|
|
#25 |
|
Eyvallah Esra.. Ben de çok sevdiğim bir Arif Ay şiirini bu vesileyle hatırlatmış olayım.. YAĞMURLARDAN GELMEK a. Yağmurlardan geliyorsun upuzun gecelerden ayışığına batmış üstün başın bir hasreti bölüşüyoruz şimdi tüm acıları bölüştüğümüz gibi canerikleri boşaltıyorsun eteğinden zambaklar çocukluğumun giyilmemiş çamaşırları gibi annelerin arada bir açtığı hülya sandıkları anıların kokusu var onlarda Boyuna susuyoruz dünyaya benzer birşey büyüyor içimizde çözemiyoruz neden uzuyor uzuyor ellerin saçların zaten sonsuzluk can geliyor ağlamak gülmek geliyor ağır ağır uyanıyor gövdem baharda bir toprak gibi yağmurlardan geliyorsun canıma giriyorsun uçsuz bucaksız kokuyorsun yağmurlardan geliyorsun b. Gül dökülüyor yüzünden gülüşün gülleri bunlar tutup koyamıyorum masaya masa işte aramızdaki sonsuz deniz bir dalga hafiften kabarıyor bir el usulca uzanıyor bir bardak ansızın tuzbuz dokunuşun gülleri bir bulut yavaş yavaş açılıyor birlikte aralıyoruz perdesini yağmurun ipek bir mendili gezdirmek gibi yüzünde aramızdan akıp gidiyor gün Sonra akşam geliyor ansızın akşam işte şu dehşetli karanfil "yârin dudağından getirilmiş" kokusu sarıyor önce sonra saçların saçlarının rüzgârı bir serinlik ki sorma gitsin yüzüne dokunuyorum yıldızlar dökülüyor birden yıldızlar hüzün ve karanfil akşam doluyor birden c. Kapı çalınıyor kuru ekmeğimiz var mı diyor bir kadın geçip gidiyor çünkü İskender de geçiş gitmiş gibi sokaklarından akşamın biraz gazyağı biraz is kokusu ve korkunç duvarlar ki tarihin durmadan yapıp yıktığı ateşler akan iki aşk çeşmesi aç ve ilaç gibi yedikleri zehiri köpük ve akşam akşam ve köpük köpeklerden çöker gibi çatısı göğün parçalandı düş ve gerçek ne tükenip bitmesi yıldızların ne dağılan bilyası çocukların yalnız sundurmada yağmuru seyreden tüyü dökülmüş bir serçeden kalmas kumral bir bakış mı gözlerin en derin kederinde suların Su akmayınca eskir tarihe yalanın girmesi gibi öyle bak yalnızlıklara dalıyorum işte en kalabalığına yalnızlıkların dörtnala uçar gibi bir at düşlerimden dökük saçık bir zaman kalıyor geriye oysa mor bir şafaktan canım sevgilim güvercinim |
|
|
|
|
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|