|
|
|
|
#1 | |
|
Alıntı:
Hırs ve tüketimin insanlığı taşıdığı boyutları biliyoruz. Zaten gelirin bu şekildeki dengesizliğide rahatsızlık verici sorun burda değil ki bununla mücadele etmenin yöntemi size göre yine bir ideoloji ile bu sorun çözülür bana göre ise bunun bireylerin hayat görüşleri ile alakalı bir şey. Yani insan kendi dinin özüne hakim olursa tüketimden uzak kalırsa aşırıya ve lükse kaçmaz ise bu sistem zaten kendi içinde cöker. Su üzerinden sınır cizmişsiniz su sadece içilerek denge sağlanmaz ki , suyun israf boyutu farklı sahalarda farklı şekilde sağlanır. Bu tarım sulamada evlerde kullandığımız farklıı amaçlarda olabilir. Sonra herkes mutlumu dediniz hayata sadece madde gözü ile bakan insanın elde ettiği her şey ile mutlu olması mümkün değil ki içimizdeki mutluluk duyguları tatminsizlik derecesinde olacağından bence ruhun tatmin olması gerek aksi takdirde kimse ruhunu maddi olarak tatmin edemez . Din anlayışları zaten bu yüzden etkilidir insanın hayatında didinir çalışır ama nasibi az ise onunla yetinir etrafa zarar veremecek düzeyde kalır daha iyi durum için yine mücadele verir ama isyan etmez hayattaki nasibim budur der düzen sağlanmış olur.
|
||
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 | |
|
Alıntı:
|
||
|
|
|
|
|
#3 |
|
Zaten insanın içtiği su ile tüketim dengelenmez bende bunu ima etmek istedim. Aslında biz insan olarak dengeyi yakalayabilirsek her sahada insana yakışır en güzel sistemler ile yönetilebiliriz. İdeolojilerin bir ömrü olur her alanda yeni bir ideoloji türer kısa sürede hayat ve insan aklı bunuda eskitir eskimeyen yegane şey vardır. İnsanı insan yapan değerli kılan kutsal şeydir bunlar bence birey olarak değerlerimize kültürümüze sahip cıkabilirsek insanlık rahat bir nefes alır.Böyle bir anlayışın içinde de zaten insanlığı sömüren her şey tükenir gider.
|
|
|
|
|
|
|
#4 | |
|
Alıntı:
|
||
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Alıntı:
Şirket evlilikleri ile ceo sistemleri ile yönetilen holdinglerin dünya pazarı içinde yer almaları bir çok ülkedeki farklı firmaların ucuz insan kaynaklarını kullanması bunlara sebep olabilir. Şirketlerin dünyadaki bu dengesizliği kullanarak daha fazla tüketen insanlığa hizmet etmesi bir yarıştan ibaret olursa yarışı yapanların içinde bir çok haklarından mahrum olan işci sınıfının olması doğal değilmi. Ya tüketim toplumu olan ve tüketerek mutlu olan insanlığı normal seviyeye düşürecez yada bütün sermaye savaşlarına sınırlarımızı kapatacağız. |
||
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Alıntı:
şirketleri acımasızlıkla suçlamak fazla iyimser olur. şirketlerin amacı kar olduguna göre merhametli davranırlarsa karları azalıcagına göre elbette çalışanlara acımayacaklar. burda degişmesi gereken şirketlerin merhameti dini degil. ki din işin içine para girince kar girince ne oluyor goruyoruz. onemli olan düzenin değişmesi. |
||
|
|
|
|
|
#7 | |
|
Alıntı:
|
||
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|