Siyaset Forum

[Gönülden]

Anayasa Mahkemesi'nin 48. kuruluş yıldönümünde, Başkan Haşim Kılıç'tan çarpıcı mesajlar geldi.



Halkın da şikâyetçi olduğu mevcut yargı sistemiyle çağdaş hukuk devletinin yakalanamayacağını vurgulayan Kılıç, Yargıtay ceza dairelerinde 15 bin dosyanın zaman aşımına uğradığına dikkat çekti. Kılıç, "İdeolojik etkiden arındırılmış bir yargı için acilen reforma ihtiyaç var." dedi. Yargıç derneklerinin açıklamalarına da tepki gösteren Kılıç, şöyle devam etti: "Bağımsızlığa ve tarafsızlığa teslim olmayı reddedenler ayakta kalamaz. 'Kurumlar yıpranmasın' anlayışının ülkeye nasıl bir bedel ödettirdiğinin farkındayız. Hukuk dışı yollarla ülkeyi, demokrasiyi ve cumhuriyeti kurtarma düşüncesinden vazgeçilmeli."
Haşim Kılıç, her türlü siyasi ve ideolojik etkiden arındırılmış, hızlı ve etkin bir yargı sisteminin kurulması için acil bir yargı reformunun zorunlu olduğunu söyledi. Yargı mensuplarını incitmek istemediğini, amacının Türk yargı sisteminin içinde bulunduğu tabloyu ortaya koymak olduğunu kaydeden Kılıç, "Sorunlara çözüm önerileri getirmek yerine suçlamayı tercih eden, önyargılı ve saplantılı ideolojik itiraz sahipleri haklı çözümlerin hayata geçmesini engelliyorlar. Yargı, sorunlarına ilişkin özeleştirisini yapma cesaretini göstererek çözüm yollarını doğrudan topluma önerebilmelidir. Bağımsızlığa ve tarafsızlığa teslim olmayı reddedenler ayakta kalamayacaklardır." diye konuştu. Yargıyı ideolojik vesayet altında tutmaya çalışanların bağımsızlık ve tarafsızlıktan en çok rahatsızlık duyanlar olduğunu söyleyen Haşim Kılıç, şöyle devam etti: "Farklı düşünebiliriz, ancak yargının tarafsızlığı konusunda herkes ittifak etmeli. Esasen yargıcın siyasi görüşünü, ideolojisini kararlarına yansıtması çözülmesi gereken en ciddi bağımlılık sorunudur."

'Kurumlar yıpranmasın' anlayışının Ülkeye ödettiği bedelin farkındayız

Ergenekon soruşturması sürecine de isim vermeden dikkat çeken Kılıç, hukuk dışına çıkanların korunmaması gerektiğinin altını çizdi. Haşim Kılıç, "Yasama, yargı ve yürütme gücünü kim kullanırsa kullansın, yasal güvencelerin arkasına saklanarak hukuk dışı yöntem ve yollarla ülkeyi, demokrasiyi ve cumhuriyeti kurtarma düşüncesinden vazgeçmelidir. Toplumun geleceğe dair korkuları yıllarca istismar edilerek kullanılmış, hukuk dışı davranışların, faili meçhullerin meşru zemini oluşturulmaya çalışılmıştır." dedi. "Kurumlar yıpranmasın" anlayışının arkasında ülkeye nasıl bir bedel ödettirildiğinin farkında olduklarının bilinmesini isteyen Kılıç, hangi kurum veya kuruluş mensubu olursa olsun hukukun dışına çıkan bir eylemi sabit olduğunda, onu koruma çabaları yerine, bedelini kendisinin ödemesine imkân sağlanması halinde kurumların yıpranmasının önleneceğini kaydetti.

Ergenekon sürecinde üst düzey subayların tutuklanmasına yine isim vermeden dikkat çeken Kılıç, "Yıllardır soruşturma ve kovuşturma hukukunun haksız ve ölçüsüz uygulamalarını görmezlikten gelenler, her ne olduysa bugün yargıdan en çok şikâyet eden konuma gelmişlerdir. Oysa, hukuk dünyası yargılanan kişilerin itibarı, makamı, unvanı ve rütbesi ile asla ilgilenemez. Ancak uygulamalar bunu teyit etmiyor." diye konuştu. Günaşırı farklı kararların yargıya güveni sarstığına vurgu yapan Kılıç, şöyle devam etti: "Bize yakın ya da ötekine yakın hâkim ve mahkeme ayırdının söyleme dönüşmesi yargının da hukuk devletinin de çöküş habercisidir. Kamuoyunun dikkatinin yoğunlaştığı önemli davalarda birbiriyle çelişen ve toplum vicdanını ikna edecek hiçbir gerekçeye dayanmayan kararların ortaya çıkması, yargıya güveni temelden sarsacaktır."
ANKARA ZAMAN

[Gönülden]

Yargıda esas olan var olan statükoyu devam ettirmek değil adalet'i tecelli ettirmektir...var olan hukuk bunu alaşağı etmiştir malesef...Haşim Kılıç çok güzel konuştu gerçekten hukukun dışına kim çıkarsa çıksın bulunduğu kuruma bakılmaz diyip kurumun ne kadar yıpratıldığına değindi...ve şu sözü her şeyi açıklıyordu
Bağımsızlığa ve tarafsızlığa teslim olmayı reddedenler ayakta kalamayacaklardır.

[feda35]

helal olsun güzel konuştu adamm