gibi islami bilimler okutuldu.
İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler kurdu. Alp Arslan`ın emriyle vezir Nizam ül-Mülk tarafından Bağdat`ta kurulan Nizamiye Medresesi dönemin en büyük ve ileri eğitim – öğretim kurumuydu (1067). Nizamiye Medresesinde , İslam bilimlerin yanı sıra matematik, felsefe, dil ve edebiyat gibi dersler de okutulurdu.
Endülüs Emevi devletinde de eğitim ve öğretim de oldukça ileriydi. Kurtuba Medresesi Müslüman öğrencilerin yanı sıra çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen Hristiyan öğrencilerden eğitim gördüğü yerdi. Ayrıca Kahire , Gırnata ve Sevil Şehirlerinde de yüksek medreseler açılmıştı.

Sanat
1. İlk islam eserlerinin mimari özelliği yoktur.
2. Devletin sınırlarının genişlemesi ve başka kültürlerin tesiri ile islam mimarisi ortaya çıkmaya başladı.
3. İslam mimarisi başkent Şam iken Bizans tesirinde kalmıştır. Başkent Bağdat`a taşınınca Bizans tesirinin yerini Eski Doğu ve Sasani tesiri aldı.
4. Samerra şehrinin kurulması ile Türklerin mimaride etkileri görülmeye başladı.
5. Gımata`daki El Hamra sarayı batıdaki islam mimarisinin en güzel örneğidir.

--İslam Medeniyetinin Diğer Medeniyetlere Etkisi--
İslam Medeniyetinin gelişmesi, dünya tarihinin en önemli olaylardan sayılır. İslamiyet , yıllar boyunca görgü ve dini hoşgörü bakımından Hristiyan dünyasına önderlik etmiştir. Bunun yanı sıra edebiyat , tıp , felsefe gibi bilim dallarında da Batı dünyasına öncü olmuştur.
İslamiyeti yaymak amacıyla başlatılan fetihler müslümanları doğuda ve batıda değişik kültür vbe medeniyetlerle karşı karşıya getirdi. Zamanla bu medeniyetlerden etkilenen müslümanlar , kendi inanç ve görüşlerini de katarak islam kültür ve medeniyetini maydana getirdiler Emevilerle başlayan ve Abbasiler döneminde hız kazanan tercüme faaliyetleriyle eski Yunan ve Helenistik dönem eserleri Arapça`ya çevrildi. İslam bilginleri bunlardan yararlanırken , aynı zamanda kendi yorumlarını da katarak, yeni eserler ortaya koydular. Bağdat , Kahire , Şam, Kurtuba , bilim kültür merkezleri durumuna geldi.


**__! İslam medeniyeti bütün müslümanları ortaklaşa oluşturdukları bir medeniyettir.
Geniş ölçüde Bizans ve Sasanilerden etkilenmiştir.

_SONUÇ_

İslam Dini doğduktan sonra İslam Medeniyeti kuruldu. İslam medeniyetinin ilk kurucusu olan Araplar , İslamiyet öncesi dönemde önemli bir medeniyete sahip değildiler. Arağlar islamiyetin verdiği inanç ve heyecanla bir millet haline gelmişlerdir.
İslam Medeniyeti Türklerin islamiyeti kabul etmelerinden sonra özelliklede Selçuklular ve Osmanlı Devleti döneminde büyük gelişme gösterdi ve geniş alanlara yayıldı.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
diriliş, islam, islamiyet, islamiyetin doğuşu


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı