|
|
|
|
#1 |
|
Tevhit çerçevesine giren insanın hayatının imrenilecek bir değişikliğe uğraması gerekir. Bunu elde etmiş olan insanın kin, nefret, haset ve gösteriş putlarından kurtulması gerekir. Kendini beğenen, kibir gösteren, haset duyan, iki yüzlü, sözünde durmayan insan bu kötü huylarından kurtulmaya çaba harcamadığı sürece, bu putları besledikçe gerçek bir tevhit çizgisinde olduğu söz konusu olamaz... (Ali Öner)
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
Soruları kadar büyüktür insan… Büyük sorular demek engin cevapların duası, talebi demektir. Neyin duasındaysanız, nelerin talibiyseniz onlarla muhatap olur, o türlü cevaplara nail olursunuz. [...] Hatta zannımca her şey bir sorudur, varolan her şey bir soruyu önümüze kondurur: [herşey] hep aynı soruyu kıyılarımıza vurur: Men rabbuke? (Rabbin kim?)... (Yusuf Özkan Özburun) Konu Kur'ânTalebesi tarafından (06-24-2010 Saat 13:51 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
|
|
#3 |
|
Allah’ım [...] sonu gelmez bir dünyada yaşadığım zannına kapılmama izin verme lütfen. İçinde uyuyan mutluluğu uyandıramayanlar adına, dışarıdan bir elin gelip de kendilerini ayağa kaldırmasını bekleyen bu sonsuz uykudakiler adına, uyandır ki beni uyandırayım uyuyanları, bu mutluluğu çok görme Allah’ım. Sen ki bana tüm yarattıklarını sevme gibi bir nimeti bahşetmişsin… (Selim Gündüzalp) |
|
|
|
|
#4 |
|
Göğün katında, anlam dairelerinin bulunduğu katmanda, isimlerin oluşmadan önceki hallerin yoğrulmasında bir “rahim” görevi görür nokta. Aynı zamanda âdemoğlunun isim koyabileceği, bir olgu olarak zihninde tutup düşünme eylemine; düşünsel zemine inilmesine vesile olan, tevekkülü içinde barındıran bir sessizliktir... (Yunus Emre Tozal) |
|
|
|
|
#5 |
|
İnsan hayatı boyunca bir tamamlanmamışlık, bir eksiklik duygusu ile boğuşur durur... Bu yüzden hayranlıkla başlar aşk. İnsanın kendi eksikliğini idrakı, ve karşısındaki insanın kabiliyetinin yüksekliği nisbetinde serpilir, hayranlık aşka, gözlem hayrete inkılab eder. Hayret makamında aşık, kendi varlığını unutur, tüm dünyası maşuku olur... (Mona İslam) |
|
|
|
|
#6 |
|
Sahiden, kendi kendinizle konuştunuz mu hiç? [...] Dinlediniz mi içinizi, ne diyor? [...] Geçirdiniz mi bütün bir ömrü, muhasebenin hassas imbiğinden? Süzdünüz mü hayatınızın üsaresini kışırından? Sonra elediniz mi kof edebiyatı, içli sözlerinizden? Tutabildiniz mi ihlasın şefaat elini, amellerin mahşerinde? Nasıl, ümit var mı? Bulabiliyor musunuz amel defterinizde cenneti gösteren bir işaret?.. (Musa Hop) |
|
|
|
|
#7 |
|
Şimdi düşündüm de dalından koparken seni nasıl bir andır o. Bazen bakarsın yaprakları dökülmüş bir ağaç ama bazıları ısrarla kalmak ister orada. Orada kalanlarda bu sefer dalında kurur. Ağaca yaprak olmak sana şeref, Ona kul olmak da bana şeref. Sen ayrılırsında dalından ben nasıl ayrılırım Rabbimden. Ben Onsuzluğu taşıyamam ki... (Handan Sır) |
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|