Alıntı:
FarukARSLAN. Nickli Üyeden Alıntı
Kısıtlı dağıtım..
İşte bu söz Vakit için uyar..
Okur kesimi belli ve sabit Vakit'in. Ama artırıcı özelliklere malesef gidilmiyor.
Reklam gelirleri çok az. Her reklama da sahiplenip konmuyorlar.
Maddi kaynaklarını artıabilseler tirajlarını da artırabilecek yollara giderler ama maddiyatsızlık izin vermiyor.
Mesela önceki gibi kuponla kitap promosyonları yok, haftalk gazete ekleri yok.
İçerik olarak -köşe yazarları bazında- dolu dolu bi gazete ama onlar da ancak 50-55 bin arası bi kitleyi alıcı yapıyor..
|
Evet, Vakit'in en büyük sıkıntısı bu, yani maddi zorluklar. Kısa zaman önce fiyatını 60 Kuruş'a çekmesi de bunun göstergesi. Lakin şöyle de bir şey var, okuru Vakit'i fiyatı ne olursa olsun terketmiyor. Kendimden örnek vereyim, Vakit (O zamanki adı Akit idi) bizim eve ilk girdiğinde, yani 2000 yılı civarında, çok cüzi bir fiyatı vardı. O zamandan beri kaç defa olduğunu bile unuttuğum zamlar geldi, ama 2009 yılında hala evimizde Vakit gazetesi, ve tirajı da hala aynı

Bunu artırmak için ilk önce önyargıları yıkmak lazım insanların kafasındaki. Vakit'e bakışlar pek iyi değil niyeyse... Ama Vakit'in Arşiv sayfası ile Abdurrahman Dilipak ve Hasan Karakaya'nın yazılarının bulunduğu o iki sayfayı okumak insana yararlı geliyor
Alıntı:
Taraf gibi gazeteler de bu ülkede öyle ahım şahım yerlere gelemez.
"CIA bu kadar aktarabiliyor onlara da(!)" ne yapsınlar...
|
Taraf gibi gazeteler iyi yerlere gelemezler, çünkü belli bir safları yok. Yani hitap edeceği, kesin fikirli insanlar olduğunu sanmıyorum. Çok açık görüşlü insanlar olacak ki, o sayfalardaki her insana tek tek tahammül edebilsin. Çünkü çeşitlilik çok fazla içerisinde. Lakin köşe yazıları için bile okunası bir gazete bana göre. Dikkat edin,
köşe yazarları için değil,
köşe yazıları için
