![]() |
#1 |
![]() Amerikan Newsweek dergisi, ABD'nin bazı ülkeleri izole etme politikasına destek vermeyen yükselen güçleri ele alan bir makale yayınladı. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü analistlerinden Nadir Musevizade'nin kaleme aldığı yazıda ABD'nin 'serseri devlet' olarak belirlediği ülkelere yönelik politikasının geri tepmeye başladığına dikkat çekiliyor. Bu durumun sebepleri arasında gösterilen 'yükselen güçler' arasında Türkiye de zikrediliyor.
ABD Başkanı Barack Obama'nın, göreve geldiğinde, daha uyumlu bir diplomasi ile politikalarına küresel destek sağlayabileceğini düşündüğünü belirten Musevizade, "Ama bu, yeterli olmadı. Amerikan politikasında üslup değişikliğinden çok, küresel çıkarların yeniden belirlenmesi gerekiyor." diye yazdı. Nadir Musevizade'ye göre bu politikalar; Kuzey Kore, Myanmar ya da İran gibi ülkeler üzerinde gerçekten etkili olan 'yükselen güçler'le birlikte belirlenmeli. "Bu durum, ıstırap verici şekilde Amerika'nın dünyadaki yerini yeniden değerlendirmeyi gerektirir. Fakat, yükselen güçlerin küresel tehditlerle mücadelenin mali ve askeri yükünü omuzlamasına imkan sağlar." ifadelerini kullandı. Dünya üzerindeki ülkelerin artık 'patron değil ortaklar' aradığını vurgulayan Musevizade, "Washington, serserileri cezalandırmak isterken, rakip güçler onlarla yatırım ve savunma anlaşmaları yapıyor; şeref ve saygı temelinde ilişkiler kuruyor. Bu ülkelerin, oluşturulmasında hiçbir söz hakkı tanınmayan yaptırımları destekleme konusunda bir zorunluluk hissetmemeleri de şaşırtıcı değil." görüşünü savundu. Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva'nın Tahran'a destek verdiğini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İran'ın nükleer programının 'barışçı' olduğunda ısrar ettiğini hatırlatan analist, şöyle devam etti: "Tahmin edildiği gibi, Batı basını hem Lula'yı hem de Erdoğan'ı demokratik değerler ve dayanışmaya ihanetle suçladı. Ama tamamen yanıldılar. Demokrat olduklarını ispatlamış Lula ve Erdoğan, Ahmedinejad'la aynı safta değil. Tahran hükümetinin protestocuları şiddetle bastırmasını ya da gizli nükleer programını da desteklemiyorlar. Ama kimlerin serseri olduğunu ve bunlarla nasıl başa çıkılacağı konusunda söz sahibi olma niyetini, daha da önemlisi kabiliyetini ortaya koyuyorlar." (CİHAN)
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() İktidar bir değişse yada bir darbe tepe takla oluruz.
|
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Yeni dünya algıları ,ulusların bilinclenmesi kendi içlerinden kendi değerlerinden olanları iktidara taşıması bütün ülkelerin dış siyasetini değiştirdiğinden ister istemez bu değişikliklere ayak uydurmak zorunda kalan ABD siyaseti ile başbaşayız.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Türkiye hakkında bu tür iddiaları olan çok büyük alim ve profesörler vardır.
Çünkü Türkiyenin gerek yer altı zenginlikleri,Genç nüfusu,Demokratikleşmesi vs... inşaALLAH olacaktır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Türkiye hakkında bu tür iddiaları olan çok büyük alim ve profesörler vardır.
Çünkü Türkiyenin gerek yer altı zenginlikleri,Genç nüfusu,Demokratikleşmesi vs... inşaALLAH olacaktır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|