Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-01-2010, 22:54   #1
Kullanıcı Adı
vaktileyl
Standart


Bahar bir başlangıçtır, canlanmadır, yenilenmedir. Tükenen ümitlerin yeşermesidir, kurulan hayallerin ilk meyvesidir. Herşey bir başka olur, nefes bile başka alınır, sözcükler bambaşka. Kucaklarsın hayatı, koklarsın geçen her saniyeyi sanki ilk kezmiş gibi. Kalbin kanını aşkla pompalar, nağmelerle dolaşır damarlarında. Yüzündeki çizgiler tebessüme dönüşür, üzüntüye, kedere dair ne varsa yok olmaya yüz tutar bohçalarını toplayıp uzak diyarlara doğru. Karanlığın belini büker aydınlık zafer kazanmışcasına haykırır, umutlar zincilerini kırar, özgürlüğünü ilk defa kazanmış gibi. Hayat sözlüğünden bir kalemle silinir tüm olumsuzluklar, karamsarlıklar. Bahar bir başkadır, renktir, zevktir, aşktır. Yaradana yarattıklarından dolayı tekrar tekrar şükürdür, hamddir. Bahar imanı kuvvetlendirir, maneviyatı güçlendirir.



Hiç baharını vurdular mı dost? Yeşeren ümitlerini kuruttular mı? Acıyı tattın mı, içtin mi kana kana peki? Sabrederek, tevekkül ederek sığındı mı yüce Rahman?a. Başlangıçların sonlanması doğal başlangıçların sonlandırması nedir düşündü mü dost? Sana yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına yapma diyenlerin arkadan nasıl hançerlediğine şahit oldun mu, ekmek yediği kapıya tekme atanı, su içtiği kabı devireni, başını soktuğu evini yakanı da mı görmedin!!! Heyhat Kitab-ı Mubin boşuna mı yazıyor ?İnsanoğlu çok nankördür? diye.


Biz hiç bahar görmedik, güzde geldik diyenlerden olmak mı isterdin yoksa baharı vurulanlardan mı?
Vurulsak da kalsak da kahrı da lütfü da hoş olan Rabbe yemin olsun bahar da O?nun bu can da. Bir baharı gidene bin baharlar versin Mevla?


Alıntı

 

vaktileyl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-01-2010, 22:56   #2
Kullanıcı Adı
vaktileyl
Standart


şimdilerde alıp kalbimi, alıp yalnızlığımı gitmek istiyorum..
uzaklara…
ötelere…
en kadîm dostumun omzuna yaslanıp, ellerimi onun avuçlarına koyup şefkatini okumak istiyorum gözlerinden…uzağa yakın halimle yaşamayı sevisim, ötelere olan özlemimden olsa gerek. gözlerimin ötelere hayranlığı, yüreğimin ötelerde özlem giderdiğinden olsa gerek.
sevgili dost,
şimdilerde yüreğimin kuytusuna çekilip, dünyanın telaşlarını unutmak ve zihinlerde unutulmak istiyorum.. setreyleyen’in üzerime bir yokluk perdesi çekmesini diliyor yüreğim belki de, belki de ben setreyliyorum telaşlarımın karanlğıyla yüreğimi.. susturuyor cılız bileğim, içimin cılız sesini; dilim ki sükûtumun katili.
sevgili dost,
susmalı ve gitmeli, gidebilmeli…
ardına bakmadan, cesurca; yâr hatrına, yâr’in yanına…
/ dostum,
basak,
şarda yağmur var…
sessizce, konuşan yüreklerimizi dinlediğimiz günleri özlüyorum.
aldırmadan damlalara cemal gürsel’i adımlamayı istiyorum, yeniden..
kalbimi alıp giderken ötelere, adın dilimde dua olacak bilesin…
nokta!/
***ali ural / posta kutusundaki mızıka
vaktileyl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-01-2010, 23:09   #3
Kullanıcı Adı
vaktileyl
Standart
Kırgın durduğuma bakma, aslında bende her şey aynı. Hüzünlere olan bu bağlılığım, eskiden kalma. Hüzünler biraz daha sanki bana benziyor.
"Hiç değişmeyeceksin" diyor bir dostum.
Bu söz, tarifi imkânsız bir mutluluk veriyor bana. Aslında yeni bir başlangıç için; yaşım ve rüzgâr müsait. Ama gerekli dermanı dizlerimde ve yüreğimde bulunamıyor. Yokuşları çıkarken yaşıma yakışmayan bir damla oluyor nefesimde. Bu darlıkta neyi değiştirebilirim ki? Yaşım daha küçük yüreğimden.
Ben aslında rüzgâr olsam, hep doğudan eserim.
Ben aslında, bir gün kapımın umuttan yana çalınacağına eminim.
Ben aslında, hayat ile hayali hep birbirine karıştırırdım.
Ben aslında anladım, cami avlusuna terk edilen kundaklı bir çocuktan bir farkım olmadığını.
Ben aslında anladım, hayatımın hep yamalardan ibaret olduğunu.
Ben aslında, cürmün kadar yer yakardım.

'Neyse' deyip toparlanmalıydım artık. Dökülen cümlelerimi, kırılan gençliğimi, darmadağın olan hayatımı anlamalıydım ve yeniden kalkabilmeliydim düştüğüm yerden. Bu kadar hassas olmanın vakti değildir artık.
Küçük yaralarımla uğraşarak kaybedecek vaktim yoktur. Zira hayatın tutunacak dalları vardı. Asılmalıydım ben de zayıf kollarımla hayata; sabrı öğrenmeliydim sıkca tutmalıydım bana uzanan elleri.

Değişmem zor aslında. Acılar hep aynı çünkü. Acılarım hep aynı…

Yine değişmeliyim, ey rüzgarlı hüznüm. Ne tarafa eseceğin belli değil, biliyorum. Biliyorum, denizi özlemem de kar etmez. Kim bilir belki masal olsaydı yaşadıklarım, bir umut olurdu hep Kafdağı'nın ardında. Ama masal değil yaşadığım, biliyorum.
Belki de oturup ağlayarak başlayalım değişmeye…
Oturup ağlayalım halime.

Belki tebessümlerimin bereketsizliği de terk eder beni böylece, kim bilir…

ZeYNeP öZCaN ŞeKeR
vaktileyl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı