|
![]() |
#1 |
![]() 'M'
Matriks: İçinde biyolojik olayların oluştuğu cansız, sıvı ortam. Melez: Herhangi bir karakter yönünden farklı iki arı dölün çaprazlanması sonucu oluşan heterozigot döl. Meristem: Bitkinin değişmez dokularını oluşturan farklılaşmamış embriyonik bitki dokusu. Mesane: Boşaltım sisteminin idrar toplanan torbası. Mezenşim: Embriyonun gastrula safhasında aktoderm ve endoderm arasında meydana gelen hücre yığını. Mezofil: Yaprağın üst ve alt epidermisi arasında kalan kısmı. Metabolizma: Canlı organizmanın hücreleri içinde meydana gelen ve enzimlerle kontrol edilen olayların hepsi. Metabolizma ile enerji üretimi ve madde yapımı gerçekleştirilir. ATP üretimi ve protein sentezi iki önemli metabolik reaksiyondur. Metagenez: Döl değişimi. Mezoderm: embriyo gelişimi sırasında meydana gelen orta tabaka. Mezozom: Bakterinin üremesi sırasında bakteri zarından kıvrımlar yaparak meydana gelen mitokondri benzeri yapı. Mikron (m ): Milimetrenin binde biri (1m =1/1000 mm) Mitoz: Bir hücreden aynı özellikte iki yeni hücre oluşturan hücre bölünmesi. Miyelin: Bazı nöronların aksonlarının dışını saran, uyartı iletimini hızlandıran yağlı madde(kılıf) Miyokard: Kalp kası Miyozin: Kas hücrelerinde kasılmayı sağlayan protein yapıdaki kalın iplikler. Modifikasyon: Çevre etkileriyle canlıların fenotiplerinde meydana gelen değişiklikler. Monera: sistematikte bakteri ve mavi-yeşil alglerin toplandığı alem. Bu alemin içindeki canlılarda zarla çevrilmiş çekirdek ve organeller bulunmaz. Monohibrit: Tek karakter bakımından melez. Monokotiledon: Embriyolarında tek çenek yaprağına sahip bitki. Monomer: Büyük moleküllerin hidrolizi sonucu oluşan en küçük yapı birimi. Monoploid: (Haploid) tek (n) sayıda kromozoma sahip hücre. Mukoza: Sindirim borusu, soluk borusu gibi iç organların iç yüzeyini örten ve mukus sıvısı salgılayan ince tabaka. Mukus: Mukozada yer alanmukus hücreleri tarafından salgılanan kaygan, sümüksü koruyucu sıvı. Mutaston: Canlılarda çevre şartlarıyla meydana gelen ve kalıtsal olan değişiklikler. 'N' Nasti: Bitkinin, uyaranın cinsine göre yaptığı fakat uyaranın yönüne bağlı olmayan davranışlar. Nefridyum: Omurgasız hayvanlarda bulunan boşaltım organı. Nefrit: Böbreklerdeki nefronlarıniltihaplanması sonucu oluşan hastalık. Nefron: Omurgalı böbreğinin, idrar oluşturan yapısı ve işlev birimi. Nitrit asit: (HNO3 ) Niterat asidi. Yüksek derecede aşındırıcı, renksiz ve dumanlı sıvı. Zehirleyicidir ve şiddetli yanıklara yol açar. Nöroglia: Sinir dokuda nöronlara desteklik yapan yardımcı hücreler, ara nöronlar. Nöron: Sinir hücresi. Nötr atom: elektron ve proton sayısı birbirine eşit olan atom Nükleoprotein: proteinlerin nukleik asitlerle kurduğu moleküler birlik. Nükleotid: Nukleik asitlerin ( DNA, RNA) yapı birimleri. Nükleus: Çekirdek. 'O' Obje: Nesne Oksidasyon: (Yükseltgenme) Elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime. Oksin: Bitkide büyüme, gelişme hormonu. Oogenez: yumurtanın meydana gelmesi olayı. Oosfer: Yumurta hücresi, dişi gamet. Organel: Hücre içinde belirli bir görevi yapmak üzere özelleşmiş ve zarla çevrili yapılar. Çekirdek, mitokondri, kloroplastlar gibi. Organogenez: Embriyo tabakalarından organların meydana gelmesi. Osein: Kemik dokunun ara maddesi. Osteosit: Kemik dokuyu oluşturan kemik hücreleri. Otolit: Kulak taşı. Osmoz: Suyun yoğunluğunun çok olduğu yerden az olduğu yere doğru, yarı geçirgen zardan geçmesi. Ototrof: Kendi besinini kendi yapabilen canlılar. Ovaryum: yumurtalık, yumurtaların meydana geldiği yer. 'Ö' Ökaryot hücre: Zarla çevrili organelleri ve gerçek çekirdeği olan hücre. Özümleme: Canlı organizmanın, dışarıdan aldığı besin maddelerini parçalayıp yeniden kendine özgü maddelere dönüştürmesi. Özüt: Bir doku örneğinin parçalanmış hali. 'P' Parankima: Bit kilerde diğer dokuların arasını dolduran temel doku. Parasempatik: Organların çalışmasına yavaşlatıcı etki yapan otonom sinir sisteminin bölümü. Partenogenez: Yumurtanın döllenme olmaksızın gelişerek yeni canlı meydana getirmesi. Patojen: Hastalık yapıcı özelliği olan mikroorganizma veya madde. Patoloji: Hastalık bilimi, hastalığın nedenlerini araştıran uzmanlık dalı. Pektin: Özellikle bitki hücrelerinin orta lamelinde bulunan büyük moleküllü, karbonhidrat karışımı maddeler. Pepsin: Mide öz suyunda bulunan ve proteinleri sindiren enzim. Pepton: Proteinlerin mide öz suyunda sindirime uğramış son hali. Periost: Kemik zarı. Kemiklerin dışında bulunan, kemik dokunun beslenmesini onarılmasını sağlayan zar. Peristaltik: Sindirim sistemi gibi bazı organların çeperlerindegörülen ritmik ve kuvvetli kasılıp gevşeme hareketleri. Bu ritmik kasılma dalgalarıorgan içindeki maddeyi hareket ettirmeye yardımcı olur. Periton: Karındaki organları saran iki katlı karın zarı. Pestisit: Tarım bitkilerine zarar veren hayvansal pH: Bir sıvının asit veya bazlık derecesini gösteren değer. Pigment: Hücrelere özgü renk veren madde. Pinositoz: Hücre zarından doğrudan geçemeyecek kadar büyük moleküllü sıvı maddelerin hücreye alınması. Pistil: Çiçeklerdeki dişi organ. Plasenta: Çoğu memelide embriyonun besin ve gaz alış-verişini sağlayan yapı. Plastid: Bitki hücrelerinde renk veren taneciklerin genel adı. Plazmid: Bakteri stoplazmalarında bulunan ve kromozom gibi davranan DNA'lar. Pleura: Akciğerleri saran iki katlı zar. Akciğer dış zarı. Polen: çiçek tozu. Polipeptid: Protein molekülünün yapısında bulunan amino asit zincirlerinin bir parçası. Polisaj: Makine sanayiinde parlatmak. Populasyon: Belirli bir bölgede yaşayan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluk. Por: Gözenek, küçük delik. Prokaryot hücre: Zarla çevrilmiş özel organelleri ve gerçek çekirdeği olmayan hücreler. Bakteriler ve mavi-yeşil algleri içine alan monera alemindeki canlılar. Protein: Yapısında karbon, hidrojen, oksijen ve azot gibi elementleri bulunduran temel moleküllerdir. Amino asitlerin peptid bağlarıyla birleşmesinden oluşur. Protoplazma: Hücrenin çekirdeği ile sitoplazmasına verilen ad. Puplaşma: Bazı böceklerin larva evrelerinin sonunda beslenmesiz ve hareketsiz belli bir zaman devresine girerek ergin organizmaları meydana getirmesi olayı. 'R' Refleks yayı: Duyu, ara ve motor nörondan oluşan en basit mekanizma. Rekombinant DNA: Farklı biyolojik kaynaklardan elde edilen DNA moleküllerinin birleşmesinden oluşan yapı. Rekombinasyon: Mevcut genlerin yeni genotipleri oluşturacak şekilde bir araya gelmesi. Rektum: Kalın bağırsağın anüsle sonlanan düz kısmı. Rejenerasyon: Canlılarda görülen, yaraların ve yıpranmış organların yenilenmesi olayı. Replikasyon: DNA'nın kendini eşlemesi. Reseptör: Çeşitli uyarıları alabilen ve duyu organlarının yapısında bulunan özelleşmiş hücre, hücre grupları veya sinir uçları. Almaç Resesif gen: Etkisini fenotipte gösteremeyen ve çekinik olan gen. Restriksiyon enzimi: DNA 'yı parçalamaya, kesmeye yarayan enzimler. Retina: Gözün ağ tabakası. 