|
|
|
|
#1 |
|
Her gönülden bakan bir çift göz vardır/ Susarak da söylenecek söz vardır/ Küllense de alevlenir an gelir/ Yürek varsa, bir yerinde köz vardır/ [...] Ağrısız başların mutluluğunca/ Çokların da imrendiği az vardır../ Kendinin farkına varır yandıkça/ Bilir misin öz içinde öz vardır.. (ç/alıntı)
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
insan bu; merak ediyor, kalbi dayanamıyor: nasıl olur da kısıtlı bir ömürde işlenen suçların cezası "ebediyen ateşte yanmak" olur! israil'in zorbaları bugün de kalbimi tatmin etti. evet; sonlu bir ömrün küfrüne, sınırlı günlerin zulmüne "ebedi cehennem" haktır; çok şükür... zalimlerin tutuşturduğu ateş yaşasın. zalimler için yaşasın cehennem! cehennemin için de şükürler olsun Sana ey âlemlerin Rabbi. (senai demirci) |
|
|
|
|
#3 |
|
Günümüz araştırmacıları “kötü çocuk yoktur, kötü terbiye vardır” düstûrunda müttefiktirler. Kötü terbiye ise anne ve babadan gelen bir eksikliktir. Büyükler: “Küçüklükte öğrenilen, taş üzerine kazıdır; büyüklükte öğrenilen buz üzerine yazıdır.” demişlerdir. Öyleyse gonca güllerimizin şebnemlerini toplayabilmek için, Kur’ân ve sünnetin ışığından gözlerine, oradan da minik yüreklerine süzülebilmeliyiz. (Bilgin Cintaş) |
|
|
|
|
#4 |
|
Stilistler, tasarladıkları giyimlerle mü’min hanımları kabuklarından çıkarmayı başardılar. Birbirlerinden görerek, birbirlerine özenerek [...] tesettür adı altında kuşandıkları giyimlerde bir takva, bir vakar görebiliyor muyuz acaba? Bir bayan olarak benim gözüme çarpan bu renklerin cazibesi beni bile bakmaya iterken, erkeklerin bakışları “Bacıma ne güzel yakışmış” gibisinden mi oluyor? (Dilek Dinçer) |
|
|
|
|
#5 |
|
Umut pervasız da olsa utangaçtır. Ulu orta çıkmayı sevmez. Çağrımızı duyduğunda siner kuytu bir yere, içimizin alaca karanlıklarında olan kuytu bir yere. [...] Birkaç kez seslendikten sonra çıkar gelir başı önünde, arkasında süklüm püklüm vahşi bakışlarla bekler inat. Umut utangaçlığını kurban etmemiştir. [...] Acındırır kendisini. Ne çok sever acınmayı umut. Biz de ondan medet ummaktaydık... (Cemal Çalık) |
|
|
|
|
#6 |
|
“Şeytan sizi Allah’ın rahmetine güvendirerek aldatmasın.” (31/Lokman, 33; 35/Fâtır, 5) |
|
|
|
|
#7 |
|
Kur’an’ın korku bağlamında insanları hakka yöneltmek için zaman zaman başvurduğu yöntemlerden biri terhîb denilen korkutmadır. Çünkü korku ifadeleri şiddet içerir; şiddetin de özelliği kalpleri hassaslaştırmasıdır. [...] Bu aynen bir yavrunun korkunun tesiriyle kaçıp ana kucağına sığınması gibi insanı bir ilticâ/sığınma noktasına doğru sürükler... (Ahmed Kalkan) |
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|