![]() |
#12 |
![]() aydınlık
otuz üç yaşındaydı omuz omuza tosluyorduk karanlığa ölüm aklımızda son sıralarda bir gün tebessümü aradık ve anladık gitti onunla o kocaman çantana sıkıştırıp sağ yan meleğinden kalma evrakları gitmek kolaydır aydın bu kıyıda sensiz kalmayı deneyebilir misin bizimle şimdi yürürken üstüne çirkinliğin böyle boş bir yanımız ve gidiyorsun sen mütevekkil / alnı açık / telaşsız elimiz tutuşturduğun sonsuza uzanan alevden urganla kalmayı dene burda kalmayı dene çelikten dualara tutun da kuşların sesleri işaret olsun kesik sevgi cümlesisin aramızda güne aydın deyişimiz ondan ölüm seni giyindi güzellik yarışında ıssız ovalar boyu boşluk burkulmuş nehir damla damla nasıl düşer kayadan içinden yanar şikâyetsiz dağ aydın diye sesleniriz güneşle yağmur birlikte yağar yırtılmış bulutları kıskandıran gözlerle yürek yırtığında saklı durur duruşun öyle mütevekkil alnı açık / telaşsız seni sıradan olmayan dostlara sıradan olmayan düşmanlıklara anlatacağım kirsiz maviye / çizgisiz kağıda ve gözlerin kadar yeşil bu dinmeyen yağmura kuşlar uçar kader derim gidersin kader derim burda ben giden dost acıya hayat derim Ahmet Mercan |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|