'S' Sarkolemma: Kas telini saran zar. Sedimentasyon: Çökelme. Segmentasyon: Bir vücut yada yapının benzer parçalara bölünmesi, zigotun geçirdiği bölünme evreleri. Sekretin: On iki parmak bağırsağının salgıladığı hormon. Seleksiyon: Seçilim, ayıklama. Selüloz: Üç bin ya da daha fazla glikozun birleşmesi ile oluşan bitki hücrelerinin temel yapı taşı olan polisakkarit. Sentromer: kromozomlarda kardeş kromotidleri bir arada tutan kısım. Serum: Kanın, pıhtılaşmasından sonra hücrelerinden ayrılmış, açık sarı renkli sıvı kısmı. Sıcak kanlı canlılar: Vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına göre değişmeyen ve hep aynı kalan canlılar.(Sabit sıcaklıklı canlılar) Sinaps: İki nöronun veya nöronla başka bir hücrenin bağlandığı yer. Sitoloji: Hücreyi inceleyen bilim dalı. Soğuk kanlı canlılar: Vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına göre değişen (balık, kurbağa, sürüngen) hayvanlar.(Değişken sıcaklıklı hayvanlar; Polikilotherm) Sperm: Erkek üreme hücresi. Spirillum: Sipiral şeklindeki bakteri Spor: Eşeysiz üreyen türlerde, küçük ve dayanıklı olan üreme hücresi. Sporozoit: Sporluların sporlarından türeyen ve yetişkin hücreyi veren, çekirdekli küçük stoplazma parçası. Stamen: çiçekte erkek organ. Stigma: Trake solunumu yapan böceklerde, trake açıklığı yada Öglenada ışığa duyarlı göz noktası. Çiçekteki dişi organın üstü. Stoma: Yaprağın alt ve üst yüzeyinde bulunan, gaz alış verişini sağlayan delik. Süberin: Mantar özü. Süksesyon: Bir bölgede yaşayan çeşitli türlerin belirli bir zaman içinde birbirlerini izleyerek ortaya çıkmaları; ekolojik süksesyon. Süspansiyon: Asıltı. Bir akışkan içinde yüzen sıvı parçacıkların oluşturduğu sistem. 'T' Taksi: Tek hücrelilerin yer değiştirme hareketi. Tek çenekli bitki: Embriyolarında bir çenek yaprağı bulunduran bitki. Tetrat: Mayoz bölünme sırasında homolog kromozomların birbirlerine sarılarak oluşturdukları dört kromotitli yapı. Topoğrafik: Bir yerin görünümüne, engebelerine ilişkin. Trake: Bitkilerin odun kısmındaki su taşıyan kılcal borular. Bölmesiz geniş odun boruları. Böceklerde solunum organı. Trakeit: Bölmeli ve dar olan odun boruları. Böceklerdeki solunum organının kılcal boruları. Transgenik canlı: Rekombinant DNA teknolojisiyle yabancı bir genin yerleştirildiği canlı. Transkripsiyon: (yazılma) DNA ipliklerinin birinden genetik bilgilerin yeni sentezlenen mRNA'ya aktarımı. Translasyon: (okuma)RNA'nın sentezlendikten sonra stoplazmadaki ribozoma bağlanıp amino asitleri tRNA'lar yardımıyla sıraya koyması. Turgor: Bir bitki hücresinin osmozla su alıp şişmesi ve hücre çeperinin gergin hale gelmesi. Tümör (villus): İnce bağırsağın iç yüzeyindeki, sindirilmiş besinleri emip kana karıştıran parmaksı uzantılar. 'U' Uterus: Döl yatağı, rahim. Uyarı: Canlılarda belli bir tepkiye yol açan, fiziksel, kimyasal veya biyolojik etken. Uyartı : Bir uyarının sinir hücresinde oluşturduğu kimyasal veya elektriksel değişmeler. 'Ü' Üre: Protein metabolizması sonucu oluşan suda eriyen azotlu artık madde. Üretici: Ototrof, kendi besi nini yapan canlı. 'V' Vagus: Beyinden çıkan 10.sinir. mide, bağırsak, kalp ve akciğerlerin otomatik çalışmalarını sağlar. Varyasyon: Bir türün bireylerindeki aynı karakterin farklı şekilleri, değişiklik, çeşitlilik. Vitellus: Yumurta sarısı, yedek besin. 'Y' Yoğunluk: Herhangi bir maddenin bir birim hacminin kütlesi. Yumurta: Dişi üreme hücresi. 'Z' Zar: Hücreyi ve çoğu organelleri çevreleyen lipit ve proteinlerden oluşan yapı. Zigot: Döllenmiş yumurta hücresi. Zooloji: Biyolojinin hayvanları inceleyen dalı.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|