|
|
|
|
#1 |
![]() Bir şey yap... Güzel olsun... Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle... Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör... Veya; güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla... Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü: HER İNSAN ÖLECEK YAŞTA... Geç kalmayasın! (Şems-Tebrizi)
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
![]() Sevgi serçe kanadında.. |
|
|
|
|
|
|
#3 |
![]() Kim sevecek bu küçücük serçeyi? Uzun yoldan gelmiş ve yorgun. “Ben değil” dedi koca meşe. “Ben dallarımı onun yuvasıyla paylaşmayacağım ve yapraklarımın örtüsü onun üşümüş göğsünü ısıtmayacak.” Kim sevecek bu küçücük serçeyi, Kim söyleyecek tatlı bir söz? “Ben değil” dedi kuğu. “Saçma bir fikir bu diğer kuğular duysa gülüp alay eder be!” Kalbi acıma hissiyle dolu, kim açlıktan ölen bu serçeyi besleyecek? “Ben değil” dedi altın başak. “Yapabilseydim keşke ama olmaz! Büyümek ve gelişmek için güçlü olmalıyım.” Kim sevecek şu küçük serçeyi, kimse yazmayacak mı ona bir ağıt? “Ben yazarım” dedi kara toprak. “Tüm benden olanlar bana geri döner, çamurdan yaratıldınız ve gene çamur olacaksınız sonunda.” |
|
|
|
|
|
|
#4 |
![]() ... Merhum Hafız Ali Efendi: “Güzele bakmak sevap mıdır?” sorusuna şu unutulmaz cevabı verir: "Güzele, güzel bakmak sevap;güzele, çirkin bakmak ise günahtır!"...... |
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Dikenler de sever,
Hem de hiçbir zaman kavuşamayacakları bir güzele Gül dikenle bir hoştur… Dikenler de ağlar Gülüne uzanan ellere akıtır gözyaşlarını, Her damla kızıl kan dikeni gül eyler… Diken gülün bekçisidir, Kapı kuludur her an sevgilisinin Korur sevdiceğini yalancı âşıklardan Gül kendine âşık olanı ancak solup da başını bedenine düşürünce görür, Mevla’m her kula gönül denen bir gül vermiştir, Ona diken olarak aklı vermiştir, Nefis denen yalancı sevgili her an kalbimizde bahar esintileri estirmeye çalışmakta Her gör ki çoğu zaman nefsin dikeninin heveslerini kanatmaktadır, Gönül denen gülse hep kendinden bilmekte, Ve daha da kibirlenmektedir, Ne zaman ki günahlar gönül gülünü soldurmaya başlar O zaman ah ben ne yaptım der de boynunu büktüğünde, Aklı yetişir gönlün imdadına, Tövbe suyu ile yıkan, Muhabbet güneşinde yan, Dua ile yeşer, Aşk ile kök sal, Maneviyat ile başını kaldır, Zikir ile sallan der, Aklımızı gönlümüzün kapısında bekçi yapmadıkça Nefis belası gezinecektir bir bülbül edasıyla Her daim gönlümüzün semaların da.… Alıntıdır.. |
|
|
|
|
|
|
#6 |
![]() Anlatabildiklerimle değil, anlatamadıklarımla karşında durmak için kaçırdım seni, çaresizliğimi görmen için kaçırdım; yalnızlığımı anlaman için; beni yüreğinle anla, gözlerinle dinle diye... Beni kendi kelimelerinle gör diye... Seni aşk uğruna kaçırdım. Aşk uğruna. Hepsi bu işte... Murathan MUNGAN |
|
|
|
|
|
|
#7 |
![]() Yanımdan bir kuş havalandı biraz önce. Bir kuş nasıl kanatlanırsa, öyle kanatlanarak... Uzun uzun baktım arkasından, uzun uzun düşündüm. O mu havalanıp gitti acaba yanımdan; Ben mi burada kaldım? Gökhan ÖZCAN |
|
|
|
|
|
|
#8 |
![]() Söz verdiğimiz yerde buluştuk, Söz verdiğimiz zamanda değil... Ben yirmi yıl erken gelip bekledim, Sen geldin yirmi yıl geç. Ben seni beklemekten yaşlıyım, Sense beklettiğin için genç... Aziz NESİN |
|
|
|
|
|
|
#9 |
|
Susmak güzel. Susmak hayırlı. Susmak dostluk alâmeti, yakınlık ve tanıdıklık işâreti. Yabancıya hâl anlatma sıkleti yok dostların yanında, dost hâlden anlar, dostların yanında rahatça susulur. Sâmi Efendi Hazretleri benim dünyama susmak sohbetleri ile girmiştir. Hani o, hâl lisânıyla bazı dostlarına: -"Haydi bir saat susmak sohbeti yapalım." demiş de başlarını kalplerine eğip bir saat sükût ederlermiş. Susmak güzeldir. Yanında susabildiğin dostlara şükür! Yanımda susan dostlara şükür! |
|
|
|
|
|
|
#10 |
![]() “İnsanların sıkıntılarına katlanmak, Allahü teâlânın beğendiği, Resûlullahın sevdiği ve evliyânın özendiği bir ahlâktır.” (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî |
|
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|