|
![]() |
#1 |
![]() Risale-i Kudsiyye, İsmet Efendi Tekkesi'nin kurucusu Mustafa İsmet Efendi tarafından kaleme alınan manzum bir eserdir. Eserde Nakşibendiyye-Halidiyye tarikatının zikir usulleri, prensip ve kaideleri anlatılmakta, İslam Akaidi ile alakalı temel meseleler işlenmektedir.
Sufi bir cemaatin bilmesi gereken konuları hikmetli bir dille anlatan eser, İsmet Efendi'den sonra gelen Tekke'nin şeyhleri tarafından müracaat kaynağı olarak görülmüştür. Mahmud Efendi, her sohbetinde Risale-i Kudsiyye'den bir dörtlük okur ve şerh eder. Öğrencileri O'nun bu açıklamalarını yazıya aktarıp 2 cilt halinde Risale-i Kudsiyye Şerh ve Tercümesi başlığıyla basmışlardır. Nakşibendiyye-Haliddiyye tarikatıyla alakalı temel meselelerin ayrıntılı bir şekilde işlendiği bu eser farklı isimler altında birkaç defa tab' edilmiştir.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Mahmud Efendi'nin en hacimli eseri, Ruhu'l-Furkan adlına tamam tefsirdir. Tefsir"rivayet" tarzına daha yakındır. Fakat eserde yer yer "işari" manalara da rastlanmaktadır. Ruhu'l-Furkan, içerisinde fıkhi meseleleri barındırması cihetiyle "ahkam tefsiri" özelliğini de taşımaktadır.
Tefsirde önce ayetlerin kelime anlamları verilmekte, sonra mealleri, ardından da tefsirleri yapılmaktadır. Ruhu'l-Furkan'da fıkıh, kelam, Tasavvuf Gibi Temel İslami disiplinlerle alakalı meselelerin derinlemesine Tahlil Edilmesi, Mahmud Efendi'nin İslami ilimlerdeki derinliğini ortaya koyması açısından ayrıca önemlidir. Mahmud Efendi Tefsirinin mukaddimesinde niçin böyle Bir çalışmaya başladığını açıklarken şunları söylemektedir: "Kur'an-ı Azimu'ş-şan'ın Manasının Kelime Kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz sohbetlerimize İştirak Eden Kardeşlerimiz tarafından yakinen Bilinmektedir. Nice büyük alimler, Kur'an-ı Kerim'i Türkçe tefsir ederek, bu Büyük kitabın manasını anlama Hususunda Milletimizin İhtiyaçlarını karşılamışlardır.Bu yüzden Ziyade aciz olan bu kardeşiniz böyle Büyük bir İşe Girişmeyi bu zamana Kadar düşünmüş dahi değildi. Ancak hicri 1407 Senesi Şaban ayının Beraat gecesinde Ravza-i Mutahhara'da bulunduğumuz sırada Efendimiz SallALLAHu aleyhi Vesellem tarafından vaki Olan manevi bir işaretle, bu Mühim işe başladık ve yukarıda geçtiği gibi Kelime-Kelime Mana verilmesine ziyade ihtimam göstererek yola Çıktık." Tefsir yazımının tedris ve irşat faaliyetleri ile birlikte yürütüleceğini, bu yüzden eserin tamamlanmasının uzun bir zaman alacağını söyleyen müellif, okurlarından bu özrünün kabulünü istirham eder.Halen yazımı devam eden tefsirin 2007 yılı itibariyle 13. cildi basılmıştır. Son ciltte ( 12. Cilt Kasıttır) En'am Suresi'nin tefsir edildiği dikkate alındığında eserin 30 cildi aşacağı kuvvetle muhtemeldir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Mahmud Efendi, İmam-Hatip olarak görev yaptığı İsmailağa Camii başta olmak üzere birçok camide vaaz etmiştir. Pazar günleri sabah namazından sonra Sultan Selim Camii'nde yaptığı sohbetler ise irşad tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Sohbetler, sabah namazından sonra olmasına rağmen cami erken saatlerde dolar geç kalanlar vaazı çevredeki camilerden dinlerlerdi.
Misafir hocaefendilerin okuduğu aşırların tefsir edildiği sohbetler işrak vaktine kadar devam ederdi. Sohbetlerde öğrencilerin aldığı notlar 1995 yılından itibaren kitaplaştırılmaya başlandı. 3 yılda hacimli 4 ciltlik bir eser ortaya çıktı. 1998 yılında sona eren sohbetler Hocaefendi'nin rahatsızlığından dolayı bir daha başlayamadı. Konuların vaaz üslubunda ve sade bir dille işlendiği "Sohbetler" kitabı İslami disiplinlerin kompozisyonundan ibarettir. __________________ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() 1. Senin bir sünneti ihya etmen ile ALLAH'U TEALA ( c.c.) Rusya'nın Afganistan'ın atmış olduğu bombayı etkisiz hale getirir.
2. Bir Hoca yüzbin televizyondan daha tesirlidir. 3. Rabıta muhabbetle olur, muhabbette ittiba ile olur.İttiba edersen seversin ve sevilirsin. 4. Mektubattan uzak kalındığı an feyiz kesilir. 5. İnsanlar et gibi, ulema tuz gibidir. Tuzsuz et koktuğu gibi ulema ve sohbetinden mahrum kalanda çürür ve kokar. 6. Cenab-ı Hakk sana amel defterinin oku dediği zaman yanına da Kur'an-ı Kerim'i koyacak. Soracak : " Bu günahı yaptın. Benim kitabımın neresinde buldun da yaptın, " buyuracak. 7. Kuşluk namazını terk etmek bana ölümden daha ağır geliyor, kılmamaktansa ölmek daha hayırlıdır. 8. Sarığı kabul etmeyenin Peygamberimiz ( s.a.v. ), Cebrail ( a.s. ), ALLAH-u Teala ( c.c. )'de kabul etmiyor. 9. Bir kimse bir defa Kelime-i Tevhid getirse ve ikinci defa getirmek istediğinde soluk alsa, bu arada ki boşlukta imanı tozlanır ya seyrek olarak veya hiç demezse. 10. Mevla Teala (c.c.)' dan başka neyi düşünüyorsan ona iman ediyorsun. 11. İmam-ı Rabbani ( k.s.) şöyle buyuruyor: " Bir şahıs şayet günahlarına devam ederse ve ondan hoşlanırsa, hoşlanan kimse münafıktır." 12. Dünya içinde herşey melundur, fakat zikrullah ile meşgul olan emri bil maruf nehy-i anil münker yapan okuyan ve okutan değildir. 13. Senin mektubu annen, baban, hanımın aldığı anda birkaç gün okumasınlar kenara koysalar, gücenirsin. Rabbin seni gördüğü halde ondan gelen mektubu hiç eline aldığın yok, utanman lazım. 14. Ottan, samandan süt yapan ALLAH (c.c.)'ya hayran kalmıyorsun da, kafirin elektriğine mi hayran kalıyorsun ? 15. ALLAH'ın selamından önce iyi günler, iyi geceler, iyi akşamlar alo vs. gibi kelimeleri kullanmak büyük günahtır. 16. Yedi yaşında ki bir çocuk kalbimizdekileri bilse dağların arkasına kaçarız. Mevla (c.c.) her şeyi biliyor, hiç utanmıyoruz. 17. Avrupa modasına uymak, namazı terk etmekten daha ağır geliyor. 18. Annenizin karnındaki çocukları okutun. Kendini, hanımını, çocuğunu seviyorsan arapça oku ve okut. 19. Televizyon seyreden dinini sevmiyor demektir. 20. Bu üç şey kimde olursa imanın tadını alır. a) ALLAH-u Teala (cc.)'yı sevecek. b) Peygamberimiz ( s.a.v.)'i sevecek. c) Sevdiği kardeşini yalnız ALLAH-u Teala (c.c.) rızası için sevecek. 21. Bir kimse asılacağından korktuğu gibi imandan küfre döneceğinden de öyle korkacak. 22. Siz ilme ne kadar önem verirseniz ben de size o kadar önem veririm. 23. Bir insan altından camii yaptırsa, fakat mektubatı dinlemese bir şey yapmış sayılmaz. 24. 4000 sünnet-i seniyyeden fazla sünnet vardır. Bunlardan üç tanesini terk ediyorsam bana tabi olmayın. 25. Öleceğim zaman son nefesim kalsa, yine size okuyun derim. 26. Zikirsiz yapılan tefekkür, yazın yağan kara benzer. 27. Yaptığımız amel adet haline gelmiş, halbuki bir insan düşünse, ben ALLAH ( c.c.) mürakebesi altındayım. Melekler her saniyemizi yazıyor. Ancak o zaman ameller ibadet olur. 28. Sen nefsini hak ile meşgul etmezsen, nefis seni batıl ile meşgul eder. 29. Bir kimse emri bil maruf yapacağım diye yola çıksa sonra siyasetten bahsetse, onun azabını kimse ölçemez. 30. Her kim kadına bakarsa, gözlerine eritilmiş kalay dökülür. 31. " Bir kimse kadınlar açık gezse ne olur?" demiş olsa o adam mürted olur. 32. Dünya sevgisi insanı şaraptan daha sarhoş eder ve ateşe girmeye cesaret verir. 33. Sarıl bir hak dostuna, kurumuş yaprak gibi ezse'de ses çıkarma sakin ol toprak gibi |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|